Bireysel Başvuru 3 ay ve 30 gün

Bilindiği üzere Yargıtay ceza onama kararları avukatlara tebliğ edilmemektedir.Ceza onama kararlarının tebliğ edilmediği durumlarda özen yükümlülüğü kapsamında avukatın onama ilamının yerel mahkeme kalemine geldiği tarihten en geç üç ay içinde içeriğini öğrendiği kabul edildiğinden 3 ay 30 gün içinde anayasa mahkemesine başvurma hakkı bulunmaktadır.Avukat bu 30 gün içinde(3 ayı takip eden)bireysel başvuruda bulunmuştur.Ancak Anayasa Mahkemesi süreden red kararı vermiştir.Avukat bu aşamada azledilerek başka bir avukat görevlendirilir ve yeni avukat ilk avukata anayasa mahkemesi süre yönünden red kararı verdiği için manevi tazminat davası açıyor.Oysa ki bizim hesabımıza göre ilk avukat süresi içinde anayasa mahkemesine başvuruda bulunmuş buna rağmen anayasa mahkemesi 3 ayı hiç göz önüne almadan 30 gün geçtiğini belirterek süreden red kararı vermiştir.İkinci avukat ta anayasa mahkemesine süresinde başvurmadığı için AİHM e başvurunun da sonuçsuz kalacağını ve bu durumdan birinci avukatın sorumlu olduğunu iddia ederek ilk avukata manevi tazminat davası açmıştır.Avukata açılan manevi tazminat davası hakkında değerli düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.Cevap dilekçemizde görüşlerinize yer vermek isteriz.Saygılarımızla.

Haklısınız Anayasa Mahkemesinin 25/02/2016 tarihli 2013/1827 sayılı genel kurul kararında bahsettiğiniz hususlar dile getirilmiş.

Anayasa Mahkemesinin, kendi genel kurul kararına rağmen böyle bir hataya düşmesi ilginç olmuş. Acaba 3 aylık süreden daha önce onama kararına ıttıla peyda ettiğinize ilişkin dosyaya sunulmuş bir dilekçeniz vs. mi vardı?

Aksi takdirde kanaatimce manevi tazminata konu davada herhangi bir kusurunuz olmadığından davanın esastan reddi gerekecektir. Zira Anayasa Mahkemesinin genel kurul kararı karşısında size yükletilebilecek bir kusur görünmüyor.

(Önceki mesajımda sehven ceza yargılaması olduğunu gözden kaçırıp HMK'ya atıf yapmışım, okuyanlar için düzeltirim.)