Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş davasında ıslah beyanı olmadan 1 haftalık süre verilmesi

Yanıt
Old 31-03-2020, 09:13   #1
melis aksu

 
Varsayılan iş davasında ıslah beyanı olmadan 1 haftalık süre verilmesi

Öncelikle herkese sağlıklı günler dilerim.

İşçi alacakları için açtığımız davada bilirkişi ek raporu duruşmada tarafımıza tebliğ edilmiş duruşmaya gelmeyen davalıya da tebliğine karar vermiş ve 2 haftalık beyan süresi vermiştir. Buna ek olarak, sözlü ya da yazılı herhangi bir ıslah beyanımız olmamasına rağmen tarafımıza "dilerse 1 hafta içinde ıslah etmesine" şeklinde süre vermiştir.

Henüz ek rapora beyan için yasal süremiz bile dolmamışken verilen bu süreyi yanlışlıkla yazdığını düşünüyorum. Zira ıslaha ilişkin sözlü olarak bile bir beyanımız bulunmuyor. Şuan ek rapora beyanlar verildi fakat ıslah etmedik. Hesaplamaya itirazımız yok. Islah mı etmeliyim yoksa ek dava açıp birleştirme mi talep etmeliyim emin olamadım.

Netleştirmek adına ara karardan rücu etmesi için dilekçe verdik fakat salgın nedeniyle sadece acil işlere bakacaklarını söylediler.

Değerli fikirleriniz için şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Old 01-04-2020, 16:26   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan İnceleyiniz;

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/7174
Karar: 2018/16678
Karar Tarihi: 25.09.2018


Dava: Davacı ... ile davalı ... San Tic. A.Ş. arasındaki davada ... 2. İş Mahkemesi tarafından kesin olarak verilen 18.05.2017 gün ve 2016/45 E. 2017/108 K. sayılı kararının hukuka aykırı olduğu iddiası ile kanun yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.07.2018 gün ve 2018/59480 sayılı tebliğnamesi ile istenilmekle, dosyadaki tüm belgeler okunup dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde 05/11/2014-24/11/2015 tarihleri arasında iplik temizleme işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin 20/11/2015 tarihinde devamsızlık nedeniyle feshedildiğini, fesih işleminin yasaya uygun olmadığını, belirtilen dönemde devamsızlık tutanaklarının tutulmadığını, ... iş Kurumu ... İl Müdürlüğünün vermiş olduğu dilekçe sonucunda yapılan feshin haksız bulunduğunun tespit edildiğini, 31 günlük kıdem tazminatı ile 28 günlük ihbar tazminatı alacağı olduğunun tespit edildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı olmak üzere toplam 1.493,19 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı ... San. Ve Tic. A.Ş. vekilinin verdiği cevap dilekçesinde özetle, davacının 18/11/2015 tarihinde mesai saati içinde iş yerini izinsiz ve mazeretsiz olarak terk ettiğini, takip eden günlerde de işe gelmediğini bu nedenle iş akdinin 4857 sayılı kanunun 25/2-g bendi gereğince feshedildiğini, davacı tarafından gönderilen 20/11/2015 tarihli noter ihtarname ile kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesini talep ettiğini, davacının bu ihtarname ile geçerli bir mazereti bulunduğuna dair beyanda bulunmadığını, başka bir deyişle davacının devamsızlık yaptığını kabul ettiğini, fakat devamsızlık yaptığına ilişkin tutanak tutulmadığı gerekçesi ile işlemin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talep ettiğini, davacının devamsızlık tutanakları tutulmaması nedeni ile talepte bulunmasının kötü niyetli olduğunu, sırf bu nedene dayalı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı kazanamayacağını, davacının haklı nedene dayalı olarak işten çıkarıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı işverenin iş akdini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davaya konu ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm altına alınan miktar kesinlik sınırı altında kaldığından kesin olarak hüküm kurulmuştur.

D) Kanun Yararına Bozma Başvurusu:

Davalı vekili 24.07.2017 tarihli dilekçesi ile Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğüne başvurmuş ve kesin süre içinde yapılmayan ıslah işlemine değer verilerek karar verildiğini ileri sürerek kanun yararına bozma isteğinde bulunmuştur.

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından davalı vekilinin başvurusunu yerinde görülerek, talep Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iletmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.07.2018 gün ve 2018/59480 sayılı tebliğnamesi ile ''kesin süreden sonra yapılan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu'' gerekçesi ile kanun yararına bozma talep edilmiştir.

E) Gerekçe:

6100 sayılı HMK'nın 181. maddesinde "Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir" şeklinde kurala yer verilmiştir. Düzenleme ile, ıslahın HMK'nın 177/2. maddesine göre duruşmada sözlü beyan üzerine yapıldığı hallere yönelik olarak ıslah edilen işlemlerin tamamlanması için bir haftalık kanuni süre öngörülmüştür. Başka bir anlatımla tutanağa geçmek suretiyle yapılmış olan ıslah işleminin tamamlanması için bir süre tanınmıştır. Tarafın ıslah edeceğini belirterek süre talep etmesi durumunda, sözü edilen maddenin uygulanması söz konusu olmaz.

Somut uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline ıslah yapması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve davacı vekili bu süreye uymamıştır. Daha sonra ve tahkikat sona ermeden ıslah yoluyla davaya konu ihbar ve kıdem tazminatı miktarları arttırılmıştır. Mahkemece kesin süre den sonra yapılan ıslaha değer verilerek arttırılmış miktarlar üzerinden ihbar ve kıdem tazminatlarının kabulüne karar verilmiştir.

HMK'nın 177/1. maddesine göre ıslah, tahkikat tamamlanıncaya kadar her zaman yapılabileceğinden, hakimin kanuni süreyi kısaltması mümkün değildir. Bu nedenle kanuni süresi içinde yapılan ıslaha değer verilerek karar verilmesi yerinde olup, bu durum usul ekonomisine de uygundur.

F) Sonuç:

Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi tarafından kesin olarak verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, kararın bir örneğinin Resmî Gazetede yayınlanması için Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere ilgili birime tevdiine 25.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


9.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/8010
Karar: 2015/23789
Karar Tarihi: 01.07.2015


Dava: Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta tatili, resmi tatil, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı ağır çalışma koşulları ve ödenmeyen ücret alacakları nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, resmi tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini savunmuştur.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacı işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olduğu kanaati ile kıdem tazminatı ve diğer alacak kalemlerinin kısmen kabulüne ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz: Kararı, taraflar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Somut uyuşmazlıkta; davacı kök rapordan sonra raporu incelemek ve gerekirse ıslah yapmak için süre istemiştir. Mahkemece aynı celse de kurulan ara karar ile davacıya ıslah dilekçesini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmiştir. Daha sonraki celselerde ise davacı ıslah dilekçesini sunmuş ancak mahkemece süresinde sunulmadığı gerekçesi ile davacıya ıslah harcını yatırması için süre verilmemiştir.

Islah HMK'nun 177. maddesi gereğince tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Devam eden 181. maddede ki bir haftalık süre, ıslaha başvurulması halinde ıslah ettiği usul işlemini yapması için verilir. Kısaca bu süre ıslah yapıldığı takdirde, verilen süredir. Davacı taraf ise henüz ıslaha başvurmamış, başvurmak için süre istemiştir. Davacı vekili daha sonra tahkikat bitmeden ıslah dilekçesi verdiğine göre, süresinde yapılan ıslah nedeniyle harcını yatırması için süre verilmesi ve harç yatırıldığı takdirde ıslah dilekçesi de dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, ıslah talebinin reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

**SOMUT OLAYINIZDA TALEP DAHİ YOK, HAKİM KANUNUNİ SÜREYİ KISALTAMAZ.
Saygılarımla,
Old 05-04-2020, 17:51   #3
Av. Aybars Karakırık

 
Varsayılan ıslah için bir hafta kesin süre verilmesi- süresinde ıslah

Ufuk Hanım'la aynı düşünüyorum.

Aşağıdaki emsaller de ıslah için verilen kesin süre bakımından yol gösterici olmalıdır.

"Islah nedeni ile kesin süre verilebilmesi için, tarafın ıslah ettiğini bildirmesi gerekir. Islah ettiğini bildiren tarafa ıslah dilekçesini vermesi için kesin süre verilebilir. Ancak taraf ıslah yapmak için süre istemişse henüz ıslah yapmadığından kesin süre verilemez. Zira ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Davacı ıslah yapmak için süre istememiş ve tahkikat tamamlanmadan ıslah yapmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkemenin hatalı değerlendirme ile kesin süreye dayanarak ıslah talebini dikkate almaması bozmayı gerektirmiştir.(T.C YARGITAY 9. Hukuk Dairesi Esas: 2014 / 25587 Karar: 2015 / 35828 Karar Tarihi: 17.12.2015)


" Somut olayda; mahkemece 28.12.2015 tarihli celsede davacı vekiline ıslah dilekçesi sunması ve varsa harcını yatırması için bir haftalık kesin süre verilmesine dair ara karar kurulmuş, davacı vekili ıslah dilekçesini 22.01.2016 tarihinde sunmuş, mahkemece verilen süre içerisinde işlemin yapılmaması sebebiyle ıslah işlemi hiç yapılmamış gibi sayılarak bu talep değerlendirme dışı bırakılarak hüküm kurulmuştur. Ancak, mahkeme tarafından bir haftalık kesin süre içerisinde ıslah dilekçesi sunulmaması halinde ıslah talebinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekir. Böyle bir durumda kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, buna ilişkin ara kararının yasaya ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulması, hiçbir tereddüde yer vermeyecek derecede açık olması ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının ilgili tarafa ihtar edilmesi gerekir. O halde; mahkemece kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının ilgili tarafa ihtarı yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.(3. Hukuk Dairesi 2016/5042 2017/15238 Karar Tarihi: 02.11.2017)
Old 10-04-2020, 03:19   #4
Lord Chancellor

 
Varsayılan

Bu arada davayı belirsiz alacak davası olarak açtıysanız HMK 107/2 hükmü uyarınca ıslah yerine talep artırım dilekçesi vererek de talebinizi artırabilirsiniz. Uygulamada genelde meslektaşlarımız ıslah hakkını kullanıyor ancak ıslah hakkı sınırlı olduğundan öncelikli olarak HMK 107/2 kapsamında talep artırımı dilekçesi sunmak usulen daha yerinde olacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma davasında kesin süre dışında delil ve tanık listesi verilmesi Asya Emek Meslektaşların Soruları 1 22-08-2013 17:51
İşe iade davasında bilirkişi incelemesi olmadan karar verilmesi tugce_ertas Meslektaşların Soruları 11 06-08-2013 11:36
Süresinde cevap dilekçesi ve delil sunmayan davalıya,mahkemece tanıklarını bildirmesi için iki haftalık süre verilebilir mi? Av.Hatice Sarıbardak Meslektaşların Soruları 1 31-01-2013 11:59
Eski davalar için HMK'daki 2 haftalık süre 17 Ekim'de mi sona eriyor? M.Yusuf Meslektaşların Soruları 5 16-10-2011 13:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04860806 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.