Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

kasten adam öldürme, teşebbüs ve azmettirmeye dair

Yanıt
Old 09-02-2011, 18:57   #1
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan kasten adam öldürme, teşebbüs ve azmettirmeye dair

İyi akşamlar ben bir olay hakkında fikrinizi almak istiyordum.Olay şu;A birini öldürmesi için B ile 30.000tl ye anlaşır.A içinde öldürülecek kişinin fotoğrafı adresi ve ön ödeme olarak 5.000 tl olan zarfı B ye verir.B evine gider ve durumu en yakın arkadaşı C ye anlatır ve aynı gece yakalanıp cezalandırılmaktan korkan B öldürme işinden vazgeçer.Oğlu ölümcül hasta olan ve oğlunu kurtarmak için paraya ihtiyacı olan C B nin evinde tesadüfen içinde 5.000tl,adres ve fotoğraf olan zarfı görür.Zarfı alır ve öldürülmek istenilen kişiyi öldürür.Daha sonra A'ya giderek mağduru öldürdüğünü ona 25.000tlyi vermesini aksi taktirde onu da öldüreceğini söyler.Bunun üzerine korkan A da C ye 25.000tl yi verir.A B ve C nin cezai sorumluluklarnı açıklayınız.Burada benim şahşi görüşüm A'nın amettirmeden dolayı dolaylı fail olarak tıpkı fail gibi kasten adam öldürmeden ceza alması yönündedir.Çünkü niyeti ve netice gelişmelerde farklılık olmasına rağman uyuşuyor ve ceza hukukunun kişinin içindeki ortaya çıkan kötü niyetin ıslahı şeklinde düşünüldüğüne göre fail olarak ceza alması yönündedir tck 38 e göre ve tck 37/2 de belirtildiği üzere başkasını adam öldürmek için kulllanan kişi tıpkı fail gibi ceza alması yönündedir.sizce burada olayların Anın iradesi dışında farklı olarak geliştiğini ne illiyet bağının kopması dolayısıyla Aya cezasızlık verilebilir mi? Ayrıca bana göre B nin sorumluluğuteşebbüz aşamasındaddır karar aşaması tamamdır ve icra hareketleri olarak ben adres ve paranın alınmasını kabul ederim zaten cezalandırlmaktan korktuğu için göünüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanamaz.Sizce burada teşebbüs var mıdır?Üçüncü olarak C nin sorumlulunun kasten adam öldürme yönünde olduğunu düşünüyorum sonuçta her ne kadar oğlu ölümcül hasta da olsa ızdırar hali hakların yarışmasından ve iki tarafta da insan olduğundan kabul edilemez.Ayrıca cebir ve hırsızlık ile A dan 25.000tlyi alması birleşik suçu oluşturup yağma suçundan ve de B nin evindeki zarfı gizlice alması dolayısıyla hırsızlıktan içtima uygulanıp cezalandırılması gerektiği görüşündeyim.sizlerin bu olayın çözümü için görüşlerinizi almak istiyorum.Şimdiden teşekkür ederim..
Old 05-04-2011, 09:52   #2
kezzy

 
Varsayılan

B nin neden gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanmayacağını düşünüyorsunuz?
Old 05-04-2011, 10:14   #3
Levent Cirit

 
Varsayılan

B'nin hareketleri hazırlık aşamasında kalmıştır ve bu nedenle B'ye ceza verilemez zira hazırlık hareketlerinin geldiği noktada suç oluşturacak bir davranışı bulunmamaktadır. B'nin hareketleri teşebbüs aşamasında da değildir.
A'nın azmettiren olarak cezalandırılamayacağı görüşündeyim keza A, B'yi azmettirmiştir ama C ile herhangi bir bağı yoktur. Dolayısıyla C'nin işlediği fiilden dolayı A'yı azmettiren olarak sorumlu tutmak da mümkün değildir. C konusunda ise görüşünüze katılıyorum.
Old 05-04-2011, 19:57   #4
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kezzy
B nin neden gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanmayacağını düşünüyorsunuz?

Çünkü bana göre B sırf ceza kanunlarının kendisine ceza vereceği için vazgeçmiştir ve buradaki vazgeçme gönüllü bir vazgeçme değildir.Ceza kanunları insanlarda ortaya çıkan kötü niyeti ıslah etmek gibi bir amaca da sahiptir ve bende yargıtay kararlarından da okuduğum kadarıyla böyle bir yorum getirdim.
Old 05-04-2011, 20:05   #5
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Öncelikle cevaplandırdığınız için çok teşekkür ederim.B nin icrasının hazırlık hareketlerinde kalmadığı kısmını aldığı para ve adresten yola cıkarak yorumlamıştım ama sizin deyişinizle size hak veriyorum fakat A konusunda şöyle bir sey söylemek istiyorum.İlliyet bağı bana kalırsa kesilmemiştir. Çünkü A birini öldürtmek için başka birini azmettirmiştir burada B sadece bir araçtır A birini azmettirmiştir ve de öldürülmek istenen kişi ölmüştür ve dolayısıyla A nın istediği olmuştur bunu ha B yapsın ha da C diye düşünüyorum sonuçta A burada kötü niyetlidir ve ceza hukuku insanların bu kötü niyetini ıslah etmeyi de amaçlamaz mı?
Old 19-04-2011, 14:25   #6
Levent Cirit

 
Varsayılan

Şöyle düşünün; A bir banka soymayı planlıyor ve bu planını B ile paylaşıyor. A ile B'nin konuşmasını gizlice dinleyen C, planı hayata geçiriyor. Bu durumda siz, "Bu işi A planlamıştır. Dolayısıyla A da suçludur." diyebilir misiniz?
Old 27-04-2011, 15:27   #7
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Konuyu böyle düşünürsek elbette suçlu diyemeyiz.Ama sanki durum burada biraz daha farklı değil mi?çünkü bana göre sizin anlattığınız olayda C kendi sadece kendisi için bir plan kuruyor ve gerçekleştiriyor A nın herhangi bi bağlantısı kalmıyor yani illiyet bağı kesiliyor fakat benim olayımda C A nın ölmesini niyet ettiği kişiyi öldürtüyor bunu istiyor bi kiralık katil tutuyor ve sonuçta adam ölüyor.
Old 02-05-2011, 16:38   #8
Av.M.Nazım GENÇTÜRK

 
Varsayılan

Ceza kanunlarının insanlarda ortaya çıkan kötü niyeti ıslah etme gibi amacını hatalı yorumladığınız kanaatindeyim. Zira ceza hukuku salt kötü niyeti cezalandırmaz.
Olayınızda; eğer B ile C arasında A'nın öldürmek istediği kişinin öldürülmesi hususunda bir anlaşma olsaydı A'nın azmettiricilik sıfatı devam edebilirdi. Ancak B gönüllü olarak suç işlemekten vazgeçmiştir. Bu noktada B'nin sorumluluğu belki suçun işlenme olasılığı devam ettiğinden ilgili merciilere ihbar noktasında ortaya çıkabilir. B'nin vazgeçmesi halinde A'nın bu işi başkasına yaptırıp yaptırmayacağı bilinemez. Yaptıracak olsa bile C ile hiçbir bağı bulunmadığından C'yi azmettirdiği söylenemez. Zorlama bir hukuk uygulayacaksak C'bin doğrudan failliğinin yanına A ve B'yi 5237 sayılı TCK md.39 uyarınca sorumlu tutulacağı düşünülebilir.
Old 04-05-2011, 23:43   #9
Meltem Ceyhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan öğrenci ezgiii
İyi akşamlar ben bir olay hakkında fikrinizi almak istiyordum.Olay şu;A birini öldürmesi için B ile 30.000tl ye anlaşır.A içinde öldürülecek kişinin fotoğrafı adresi ve ön ödeme olarak 5.000 tl olan zarfı B ye verir.B evine gider ve durumu en yakın arkadaşı C ye anlatır ve aynı gece yakalanıp cezalandırılmaktan korkan B öldürme işinden vazgeçer.Oğlu ölümcül hasta olan ve oğlunu kurtarmak için paraya ihtiyacı olan C B nin evinde tesadüfen içinde 5.000tl,adres ve fotoğraf olan zarfı görür.Zarfı alır ve öldürülmek istenilen kişiyi öldürür.Daha sonra A'ya giderek mağduru öldürdüğünü ona 25.000tlyi vermesini aksi taktirde onu da öldüreceğini söyler.Bunun üzerine korkan A da C ye 25.000tl yi verir.A B ve C nin cezai sorumluluklarnı açıklayınız.Burada benim şahşi görüşüm A'nın amettirmeden dolayı dolaylı fail olarak tıpkı fail gibi kasten adam öldürmeden ceza alması yönündedir.Çünkü niyeti ve netice gelişmelerde farklılık olmasına rağman uyuşuyor ve ceza hukukunun kişinin içindeki ortaya çıkan kötü niyetin ıslahı şeklinde düşünüldüğüne göre fail olarak ceza alması yönündedir tck 38 e göre ve tck 37/2 de belirtildiği üzere başkasını adam öldürmek için kulllanan kişi tıpkı fail gibi ceza alması yönündedir.sizce burada olayların Anın iradesi dışında farklı olarak geliştiğini ne illiyet bağının kopması dolayısıyla Aya cezasızlık verilebilir mi? Ayrıca bana göre B nin sorumluluğuteşebbüz aşamasındaddır karar aşaması tamamdır ve icra hareketleri olarak ben adres ve paranın alınmasını kabul ederim zaten cezalandırlmaktan korktuğu için göünüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanamaz.Sizce burada teşebbüs var mıdır?Üçüncü olarak C nin sorumlulunun kasten adam öldürme yönünde olduğunu düşünüyorum sonuçta her ne kadar oğlu ölümcül hasta da olsa ızdırar hali hakların yarışmasından ve iki tarafta da insan olduğundan kabul edilemez.Ayrıca cebir ve hırsızlık ile A dan 25.000tlyi alması birleşik suçu oluşturup yağma suçundan ve de B nin evindeki zarfı gizlice alması dolayısıyla hırsızlıktan içtima uygulanıp cezalandırılması gerektiği görüşündeyim.sizlerin bu olayın çözümü için görüşlerinizi almak istiyorum.Şimdiden teşekkür ederim..

Merhaba,

Öldürülen kişiye "mağdur" değil "maktül" denir. Mağdur, suçtan zarar görene denir.

A: Azmettiren olmak için bir kişide mevcut olmayan suç işleme iradesini oluşturmak gerekmektedir. A, B ile anlaşmıştır fakat C'deki suç işleme iradesini A oluşturmamıştır. Bu bakıdan A'nın azmettiren sıfatıyla sorumluluğu eğer varsa B'nin suçu ile sınırlı kalmalıdır.

B: Suça teşebbüsün varlığı için kastedilen suçu "elverişli hareketlerle" "doğrudan doğruya" icraya başlamak ve "elinde olmayan nedenlerle" tamamlayamamak gerekir. Verdiğiniz örnekte B, kastedilen adam öldürme suçunu icraya başlamadığı gibi, suçu işlemekten de kendi iradesiyle vazgeçmiştir. Vicdani nedenlerle değil de korkusundan vazgeçmiş olması bu durumu etkilemez. Sonuç olarak öldürmekten kendi isteğiyle vazgeçmiştir. Gönüllü vazgeçme hükümleri gündeme gelir.

C: Burada kesinlikle ızdırar hali yoktur. Izdırar halini yeniden okumanızı tavsiye ederim. C 5.000 TL'yi çalmıştır. C, kasten adam öldürmüştür. Ayrıca, C'nin suç işleme iradesini A oluşturmamıştır. C, ayrıca A'yı tehdit ederek 25.000 TL almıştır. Bu da yağma suçudur.

A'nın kastettiği netice meydana gelmiştir. A'nın kastı bütün aşamalarda mevcudiyetini korumuş da olabilir. A'nın kastına uygun netice C tarafından meydana getirilmiştir ancak suç işleme iradesini C'de oluşturan A değildir. Bu nedenle A'nın azmettiren olacağından şüpheliyim. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi nedeniyle de A'ya ceza verilmeyebilir görüşündeyim. Zira A, B ile konuşarak öldürmemesini söyleyebilecekken C araya girmiştir.

İçtima konusuna girmeyeceğim. Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Saygılarımla
Old 13-05-2011, 22:41   #10
Franz Kafka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan öğrenci ezgiii
Çünkü bana göre B sırf ceza kanunlarının kendisine ceza vereceği için vazgeçmiştir ve buradaki vazgeçme gönüllü bir vazgeçme değildir.
Sorudan çok bu mesajınıza cevap vermek istedim sayın meslektaşım.
Ceza hukukunun amacı(fonksiyonu) da tam olarak insanların suç işlemesini engellemektir. Yani suç işleyecek insanlar için bir caydırıcılık fonksiyonu içermesidir. Kesinlikle cezalandırılacağını bilen bir insan suç işleyemez. Eğer cezalandırılma korkusu olmasa her gün milyonlarca insan suç işlerdi. Bu fonksiyon bir yana, Tck'nın ilgili maddesi(36.):
"Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz;...."
metinden de anlaşıldığı üzere kanun sadece failin vazgeçmesinden bahsediyor. Bu ister cezalandırılacağından korkarak olsun, ister vicdani olsun fark yapmaz.
Old 14-05-2011, 22:20   #11
mehmetdemirlek301

 
Varsayılan

A'nın azmettirdiği tek kişi B olup, ne sebeple olursa olsun icra hareketlerine başlamadan suç işlemekten vazgeçen B'nin cezalandırılması ihtimali yoktur.Bu bırakınız kanunun çok ağır cezasından korku sebebini; olay yerinde polisi görüp de yakalanmaktan korksa dahi vazgeçmesi halinde de etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.Azmettiren A'nın sorumluluğu azmettirdiği kişinin (B) işleyeceği suça bağlı bir sorumluluktur.Azmettirilen kişi etkin pişmanlık gösterirse azmettiren de(azmettirdiği suçtan)cezalandırılamaz.Şartları varsa ki; görünüşte var, suç işlemeye yönlendirme suçundan dolayı cezalandırılmasına bir engel yok.C'nin durumuna gelince; C'nin eyleminden A'yı sorumlu tutamayız.A'nın azmettirmesi ile C'nin eylemi arasında illiyet bağı bulunmamaktadır.C kendisine vazife edinerek eylemi gerçekleştirmiş, A'dan zorla para tahsil ederek ayrıca yağma suçunu işlemiş.Olayda ıztırar halinden de bahsedemeyiz.
Old 15-05-2011, 16:08   #12
üye34660

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan öğrenci ezgiii
İyi akşamlar ben bir olay hakkında fikrinizi almak istiyordum.Olay şu;A birini öldürmesi için B ile 30.000tl ye anlaşır.A içinde öldürülecek kişinin fotoğrafı adresi ve ön ödeme olarak 5.000 tl olan zarfı B ye verir.B evine gider ve durumu en yakın arkadaşı C ye anlatır ve aynı gece yakalanıp cezalandırılmaktan korkan B öldürme işinden vazgeçer.Oğlu ölümcül hasta olan ve oğlunu kurtarmak için paraya ihtiyacı olan C B nin evinde tesadüfen içinde 5.000tl,adres ve fotoğraf olan zarfı görür.Zarfı alır ve öldürülmek istenilen kişiyi öldürür.Daha sonra A'ya giderek mağduru öldürdüğünü ona 25.000tlyi vermesini aksi taktirde onu da öldüreceğini söyler.Bunun üzerine korkan A da C ye 25.000tl yi verir.A B ve C nin cezai sorumluluklarnı açıklayınız.Burada benim şahşi görüşüm A'nın amettirmeden dolayı dolaylı fail olarak tıpkı fail gibi kasten adam öldürmeden ceza alması yönündedir.Çünkü niyeti ve netice gelişmelerde farklılık olmasına rağman uyuşuyor ve ceza hukukunun kişinin içindeki ortaya çıkan kötü niyetin ıslahı şeklinde düşünüldüğüne göre fail olarak ceza alması yönündedir tck 38 e göre ve tck 37/2 de belirtildiği üzere başkasını adam öldürmek için kulllanan kişi tıpkı fail gibi ceza alması yönündedir.sizce burada olayların Anın iradesi dışında farklı olarak geliştiğini ne illiyet bağının kopması dolayısıyla Aya cezasızlık verilebilir mi? Ayrıca bana göre B nin sorumluluğuteşebbüz aşamasındaddır karar aşaması tamamdır ve icra hareketleri olarak ben adres ve paranın alınmasını kabul ederim zaten cezalandırlmaktan korktuğu için göünüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanamaz.Sizce burada teşebbüs var mıdır?Üçüncü olarak C nin sorumlulunun kasten adam öldürme yönünde olduğunu düşünüyorum sonuçta her ne kadar oğlu ölümcül hasta da olsa ızdırar hali hakların yarışmasından ve iki tarafta da insan olduğundan kabul edilemez.Ayrıca cebir ve hırsızlık ile A dan 25.000tlyi alması birleşik suçu oluşturup yağma suçundan ve de B nin evindeki zarfı gizlice alması dolayısıyla hırsızlıktan içtima uygulanıp cezalandırılması gerektiği görüşündeyim.sizlerin bu olayın çözümü için görüşlerinizi almak istiyorum.Şimdiden teşekkür ederim..

Yanıt1- B hazırlık hareketinde olduğundan ve pişmanlık duyup düşündüğü eylemin icrai faaliyetlerine başlamadığından beraat eder(ancak o ana kadar yaptığı eylemler ispat edilirse o suçlardan mahkumiyet olabilir, mesela ruhsatsız silah taşıma gibi...),

Yanıt2. C kasten öldürmek eyleminden sorumludur

Yanıt 3- A ise öldürmek(bu bağlamda azmettirmek) eylemini B ile olmasa bile C ile gerçekleştirdiğinden kasten öldürmektten sorumludur...
(bu arada B'nin A'yı tehdit ettiği, A'nın da bu nedenle B'ye eylemi tamamladığı için para verdiği iddiası ise bana pek inandırıcı gelmedi, hayatın olağan akışına uygun değil diye düşünüyorum)...

Saygılarımla...
Old 23-05-2011, 16:15   #13
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Düşünceleriniz benim için çok yaralı oldu öncelikle teşekkür ederim Yalnız A konusunda sayın dr Fuat Şenoğlu nun da bana katıldığı gibi azmettirmeden dolayı suçlu olduğunu düşünüyorum.Öte taraftan Bnin sucunun hazırlık hareketleri oluşturmadığına sayenizde kanaat getirdim
C nn durumunda ben ızdırar hali yoktur diye fikrimi belirtmiştim zaten sanırım yanlış ifade etmişim ama elbette ki c kasten adam öldürme ve de yağma suçundan yargılanmalı.
Başka acıdan bakabilmeyi sağladığınız için çok teşekkür ederim.
Old 23-05-2011, 16:17   #14
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

SAYIN MELTEM CEYLAN;
Düzeltmeniz için çok teşekkür ederim mağdur demek fahiş hatalara yol acabilir elbette.
Old 03-07-2011, 15:15   #15
Aslı Aydın

 
Varsayılan

Olayda, C'nin zihninde cinayet işleme olgusunu oluşturan A olmadığından dolayı A'nın C'yi azmettirdiğini düşünmüyorum. Azmettirmenin olabilmesi için daha önceden kişinin suçu işlemeye dair bir niyeti olmamalı ve azmettirme sonucu kişinin zihnine somut suç fikrinin ekilmiş olması gerekmektedir. Burada A, doğrudan veya dolaylı bir biçimde C'nin zihnine somut suç fikri ekmemiştir. Bu nedenle de A'nın azmettiren olarak görülmemesi gerekmektedir.

B'nin bu cinayet olayını C ile paylaşması durumunda ise somut suç fikrini C'nin zihnine eken kişinin B olduğu açıkça görülebilir. Bu durumda ise azmettiren kişi A değil, B olmalıdır. Her ne kadar B tarafından C'ye karşı söylenen bir suç talebi olmasa da C'nin aklında somut suç fikrini oluşturan kişi olayda B'dir.


C'nin cebir ve hırsızlık suçu ile A'dan 25.000 TL'yi alması bileşik bir suç olan yağma suçunu oluşturmaktadır.

Ancak B'nin evindeki zarfı alması durumunda hırsızlıktan doğan bir fikri içtimanın bulunduğunu düşünmüyorum. Zira C, bu zarfı alarak birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet vermemiştir (bkz. TCK.44).

B'nin suçu işlemekten vazgeçmesi ise tamamıyle gönüllü vazgeçme kapsamına girmektedir. Zira, vazgeçen kişinin ahlaki duygularına veya düşüncelerine bakılmaz; yalnızca kişinin suçu işlemekten kendi isteğiyle vazgeçip vazgeçmediğine bakılır. Ancak eğer B, suçu işlemekten polis tarafından yakalanma aşamasıdayken vazgeçip kaçtıysa burada zaten gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanmaz. Fakat, suçu işlemekten vazgeçmenin polis tarafından yakalanma korkusundan doğması durumunda etkin pişmanlık hükümleri değil gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır. Etkin pişmanlık suçun işlenmesinin tamamlanmasının ardından söz konusu olabilecek bir kurumdur.
Old 06-07-2011, 18:56   #16
Emre Can

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan öğrenci ezgiii
Çünkü bana göre B sırf ceza kanunlarının kendisine ceza vereceği için vazgeçmiştir ve buradaki vazgeçme gönüllü bir vazgeçme değildir.Ceza kanunları insanlarda ortaya çıkan kötü niyeti ıslah etmek gibi bir amaca da sahiptir ve bende yargıtay kararlarından da okuduğum kadarıyla böyle bir yorum getirdim.

Kişilerin kanunda suç olarak tanımlanan herhangi bir fiili hazırlık aşamasında ne saikle hareket ederek terkettiğini sorgulamak yanlış bir tutum olur.Hazılık hareketleri sırasında vazgeçttiği için ilgili kişi gönüllü vazgeçme hükümlerine tabi tutulur.Yalnız bu süre içinde bağımsız olarak düzenlenen bir suç işlenmişse şüpheli bu suçtan dolayı sorumlu tutulur.
Azmettirme konusunda ise azmettiren kişi sadece gönüllü vazgeçen kişiye suçu işlemesi hususunda telkinde bulunmuştur.Oysa suçu işleyen kişi azmettiren kendisine herhangi bir telkinde bulunmadan suçu işlediği için yani suçu azmettirenin telkini olmadan kendi başına kararlaştırdığı için omnimodo facturus durumu söz konusu olur bu durumda da azmettiren suçun işlenmesine manevi yardımda bulunmuş olur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kasten Adam öldürme sebebiyle açılacak tazminat davası Av.N.Savas Meslektaşların Soruları 7 19-08-2011 12:41
Kasten adam öldürme salt tanık beyanı,olmayan tabanca sailor1981 Meslektaşların Soruları 2 16-10-2009 14:01
Kasten adam öldürme arzaplı Hukuk Soruları 10 15-08-2007 16:15
Kasten adam öldürmeye teşebbüs Av.Fatih KAYA Meslektaşların Soruları 7 03-07-2007 11:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06627703 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.