Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eşcinsellerin Dernek Kurması Ahlaka Aykırı Mıdır?

Yanıt
Old 18-12-2007, 23:15   #121
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe Yılmaz Kayar
?

Neredeyse dünyadaki bütün kötülüklerden ve hatta küresel ısınmadan da eşcinseller sorumlu tutulacak.....
O kadar da değil
Old 28-12-2007, 16:44   #122
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan Katılmamak için elimden geleni yaptım olmadı:)

Değerli arkadaşlar,

İşin hukuki boyutu bir tarafa,
Ahlaki boyutu diğer tarafa,
Psikolojik boyutu tedirgin edici.

Arkadaşının kim olduğunu söyle kim olduğunu söyliyeyim demiş atalarımız. Arkadaşlıklarda ve ilişkilerde geçişgenlik vardır. Yani insan arkadaşının davranışlarından etkilenir. Huyundan huy kapar.

Tv programlarının ve filmlerinin toplum üzerindeki etkisi tartışılmaz bir açıklıkla her kesim tarafından kabul edilmektedir. Tv de etkili bir intihar filmi seyredildiği gece ülkedeki intihar vakaları yaşandığı, insanların seyrettiklerinden gördüklerinden etkilendikleri herkesin bildiği bir gerçek.

Yine diğer bir gerçek, Eşcinsellik Sapkınlıktır. Cinsel tercihtir saygı duyarım diyecek kadar gelişemedim henüz. İyi ihtimalle hastalık derim. Tüm eşcinsellerin tedaviye ihtiyaçları var derim. Çocuğumun eşcinsel olmasını asla istemem, bu tür derneklere gitmesine de izin vermem...

Eşcinsellerin dernek kurması hukuka uygundur, Ahlaka aykırıdır. Toplum gerçeklerinede.

Kurulan eşcinsel derneklerinin eşcinsellerin haklarını korumak ve onları dayanışma içinde tutmanın ötesinde eşcinselliği artıracağından korkarım. Yukarıdaki tv filmi örneklerini, intihar vakası artışındaki örnekleri bu yüzden verdim. Eşcinseller hakkında yapılacak her yayın, her duyuru eşcinselliğin reklamı anlamına gelecektir.

Yukarıda defalarca yazılmış, zayıf kişilikli olan o an boşlukta olan kişilerin bu şekilde bozulmaları söz konusu olabilir.

Eşcinsel dernekleri Sivil Toplum Kuruluşu falan değildir bence. Eşcinsellik Bir rahatsızlık olduğuna göre tedavi edilmesi gereken ve büyütülmeden mümkün olduğunca duyurulmadan mücadele merkezleri kurularak en asgari düzeyde ve kontrol altında tutulması gereken bir sosyal problemdir...

Dernekler ve bu konudaki her faaliyet ve serbesti eşcinselliğin artmasına neden olacağından DERNEK KURULMASINA İZİN VERİLMESİNİ DE DOĞRU BULMUYORUM...

Sevmeyecek bir çok arkadaşımız ama benim fikrimde bu yönde.

Saygılarımla...
Old 28-12-2007, 17:15   #123
emrahcevik

 
Varsayılan

eşcinsellerin haklarını savunan ve kendilerini toplum içinde kabul ettirmeye yönelik faaliyetlerde bulundukları dernekler kurabilmelerinde hukuken bir sakınca yok.

sayın mustafa özcan'ın da belirttiği gibi sakınca başka yerde. sakınca eşcinselliği toplumsal bir tehlike, sapkınlık veya ahlaksızlık olarak gören zihniyettedir. bu zihniyetin toplumun nerdeyse tamamına hakim olmasında. ülkemizde ahlaka ilişkin düşünceler genel olarak cinsellikle ilişkilendirilmektedir. bunun için hala bütün ilkelliğiyle töre cinayetleri, yan bakma cinayetleri işlenmektedir.

halbuki ahlak daha kapsayıcı bir kavramdır. başkasının hakkına tecavüz etmemekle ilgilidir. her türlü ama her türlü durumda o evrensel ve mutlak sayılan yasaya itaat etmekle ilgilidir. felsefeci değilim dolayısıyla kavramsal çerçeveyi çizemeyebilirim ama sanırım anlaşılmıştır demek istediğim.

örneklemek gerekirse;

rüşvet alan bir memurun (adliyelerde her gün karşılaştığımız) veya rüşvet veren bir avukatın bu davranışı dernek kurma hakkını savunan bir eşcinselin bu davranışından daha ahlaksızca diyebiliriz.

sonuç olarak ahlaka uygunluğu belirleyen şey insanların bazı seçimlerinden ziyade bazı tutumlarıdır. örneğin eşcinsellik antik yunanda(bildiğimiz filozofların çoğu eşcinseldir) normal karşılanırken bugün normal karşılanmamaktadır. ama yarın ne olacağını kimse söyleyemez. fakat örneğin rüşvet, hırsızlık vs. o zaman da bu zaman da yarın da ahlaksızlık sayılacaktır, sayılmalıdır.

yerimizde saymamak için ve ahlakı hayatımızda egemen kılmak için bir an önce bu bakışı yerleştirmeliyiz.
Old 28-12-2007, 18:26   #124
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan

Eşcinselliğin gayri ahlakiliği veya hastalık olması konusunda yasalarda özel bir düzenleme olmaması karşısında TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde eşcinsellik psikolojik bir rahatsızlık olarak görülmekte ve eşcinseller askerlikten muaf tutulmakadırlar. Ayrıca bu durum eşler arasında boşanma sebebidir ve yasalarımız eşcinsel evliliklere izin vermemektedir. Tüm bu veriler ışığında düşünüldüğünde eşcinsellik gerek toplum gerekse yasalarca kabul görmeyen bir durumdur bu sebeplerle eşcinsel derneği kurulmasına izin verilmesini doğru bulmuyorum.
Saygılarımla...
Old 28-12-2007, 20:48   #125
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Özcan,
Yazdıklarınıza şaşırmaktan yoruldum inanın.
Alıntı:
Arkadaşının kim olduğunu söyle kim olduğunu söyliyeyim demiş atalarımız. Arkadaşlıklarda ve ilişkilerde geçişgenlik vardır. Yani insan arkadaşının davranışlarından etkilenir. Huyundan huy kapar.
Bir tane örnek verebilir misiniz, arkadaşı eşcinsel diye etkilenip eşcinsel olan?

Alıntı:
Yine diğer bir gerçek, Eşcinsellik Sapkınlıktır. Cinsel tercihtir saygı duyarım diyecek kadar gelişemedim henüz. İyi ihtimalle hastalık derim. Tüm eşcinsellerin tedaviye ihtiyaçları var derim. Çocuğumun eşcinsel olmasını asla istemem, bu tür derneklere gitmesine de izin vermem...
Eşcinselliğin sapkınlık olduğuna ilişkin düşüncenizin dayanağı nedir? Cinsel tercihlere saygı duymayacak kadar gelişmemiş olmanız olmasın bu önyargının dayanağı? Tıp eğitiminiz var mı da "hastalık" diyebiliyorsunuz? Tedavi konusunda önerileriniz nedir? Antibiyotik mi? Aşısı var mı eşcinselliğin?

Çocuğunun eşcinsel olmasını hiçbir normal ana-baba istemez; şu an eşcinsel olanların ana-babaları dahil. O halde eşcinsellik diye bir kavram, bir gerçek neden var?

Alıntı:
Dernekler ve bu konudaki her faaliyet ve serbesti eşcinselliğin artmasına neden olacağından DERNEK KURULMASINA İZİN VERİLMESİNİ DE DOĞRU BULMUYORUM...

Dernekler Kanunu "izin" aramamaktadır, bilginize.

Dernek kurulmasının "eşcinselliğin artmasına yol açtığı" yolundaki ilginç görüşünüzün kanıtlarını da merak ediyorum doğrusu.

İnsanı, insan olarak kabul etmek bu kadar zor mu arkadaşlar?

Not: Yazım hatası sonucu bir harf değiştirildi.
Old 28-12-2007, 22:10   #126
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
HUKUKÇU TAKILMAK : Hukuk uygulamasından habersiz masa başında hukuk teorisi ile hareket etmektir.
HUKUKÇU (UYGULAYICISI) OLMAK: Pratikte işin içinde olan ve uygulamanın zorluklarını bilmek demektir.

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
Yine diğer bir gerçek, Eşcinsellik Sapkınlıktır. Cinsel tercihtir saygı duyarım diyecek kadar gelişemedim henüz. İyi ihtimalle hastalık derim. Tüm eşcinsellerin tedaviye ihtiyaçları var derim. Çocuğumun eşcinsel olmasını asla istemem, bu tür derneklere gitmesine de izin vermem...

Eşcinsellik Bir rahatsızlık olduğuna göre tedavi edilmesi gereken ve büyütülmeden mümkün olduğunca duyurulmadan mücadele merkezleri kurularak en asgari düzeyde ve kontrol altında tutulması gereken bir sosyal problemdir...

Sayın Mustafa ÖZCAN
Hukukçu Takılmak ve Hukukçu olmak sizin kavramlarınız. Eşcinsellik konusundaki tespitleri ne olarak yaptınız? Hukukçu takılmakla mı, sosyolog takılmakla mı, psikolog takılmakla mı yoksa hukukçu, sosyolog ve psikolog olarak mı?

Bir de merak ettim mücadele merkezleri nasıl çalışacak? Ben hasta değilim, kendimi normal hissediyorum diyenleri doktor raporu ve mahkeme kararı ile mi oraya götürüp kontrol altında tutacaksınız?

Saygılarımla
Old 28-12-2007, 23:21   #127
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
... Çocuğumun eşcinsel olmasını asla istemem, bu tür derneklere gitmesine de izin vermem...

Muhtemelen, eşcinsel olanların önemli bir yüzdesi de, kişisel gerçeklerini kabullenmemek için epey uğraşmışlardır. Toplum kabullerine, öğretilere, iki cins tanımına uymayan hallerine, aykırı, azınlık , üstüne üstlük dışlanan ve horlanan sosyal konumlanmalara bakınca, "bu benim gerçeğim olamaz, asla" benzeri cümleleri, herhalde en az bir kez kurmuşlardır.

Kadın olunca bu konuda konuşmak daha kolay, ataerkil toplumun erkek modeli, bu konuda konusurken, ister istemez eşcinselliğe yönelik karşı duruşunu özellikle ve önemle vurgulamayı da ihmal etmek istemiyor. Çünkü eşcinsellik, aykırı ve ezilip,dışlanmayı beraberinde getiren bir kavram olma geleneğini sürdürüyor.

Cins kavramlarının alt üst/karmakarışık olduğu, insanın fizyolojik yaradılışına aklen ve madden aykırı gelen bu durumun, bana ve başkalarına böyle görünüyor olması, eşcinsellerin varlığını açıklamak konusunda yetersiz kalıyor, akıl dışı gelen bu durumu, akıllı olmakla övünen ve fizyolojik yaradılışına uygun bir yaşam süren cinsler, hastalık olarak tanımlayarak ancak açıklayabiliyor.

Bizler tıp bilimcisi değiliz, hukukçuyuz, bu nedenle, tıbbın dahi fikir değişikliğini akılda tutarak, bilim alanımızdan uzak tıbbi etiketlemelerden özellikle kaçınmamız gerekir. "İnsan haklarını" savunur, eşitlik ilkesinin şemsiyesi altından kaçırılanların, yahut kaçmak zorunda bırakılanların hak kayıplarıyla ilgileniriz. Tıptan uzak olduğumuz kadar, ahlakçılık kavramına da bu çerçevede uzak kalmamız gerekir. İnsanın salt insan olduğu için sahip olduğu hakların ve sorumluluklarının alanımıza girmesi beklenir.

Eşcinselliğin bulaşıcı olduğuna dair teziniz bana da düşündürücü ve dahası anlamlı geldi. Dışlamalar, toplum dışına itilmelerin temelinde de en çok bu olmalı. Sosyal yaşamdan şu ya da bu nedenle uzağa itilen ve -pek çoğu- geçimini fuhuşla temin etmek zorunda bırakılan insanların, bu ezilip,itilmeye, dışlanıp hor görülmeye karşı bir dernek çatısı altında buluşmak zorunda kalmaları, hukukun büyük şemsiyesi altında kendilerine yaşam alanı yaratma çabalarını, bir hukukçu olarak endişe ve vehimle değil, saygıyla karşılamamız gerekir -en azından-, diye düşünüyorum.

Saygılarımla...
Old 29-12-2007, 00:29   #128
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Av.Hatun Olguner, Av. O. TEKGUL,Mustafa ÖZCAN;

HİV virüsü taşıdığını bildiğiniz müvekkilinizin elini sıkıp, yanak yanağa öpüşür müsünüz?

Saygılarımla
Old 29-12-2007, 02:50   #129
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Mustafa ÖZCAN
Hukukçu Takılmak ve Hukukçu olmak sizin kavramlarınız. Eşcinsellik konusundaki tespitleri ne olarak yaptınız? Hukukçu takılmakla mı, sosyolog takılmakla mı, psikolog takılmakla mı yoksa hukukçu, sosyolog ve psikolog olarak mı?

Bir de merak ettim mücadele merkezleri nasıl çalışacak? Ben hasta değilim, kendimi normal hissediyorum diyenleri doktor raporu ve mahkeme kararı ile mi oraya götürüp kontrol altında tutacaksınız?

Saygılarımla

Sayın Gemici

Burada serbest takılıyorum

Haklısınız uzmanlık alanım değil bu konu. Bir baba bir vatandaş olarak yapıyorum buradaki tespitlerimi. Hepiniz gibi genel kültür verileriyle yazıyorum. Uzman Psikiyatr görüşü de görmedim yukarıda hiç. Hepsi meslektaş görüşü. Hukuk uzmanlık alanımız ama sağlık değil elbette eşcinsellik hiç değil..

Önce olayın mücadele edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğuna karar verildikten sonra en mükemmel en insancıl tedbirlerle konunun üzerine gidilecek yöntemler belirlenir. Yasaların oluşma şekli belli. Teklifler, komisyonlar güzel bir yasa çıkarılabilir..

Hiç bir deli, deli olduğunu kabul etmez zaten. Deliliğin ne olduğunu bilmezler. Onların keyfine bırakmak yanlış olur. Tabi eşcinsel olduğunu açıkça kabul edenler için olur bu tedavi ve mücadele merkezler. Yoksa tespiti dışardan biz yapıp haydi bakalım doğru hastaneye demiyeceğiz.

"Hasta değilim normal hissediyorum " ifadesini ben eşcinselim ama bu hastalık değil olarak algıladım önce. Cevabım buna görü oluştu. Değilse dışarıdan kişileri tutup ayrıma tabi tutmayacağız elbette. Normalim diyen normal davranan normaldir. Ama travestiyi kadın kyafetleri ile yakaladıysanız normalim desede dinlemek saflık olur heralde..

Bakın organel olarak doğuştan problemli, keza psikolojik olarak doğuştan rahatsız olanlara doktor raporu ile ömürleri boyunca maaş verilmesine taraftarım ben. Hemde fuhuş yapmayacakları kadar iyi bir maaş. Ancak sonradan bu işin geçim kaynağı gibi görülmemesi içinde dediğim gibi cinsel tercih olarak görenlere değil gerçekten tıbben rahatsız olanlara verilmeli..

Eşcinsellik normalmidir değilmidir ?

Bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum. Yazan arkadaşlar bu konudaki fikirlerini de söylerlerse memnun olurum.

Saygılar...
Old 29-12-2007, 03:06   #130
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Eşcinselliğin bulaşıcı olduğuna dair teziniz bana da düşündürücü ve dahası anlamlı geldi. Dışlamalar, toplum dışına itilmelerin temelinde de en çok bu olmalı. Sosyal yaşamdan şu ya da bu nedenle uzağa itilen ve -pek çoğu- geçimini fuhuşla temin etmek zorunda bırakılan insanların, bu ezilip,itilmeye, dışlanıp hor görülmeye karşı bir dernek çatısı altında buluşmak zorunda kalmaları, hukukun büyük şemsiyesi altında kendilerine yaşam alanı yaratma çabalarını, bir hukukçu olarak endişe ve vehimle değil, saygıyla karşılamamız gerekir -en azından-, diye düşünüyorum.

Saygılarımla...

Eşcinselliğin iki tür olabileceğini tahmin ediyorum. Organel bozukluk ya da hormanal bozukluk ile doğanlar ve sonradan olan, başlangıçta normal olanlar. Birinci kısmın cidden tedavi ihtiyacı var ve anlayış konusunda sonuna kadar yanlarında olmamız lazım. İkinci kısmında tedaviye ihtiyacı var ama bunlar psikolojik kaynaklı olduğu için daha çok psikiyatr tedavisi gerekli.

Şimdi çocukken tecavüze uğramış bir çocuk düşünün. Şanssız bir hadise yaşamış. Bu tecavüz neticesinde bu işe bulaştığını varsayalım. Her tecavüze uğrayan böyle olmaz ama bir çok normal eşcinselin tecavüz yada cinsel açlıklar veya kontrol edilemeyen yakınlaşmalar sonucunda oluştuğunu tahmin ediyorum. Yatılı erkek okullarında bu türden hadiseler çokça görülür Keza hapishanelerde. Normal olan insanlar burada eşcinsel hale gelir.

Bu insanların kişisel gerçekliği falan değil eşcinsellik. Hapishane örneği cidden incelenmeye değer ve bu konuda Dijitürk Movimex kanalında seyrettiğim bir film var ismini araştırıp söyliyeceğim. Adam çapkınlık yapmaya çalışırken kazara birisini öldürüyor, hapse atılıyor. Oda arkadaşı bir zenci ve adamı karısı gibi kullanmaya başlıyor. Filmin sonunda bizim çapkın uyumlu bir eşcinsel olarak zencinin kollarında uyuyordu

Şimdi bu tür vakıalarda götürüp tedavi etmek lazım.

Etiketleme düşüncesinde veya derdinde değilim. Eşcinsellerin insan olduğu gerçeğini asla yadsımıyorum. ama problemli tipler ve yardıma ihtiyaçları var.

HUKUKUN ŞEMSİYESİ ALTINDA KORUYACAĞIZ DERKEN BU İŞİN REKLAMA DÖNÜŞME VE YAYGINLAŞMA İHTİMALİ VAR. BU NEDENLE DERNEK KURDURUP, DEMEÇ VERDİREREK DEĞİL BU İNSANLARI DAHA ORGANİZE BİR ŞEKİLDE TEDAVİ ETMEYE YÖNELİK BİR ÇABA İÇİNDE DEVLETİN ŞEMSİYESİ ALTINDA KORUYARAK MÜCADELE İÇİNDE OLMALIYIZ. BATAKLIĞI KURUTMAYA ÇALIŞMAMIZ LAZIM.

Saygılar...
Old 29-12-2007, 03:24   #131
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın Özcan,
Yazdıklarınıza şaşırmaktan yoruldum inanın.

Bir tane örnek verebilir misiniz, arkadaşı eşcinsel diye etkilenip eşcinsel olan?


Eşcinselliğin sapkınlık olduğuna ilişkin düşüncenizin dayanağı nedir? Cinsel tercihlere saygı duymayacak kadar gelişmemiş olmanız olmasın bu önyargının dayanağı? Tıp eğitiminiz var mı da "hastalık" diyebiliyorsunuz? Tedavi konusunda önerileriniz nedir? Antibiyotik mi? Aşısı var mı eşcinselliğin?

Çocuğunun eşcinsel olmasını hiçbir normal ana-baba istemez; şu an eşcinsel olanların ana-babaları dahil. O halde eşcinsellik diye bir kavram, bir gerçek neden var?



Dernekler Kanunu "izin" aramamaktadır, bilginize.

Dernek kurulmasının "eşcinselliğin artmasına yol açtığı" yolundaki ilginç görüşünüzün kanıtlarını da merak ediyorum doğrusu.

İnsanı, insan olarak kabul etmek bu kadar zor mu arkadaşlar?

Not: Yazım hatası sonucu bir harf değiştirildi.

Atasözlerini çok severim. İmbikten geçip yüzyılların birikimleri sonucu olaylar hakkında son noktayı koydukları için. Siz hiç hatalı atasözü gördünüzmü ? Ben görmedim... Gördüm diyen varsada merak ediyorum şahsen, çünkü gördüm diyenide hiç duymadım. Bazen sorarım bu soruyu insanlara.

"KIRATIN YANINDA DURAN YA HUYUNDAN YA SUYUNDAN KAPAR" demiş atalar. Şimdi bir eşcinselle birlikte vakit geçiren bir müddet sonra huyundan huy kapmaya başlar. İnsan davranışlarında geçişgenlik vardır. Buradaki yazışmalarımızdan bile birşeyler kapıyoruz. Takip edin kendinizi önce, kendinize ait olmadığı halde dışarıdan kapıp kullandığınız sözcükler ve davranışlar bulursunuz bulmam diyen yalan söyler.

Yukarıda yazıklarımda izah ettiğim psikolojik kaynaklı olanlara Psikiyatr tedavisi uygulanmalı elbet. Bilinçaltına inilerek psikiyatri ilaçları eşliğinde terpiler uygulanır. Sonrası uzman işi. Antibiyotikte verilebilir tabi bu arada, grip ilaçları falan da iyi gelir heralde

Sayın Aladağ bir soru, yukarıda bu konuda yazdıysanız özür çünkü hepsini okuyamadım.

Sizce Eşcinsellik Normalmidir..??
Old 29-12-2007, 03:28   #132
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Av.Hatun Olguner, Av. O. TEKGUL,Mustafa ÖZCAN;

HİV virüsü taşıdığını bildiğiniz müvekkilinizin elini sıkıp, yanak yanağa öpüşür müsünüz?

Saygılarımla


Öpüşerek geçmiyorsa öpüşürüm. Hiç çekinmem. Ama Erkek müvekkillerimle öpüştüğüm gibi.

İnsan değilmiş gibi davranmam kimseye, ama bir eşcinselle zorunlu olmadıkça vakit geçirmekten, bir arada olmaktanda hazzetmem.

Saygılar...
Old 29-12-2007, 09:45   #133
emrahcevik

 
Varsayılan

yasamız da olması gerekeni gözönünde bulundurarak dernek kurma izni veriyor bu konuda.

ama ahlakın bu denli sığlaştırılmasına anlam veremiyorum. hele de avukatlar tarafından yapılmasına bunun. avukatın tartıştığı olaya derinlik katması gerekmez mi?

nerdeyse eşcinsellik=ahlaksızlık,hastalık gibi bir denklem ortaya çıktı. sanırım eşcinsellikten sadece televizyonda eşcinsel olan, efemine tavırlı maymunlar anlaşılıyor. derinleştirme işte burada gerekiyor. zeki müren, sait faik, hüseyin rahmi gürpınar eşcinsel sanatçılarımız. bu insanları sırf cinsel kimliklerinden dolayı ahlaksız, hasta olarak niteleyemeyiz.

şu ayrımın farkında olmak gerekir. eşcinsel olmak veya şu olmak bu olmak tek başına ahlaksız sayılmaya yetmez. bir şey olmak tek başına ahlaksızlık nitelemesini haketmez. nasıl ki her heteroseksüele ahlaklı sağlıklı diyemezsek her eşcinsele de hasta diyemeyiz.

ahlaksızlık davranışlarda ortaya çıkar. üzerine basa basa söylüyorum rüşvet veren bir avukatın bu davranışı rüşvet vermeyen bir eşcinselinkinden daha ahlaksızcadır.
Old 29-12-2007, 10:43   #134
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan Karıştırmayalım lütfen.

Rüşvet veren kişi ahlaksız değildir öncelikle SUÇLUDUR.

SUÇ AHLAKSIZLIĞIN BİR ADIM İLERİSİDİR. HER SUÇ AYNI ZAMANDA AHLAKSIZLIĞIDA KAPSAR..

Ahlak bu nedenle suçtan daha farklı bir olay. Heteroseksüel bir kişi normal yollardan cinsel ilişkiye girer. Homoseksüel in nasıl seks yaptığını hepimiz biliyoruz.. Seksmidir şimdi bunun yaptığı, aktif tarafınki bir nevi seks zevk alıyor tamam ama, ya pasif ne anlıyor bu işten. İşten onun anladığı PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞININ SONUCUDUR. ZEVK OLDUĞUNU ZANNETMİYORUM.

Arkadaşlar sığı derini olmaz bu konunun Açıkça Sapkınlık başka anlatımı yok bunun.

Sonrasında madem var oluşuyor bu rahatsızlık, çözümünü en aza indirgenmesinin ve kontrol altında tutulmasının yollarını araştırmak lazım. Buda dernek kurmak yolu ile olursa, sapkın bir hadiseye meşruiyet vermek olur.


Bu arada merak ettim. Bir eşcinsel derneği bulursam O değilden gidip bakacağım ne yapıyorlar.

Saygılar.
Old 29-12-2007, 10:44   #135
fırat murat

 
Varsayılan Mustafa Ozcan'a yanit

Avukatligin serbest meslek olmasi bir yana ayni zamanda hukukcu olmayida gerektirir ve aslolan HUKUKCU olabilmektir. Dusunce ve dusunceyi ifade etme ozgurlugunu her zaman desteklerim,insanlarin dusuncelerini ifade etmelerinden tarafim ama bu ifade edis tarzi hakaret vb. durumlari icermemelidir. Bunun hukuki ve cezai durumunu izah etmeye gerek yok.
Hic bir escinsel babasina yada yakin aile fertlerinden birisine ben escinselim demez,diyemezde. Ailesinin bu durumu (sosyolojşk ve psikolojik olarak) kaldiramayabilirler,cunku aldiklari egitim bu kadarina musaade ediyordur.
Uzum uzume baka baka kararir vb atasozleri sonradan edinilen durumlar icindir. Yoksa cşnsel egilim icin gecerli degildir. Gerekli dokuman icin Nesrin Yetkin,Sahika Yuksel gibi insanlarin konu ile ilgili yazilarini okumasini acilen oneriyorum. İnsan anne karninda dogdugunda hirsiz olarak dogmaz zamanla sartlara bagli olarak hirsiz olunabilir. Escinsellik anne karninda dogumu ile baslayan bir surectir. Aile ici egitim ve davranislar sadece durumu kolaylastirir yada zorlastirir ama kesinlikle etken degildir. Mustafa Ozcan haklidir,ulkemizde insanlar basin yayindan cok siddetli bir bicimde etkilenmektidirler. Tipki Danistay saldirisindaki avukatin yaptigi gibi,Hran Dink'i olduren katil gibi,Malatyadaki olaydaki cani katiiler gibi,yukselen irkci militarizm gibi. Neyin ne oldugunu anlatmaya gerek yok aslinda ama herkes kendi cephesinden olaya yaklasmaktadir.
Escinsellerin orgutlenmesi ile ilgili olarak da yasal anlamda hicbir engel bulunmamaktadir,tek engel idarecilerin muhafazakar ahlak anlayislaridir. Yasalar toplumlarin her zaman gerisinde olduklari icin sure icinde degistirilir,kaldirilir. Yasalar topluma ayak uydurmalidir yoksa gedikler olusabilmekte ve varolan yasalar magruriyet dogurabilmektedir.
Old 29-12-2007, 11:01   #136
fırat murat

 
Varsayılan Mustafa Ozcan'a yanit 2

Sayin Ozcan,birseylerden nasil zevk alindigini bilebilmeniz icin onu tatmaniz gerekebilir. Cok guzel gorunen pastanin tadi nasil olabilir sizce? Bunun icin bir dilim alip tatmaniz gerekecektir. Yoksa anlayamayacaksinizdir. Heteroseksuel iliskilerde ters iliski oluyor mu olmuyor mu ancak yasayanlar bilir.Toplumsal tabu olan kizlik zarı sacmaligindan dolayi kadinlar ters iliski yasamiyorlar mi sorarim size? Escinsel seksuel iliskiler icinse birakin onlar bunun ne olduguna karar versinler,siz degil. Ancak siz bu iliskide taraf olursaniz bu konuda hoslandiginiz durumu yasarsiniz. Bunlari yazmak istemezdim ama mecbur ediyorsunuz maalesef.
Allah askina kendi onyargilarinizla masaniz basinda varsayimlar uretmeyiniz. Escinsel Derneklerin nasil oldugunu bilmiyor olabilirsiniz,ogrenirsiniz ve ayip degildir. Ama ogrenmek varken ogrenmemeniz ayiptir. Dernek binasina gitmeden masaniz basinda google'li da tiklamadan www.kaosgl.org ve www.lambdaistanbul.org web sitelerine bakarak neyin ne oldugunu ogrenebilirsiniz. Farkli kimlikteki insanlara hakaret etmeyide birakiniz bir zahmet ve HUKUKCU? oldugunuzu da unutmayin.Cidden ifade ozgurlugu degildir bu yaptiklariniz. Site yoneticilerine duyuruyorum,Sayin ozcan'in dusuncelerini ifsa edipte hukuksuzluk yaratmamasi icin uyariniz

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
Rüşvet veren kişi ahlaksız değildir SUÇLUDUR.

Ahlak farklı bir olay. Heteroseksüel bir kişi normal yollardan cinsel ilişkiye girer. Homoseksüel in nasıl seks yaptığını hepimiz biliyoruz.. Seksmidir şimdi bunun yaptığı, aktif tarafınki bir nevi seks zevk alıyor tamam ama, ya pasif ne anlıyor bu işten. İşten onun anladığı PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞININ SONUCUDUR. ZEVK OLDUĞUNU ZANNETMİYORUM.

Arkadaşlar sığı derini olmaz bu konunun Açıkça Sapkınlık başka anlatımı yok bunun.

Sonrasında madem var oluşuyor bu rahatsızlık, çözümünü en aza indirgenmesinin ve kontrol altında tutulmasının yollarını araştırmak lazım. Buda dernek kurmak yolu ile olursa, sapkın bir hadiseye meşruiyet vermek olur.

Bakın konu üzerinde düşündüm. Eşcinsel Derneğine gittik. Kapıda bizi bir nonoş karşıladı. Elleri kolları tuhaf hareket ediyor. Sulu hareketler. Ortamın ciddi ve dernek havasında olacağını mı zannediyorsunuz.

Eşcinsellerin kurduğu dernek çok sürmez, Fuhşa Müşteri Bulma Merkezine dönüşür..

Bu arada merak ettim. Bir eşcinsel derneği bulursam O değilden gidip bakacağım ne yapıyorlar.

Saygılar.
Old 29-12-2007, 11:06   #137
emrahcevik

 
Varsayılan

rüşvet veren tabi ki SUÇLUDUR ama AHLAKSIZDIR da. rüşvet veren, hırsızlık yapan, ihaleye fesat karıştıran, yolsuzluk yapan insanlar sadece suçlu mudur? bu suçların ahlaki hiçbir yönü yok mudur? bu ayrımı nasıl yapacağız?

eşcinselleri televizyonda görünen o feminen tiplerden ibaret görmek büyük bir cehalettir. bunu görmek gerekir. türk televizyon tarihinin belki de en gerçekçi eşcinseli bir istanbul masalındaki zekeriya karakteridir. hatırlayanlar olacaktır. şaşırtıcı değil mi? kırıtmayan filan bir eşcinsel. önce kafadaki tanımların düzeltilmesi gerekir.

eşcinsellerin yatak odası için söylenenler beni aşıyor. o konuda yorum yapamam. ama herkes kendi cinselliğini yaşıyor. ve cinsellik yatak odasıyla sınırlı değil sanırım hepimiz bunun farkındayız.

ayrıca eşcinsellikle fuhuş nasıl bağdaştırılıyor anlamıyorum? çok çöirkin bir düşünce şekli bu. aynı mantık düzleminde olmadığımızı üzülerek görüyorum. eşcinsel ille de erkek olmak zorunda değildir. kadın da olabilir. bu durumda kafadaki yatak odası kurgusu tamamen değişmeli. ama zaten sorun "sorunu sadece yatak odasına indirgeyerek görmekte değil mi?"

Old 29-12-2007, 12:19   #138
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan


Alıntı:
Sayin Ozcan,birseylerden nasil zevk alindigini bilebilmeniz icin onu tatmaniz gerekebilir. Cok guzel gorunen pastanin tadi nasil olabilir sizce? Bunun icin bir dilim alip tatmaniz gerekecektir. Yoksa anlayamayacaksinizdir. Heteroseksuel iliskilerde ters iliski oluyor mu olmuyor mu ancak yasayanlar bilir.Toplumsal tabu olan kizlik zarı sacmaligindan dolayi kadinlar ters iliski yasamiyorlar mi sorarim size? Escinsel seksuel iliskiler icinse birakin onlar bunun ne olduguna karar versinler,siz degil. Ancak siz bu iliskide taraf olursaniz bu konuda hoslandiginiz durumu yasarsiniz. Bunlari yazmak istemezdim ama mecbur ediyorsunuz maalesef.


Ben bu pastanın tadını hiç merak etmiyorum. Çokta güzel görünmüyor bana. Eşcinselliği asla cinsel kimlik olarak kabul etmiyorum. Saygıda duymuyorum. Sadece acıyorum.

Hukukçu kimliğimle eşcinsellerin dernek kurmasına bir engel şu anda olmadığını söyledim. Ancak yine aynı hukukçu kimliğimle Milletvekili olsam, bu bataklığı kurutmak için gerekli yasal çalışmalar yaparım.

Sayın yöneticilerden benimde bir isteğim var. Lütfen yukarıdaki eşcinselliği özendirici satırları siliniz... Pasta falan. Gerçi çocuk yok burada ama konuklardan falan gelen olur, pek hoş değil bu satırlar ve hukuk sitesinde eşcinsellik reklamı gibi olur...

Eşcinselliğin hukuki, ahlaki boyutunumu tartışıyoruz, eşcinselliğin iyi bişey olup olmadığını tavsiye edilip edilmeyeceğinimi ?? Aklıselimlerin dikkatine...

Saygılarımla...
Old 29-12-2007, 12:47   #139
tiyerianri

 
Varsayılan

Konuyla hiç alakası yok ama Sayın Emrah Çevik'in yazdığı şu satıra aklım takıldı.Rüşvet veren suçludur ama ahlaksızdır da.Rüşvet veren neden ahlaksız oluyor ki?Rüşvet vermeden o iş yapılamıyorsa rüşvet verende mi ahlaki bir sorun var yoksa başka birinde mi?
Old 29-12-2007, 13:17   #140
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Tartışma, tartışma olmaktan çıktı sanırım. Hukuksal, bilimsel dayanaklarla desteklenmiş mesajlar yerine, atasözlerinin kanıt olarak gösterildiği, "Siz hiç hatalı atasözü gördünüzmü ? Ben görmedim... Gördüm diyen varsada merak ediyorum şahsen, çünkü gördüm diyenide hiç duymadım." gibi garip görüşlerin dile getirildiği (oysa birbiri ile çelişen, saçma ya da kötü olan atasözlerine internette basit bir arama ile ulaşılabilir herkes), esasen ana-baba olarak çocuklarımız ve geleceklerine ilişkin kaygıların hukksal görüş gibi yansıtıldığı mesajlar yazılıyor.

Anlaşmanın, tartışmanın ön koşulu, ortak bir kavramlar düzlemidir.

Ne yazık ki bu tartışmaya katılanların tümü kavramları aynı anlamda kullanamıyorlar. Eşcinsellik, ahlak, dernek, hukuk... gibi kavramlar aynı anlamda kullanılmadıkça sonuç almak olanaksız. "Eşcinsellik sapkınlıktır" dendikten sonra bu önyargıyı yıkamazsınız. Köklü nedenleri var çünkü bu önyargıların.

Eşcinsellerin dernek kurmasının ahlaka aykırı olduğunu söyleyebilecek bir tek hukukçu bile olmamalı oysa. Hukuk normu izin aramazken, düpedüz yasak konmasını istemek bir hukukçunun görüşü olmamalı. Eşcinsellerin, derneklerin değil, olsa olsa insan davranışlarının ahlaka aykırı olabileceği, ahlak kavramının tanımı gereği olduğu halde, yukarıda yazanları okuduğunuzda ahlakın "benim düşündüğüm gibi düşünenleri, benim davrandığım gibi davrananları" kapsayan bir kalıp olduğunun sanıldığı sonucuna varıyoruz. "Normal"in ne olduğu bile belli değilken, eşcinselliğin normal olup olmadığı soruluyor. Daha önce bir başkasının sorduğu demagojik soruya yanıt vermediğim gibi buna da vermeyeceğim.

Unutmayınız ki bir zamanlar cadı diye yakılan insanların hiçbiri cadı değildi ve bir toplumu bazılarını toplama kamplarında yakma noktasına vardıran gelişmeler de yalnızca saçma bir "ben ve öteki" ayrımından kaynaklanıyordu.

"Hukuk, fil gibidir. Güçlüdür, emin adımlarla ilerler ama hep kafilenin en arkasında kalır.”

Old 29-12-2007, 13:20   #141
tiyerianri

 
Varsayılan

Ayrıca bir çok derneğin eşcinsel üyesi varken neden eşcinseller dernek kuramasın ki?
Old 29-12-2007, 13:48   #142
emrahcevik

 
Varsayılan

ortada çok derin sorun var. rüşvet vermek işin yapılması için gerekli çok basit bir şey, sistem bizi buna zorluyor vb. kendimizi haklı çıkaracak nedenler üreterek sorun değilmiş gibi görülmemeli. sorun çok çok derin.

olmayacak bir işi rüşvet vererek yaptırmaya çalışmak, başarı değildir olsa olsa ahlaksızlığın bölüşülmesidir. rüşvet vermek tıpkı hırsızlık yapmak, hileli davranışlarla insanları kandırmak, yolsuzluk yapmak gibi ahlaksızlık örneğidir. rüşvet vb. ahlaksızlıklar insanların kurumlara ve birbirlerine olan güvenini sarsacak sonuçlara yol açarlar. bunlar zamanla normal davranış olarak algılanmaya başlar. işte büyük tehlike budur.

ülkemizde biz şu an bunu yaşıyoruz. sistemin bizi buna mecbur bırakması olayın ahlaki boyutunu değiştirmiyor. ve ben bu olayı ahlaksızlık olarak gören kendi kendine bunun sorgusunu yapan fazla avukat olduğunu da düşünmüyorum. ne acıdır ki şu tartıştığımız konuda bile o kadar derin ahlakı yatak odasıyla eş tutarak basitleştirebiliyoruz. hepimiz benzer aymazlık içindeyiz. bunun üzerine işimizin saygınlığını sorgulamaya başlayabiliriz.
Old 29-12-2007, 14:48   #143
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Tartışma, tartışma olmaktan çıktı sanırım. Hukuksal, bilimsel dayanaklarla desteklenmiş mesajlar yerine, atasözlerinin kanıt olarak gösterildiği, "Siz hiç hatalı atasözü gördünüzmü ? Ben görmedim... Gördüm diyen varsada merak ediyorum şahsen, çünkü gördüm diyenide hiç duymadım." gibi garip görüşlerin dile getirildiği (oysa birbiri ile çelişen, saçma ya da kötü olan atasözlerine internette basit bir arama ile ulaşılabilir herkes), esasen ana-baba olarak çocuklarımız ve geleceklerine ilişkin kaygıların hukksal görüş gibi yansıtıldığı mesajlar yazılıyor.


Anlaşılmadıysa tekrar etmek istiyorum. Kıratın yanında duran ya huyundan ya suyundan kapar. Eşcinselle gezen ondan etkilenir. İlla deney mi yapmamızmı lazım. Ben buna inandığım için Atasözünü örnek verdim. Doğru olduğuna kanıt olarak ta atasözlerinin doğru sözler olduğunu gösterdim...

Bunun neresinde tartışma tartışma olmaktan çıktı anlamışta değilim.

Atasözlerini beğenmiyorsanız veya yanlışlığını düşünüyorsanız onu söyleyin. Niye beğenmediğinizi söyleyinki anlıyayım.

Saygılar...
Old 29-12-2007, 14:53   #144
tiyerianri

 
Varsayılan

Eşcinselle gezen ondan etkilenir bilimsellikten uzak sadece subjektif bir yorum olur.Eşcinsellik grip değil ki bulaşıcı olsun Sayın Özcan.Sizin mantığınızla gidersek kanserli biriyle dolaşırsak kanser oluruz,gözlüklü biriyle dolaşırsak hipermetrop oluruz.Öyle tahmin ediyorum ki kıratla alakalı atasözünü bize kazandıran atamız bu durumu eşcinsellikle bağdaştırmak için söylememiştir.
Old 29-12-2007, 14:54   #145
fırat murat

 
Varsayılan Orgutlenmek Haktir

ÖRÜTLENME HAKKI VE LAMBDAİSTANBUL LGBTT DERNEĞİ
Örgütlenme hakkı kişinin içinde yaşadığı topluma ve toplumsal yaşama katılımını sağlayan en önemli kanallardan birisidir. Demokrasinin en önemli özelliklerinden birisi çoğulculuk ve örgütlenme hakkıdır. Gönüllü bir toplumsal kuruluş olan dernekler serbestçe varlık kazanma ve örgütlenme ilkeleri ile faaliyette bulunurlar. Örgütlenme özgürlüğü en azından, kişilerin diğerleriyle birlikte bir araya gelebilmesi hakkıdır. Bu özgürlük, insan hakları ile temel hakların en önemlilerinden birisidir ve düşünceyi açıklama özgürlüğünün bir başka ortaya çıkış biçimi olarak, demokratik, çağdaş bir toplumun vazgeçilmez öğelerindendir. Bu özgürlük yoluyla, kişilerin siyasi, dini, kültürel, ekonomik ya da sosyal amaçlarla bir araya gelmeleri sağlanır. Bireylerin tek başlarına topluma duyuramayacakları fikirleri bu yolla diğer kişilere iletilir, dağınık ve farklı olan görüşler belirginleşir ve açıklık kazanırlar. (a)
B.M. Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin uluslararası Sözleşme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi,Anayasamız ve ilgili yasalarımızda örgütlenme hakkı ile ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. Türkiye’nin taraf olduğu metinlerden a) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesine göre; 1-Herkes asayişi bozmayan toplantılar yapmak, demek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahiptir. 2-Bu hakların kullanılması, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlanabilir.
AİHS.madde 11/2. fıkranın 1. cümlesi gereğince örgütlenme özgürlüğüne müdahale edilebilmesi için, müdahalenin kanunla öngörülmesi, sayılan meşru amaçlardan birine dayanılarak yapılması ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uyulması gereklidir. Bu kriterlerden birisine uyulmaması örgütlenme özgürlüğünün ihlali sonucunu doğuracaktır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, örgütlenme özgürlüğü yanında Sözleşmenin 14 maddesinde de Ayırımcılık yasağı içermektedir. Madde metni şöyledir: Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan sağlanır, denilmektedir.
b) Ayrıca Türkiye'nin taraf olarak imzaladığı 21 Temmuz 2003 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin 22. maddesi hükümleri de örgütlenme hakkını düzenlemektedir.Buna göre 1) Herkes başkalarıyla bir araya gelerek örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak, kendi menfaatlerini korumak için sendika kurma ve sendikaya katılma hakkını da içerir.2) Bu hakkın kullanılmasına ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlakın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, hukuken öngörülmüş ve demokratik bir toplumda gerekli olan sınırlamaların dışında başka hiç bir sınırlama konamaz.
Lambdaİstanbul Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transseksüel Kadın ve Erkekler Arası Dayanışma Derneği, 2006 yılında dernekleşmek üzere İstanbul İl Dernekler Müdürlüğüne bildirimde bulundu. Türk hukuk sisteminde tüzel kişilik bildirim ile kazanılır ve dernek kurulmuş addedilir denilse de,tüzüğün İl Dernekler Müdürlüğünün sansür süzgecinden geçmesi gereklidir. İstanbul Valiliği, Lambdaistanbul LGBTT Derneği’nin tüzüğünü incelemiş ve sonrasında derneğin tüzüğü ile ilgili öznel bir yaklaşımla noksanlıkların var olduğunu iddia etmiştir. İl Dernekler Müdürlüğünün, dernek tüzüğünde noksan olduğunu iddia ettiği hususlar;
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 56. maddesinin 2. fıkrasına göre HUKUKA VE AHLAKA aykırı dernek kurulamayacağı;
- Anayasa’nın 41. maddesindeki Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile …
Somut olayda dernek tüzüğünün ikinci maddesinde öngörülen dernek amacı, genel bir ifadeyle, toplumda lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transseksüel gibi cinsel yönelimleri olan insanların dahil oldukları özgürlükçü bir ortamın oluşturulması ve bu ortamda özgürce kendilerini ifade etmek suretiyle haklarındaki yanlış bilgi ve kanaatleri düzeltip toplumla bütünleşme zemininin sağlanması; cinsel kimliklerini saklamak zorunda bırakılmamak amacıyla bu toplumun olağan bireyleri olduklarının gösterilmesi ve cinsel ayrımcılığa karşı durulması; toplumun dışına itilmiş olmaları olgusunun ön plana çıkarılması ve bunun tartışılacağı faaliyetlerin düzenlenmesi ve bu alandaki çalışmaların desteklenmesidir. Bu açıdan derneğin amacı hiçbir şekilde hetero-seksüellik dışındaki cinsel yönelimleri “teşvik etmek” veya “yaymak” değildir. Sadece kendisini bu cinsel kimliklerden birine ait hisseden insanlara bir örgüt çatısı sunulması amaçlanmaktadır.(b)
Yukarıdaki amaca varmak açısından başvurulması düşünülen araçlardan (toplantı/gösteri/ bildiri/yayın) hiçbiri yasaya veya ahlaka aykırı değildir. Dolayısıyla ahlaka aykırılığı tartışılabilecek olan tek nokta hetero-seksüellikten farklı cinsel kimliklerin varlığına işaret etmenin başlı başına ahlaka aykırı bir faaliyet sayılıp sayılamayacağıdır. Aynı cinsten kişiye karşı (gey/lezbiyen) veya iki cinse karşı da (biseksüel) cinsel eğilim hissetmek veya kendini doğrudan diğer cinse mensup hissetmek (transseksüellik) her biri tıp bilimi tarafından kabul edilmiş olan cinsel yönelimlerdir. Bunlar insanlık tarihi kadar eski olduğu gibi, her toplumda da karşılaşılan yönelimlerdir. Hatta bilindiği gibi Medeni Kanunda 1988 yılında yapılan bir değişiklik ile Türk yasa koyucusu, Avrupa’da bir çok yasa koyucusundan önce transseksüellerin hukuki durumunu düzenlemiş ve ameliyat ile karşı cinse geçen kişilerin nüfus kayıtlarının değiştirilmesi için dava açabileceklerini kabul etmiştir. 2002 tarihli Türk Medeni Yasasının 40. maddesinde paralel bir düzenlemeyi muhafaza etmiştir.(b) Kimi Avrupa Birliği ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletlerinin kimi eyaletlerinde eşcinsel evlilikler ve bu evliliklere bağlı olarak evlat edinme,miras,nafaka ile ilgili yasal düzenlemeler bulunmaktadır.
4721 sayılı yasanın ilgili hükmünün aradığı hukuka ve ahlaka aykırılığı ifade eden bir hükmün dernek tüzüğünde varolması gereklidir. Oysa dernek tüzüğünde bu iddiaya cevap olabilecek bir hüküm söz konusu değildir. Gerek Anayasada gerek uluslararası sözleşmelerde ve yasalarımızda AHLAKA AYKIRILIĞI açıkça tanımlayabilecek bir unsur yoktur. Varoluş üzerinden bir tanımlama ahlaka, hukuka aykırı olamaz. Ahlak, toplumun genel geçer değerleri değil, akıl ve bilim süzgecinden geçmiş tartışmasız bir şekilde kabul görmüş, üzerinde uzlaşılmış değerlerdir. Eşcinseller arası dayanışmayı sağlamak üzere çalışmalar yapan Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, Medeni Kanunu’ndaki ‘’HUKUKA VE AHLAKA AYKIRI DERNEK KURULAMAZ’’ ve Anayasa’nın 41.maddesindeki ibareler gerekçe gösterilerek engellenmeye çalışılıyor. İl Dernekler Müdürlüğü, tamamen kendi önyargıları ile hareket etmiş Ulusal ve Uluslararası mevzuatı görmezlikten gelmiştir. Bu engellemelerin yasal dayanağı yoktur, kanunun açıkça sınırlandırmadığı her alanda örgütlenme özgürlüğü esastır. Bu örgütlenme özgürlüğü gerek Anayasa gerekse uluslararası bağlayıcı mevzuat ile koruma altına alınmıştır. Bununla birlikte Türkiye’nin çeşitli illerinde resmi olarak kurulmuş ve faaliyetini resmi olarak sürdüren eşcinsel dernekleri mevcuttur.
Genel olarak homofobinin yaygın olduğu toplumlarda, bireyler açısından da içselleştirilmiş homofobi, kaygılar yaratmaya adaydır. Bireylerin eşcinsel olduklarını fark etme ve kabullenme sürecinde, bu kaygılarıyla baş edebilmeleri için profesyonel yardım kadar, belki daha da çok kendileriyle benzer sorunları yaşayan kişilerle tanışmaya, dayanışmaya gereksinimleri olur. Eşcinsel sivil toplum kuruluşları ile dernekler genel olarak toplumdaki homofobinin azaltılmasına katkıda bulunduğu gibi, özel olarak da eşcinsel bireylerin dayanışma gereksinimine yanıt oluşturmaktadır.(c)
Av.FIRAT SÖYLE
(a) Yrd. Doç. Dr. Tijen DÜNDAR SEZER, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde Dernek Kurma Özgürlüğü, Yayımlanmamış Doktora Tezi
(b) Prof. Dr. Turgut Tahranlı, Doç. Dr. Yeşim M. Atamer Lambdaİstanbul LGBTTransseksüel Kadın ve Erkekler arası Dayanışma Derneği’nin Kapatılması Talebi Hakkında Hukuki Görüş adlı yazılarından,
(c) Dr. Nesrin Yetkin, Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği Başkanının Lambdaistanbul Derneğinin kapatılma davasında Mahkemeye sunulan yazısından.
Old 29-12-2007, 15:11   #146
slide

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
Öpüşerek geçmiyorsa öpüşürüm. Hiç çekinmem. Ama Erkek müvekkillerimle öpüştüğüm gibi.

İnsan değilmiş gibi davranmam kimseye, ama bir eşcinselle zorunlu olmadıkça vakit geçirmekten, bir arada olmaktanda hazzetmem.

Saygılar...
bilmem farkında mısınız ama HIV virüsü taşıyan erkek müvekkiliniz de olabilir...ki biz tüm müvekkillerinizle aynı şekilde öpüştüğünüzü kabul ediyoruz sizin de belittiğiniz gibi ve o şekilde HIV virüsü bulaşmıyor..içiniz rahat olsun..ama sanırım bu konuda en azından bulaşma yolları konsunda bir baba olarak herkesten daha çok duyarlı olmanız gerekiyor..burda hiç tanımadığınız bilmediğiniz insanları sıfatları dolayısyla yargılamak yerine bir babanın çocuğunu bilinçlendirmek adına bu konuda bir şeyler okumasını daha makbul sayıyorum...HIV eşsincellerle bağıntılı bir durum değil..eşcinsellere sizin saygı duymuyor olmanız her olumsuzluğu onlara mal ediyor olmanız inanın onları sizin gibi vebalı olarak görmeyenleri zerre etkilemiyor..
Old 29-12-2007, 15:19   #147
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Özcan,
"Eşcinselle gezen ondan etkilenir" iddianız örnek veremediğiniz için havada kalmaktadır. Bilimsel herhangi bir desteği olmayan bu iddianız, bu konudaki önyargılarınızın ifadesidir.
Atasözlerinin bu konuda kanıt olması şöyle dursun, hepsi doğru bile değildir; hatta birbiri ile çelişen ya da kötü atasözleri vardır.
Birbiri ile çelişen atasözlerine örnek:
"Söz gümüşse, sükut altındır." ile "Sükut ikrardan gelir."
"İti an, çomağı hazırla." ile "İyi adam lafının üstüne gelir."
"Damlaya damlaya göl olur." ile "Taşıma suyla değirmen dönmez."
"Fazla mal göz çıkarmaz." ile "Azıcık aşım, ağrısız başım."
"Kervan yolda düzelir." ile "Balık baştan kokar."
Kötü atasözlerine örnekler:
"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar." (O zaman doğru söylemeyelim, öyle mi?)
"Öfke baldan tatlıdır." (Öfkelenelim o zaman, öyle mi?)
"İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur." (Kişisel gelişim diye bir şey yok, öyle mi?)
"İş olacağına varır." (O zaman tedbirli olmaya gerek yok, öyle mi?)
"Üzümünü ye, bağını sorma." (Çıkarcı olalım, öyle mi?)
"Her koyun kendi bacağından asılır." (O derece bencil olalım, öyle mi?)
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." (Bu bile doğru, öyle mi?)
"Devlet malı deniz, yemeyen domuz." ("Bütün atasözleri doğrudur", mu demiştiniz?)
Ayrıca yukarıda yazdığım ve yanıt vermemeyi yeğlediğiniz düşüncelerimi tekrar ediyorum.
Alıntı:
Anlaşmanın, tartışmanın ön koşulu, ortak bir kavramlar düzlemidir.

Ne yazık ki bu tartışmaya katılanların tümü kavramları aynı anlamda kullanamıyorlar. Eşcinsellik, ahlak, dernek, hukuk... gibi kavramlar aynı anlamda kullanılmadıkça sonuç almak olanaksız. "Eşcinsellik sapkınlıktır" dendikten sonra bu önyargıyı yıkamazsınız. Köklü nedenleri var çünkü bu önyargıların.

Eşcinsellerin dernek kurmasının ahlaka aykırı olduğunu söyleyebilecek bir tek hukukçu bile olmamalı oysa. Hukuk normu izin aramazken, düpedüz yasak konmasını istemek bir hukukçunun görüşü olmamalı. Eşcinsellerin, derneklerin değil, olsa olsa insan davranışlarının ahlaka aykırı olabileceği, ahlak kavramının tanımı gereği olduğu halde, yukarıda yazanları okuduğunuzda ahlakın "benim düşündüğüm gibi düşünenleri, benim davrandığım gibi davrananları" kapsayan bir kalıp olduğunun sanıldığı sonucuna varıyoruz. "Normal"in ne olduğu bile belli değilken, eşcinselliğin normal olup olmadığı soruluyor. Daha önce bir başkasının sorduğu demagojik soruya yanıt vermediğim gibi buna da vermeyeceğim.

Unutmayınız ki bir zamanlar cadı diye yakılan insanların hiçbiri cadı değildi ve bir toplumu bazılarını toplama kamplarında yakma noktasına vardıran gelişmeler de yalnızca saçma bir "ben ve öteki" ayrımından kaynaklanıyordu.
Old 29-12-2007, 15:29   #148
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Av.Hatun Olguner, Av. O. TEKGUL,Mustafa ÖZCAN;

HİV virüsü taşıdığını bildiğiniz müvekkilinizin elini sıkıp, yanak yanağa öpüşür müsünüz?

Saygılarımla

sorunun maksadını tam olarak anlayamamakla birlikte cevabım evet bunda bi sakınca görmüyorum. Konu hakkındaki görüşümü hukuki ve toplumsal kurallar ışığında verdim.
saygılarımla
Av. O. TEKGUL
Old 29-12-2007, 16:55   #149
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı : Normal"in ne olduğu bile belli değilken, eşcinselliğin normal olup olmadığı soruluyor.

Alıntı: şu ayrımın farkında olmak gerekir. eşcinsel olmak veya şu olmak bu olmak tek başına ahlaksız sayılmaya yetmez. bir şey olmak tek başına ahlaksızlık nitelemesini haketmez. nasıl ki her heteroseksüele ahlaklı sağlıklı diyemezsek her eşcinsele de hasta diyemeyiz.

Türk Medeni Kanunu 163. maddeye göre eşin anormal ( eşcinsel ) cinsel ilişki alışkanlığı haysiyetsiz hayat sürmektir ve mutlak boşanma sebebidir.

Türk Medeni Kanunu 162. maddeye göre de, eşi anormal cinsel ilişkiye zorlama pek kötü veya onur kırıcı davranıştır.

Eşcinselliğin normal ve ahlaka uygun olduğunu savunan değerli meslektaşlarımın bilgisine.
Old 29-12-2007, 16:58   #150
Gemici

 
Varsayılan

'Eşcinsellerin Dernek Kurması Ahlaka Aykırı Mıdır?' sorusundan 'atasözlerinin günümüzün ahlak ve toplumsal gerçeklerine uygun olup olmadığına' geldik.

Nereden nereye!? Bazıları konuyu çığırından çıkarır, diğerleride onların peşlerinden koşar...!

Alıntı:
Yazan Mustafa ÖZCAN
Atasözlerini çok severim. İmbikten geçip yüzyılların birikimleri sonucu olaylar hakkında son noktayı koydukları için. Siz hiç hatalı atasözü gördünüzmü ? Ben görmedim... Gördüm diyen varsada merak ediyorum şahsen, çünkü gördüm diyenide hiç duymadım. Bazen sorarım bu soruyu insanlara.

Atasözlerini ben de severim ve sık sık kullanırım. Yüzyılların birikimini imbikten geçripip olaylar ve tartışmalar hakkında son bir noktayı koydukları için; önemli olan atasözlerinin koydukları o son noktadan sonra toplumdaki gelişmenin, atasözlerinin koydukları o son noktaya rağmen, başını alıp gitmiş olması. Öyle olunca da çoğu atasözü ancak ve ancak söylendiği zaman için geçerlidir ve çağımızın gerçeklerine son noktayı koymak niteliğinden yoksundur.

Merak edenler 'Takvimden Bir Yaprak, Veciz ve Meşhur Sözler...' başlığı altında atasözleri için yazdıklarıma bakabilir. Özellikle 32, 69, 71 ve 92 no lu mesajlara.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=21277

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hayâ, Edep ve Ahlaka Aykırı Müstehcen Kadın Kıyafetlerinin Men'i Derneği Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 26 21-08-2009 10:57
İcra Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sınavı Av.H.Sancar KARACA Adliye Duvarı 12 21-04-2009 13:27
[TÜRKİYE 301. MADDEYİ TARTIŞIYOR] Düşünce suçu ahlaka aykırıdır Hasan Bahadır Büyükavcı Hukuk Haberleri 3 11-03-2007 23:41
Biber Gazının Taşınması Hukuka Aykırı mıdır? avzehra Hukuk Soruları Arşivi 0 31-10-2006 12:58
M.K.Tartışmaları-Eşcinsellerin Evliliğine Engel Var Mıdır? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 7 14-06-2003 12:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09045005 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.