Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vergi mahkemesinin davayı ehliyet yönünden reddetmesi.

Yanıt
Old 28-04-2008, 12:32   #1
Av.Caglar

 
Varsayılan vergi mahkemesinin davayı ehliyet yönünden reddetmesi.

vergi mahkemesi açtığımız davayı "şirket adına dava açılması gerekirken, kişinin kendi adına dava açamayacağı" gerekçesiyle ehliyet yönünden reddetti. Davada ceza ihbarnamesi şirket adına, ancak şirket yetkilisi ve temsilcisi davayı açan şahıs. Bu şekilde ehliyet yönünden red kararı verilmesi uygunmu? uygun olduğunu düşünürsek bu davayı şirket adına tekrar açılabilirmi? süre bakımından bir sorun çıkarmı??
teşekkürler.
Old 28-04-2008, 13:23   #2
A.Fırat

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
Dördüncü Daire

Esas No
: 2002/03910

Karar No
: 2003/02593


  • Kamu Alacaklarının Tahsili
  • Limited Şirketin Kamu Borcu
  • Ödeme Emri
  • Vergi Usulü
  • Vergide Kanuni Temsilcinin Sorumluluğu
  • Dava Açma Ehliyeti
ÖZETİ:
Tüzel kişilik adına düzenlenen ödeme emirlerinin kanuni temsilci olması nedeniyle davacıya tebliğ edilmesi üzerine, bu ödeme emirlerinin iptali için kişisel sorumluluğuyla ilgili olmayıp şirket hakkında iddiaları içeren dava dilekçesiyle, kanuni temsilci tarafından açılan davanın, şirket adına açıldığının kabulü gerekeceği hakkında.
Temyiz Eden:
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti: Davacı tarafından … Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen 1997, 1998 ve 2001 yıllarına ait muhtelif vergileri içeren ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır. Ankara 6. Vergi Mahkemesi 27.05.2002 günlü ve E: 2002/287, K: 2002/492 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 üncü maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzelkişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, 94 üncü maddesinde ise, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı öngörülmüş olup, anılan Kanunun 377 nci maddesinde ise mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabileceklerinin belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasının c bendinde ise dava dilekçelerinin ehliyet yönünden inceleneceği, 15 inci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendinde de bu hususta kanuna aykırılık görülürse davanın reddedileceğinin ifade edildiği, olayda sözkonusu limited şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine bu ödeme emirlerinin iptali istemiyle davacının kendi adına bu davayı açtığı anlaşılmakta ise de; bu durumda anılan şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edilmesinin davacı yönünden hukuki bir sonuç doğurmasının mümkün olmadığı ve davacının uyuşmazlık konusu ödeme emirlerine karşı dava açma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermiştir. Davacı, söz konusu şirketin kanuni temsilcisi olması nedeniyle ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada ehliyetli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi Fikret Erkan'ın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden … Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 1997, 1998 ve 2001 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarını içeren ödeme emirleri şirketin adresinde yoklama memuru tarafından davacıya tebliğ edilmesi üzerine davacı tarafından anılan ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada davacının dava açma yetkisinin bulunmadığı belirtilerek davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de; uyuşmazlık konusu ödeme emirlerinin söz konusu şirketin kanuni temsilci sıfatıyla davacıya tebliğ edilmesi, davacının da anılan şirketin kanuni temsilcisi olduğunun açık olması ve ayrıca dava dilekçesinden dilekçede ileri sürülen iddiaların davacının kişisel sorumluluğuyla ilgili olmayıp şirket hakkında olduğunun anlaşılması karşısında açılan davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından dosyanın esası incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı İbrahim Erdoğdu'nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasındabelirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 üncü maddesinde,tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzelkişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği, 94 üncü maddesinde ise, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı öngörülmüş olup, anılan Kanunun 377 nci maddesinde,mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açılabilecekleri belirtilmiştir.
Olayda … Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 1997, 1998 ve 2001 yıllarına ait muhtelif vergi borçlarını içeren ödeme emirleri şirketin adresinde yoklama memuru tarafından davacıya tebliğ edilmesi üzerine davacı tarafından anılan ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada, davacının dava açma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle mahkemece davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak dosya içeriğinden, uyuşmazlık konusu ödeme emirlerinin söz konusu şirketin kanuni temsilci sıfatıyla davacıya tebliğ edilmesi, davacının da anılan şirketin kanuni temsilcisi olduğunun açık olması ve ayrıca dava dilekçesinden dilekçede ileri sürülen iddiaların davacının kişisel sorumluluğuyla ilgili olmayıp şirket hakkında olduğu anlaşıldığından davanın şirket adına açıldığı sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafından şirket adına açılan davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Old 28-04-2008, 13:52   #3
mylassos

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Caglar
Bu şekilde ehliyet yönünden red kararı verilmesi uygunmu? uygun olduğunu düşünürsek bu davayı şirket adına tekrar açılabilirmi? süre bakımından bir sorun çıkarmı??

Sayın Çağlar;
kanımca ret kararının uygun olup olmadığını, somut olayınızı yukarıdaki karar bağlamında değerlendirmeniz akabinde tespit edebilirsiniz. Sorunuzun devamı kısmına ise İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 14-15. maddelerinin altta yer alan bölümleri yanıt olmaktadır.
Kolay gelsin...


İYUK;

Madde 14-" ...3. Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hâkimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a) Görev ve yetki,
b) İdarî merci tecüvüzü,
c) Ehliyet,
d) İdarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
e) Süre aşımı,
f) Husumet,
g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları, Yönlerinden sırasıyla incelenir...."


MADDE 15- "Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin;
.......
b) 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine,
.......
d) 3/g bendinde yazılı halde otuzgün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine,
..........."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idare mahkemesinin görev yönünden davayı reddetmesi... Av.Caglar Meslektaşların Soruları 15 22-06-2017 08:48
motorlu taşıt sürücü sertifikası ehliyet yerine geçer mi emelakd Meslektaşların Soruları 6 30-04-2013 11:41
Elektrik hırsızlığı- ehliyet av_ttc Meslektaşların Soruları 3 17-03-2008 17:07
ehliyet sınavı young_jurıst Meslektaşların Soruları 1 10-11-2007 12:50
Yurtdışında Alınan Ehliyet Nedeniyle Sigorta Tarafından Ödenmeyen Tamir Bedeli MGDurbin Meslektaşların Soruları 5 15-11-2006 14:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05371809 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.