Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belirsiz Alacak Davasi Sonrasi Ek Dava

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-12-2015, 19:53   #1
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan Belirsiz Alacak Davasi Sonrasi Ek Dava

Belirsiz alacak (tazminat) davasında hesap bilirkişisi raporu geldi, ancak hatalı. Davacı taraf olarak rapora itiraz edeceğiz. Ancak mahkeme bu itirazı kabul etmez ve dava dilekçesindeki talebi esas alarak karar verirse, kalan kısım için ek dava açılabilir mi?
Old 27-12-2015, 17:30   #2
Av.Süleyman Yılmaz

 
Varsayılan

Belirsiz alacak davasında, hesap bilirkişi raporuna elbette süresi içerisinde itirazını yapacaksınız. Ama hakim aynı rapora dayanarak hüküm kuracak olursa, bunu yapmadan, rapordaki miktara kadar harç tamamlamanızı isteyecektir. Kararı ise sonra verecektir. Dolayısıyla ek davaya kalacak bir işiniz olacağını düşünmüyorum.
Old 27-12-2015, 17:51   #3
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Usulen hakim harç tamamlama konusunda davacıya bir uyarıda bulunmaz. Harcı tamamladığımızı kabul edelim. Bizim buradaki konumuz; bilirkişi raporunda hesaplananın üstündeki alacağın akibeti ile ilgili. İddiamız tazminatın bilirkişi tarafından eksik hesaplandığı yönünde
Old 27-12-2015, 22:15   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Dursun KARACA
Usulen hakim harç tamamlama konusunda davacıya bir uyarıda bulunmaz. Harcı tamamladığımızı kabul edelim. Bizim buradaki konumuz; bilirkişi raporunda hesaplananın üstündeki alacağın akibeti ile ilgili. İddiamız tazminatın bilirkişi tarafından eksik hesaplandığı yönünde

Merhabalar üstadım,

Belirsiz alacak davasında mahkeme, vereceği kararla alacağın miktarını öncelikle tespit eder. Mahkeme taraflar arasında, dava sebebi ve konusu ile ilgili "tam" bir karar vermektedir. Hüküm kesinleştiği zaman, aynı olay, talep ve tarafla ilgili konunun yargılaması yapılmış, ve tamamlanmış sayılır. Dolayısıyla aynı konu, sebep ve tarafla ilgili iddialarınızı kapsayacak ikinci (veya ek) davanız kesin hüküm engeliyle karşılaşır, düşüncesindeyim.
Old 28-12-2015, 11:03   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Belirsiz alacak ve temyiz, düşünceler

Harcı yatırdık diyelim. Mahkeme rapora göre karar verdi. Ancak alacağımızın daha fazla olduğunu belirterek temyiz ettik. Burada lehine eksik karar verilen davacının temyiz hakkı neye göre belirlenecek? Davacının 100.000,00.-TL. alacağı hüküm altına alındı. Davacının temyiz edebilmesi için istediğinden daha azına hükmedilmesi ve bu daha azın da temyiz sınırı üstünde olması gerekmeyecek mi? Davacı bu hükmedilmeyen miktarı nasıl hesap edecek??

Bunun dışında;
Eğer değer arttırılmazsa ilk değer temyiz sınırı altında ise karar temyiz edilemeyecektir. Ve/veya geçici talep sonucuyla karara bağlanacak ve verilen karar alacağın tümü hakkında olacak. Karar kesinleşirse kesin hüküm itirazı ortaya çıkacaktır.

Saygılarımla
Old 28-12-2015, 17:25   #6
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Sayın Bozoğlu ve Sayın Dikici'nin de belirttikleri gibi, belirsiz alacak davalarında dava değerinin bir kez artırılabilmesi, idari yargıda da olduğu gibi, bir çok soruna neden olmaktadır.
Bir taraftan bilirkişi raporuna itiraz edip, diğer taraftan dava değeri artırılırsa, hiç değilse hakim itirazı kabul edip yeni bir rapor alma yoluna giderse sonrasında ıslah ile ikinci kez dava değeri artırılabilir.
İlk rapora göre değer artırılmaz ise, bu defa dava dilekçesine göre karar verilmesi gündeme gelmektedir.
Artırılan değere göre karar verilirse rapora itirazın bir anlamı kalmamaktadır.
Sayın Dikici'nin belirttiği gibi bu davadan sonra ek dava da mümkün değil.
Bu durumda; HMK.109/2 de yürürlükten kalktığına, kısmi dava açmak her durumda mümkün hale geldiğine göre, eskiden olduğu gibi "kısmi dava-ek dava(lar)" usulü öne çıkacaktır.
Old 18-12-2017, 16:15   #7
ekinheval

 
Varsayılan

Başlığa uygun ancak içeriği farklı bir soru: Belirsiz alacak davasında talep edilen kıdem tazminatının bu davada harç tamamlamadan ek dava açılarak miktarın arttırılması mümkün olur mu? (belirsiz alacak olarak açılamadığından)
Old 19-12-2017, 18:04   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Başlığa uygun ancak içeriği farklı bir soru: Belirsiz alacak davasında talep edilen kıdem tazminatının bu davada harç tamamlamadan ek dava açılarak miktarın arttırılması mümkün olur mu? (belirsiz alacak olarak açılamadığından)
Şöyle olabilir mi?

Siz kıdem tazminatı talebini belirsiz alacak şeklinde talep etti iseniz, burada dava türü ve kıdem tazminatı netleşti ise, miktar üzerine de ıslah yapılabilir. Davada kıdem tazminatı alacağını kısmi dava olarak açtığınız ve miktarı da x liraya yükselttiğiniz şeklinde..

Harç tamamlamadan ek dava açmak ilk açtığınız dava talebinin usulden reddi soncunu etkiler mi? Şöyle olur ilk talebe usulden red. İkinci ek davaya kabul. )

Diye düşündüm. Saygılarımla
Old 19-12-2017, 18:19   #9
ekinheval

 
Varsayılan

Soruyu kısa tutmak adına yazmamıştım. Davanın konusunu o dönemde malesef "belirsiz alacak" yazarak açmıştım. Fazla mesai ve 5.000-TL kıdem tazminatı talepli. Gelinen aşamada, kıdem tazminatı belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden ve hukuki yarar yokluğundan reddedileceğinden, fazla mesai yönünden belirsiz alacak davasında harcı tamamlayıp, 30.000-TL hesaplanan kıdem tazminatında harç tamamlama yoluna gitmeyip yine 30.000-TL'lık kıdem için ek dava açıp bu dosya ile birleştirmeyi düşünüyorum. Nihai olarak fazla mesai belirsiz alacak olarak açılabildiğinden kabul- kıdem taz. belirsiz açılamayacağından 5.000-TL lık talebimin hukuki yarar yokluğundan red- birleşen ek davada kıdemin tümü üzerinden kabul alabilir miyim?
Old 19-12-2017, 18:28   #10
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Soruyu kısa tutmak adına yazmamıştım. Davanın konusunu o dönemde malesef "belirsiz alacak" yazarak açmıştım. Fazla mesai ve 5.000-TL kıdem tazminatı talepli. Gelinen aşamada, kıdem tazminatı belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden ve hukuki yarar yokluğundan reddedileceğinden, fazla mesai yönünden belirsiz alacak davasında harcı tamamlayıp, 30.000-TL hesaplanan kıdem tazminatında harç tamamlama yoluna gitmeyip yine 30.000-TL'lık kıdem için ek dava açıp bu dosya ile birleştirmeyi düşünüyorum. Nihai olarak fazla mesai belirsiz alacak olarak açılabildiğinden kabul- kıdem taz. belirsiz açılamayacağından 5.000-TL lık talebimin hukuki yarar yokluğundan red- birleşen ek davada kıdemin tümü üzerinden kabul alabilir miyim?
Bu davayı öngördüğümüz sonuçla bitirsek ve kesinleşse, sonrasında kıdem tazminatı için tam dava açsak iyi olmaz mı?

Çünkü kıdem tazminatı açısından kesinleşmeyen hüküm açılacak tam davayı etkiler mi? Etkilemez dersek vakit kaybetmeyiz.

Örnek vermek gerekirse iki farklı tahliye nedeni ile açılmış davalar birbirine derdestlik oluşturmaz. bir de bu açıdan düşünsek..Yani davanın usulden reddi ve derdestlik açısından bir araştırma yapınız. Saygılarımla,
Old 19-12-2017, 18:32   #11
ekinheval

 
Varsayılan

Sıkıntı şu ki; bu dava kesinleşene kadar (istinaf temyiz derken en az 2 yıl geçecek) yeni yasa ile 5 yıla düşen kıdem tazminatı için zamanaşımı süresi doluyor.
Old 19-12-2017, 19:03   #12
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Sıkıntı şu ki; bu dava kesinleşene kadar (istinaf temyiz derken en az 2 yıl geçecek) yeni yasa ile 5 yıla düşen kıdem tazminatı için zamanaşımı süresi doluyor.

1-Kıdem Tazminatı talebinizin ayrı bir esasa kaydedilmesini ve hakkında karar verilmesini talep edebilirsiniz? Usulden red versin ve hemen kesinleştirip. Tam davayı açın.

Bu da düşünülebilir..
Old 19-12-2017, 22:23   #13
Mustafa Bağarkası

 
Varsayılan

İşçilik alacaklarına ilişkin olarak açılmış olan belirsiz alacak davasında, bilirkişi raporlarına karşı tebliğden itibaren yasal süre içerisinde taraflar itirazlarını bildireceklerdir. Mahkeme itiraz sebeplerini değerlendirerek yeniden rapor alınmasına veya tarafların itirazları da karşılanmak sureti ile dava dosyasının aynı bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verebilecektir.

Mahkeme, yeniden rapor alınmasına gerek görmediği taktirde, davacı vekili bu aşamada talep artırım dilekçesi vermek üzere mahkemeden süre istemelidir. Mahkeme yasal düzenleme gereği (HMK.107/2 ve 181.maddeleri) talep arttırım dilekçesi sunulması ve arttırılan miktara göre eksik harcın ikmali için bu yönde ara kararı tesis edecek ve davacı vekiline süre verecektir.

Öte yandan HMK.nın 107. maddesine göre, Belirsiz alacak davası mevcut yasal düzenleme çerçevesinde üç değişik şekilde açılabilir.
1. Eda (tahsil talebi ile) davası niteliğinde belirsiz alacak davasının açılabileceği HMK’nun 107. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında öngörülmüştür.
2. Tespit niteliğinde belirsiz alacağı tespit davası ise aynı maddenin 3. fıkrasına dayanmaktadır.
3. Maddenin gerekçesine göre ise alacaklı kısmi eda külli tespit davası da açabilir.

İstanbul bölgesindeki temyiz incelemelerine bakan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin ilke kararlarına göre; (İlke Kararının ilgili bölümleri aşağıya kısmen aktarılmıştır)

Tahsil talepli belirsiz alacak davasında, alacaklı belirleyebildiği miktarı davaya konu etmelidir. Bu konuda rastgele bir miktarı talep etmesi doğru olmaz. Örneğin, işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında 10 yıl ve asgari ücretten hizmeti görünen bir işçi, çalışma süresini 12 yıl ve ücretini net 2.000,00TL olarak açıklamak suretiyle kıdem tazminatıyla ilgili belirsiz alacak tahsil davası açabilir. Bu davada, kayıtlarda geçen süre ve asgari ücrete göre belirlenebilen miktar talep edilmelidir. Başka bir anlatımla tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında alacaklı belirleyebildiği kadarıyla bir hesaplama yapmalı ve bu miktarı talep etmelidir. Dava dilekçesinde şimdilik kaydıyla farazi bir miktar (100,00TL) gösterilmesi halinde, davanın, tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olarak kabulü doğru olmaz.

Tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında, işverenin vereceği cevap, ön inceleme aşamasında bu yönde uzlaşı veya tahkikat aşamasında belirsizlik ortadan kalktığında, 107/2. maddeye göre davacı miktarı arttırabilir ve alacağın tümünün tahsilini talep edebilir. Bu aşamada iddianın genişletilmesi yasağı devreye girmez.

Tahsil talepli belirsiz alacak davasında, dava tarihinde alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 157. maddesi uyarınca, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, davacının talep artırım dilekçesi üzerine ileri sürülen zamanaşımı definin de sonuca bir etkisi olmaz.

Tahsil talepli belirsiz alacak davasında faiz başlangıcı, davadan önce temerrüt söz konusu değilse dava tarihi olmalıdır. Alacak belirlendikten sonra arttırılan kısım için faiz başlangıcı temerrüt ya da dava tarihidir. Belirtmek gerekir ki, belirsiz alacak davasının alacaklıya sağladığı bütün imkanlar bir tek tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında ortaya çıkar.

Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılabileceği HMK’nun 107/3. maddesinde kabul edilmiş olmakla, davanın miktar belirtmeden açılması da imkan dahilindedir. Bu halde hukuki yarar yokluğu ile ilgili tartışmalara mahal vermemek için, 107. maddenin son cümlesinde, belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunduğu ifade edilmiştir.

Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılabilmesinin en önemli sonucu, belirsiz alacak tespit davasının da alacağın tamamı için zamanaşımını kesmesidir.

Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılmasının ardından, alacağın yargılama sırasında belirlenmesi üzerine HMK’nun 107/2. maddesine göre miktarın arttırılması mümkün değildir. Zira sözü edilen hüküm, belirsiz alacak davasının miktar belirtilmesi yoluyla eda davası biçiminde açılması halinde uygulama alanı bulabilir. Ancak belirsiz alacak tespit davasında yapılan yargılama ile alacak belirlendikten sonra, davanın tamamen ıslahı suretiyle alacağın tahsili talep edilebilir.

Belirsiz alacak davasının tespit davası olarak açılması ve ardından ıslahla eda davasına dönüştürülmesinin, davanın belirli bir miktar üzerinden açılmasından farkı, faiz başlangıcı noktasında kendisini gösterir. Belirsiz alacak davası tespit davası olarak açıldığında faiz başlangıcı, alacakların rakam olarak talep edildiği ıslah tarihi olmalıdır. Belirsiz alacak davası ile kesilmiş olan zamanaşımı yargılama sırasındaki işlemler ve hakimin her kararı ile kesileceğinden ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi sonuca etkili değildir.

HMK 107. maddesinin gerekçesine göre belirsiz alacak davasının, kısmen eda davasıyla birlikte külli tespit davası olarak da açılabilmesi imkan dahilindedir. O halde belirsiz alacak davasında bir miktarın tahsili yanında, kalan tutarın tespiti istenebilecek ve yargılama sırasında belirlendiğinde kalan miktar da talep edilebilecektir.
Bunun tam eda davasından farkı, belirlenebilen miktarın talebi yerine, kısmi bir miktarın istenebilmesidir. Örneğin belirsiz bir alacak için alacaklı tarafından belirsiz alacak davası açıldığında ve 100,00TL için tahsil, kalan miktarı için ise alacağın tespiti istendiğinde kısmi eda külli tespit davasından söz edilir. Zira alacaklı işveren veya resmi kurum kayıtlarında geçen belirleyebildiği miktarı davaya konu etmek yerine, farazi bir miktar için talepte bulunmuştur. Sözü edilen davanın kısmi davadan farkı ise, alacaklının kısmi dava açtığını belirtmeksizin belirsiz alacak davasından söz ederek taleplerde bulunmasına dayanır. Yukarıda açıklandığı üzere belirsiz bir alacak için alacaklının açıkça kısmi dava açtığını belirterek talepte bulunması veya belirsiz alacaktan söz edilmeksizin kısmi taleplerde bulunulması halinde davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilir.

Kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Yargılama sırasındaki işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlayacağından yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemez. Bu nedenle yargılama sırasında arttırılan taleplere karşı yapılan zamanaşımı defi sonuca etkili değildir. Ancak faiz başlangıcı açısından tahsil amaçlı belirsiz alacak davasından farklı bir durum vardır. Davaya konu edilen miktar bakımından faiz başlangıcı olarak dava tarihi kabul edilmelidir. Alacağın kalan kısmın sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarının ilerde talep edildiği tarihten itibaren faize karar verilmelidir.
Old 20-12-2017, 13:45   #14
ekinheval

 
Soru

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
1-Kıdem Tazminatı talebinizin ayrı bir esasa kaydedilmesini ve hakkında karar verilmesini talep edebilirsiniz? Usulden red versin ve hemen kesinleştirip. Tam davayı açın.

Bu da düşünülebilir..


Belirsiz alacak davasında; kıdem tazminatı hukuki yarar yokluğundan reddolur ve bu kaleme ilişkin tarafların temyiz talebi olmazsa kesinleşir diye düşünüyorum. Dosyanın sadece fazla mesai alacağı yönünden temyiz edilmesi kıdem tazminatı kalemini kesinleştirmez mi?
Old 20-12-2017, 14:09   #15
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Belirsiz alacak davasında; kıdem tazminatı hukuki yarar yokluğundan reddolur ve bu kaleme ilişkin tarafların temyiz talebi olmazsa kesinleşir diye düşünüyorum. Dosyanın sadece fazla mesai alacağı yönünden temyiz edilmesi kıdem tazminatı kalemini kesinleştirmez mi?
Evet kesinleşir. Ve akabinde tam davayı açarsınız. Zamanaşımı da olmaz.
Yani sorunuzun ilk hali ile; devam eden dosya ile birleştirme talepli bir dava açmak doğru değil.
O dosyanın kıdem tazminatı açısından hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi sonucunu alıp, kesinleştirip. Tam dava açmak, doğru...Diye düşünüyorum.
Saygılarımla,
Old 28-11-2018, 21:19   #16
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmeme, kısmi dava kabul edilme ihtimaline binaen, ek dava düşüncesiyle açılan ikinci davanın (ilk davanın belirsiz alacak olarak kabulü halinde) "derdestlik nedeniyle reddi" ve "maktu vekalet ücreti" ödenmesi gerekmez mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belirsiz alacak davasi oldugunun dava dilekcesinde acikca yazilmamasi! melis aksu Meslektaşların Soruları 3 24-06-2015 17:57
Ek Dava Belirsiz Alacak Davasi Olarak Açilabilir Mi? Av.Dursun KARACA Meslektaşların Soruları 0 01-11-2014 20:02
Belirsiz Alacak Davasi Olur Mu? Av.Dursun KARACA Meslektaşların Soruları 1 25-08-2014 12:40
Işçi Davalari Için Belirsiz Alacak Davasi Incelemesi Mart/2014 AVCD İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 0 13-03-2014 17:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09175110 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.