Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İstanbul Barosu Disiplin Kurulu Kararı ve Avukatlık

Yanıt
Old 28-02-2007, 20:42   #1
aqua

 
Varsayılan İstanbul Barosu Disiplin Kurulu Kararı ve Avukatlık

Av. E – Av. Y
DİSİPLİN KURULU KARAR ÖZETİ


I. Karara Konu Olay:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Bürosu tarafından 06.02.2001 tarih 1996/2330 H.M. sayılı yazı ile İstanbul Barosu Başkanlığı’na başvurularak,
“İstanbul Barosu avukatlarından E ve Y hakkında 2911 sayılı kanuna aykırılıktan İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2000/707 Esas sayısına kayıtlı,
Avukat Y hakkında 2911 sayılı kanuna aykırılıktan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../... esas sayısına kayıtlı davalar bulunduğu tespit edilmiştir.
Adı geçenlerle ilgili disiplin soruşturması yapılarak sonucunun bakanlığa bildirilmesi” İstenmiştir.

II. Hukuki Süreç:

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu tarafından her iki mahkemeye müzekkere yazılarak dosyanın dava aşaması hakkında bilgi verilmesi, karar verilince kesinleşme şerhi içeren bir örneğinin gönderilmesi istenmiştir.

Soruşturma süresince Bakanlık Bürosu tarafından ortalama her ay disiplin işleminin aşaması hakkında bilgi istenmiştir.

01.11.2001 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar uyarınca disiplin soruşturmasına Avukat X raportör olarak görevlendirilmiştir.

... Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../.. Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen ../../2001 tarih ve 2001/... Karar sayılı kararla; DSP il binası önünde yetkililerle görüşmek üzere toplanan sanıkların fiilinin 2911 sayılı yasaya muhalefet suçunu oluşturmadığından BERAATLERİNE karar verilmiştir. Karar 25.06.2001 tarihinde kesinleşmiştir.

.../../ 2002 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında yönetim kurulu değiştiğinden dolayı alınan karar uyarınca disiplin soruşturmasına Avukat XX raportör olarak görevlendirilmiştir. ... 7. Asliye Ceza dosyası sürmekte olduğundan, dosyada herhangi bir gelişme yaşanmamıştır.

../../2004 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında yönetim kurulu tekrar değiştiğinden dolayı alınan karar uyarınca disiplin soruşturmasına Avukat XXX raportör olarak görevlendirilmiştir.

... 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2000/... Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen ../../2003 tarih ve .../... Karar sayılı kararla; ../../2000 tarihinde Hücre Tipi Cezaevlerini protesto amacıyla Sultanahmet Meydanı’nda izinsiz gösteri düzenlemek için toplanan, ancak güvenlik güçleri tarafından dağıtılan sanıkların 1’er yıl 6’şar ay HAPİS ve 91.260.000.-TL AĞIR PARA CEZASI ile cezalandırılmalarına karar verilmiş ve karar ERTELENMİŞTİR. Karar tüm sanıklarca temyiz edilmiştir.

Avukat XXX tarafından İstanbul Barosu Başkanlığı’na sunulan ../../2005 tarihli rapor ile özetle, Avukatlık Kanunu’nun 142. maddesi gereği disiplin kovuşturması hakkında bir yıl içinde ivedilikle karar verilmesi gerektiği, 140/2. maddede disiplin kovuşturmasının ceza davası sonuna kadar bekletileceği, disiplin soruşturmasının bekleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından bahisle şikayetli avukatlar hakkında DİSİPLİN KOVUŞTURMASI AÇILMASINA karar verilmesi talep edilmiştir.

../../2005 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında şikayetli avukatlar hakkında disiplin kovuşturması açılmasına, dosyanın disiplin kuruluna verilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.

../../2005 tarihli Disiplin Kovuşturmasına Başlama Tutanağı ile avukatlara karar örneği gönderilerek savunma istenmesine, Avukatlık Yasası’nın 140/2 fıkrasının 1. cümlesi uyarınca ceza davası sonucunun beklenmesine karar verilmiştir.

Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin .../... Esas, 2006/... Karar sayılı ../../2006 tarihli kararı ile atılı suç oluşmadığından yerel mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.

... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bozma sonrası yeniden yapılan yargılamada verilen ../.. Esas, ../.. sayılı 28.09.2006 tarihli kararla “atılı suçun unsurları oluşmadığından sanıkların BERAATLERİNE karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Bu olayla ilgili olarak polisin haksız müdahalesi ve toplantı gösteri özgürlüğünün ihlali ile ilgili olarak E. tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruda devletin mahkumiyetine karar verilmiştir.

Yine disiplin dosyasında bulunan İstanbul ... Asliye Ceza Mahkemesi ../.. Esas, 2002/... Karar sayılı ../../2002 tarihli kararda 18.03.2001 tarihinde ölüm oruçlarının 150. gününde Sultanahmet Meydanı’nda yapılan ve pek çok avukatın da gözaltına alındığı eylemle ilgili olarak:
“Yapılan toplantının basın açıklaması olup izin alınmasına gerek olmadığı, sanıkların kendilerine göre yapılan işlemlerin ve tasarrufların yanlış olduğunu düşünüp demokratik tepkilerini gösterdikleri, atılı suçun oluşmadığı dosya kapsamı ile anlaşıldığından sanıkların BERAATİNE karar verilmiştir.

Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin ../../2006 tarih ve ../.. Esas, 2006/.. Karar sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE karar verilmiştir.

Tüm dosyalardan verilmiş olan beraat kararlarına rağmen, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu tarafından ../../2007 tarihinde bir avukatın vakarına yakışmayacak şekilde izinsiz olarak F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek nedeniyle Avukat E ve Avukat Y hakkında KINAMA CEZASI verilmiştir.

Kararın ayrıntılı metni şu şekildedir:
İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun 2005/... nolu dosyasında ../../2007 tarihinde yapılan duruşmada:

“İncelenen karar ve tüm dosya kapsamından, her ne kadar dosyaya ibraz edilen kesinleşmiş karar örneğine göre yakınılan avukatların da içinde bulunduğu sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmişse de, yakınılan avukatların mahkumiyetlerine konu olacak suç tipinin şeklen 2911 sayılı kanunun 28/1 maddesine uymamasına rağmen yakınılan avukatların Avukatlık Meslek Etiği Kuralları ile bir avukatın vakarına yakışmayacak şekilde izinsiz olarak F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek için olay mahallinde bulundukları dosya kapsamından sabit olduğundan ve diğer bir yasal kurum olan emniyet güçleri tarafından dağıtıldıklarının yukarıda belirtilen ilamla sabit olması da nazara alınarak, eylemlerine uyan Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134. maddeleri ile TBB Meslek Kuraları 4,5. maddenin ilk cümlesi ve 7. ilk cümlesine aykırılık tespit edildiğinden, yakınılan avukatlar hakkında Avukatlık Kanunu’nun 135/2. maddesi uyarınca her birinin ayrı ayrı KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA, üye Avukat .. ve üye Avukat ..’ın muhalefeti, kurul başkanı Avukat ... ve üye Avukat ...’nin ceza verilmesi yönündeki oyu nedeniyle oyçokluğu ile karar verildi.”

Müşterek Muhalefet Şerhi:
Yapılan 3 yargılamada da beraatleri neticesinde, yakınılan avukatların A.Y. ve TBB. Meslek Kurallarına aykırı davranışlarından dolayı verilmiş bulunan disiplin cezasının yerinde olmadığı kanısındayız.


III. Karara Dayanak Mevzuat:

Avukatlık Kanunu:

Disiplin Cezalarının uygulanacağı haller:
Madde 134. – (4667 sayılı yasa ile değişik) Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.

Disiplin cezaları:
Madde 135 - Disiplin cezaları şunlardır:
1. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Uyarma; avukatın mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesidir.
2. Kınama; meslekinde ve davranışında kusurlu sayıldığının avukata bildirilmesidir.
3. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Onbin liradan yüzellibin liraya kadar para cezası.
4. (4667 sayılı yasa ile değişik) İşten çıkarma, avukatın veya avukatlık ortaklığının üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere meslekî faaliyetlerinin yasaklanmasıdır.

5. Meslekten çıkarma; avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. (4667 sayılı yasa ile eklenen cümle) Avukatlık ortaklığı için de baro avukatlık ortaklığı sicilinden silinmesidir.

Ceza kovuşturmasının disiplin cezalarına tesiri:
Madde 140 - Avukat hakkında başlamış olan ceza kovuşturması, disiplin işlem ve kararlarının uygulanmasına engel olmaz.

(Değişik: 22/1/1986 - 3256/24 md.) Şu kadar ki, disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş olan avukat hakkında aynı eylemlerden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış ise, avukat hakkındaki disiplin kovuşturması, ceza davasının sonuna kadar bekletilir. Bu halde yönetim kurulunun isteği üzerine disiplin kurulu, avukatın işten yasaklanmasına yer olup olmadığı hakkında 153 ve 154 üncü maddeler uyarınca bir karar vermek zorundadır.

Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraet hali müstesna, beraatle sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.

Baro yönetim kurulları hükümlülükle sonuçlanan bir ceza davasının konusunu teşkil eden eylemlerden dolayı ayrıca disiplin kovuşturması açmak zorundadırlar

Disiplin kovuşturmasının açılması:
Madde 141 - Disiplin kovuşturması, yönetim kurulu tarafından verilen bir kararla açılır.

Yönetim kurulu, ivedilikle ve her halde ihbar, şikayet veya istek tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde disiplin kovuşturması hakkında bir karar vermeye mecburdur.

Yönetim kurulu, ilgilinin ihbar ve şikayeti veya Cumhuriyet savcısının isteği üzerine yahut re'sen, disiplin kovuşturması açılmasına karar vermeye esas olacak soruşturmanın yapılması görevini kendi üyelerinden birine verebilir. Soruşturma ile görevlendirilen üye, delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini yeminle de alabilir; hakkında soruşturma yapılan avukatı da dinledikten veya dinlemek için verilen süre dolduktan sonra dosyayı bir raporla yönetim kuruluna verir. (4667 sayılı yasa ile eklenen cümle) Yönetim kurulu, soruşturma maksadıyla her türlü adlî ve idarî mercilerden bilgi ve belge isteyebilir, ilgili dosyaları veya örneklerini isteyip, inceleyebilir.

Şikayet, ihbar veya istem konusu eylem veya davranış hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair yönetim kurulu tarafından verilecek kararlar ilgililere ve Cumhuriyet savcısına tebliğ olunur.


Disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlara itiraz:
Madde 142 - Baro yönetim kurulunun, disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde şikayetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz olunabilir.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda şikayet, ihbar veya istem konusu incelemeye değer mahiyette görülürse, evvelki karar kaldırılarak, disiplin kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren baroya gönderilir. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun bu kararları kesindir.

Baro Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararları süresi içinde itiraz edilmezse kesinleşir.

Birinci fıkra gereğince yapılan itiraz üzerine, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından verilen itirazın reddine dair kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.

8 inci maddenin 6 ncı ve 7 nci fıkraları hükümleri bu halde de kıyasen uygulanır.

TBB Meslek Kuralları:
4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.

5- Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.

7- Avukat salt ün kazandırmağa yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.
a- Avukat, yalnız adres değişikliğini reklam niteliğini taşımayacak biçimde ilan yolu ile duyurabilir.
b- Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri büro levhaları reklam niteliği taşıyabilecek aşırılıkta olamaz.
c- Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında faklı büyüklükte harflere, ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez.
ç- Ortak büro kuran avukatlar büronun reklam aracı olmamasına ,hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine dikkat ederler.



Konu ile ilgili katkı sunmak isteyen arkadaşların görüşlerini bekliyorum.
Old 01-03-2007, 15:40   #2
Av.MB

 
Varsayılan


* TBB. Disiplin Kurulu Kararı: 07.11.1992, 1992/76-92, " Üstlendiği işlerden dolayı insan hakları ihlallerinin yanında değil herzaman karşısında olma yükümlülüğünü taşıyan avukatın bu işlevi sadece mahkemelerdeki görevi ile sınırlı olmayıp, yargı dışı her hukusal işte de geçerli olmalıdır".(TBBD, Yıl:1992/4, s.566).
Old 01-03-2007, 20:00   #3
Av.MB

 
Varsayılan Kararın açıklaması

Bu karar hatırladığım kadarıyla şu içerikliydi. İzmir Barosu'nun düzenlediği bir toplantıda, toplantıya katılan bir bakana konu dışı olarak insan haklarıyla ilgili soru soran avukata baro tarafından ceza verilmiş. İtiraz sonucunda da yukarıda bahsettiğim karar TBB tarafından işin özünü oluşturmuş. Bugüne kadar rastladığım en güzel kararlardan biridir. Saygılarımla
Old 01-03-2007, 22:47   #4
aqua

 
Varsayılan

Ceza verilen iki meslektaş aynı zamanda İnsan Hakları Derneğinin İstanbul Şb.yöneticileriydi.İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun Rahmetli Haldun Karacabey'nin başkanlık yaptığı ilk döneminde Sıkıyönetim ve DGM'lerinde yargılanıp ceza alan meslektaşlara adil yargılanma ilkesinin çiğnendiği gerekçesi ile aklanma kararı verildiği de unutulmamalıdır.Bu kararlar geçmiş baro dergilerinde yayınlanmıştır. Bu da bize insan hakları,düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda ki baronun gelişimini bizlere göstermektedir.Sevgiyle kalın.
Old 02-03-2007, 00:50   #5
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Herkes kendine yakışanı yapmış

Alıntı:
Yazan aqua
Av. E – Av. Y
DİSİPLİN KURULU KARAR ÖZETİ


I. Karara Konu Olay:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Bürosu tarafından 06.02.2001 tarih 1996/2330 H.M. sayılı yazı ile İstanbul Barosu Başkanlığı’na başvurularak,
“İstanbul Barosu avukatlarından E ve Y hakkında 2911 sayılı kanuna aykırılıktan İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2000/707 Esas sayısına kayıtlı,
Avukat Y hakkında 2911 sayılı kanuna aykırılıktan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../... esas sayısına kayıtlı davalar bulunduğu tespit edilmiştir.
Adı geçenlerle ilgili disiplin soruşturması yapılarak sonucunun bakanlığa bildirilmesi” İstenmiştir.

II. Hukuki Süreç:

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu tarafından her iki mahkemeye müzekkere yazılarak dosyanın dava aşaması hakkında bilgi verilmesi, karar verilince kesinleşme şerhi içeren bir örneğinin gönderilmesi istenmiştir.

Soruşturma süresince Bakanlık Bürosu tarafından ortalama her ay disiplin işleminin aşaması hakkında bilgi istenmiştir.

01.11.2001 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar uyarınca disiplin soruşturmasına Avukat X raportör olarak görevlendirilmiştir.

... Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../.. Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen ../../2001 tarih ve 2001/... Karar sayılı kararla; DSP il binası önünde yetkililerle görüşmek üzere toplanan sanıkların fiilinin 2911 sayılı yasaya muhalefet suçunu oluşturmadığından BERAATLERİNE karar verilmiştir. Karar 25.06.2001 tarihinde kesinleşmiştir.

.../../ 2002 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında yönetim kurulu değiştiğinden dolayı alınan karar uyarınca disiplin soruşturmasına Avukat XX raportör olarak görevlendirilmiştir. ... 7. Asliye Ceza dosyası sürmekte olduğundan, dosyada herhangi bir gelişme yaşanmamıştır.

../../2004 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında yönetim kurulu tekrar değiştiğinden dolayı alınan karar uyarınca disiplin soruşturmasına Avukat XXX raportör olarak görevlendirilmiştir.

... 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2000/... Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen ../../2003 tarih ve .../... Karar sayılı kararla; ../../2000 tarihinde Hücre Tipi Cezaevlerini protesto amacıyla Sultanahmet Meydanı’nda izinsiz gösteri düzenlemek için toplanan, ancak güvenlik güçleri tarafından dağıtılan sanıkların 1’er yıl 6’şar ay HAPİS ve 91.260.000.-TL AĞIR PARA CEZASI ile cezalandırılmalarına karar verilmiş ve karar ERTELENMİŞTİR. Karar tüm sanıklarca temyiz edilmiştir.

Avukat XXX tarafından İstanbul Barosu Başkanlığı’na sunulan ../../2005 tarihli rapor ile özetle, Avukatlık Kanunu’nun 142. maddesi gereği disiplin kovuşturması hakkında bir yıl içinde ivedilikle karar verilmesi gerektiği, 140/2. maddede disiplin kovuşturmasının ceza davası sonuna kadar bekletileceği, disiplin soruşturmasının bekleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından bahisle şikayetli avukatlar hakkında DİSİPLİN KOVUŞTURMASI AÇILMASINA karar verilmesi talep edilmiştir.

../../2005 tarihli İstanbul Barosu Yönetim Kurulu toplantısında şikayetli avukatlar hakkında disiplin kovuşturması açılmasına, dosyanın disiplin kuruluna verilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.

../../2005 tarihli Disiplin Kovuşturmasına Başlama Tutanağı ile avukatlara karar örneği gönderilerek savunma istenmesine, Avukatlık Yasası’nın 140/2 fıkrasının 1. cümlesi uyarınca ceza davası sonucunun beklenmesine karar verilmiştir.

Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin .../... Esas, 2006/... Karar sayılı ../../2006 tarihli kararı ile atılı suç oluşmadığından yerel mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.

... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bozma sonrası yeniden yapılan yargılamada verilen ../.. Esas, ../.. sayılı 28.09.2006 tarihli kararla “atılı suçun unsurları oluşmadığından sanıkların BERAATLERİNE karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Bu olayla ilgili olarak polisin haksız müdahalesi ve toplantı gösteri özgürlüğünün ihlali ile ilgili olarak E. tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruda devletin mahkumiyetine karar verilmiştir.

Yine disiplin dosyasında bulunan İstanbul ... Asliye Ceza Mahkemesi ../.. Esas, 2002/... Karar sayılı ../../2002 tarihli kararda 18.03.2001 tarihinde ölüm oruçlarının 150. gününde Sultanahmet Meydanı’nda yapılan ve pek çok avukatın da gözaltına alındığı eylemle ilgili olarak:
“Yapılan toplantının basın açıklaması olup izin alınmasına gerek olmadığı, sanıkların kendilerine göre yapılan işlemlerin ve tasarrufların yanlış olduğunu düşünüp demokratik tepkilerini gösterdikleri, atılı suçun oluşmadığı dosya kapsamı ile anlaşıldığından sanıkların BERAATİNE karar verilmiştir.

Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin ../../2006 tarih ve ../.. Esas, 2006/.. Karar sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE karar verilmiştir.

Tüm dosyalardan verilmiş olan beraat kararlarına rağmen, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu tarafından ../../2007 tarihinde bir avukatın vakarına yakışmayacak şekilde izinsiz olarak F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek nedeniyle Avukat E ve Avukat Y hakkında KINAMA CEZASI verilmiştir.

Kararın ayrıntılı metni şu şekildedir:
İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun 2005/... nolu dosyasında ../../2007 tarihinde yapılan duruşmada:

“İncelenen karar ve tüm dosya kapsamından, her ne kadar dosyaya ibraz edilen kesinleşmiş karar örneğine göre yakınılan avukatların da içinde bulunduğu sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmişse de, yakınılan avukatların mahkumiyetlerine konu olacak suç tipinin şeklen 2911 sayılı kanunun 28/1 maddesine uymamasına rağmen yakınılan avukatların Avukatlık Meslek Etiği Kuralları ile bir avukatın vakarına yakışmayacak şekilde izinsiz olarak F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek için olay mahallinde bulundukları dosya kapsamından sabit olduğundan ve diğer bir yasal kurum olan emniyet güçleri tarafından dağıtıldıklarının yukarıda belirtilen ilamla sabit olması da nazara alınarak, eylemlerine uyan Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134. maddeleri ile TBB Meslek Kuraları 4,5. maddenin ilk cümlesi ve 7. ilk cümlesine aykırılık tespit edildiğinden, yakınılan avukatlar hakkında Avukatlık Kanunu’nun 135/2. maddesi uyarınca her birinin ayrı ayrı KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA, üye Avukat .. ve üye Avukat ..’ın muhalefeti, kurul başkanı Avukat ... ve üye Avukat ...’nin ceza verilmesi yönündeki oyu nedeniyle oyçokluğu ile karar verildi.”

Müşterek Muhalefet Şerhi:
Yapılan 3 yargılamada da beraatleri neticesinde, yakınılan avukatların A.Y. ve TBB. Meslek Kurallarına aykırı davranışlarından dolayı verilmiş bulunan disiplin cezasının yerinde olmadığı kanısındayız.


III. Karara Dayanak Mevzuat:

Avukatlık Kanunu:

Disiplin Cezalarının uygulanacağı haller:
Madde 134. – (4667 sayılı yasa ile değişik) Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.

Disiplin cezaları:
Madde 135 - Disiplin cezaları şunlardır:

1. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Uyarma; avukatın mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesidir.

2. Kınama; meslekinde ve davranışında kusurlu sayıldığının avukata bildirilmesidir.

3. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Onbin liradan yüzellibin liraya kadar para cezası.

4. (4667 sayılı yasa ile değişik) İşten çıkarma, avukatın veya avukatlık ortaklığının üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere meslekî faaliyetlerinin yasaklanmasıdır.

5. Meslekten çıkarma; avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. (4667 sayılı yasa ile eklenen cümle) Avukatlık ortaklığı için de baro avukatlık ortaklığı sicilinden silinmesidir.

Ceza kovuşturmasının disiplin cezalarına tesiri:
Madde 140 - Avukat hakkında başlamış olan ceza kovuşturması, disiplin işlem ve kararlarının uygulanmasına engel olmaz.

(Değişik: 22/1/1986 - 3256/24 md.) Şu kadar ki, disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş olan avukat hakkında aynı eylemlerden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış ise, avukat hakkındaki disiplin kovuşturması, ceza davasının sonuna kadar bekletilir. Bu halde yönetim kurulunun isteği üzerine disiplin kurulu, avukatın işten yasaklanmasına yer olup olmadığı hakkında 153 ve 154 üncü maddeler uyarınca bir karar vermek zorundadır.

Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraet hali müstesna, beraatle sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.

Baro yönetim kurulları hükümlülükle sonuçlanan bir ceza davasının konusunu teşkil eden eylemlerden dolayı ayrıca disiplin kovuşturması açmak zorundadırlar

Disiplin kovuşturmasının açılması:
Madde 141 - Disiplin kovuşturması, yönetim kurulu tarafından verilen bir kararla açılır.

Yönetim kurulu, ivedilikle ve her halde ihbar, şikayet veya istek tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde disiplin kovuşturması hakkında bir karar vermeye mecburdur.

Yönetim kurulu, ilgilinin ihbar ve şikayeti veya Cumhuriyet savcısının isteği üzerine yahut re'sen, disiplin kovuşturması açılmasına karar vermeye esas olacak soruşturmanın yapılması görevini kendi üyelerinden birine verebilir. Soruşturma ile görevlendirilen üye, delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini yeminle de alabilir; hakkında soruşturma yapılan avukatı da dinledikten veya dinlemek için verilen süre dolduktan sonra dosyayı bir raporla yönetim kuruluna verir. (4667 sayılı yasa ile eklenen cümle) Yönetim kurulu, soruşturma maksadıyla her türlü adlî ve idarî mercilerden bilgi ve belge isteyebilir, ilgili dosyaları veya örneklerini isteyip, inceleyebilir.

Şikayet, ihbar veya istem konusu eylem veya davranış hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair yönetim kurulu tarafından verilecek kararlar ilgililere ve Cumhuriyet savcısına tebliğ olunur.

Disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlara itiraz:
Madde 142 - Baro yönetim kurulunun, disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde şikayetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz olunabilir.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda şikayet, ihbar veya istem konusu incelemeye değer mahiyette görülürse, evvelki karar kaldırılarak, disiplin kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren baroya gönderilir. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun bu kararları kesindir.

Baro Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturmasına yer olmadığına dair kararları süresi içinde itiraz edilmezse kesinleşir.

Birinci fıkra gereğince yapılan itiraz üzerine, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu tarafından verilen itirazın reddine dair kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
8 inci maddenin 6 ncı ve 7 nci fıkraları hükümleri bu halde de kıyasen uygulanır.

TBB Meslek Kuralları:
4- Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.

5- Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.

7- Avukat salt ün kazandırmağa yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.
a- Avukat, yalnız adres değişikliğini reklam niteliğini taşımayacak biçimde ilan yolu ile duyurabilir.
b- Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri büro levhaları reklam niteliği taşıyabilecek aşırılıkta olamaz.
c- Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında faklı büyüklükte harflere, ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez.
ç- Ortak büro kuran avukatlar büronun reklam aracı olmamasına ,hukuk bürosu olma niteliğini yitirmemesine dikkat ederler.

Konu ile ilgili katkı sunmak isteyen arkadaşların görüşlerini bekliyorum.
Sayın "aqua",

Avukatlar yakışıklıdır:

hem, ne yaparlarsa yakışır;

hem de herkes kendine yakışanı yapar;

tıpkı bu yakışıklı yazıyı bu siteye yazan yakışıklı "aqua" gibi.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "
Old 03-03-2007, 14:49   #6
aqua

 
Varsayılan

Ah bu yakışanı yapanlar ah,geçen dönemde de Baro Başkan Adayı olan bir meslektaşımıza F Tipi Cezaevine girerken üstümü aratmam diyerek gardiyanlarla kavga ettiği,mahkemece ceza aldığı ve son Yücel Sayman döneminin Disiplin Kurulundan da uyarı cezası aldığı aklıma geldi.Nerede O Haldun Karacabey'li Disiplin Kurulları nerede...İnsan Haklarına Bakışlar...
Old 05-03-2007, 00:41   #7
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aqua
Ah bu yakışanı yapanlar ah,geçen dönemde de Baro Başkan Adayı olan bir meslektaşımıza F Tipi Cezaevine girerken üstümü aratmam diyerek gardiyanlarla kavga ettiği,mahkemece ceza aldığı ve son Yücel Sayman döneminin Disiplin Kurulundan da uyarı cezası aldığı aklıma geldi.Nerede O Haldun Karacabey'li Disiplin Kurulları nerede...İnsan Haklarına Bakışlar...
Sevgili "aqua",

Avukatların yakışıklı olduğu tezimi çürütemedin.

Cezaevine girerken üstümü aratmam diyerek gardiyanlarla kavga eden avukat kendine yakışanı yapmış.

Bu kavgadan dolayı ceza verenler kendilerine yakışanı yapmış.

O olan biteni bilmeyenlerin öğrenmesi için sitemize konuyu yazan "aqua" kendine yakışanı yapmış.

Yakışıklı arkadaşıma sevgilerimle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "
Old 14-11-2007, 23:00   #8
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan O karar oybirliğiyle ORTADAN kaldırıldı

Değerli meslektaşlar,

Kararın ayrıntılı metni şu şekildedir:

Alıntı:
İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun 2005/... nolu dosyasında ../../2007 tarihinde yapılan duruşmada:

“İncelenen karar ve tüm dosya kapsamından, her ne kadar dosyaya ibraz edilen kesinleşmiş karar örneğine göre yakınılan avukatların da içinde bulunduğu sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmişse de, yakınılan avukatların mahkumiyetlerine konu olacak suç tipinin şeklen 2911 sayılı kanunun 28/1 maddesine uymamasına rağmen yakınılan avukatların Avukatlık Meslek Etiği Kuralları ile bir avukatın vakarına yakışmayacak şekilde izinsiz olarak F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek için olay mahallinde bulundukları dosya kapsamından sabit olduğundan ve diğer bir yasal kurum olan emniyet güçleri tarafından dağıtıldıklarının yukarıda belirtilen ilamla sabit olması da nazara alınarak, eylemlerine uyan Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134. maddeleri ile TBB Meslek Kuraları 4,5. maddenin ilk cümlesi ve 7. ilk cümlesine aykırılık tespit edildiğinden, yakınılan avukatlar hakkında Avukatlık Kanunu’nun 135/2. maddesi uyarınca her birinin ayrı ayrı KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMALARINA, üye Avukat .. ve üye Avukat ..’ın muhalefeti, kurul başkanı Avukat ... ve üye Avukat ...’nin ceza verilmesi yönündeki oyu nedeniyle oyçokluğu ile karar verildi.”

Müşterek Muhalefet Şerhi:
Yapılan 3 yargılamada da beraatleri neticesinde, yakınılan avukatların A.Y. ve TBB. Meslek Kurallarına aykırı davranışlarından dolayı verilmiş bulunan disiplin cezasının yerinde olmadığı kanısındayız.



O karar OYBİRLİĞİYLE ORTADAN KALDIRILDI.

Bu konudaki Barolar Birliği Üst Disiplin Kurulu kararı şöyledir:


TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ DİSİPLİN KURULU KARARI


"İtiraz Olunan Karar ve Özeti: İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun her iki avukat hakkında ayrı ayrı "Kınama cezası verilmesine" ilişkin 16.01.2007 gün ve 2005/ D 285 Esas, 2007/17 Karar sayılı kararı,

İtirazların süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

Şikayetli avukatlar hakkında, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2000/707 esasında kayıtlı olup, 2911 sayılı yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davası sebebiyle Avukatlık Yasasının 34. ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. ve 5. maddelerini ihlal ettikleri iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.


Şikayetli avukatlar hakknda İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/707 esasmda kayıtlı olarak 2911 sayılı yasaya muhalefet iddiasından açılan kamu davası mahkemenin 28.09.2006 tarih ve 2006/830 karar sayılı karar gerekçesinde, " her ne kadar sanıklar hakkında 2911 sayılı yasaya muhalefet suçundan kamu davası açılmış ve sanıkların 2911 sayılı yasanın 28/1 ınaddesi gereğince cezalandırılımaları talep edilmiş ise de, sanıkların olay tarihinde F tipi cezaevlerini protesto amacıyla basın açıklaması yapmak ve buna destek vermek için S. Ahmet meydanında toplanmaya başladıkları sırada ve henüz yasaların suç saydığı sloganlar atılmadan basın açıklaması yapılmadan ve gösteri yürüyüşü başlamadan emniyet güçlerince dağıtıldıklan anlaşıldığından atılı suçun unsurları oluşmadığı anlaşıldığından unsurları oluşmayan suçtan tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlarına...." karar verildiğinin bildirildiği, kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 26.01.2006 tarih 2004/3314 Esas 2006/58 Karar sayılı bozma kararındaki gerekçeye uygun olduğu ve kararın kesinleşmiş olduğu gürülmüştür.

Avukatlık Yasasının 140/2. maddesi " Eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafindan yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatla sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır." hükmünü amirdir.


Şikayetli Avukatların izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak istedikleri iddia edilmiş ise de, Yargıtay bozma kararına uygun olarak " izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması yapılmadığı " gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ve iddia konusu eylemin işlenmemiş olduğu belirtilmiştir:


Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu çoğunluk görüşünün, eylemin disiplin suçu oluşturduğuna ilişkin hukuksal değerlendirmesi isabetli bulunmamış, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulmadığından cezanın kaldırılarak, şikayetli avukatlar hakkında "Disiplin cezası verilmesine yer olınadığına" karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak, şikayetli avukatlar O. E. ve G. Y. 'nin itirazlarının kabulü ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun KINAMA cezası verilmesine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, her iki şikayetli avukat O. E. ve G. Y. hakkında ayrı ayrı "DiSİPLİN CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliği ile karar verildi.




Savunma hukuku tarihinde yerini alan iki ayrı karar değerlendirmenize saygıyla sunulur.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "
Old 14-11-2007, 23:54   #9
Av. Ramazan Çakmakcı

 
Varsayılan İlgili mevzuat

Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler (Havana Kuralları)

27 Ağustos - 7 Eylül 1990 tarihleri arasında Havana’da toplanan Suçların Önlenmesi ve Suçluların Islahı üzerine Sekizinci Birleşmiş Milletler Konferansı tarafından kabul edilmiştir.
....
İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü
23. Avukatlar, diğer vatandaşlar gibi ifade, inanç, örgütlenme ve toplanma özgürlüğüne sahiptir. Avukatlar özellikle, hukukla, adalet sistemiyle ve insan haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili konularda kamusal tartışmalara katılma, ve yasal faaliyetleri veya yasal bir örgüte mensup olmaları nedeniyle mesleki kısıtlamalara maruz kalmaksızın, yerel, ulusal veya uluslararası örgütler kurma veya bunlara mensup olma ve bunların toplantılarına katılma hakkına sahiptir. Avukatlar bu hakları kullanırlarken, her zaman hukuka ve hukuk mesleğinin kabul görmüş standartlarına ve mesleki ahlak kurallarına uygun davranırlar.
Old 25-11-2007, 17:34   #10
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ramazan Çakmakcı
Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler (Havana Kuralları)

27 Ağustos - 7 Eylül 1990 tarihleri arasında Havana’da toplanan Suçların Önlenmesi ve Suçluların Islahı üzerine Sekizinci Birleşmiş Milletler Konferansı tarafından kabul edilmiştir.
....
İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü
23. Avukatlar, diğer vatandaşlar gibi ifade, inanç, örgütlenme ve toplanma özgürlüğüne sahiptir. Avukatlar özellikle, hukukla, adalet sistemiyle ve insan haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili konularda kamusal tartışmalara katılma, ve yasal faaliyetleri veya yasal bir örgüte mensup olmaları nedeniyle mesleki kısıtlamalara maruz kalmaksızın, yerel, ulusal veya uluslararası örgütler kurma veya bunlara mensup olma ve bunların toplantılarına katılma hakkına sahiptir. Avukatlar bu hakları kullanırlarken, her zaman hukuka ve hukuk mesleğinin kabul görmüş standartlarına ve mesleki ahlak kurallarına uygun davranırlar.
"Havana Kuralları" da çiğnenmiş oluyor.
Old 27-12-2008, 13:33   #11
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Gücün hukuku değil Hukukun gücü

Sayın meslektaşlar,

Ceza verilmesi yönünde karar alan İstanbul Barosu Disiplin Kurulu başkanı, 2008 Genel Kurul salonunda kürsüdeki mikrofondan ve daha sonra ise yanıma gelerek toplum içerisinde verdiği kararı savundu.

Gerekçesi şöyle imiş:
"...Madem ki polis copu yedikten sonra yere düşüyorlar ve yerlerde sürünüyorlar, öyleyse bu durum (her iki avukatın cop darbesi ve tekmelerle yere düşmesi görünümü) dışardan bakıldığında avukatlık onuru ile bağdaşmayacağından biz ceza verdik..."

Başkan beyin verdiği kararın arkasında durmasını tutarlı bir davranış olarak değerlendiriyorum.

Katılmadığımız ve karşı çıktığımız nokta ise şudur.
Herhangi bir avukatın yerlerde sürünerek dolaşması hususu, görüntü olarak, avukatlık vakarı ile bağdaşmaz, bu doğruyu kabul ederiz.

Ancak, yere düşme ve yerde sürünme olayının nedenleri o avukat/lar/ın kendi seçimleri midir yoksa dışardan gelen ve fiziksel olarak engel olamadıkları bir şiddet nedeniyle midir bu hususun incelenip değerlendririldikten sonra hukuksal duruma uygun bir karar verilebilir.
Tam karşıt seçenekte ise, (verilen ceza kararındaki gibi) OLAYI ANLAMADAN, OLAYLARI İNCELEMEDEN karar vermek seçeneği karşımıza çıkar ki, işte bu, hukuksal değil, KEYFİ, GÜCÜN HUKUKUNUN KANITI olan bir karar sayılır.

Gücün hukuku değil, HUKUKUN GÜCÜNDEN YANA OLUNMASI dileğimle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu
Yine ve yeniden sanık

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "
Old 12-04-2009, 18:06   #12
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ramazan Çakmakcı
Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler (Havana Kuralları)

27 Ağustos - 7 Eylül 1990 tarihleri arasında Havana’da toplanan Suçların Önlenmesi ve Suçluların Islahı üzerine Sekizinci Birleşmiş Milletler Konferansı tarafından kabul edilmiştir.
....
İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü
23. Avukatlar, diğer vatandaşlar gibi ifade, inanç, örgütlenme ve toplanma özgürlüğüne sahiptir. Avukatlar özellikle, hukukla, adalet sistemiyle ve insan haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili konularda kamusal tartışmalara katılma, ve yasal faaliyetleri veya yasal bir örgüte mensup olmaları nedeniyle mesleki kısıtlamalara maruz kalmaksızın, yerel, ulusal veya uluslararası örgütler kurma veya bunlara mensup olma ve bunların toplantılarına katılma hakkına sahiptir. Avukatlar bu hakları kullanırlarken, her zaman hukuka ve hukuk mesleğinin kabul görmüş standartlarına ve mesleki ahlak kurallarına uygun davranırlar.

Sevgili Ramazan Çakmakçı arkadaşımıza teşekkürler.

Ömer Kavili
Old 03-05-2009, 13:11   #13
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

ömer'cim
samimiyetimize binaen cimli hitap ettim.bey diyemedim.
sana birebir katılıyorum.
özellikle yakışıklılık konusunda
adam 1.98 boyunda ayrıca gerçi yarısı yerin altında ama olsun
yalnız bu yakışır mevzunda başın belaya girebilir.
aforoz olabilirsin mazallah.
bu arada sayın duyurucuya malzeme olsun meseleyi bira açalım


olaya konu avukat çevresindeki arkadaşlarının ve dönemin istanbul barosu başkanının dolmuşuna gelerek avukatların cezaevinde üst aratmama kararına uygun davranıp üstünü aratmayacağını ve bu nedenle içeriye alınmadığını gösteren bir tutanak tutulmasını talep etmiştir.
bu talebe karşılık gardiyan ve jandarmalardan bir ton dayak yemiş bu arada üstünü aratmadan (????) cezaevine giren arkadaşlarının tesadüfen görüşten çıkma anıan rastlanıp araya girmeleri üzerine belki muhtemel bir linç yada bize silah çekti vurmak zorunda kaldık iddiasından kurtulmuştur.
bu meslektaşımız yanında cezaevine birlikte geldikleri diğer meslektaşı ile birlikte gidip (cezaevi şehre bir hayli de uzaktır) savcılıpa şikayetçi olmuş savcı uzun süre dilekçeyi almamak için direnmiş adli tıpa sevk etmemiş şikayetçi olursa başına iş alacağını da beyan etmiştir.
Bizim şapşal avukat illa şikayetçi olacağım demiş ve ifadesini verip yola devam etmiştir.
avukatın şikayetinden vahiy yoluyla haberdar olan gardiyanlar tuttukları bir tutanalka memura mukavemetten şikayetçi olmuşlardır.
kısa keselim.sonuçta avukatın şikayetine takipsizlik gardiyanların şikayeti için dava açılması yoluna gidilmiş sanık avukata duruşma günü bildirilmeden yargılama yapılmış mahkum edilerek karar avukatın gerçek adresine gönderilmeden ilanen tebliği sağlanmıştır.
cezaevi müdürü baroya aynen şöyle bir şikayet dilekçesi vermiştir.
avukatları üçlü protokol gereği aramak istiyoruz.avukatlar ise avukatlık kanunu 58 madde gereği arayamazsınız deyip itirazla görevimizi engelleyip bize mukavemet eiyorlar şikayetli av.... böyle yapıp suç işlemiştir şikayetçiyiz.
sayın dönem baro başkanı üstünü aratan avukatlara disiplin soruşturması açacağım dese de kendisine muhalif bu avukata üstünü aratmadığı için disiplin soruşturması açmıştır.
üstelik bu avukatın konuya ilişkin hukuki ve fiili mücadelesini cezaevlerien ilişkin forumda olumlu örnek olarak dile getirmesine ve yayınlamasına rağmen.üstelik bu soruşurmayı yaptığınıda inkar edip avukatın yalan söylediğini iddia etmesine rağmen.üstelik bu yalan dan dolayı yani olmayan soruşturmadan dolayı avukata ceza da verilmiştir.
daha da acısı bu avukat baro başkan adayı olduğunda büyük demokrat avukatlar senin cezan var konuşamazsın diye önerge verip bu önergeyi oylatmışlar ve gerici avukatlar sayesinde bu meslektaşıma söz hakkı verilmiştir.
disipline sevkeden sevki reddeden genel kurulda konuşmasının engellenmesi için önerge verip bu doğrultuda oy kullananlar yani yakışanı yapanlarda senin arkasından gittiğin insanlardı yanılmıyorsam.
sayın agua da nereden hatırladıysa olayı beni boşu boşuna tahrik etti.
bu arada sayın agua rakmetli haldun abi çok sevdiğim bir üstadımız idi ama bazı konularda son derece tutucu idi.o nedenle hiç kimseyi mit haline getirmemek gerekir diye düşünüyorum.

not.bu olaylar istanbul barosunda olmamıştır.patagonya barosunda olmuştur
Old 05-05-2009, 13:54   #14
Av.Barış

 
Varsayılan

okurken bile kanım donuyor.hakkın kullanılması dolayısı ile mağdur olan meslektaşımıza karşı yapılan bu uygumaya akıl erdirmek mümkün değil.canım ülkemin adalet sistemi.ne beklenir ki!
Old 06-09-2010, 21:47   #15
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Umutla beklemeye inat ve devam desem nasıl olur acaba ?

Alıntı:
Yazan Av.Barış
okurken bile kanım donuyor.hakkın kullanılması dolayısı ile mağdur olan meslektaşımıza karşı yapılan bu uygumaya akıl erdirmek mümkün değil. canım ülkemin adalet sistemi. ne beklenir ki!

Sayın "Av.Barış",

Umutla beklemeye inat ve devam desem nasıl olur acaba ?

Ömer Kavili 15638
Old 07-09-2010, 00:34   #16
Av. F.Gül EVREN

 
Varsayılan

Garip değil mi?
Bizler hala aynı şeyleri yaşıyoruz...
Geçen aylarda, Emniyet müdürlüğünden atılmaya çalışan ve farklı il barosu (ve oldukça popüler) mesteklaşlarımız için emniyet müdürlüğü binasında kalma ve dosya fotokopisi alma mücadelesine giriştik. Ayrıca gecenin bir yarısı 44 öğrenci içeride işkence görürken emniyet müdürlüğü binasına 3-4 saat alınmadık ve zor kullanarak pes ettirdik. Ardından en az yüz yüzelli kolluk görevlisinin etrafını sardığı Muğla Adliyesinde sadece üç avukat olarak dakikalarca "üst araması yaparım yapamazsın, çantanı ver-vermem" kavgası yapıldı ve bu kavgada cüppelerimiz yerlerden toplandı.Saatlerce beklenen mahkeme başkanının odasından -sanırım saatlerce beklediğimiz için ve haddimizi bilmeyip odasına bir havale almaya girdiğimiz için- "saygısız, terbiyesiz,yalancı" ,thhamlarıyla korumaları tarafından zorla çıkarılmaya teşebbüs edilerek dik duruşumuzun karşılığı olarak darp edildik... (biz dediğime,yapıldık edildik dediğime bakmayın, avukat temsil ettiği değerlerle vardır her ne kadar tek vücut olsa da ve yalnız sanılsa da...)

Bir yıl önce Muğla Barosu'na nakil olduğumda, baromuzun temsilcilerine ve kıdemli üyelerine "eğer hala bu düzensizlikler, hukuksuzluk ve aykırılıklar devam ediyorsa sorumlusu sizlersiniz. Sizler böyle bir düzende mi avukatlık yapıyorsunuz ve hala sessizce yapmaya devam ediyorsunuz ?" diye çemkiriyordum...
Şimdi düşünüyorum kaç ihtimal var;

a- Bu düzeni (düzensizliği) değişterecek kadar çoğunlukta olmayıp azınlığı temsil etmektedirler.
b- Avukatlık mesleğinin onurunun ve saygınlığınının temelleri sağlam zemine kurulmamıştır.
c- Gücü ve umudu tükenmiş halde emeklilikten medet ummaktadırlar.
d- Düzenin içinde oldukları veya olmayı tercih ettikleri için temsilci veya yönetimde söz sahibidirler.
e- "Ne istediğini bilen ve bildiği yolda tereddüt etmeden ilerleyenler, inandıkları uğruna verdiği mücadelede bir taşı yerinden oynatır ve değişim-dönüşüm de böyle başlar" kuramını hukuk mücadelesinde gerçekleştirecek örgütlenmenin farkında değildirler.
f- Herkes halinden memnun, burada sorun sanırım sadece bendedir.

.... vs. gibi bir çok ihtimal geliyor aklıma.

Ama bu yaşam felsefesi ve pratikte yaşam tarzı meselesidir. Hala bizler avukat değiliz, avukat olma yolundayız; çünkü idealist avukatın da hedefinde bir ideal avukat vardır...

Hukuk sitelerinde bir daha böyle yaşantı kesitleri, olaylar ve kararlar yazma gereği duymamak ve okumamak dileğiyle.

Sevgiler herkese.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İstanbul Barosu : 23 Şubat 2007 İstanbul Adliyesi Önünde Buluşalım... aqua Hukuk Haberleri 7 26-02-2007 14:24
kooperatifte disiplin kurulu oluşturulabilir mi? avukat.ayça Meslektaşların Soruları 0 12-01-2007 12:12
Avukatlık Özen Mesleğidir-Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Konumuz : Hukukçular 2 02-07-2004 12:18
Reklam Yasağına İlş Tbb Disiplin Kurulu Kararı Av. Adil Giray ÇELİK Meslektaşların Soruları 0 21-12-2002 21:20
İstanbul Barosu Genel Kurulu Ve Bir Uyarı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Adliye Duvarı 0 07-09-2002 22:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04418612 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.