Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davasının Birlikte Açılması Mümkün Müdür?

Öncelikle zaman ayırıp cevap verme zahmetine giren tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim. Konuya gelecek olursam; Müvekkilin kimlik bilgileri kullanılıp bir Telefon bayiinden ''sahte imza'' suretiyle telefon alınıyor ve müvekkil bu durumu sonradan Vodafone'dan gelen aramalar suretiyle öğreniyor ve icra tehditi sebebiyle borcun yarısını ödüyor. Daha sonra müvekkilin ödeme yapamaması suretiyle icra takibi başlatılıyor ve müvekkil bu icra takibine itiraz etmiyor. Halihazırda hem ödenen bedelin istirdadını hem de borçlu olmadığımıza dair kararı almak istiyoruz. İstirdat iddialarımızı menfi açacağımız menfi tespit davasında ileri sürmemiz mümkün müdür? Borcun icra takibinden önce (call center bürolarının aramaları sebebiyle) ödenmiş olması istirdat iddiamız yönünden sorun teşkil eder mi? Teşekkür eder,iyi çalışmalar dilerim.

Sayın Meslektaşım,

Müvekkilinizin İcra takibi açılmadan önce borcun yarısını ödediğini ve daha sonra açılan icra takibine itiraz etmediğini belirtmişsiniz.

İİK 72.maddesinde Menfi Tespit ve İstirdat davaları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Benim düşünceme göre davanızı 1-) borçlu olmadığınızın tespitine ve 2-) ödenen paranın istirdatı talepli olarak açabilirsiniz yani iki talebiniz olacak. Zaten HMK 110.madde de buna izin veriyor.

Alıntı: HMK 110- Davaların yığılması (1) Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.

İİK 72.maddesinde ilgili yerleri alıntı yaparak aşağıda yazıyorum;

Alıntı: Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa,davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.

Merhaba

Uygulamada yaygın olarak bu tür davalar açılıyor. Özellikle tüketiciye sıralı senetler imzalatıldığında senetlerin ödenen kısmı için istirdat, vadesi henüz gelmemiş olanlar için de menfi tespit isteniyor. Hatta Yargıtay kararları var, dava devam ederken icra tehdidi altında borçlu menfi tespit istediği meblağların bir kısmını ödemek zorunda kalmışsa, o meblağlar yönünden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam ediliyor.

İhtirazi kayıtla ödemekte fayda vardı ancak borcun icra takibinden önce (call center bürolarının aramaları sebebiyle) ödenmiş olması sonuca etki etmez kanaatindeyim.

Açacağınız davada icra veznesine ödenen paranın alacaklıya verilmemesi için tedbir kararı da isteyebilirsiniz.