Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kıdem Tazminatı - Bir Yıllık Sürenin Son Gününde Fesih

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-08-2018, 18:08   #1
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan Kıdem Tazminatı - Bir Yıllık Sürenin Son Gününde Fesih

Merhaba sayın meslektaşlarım,

22.08.2017 tarihinde çalışmaya başlayan müvekkilin işine 21.08.2018 tarihi mesai bitiminde son verilmiştir. Bu durumda kıdem tazminatını hak edip etmediği konusunda net sonuca ulaşamadım.

Bir tam yılı; bir sonraki yılın aynı günü olarak düşündüğümüzde hak etmiyor gibi gözükse de, mesai bitimine kadar çalıştığı için kıdem tazminatını hak edeceğini düşünüyorum. Ancak yasal dayanak veya emsal olay bulamadım. Sizce kıdem tazminatı hak edilmiş midir?
Old 01-09-2018, 12:10   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. O. TEKGUL
Merhaba sayın meslektaşlarım,

22.08.2017 tarihinde çalışmaya başlayan müvekkilin işine 21.08.2018 tarihi mesai bitiminde son verilmiştir. Bu durumda kıdem tazminatını hak edip etmediği konusunda net sonuca ulaşamadım.

Bir tam yılı; bir sonraki yılın aynı günü olarak düşündüğümüzde hak etmiyor gibi gözükse de, mesai bitimine kadar çalıştığı için kıdem tazminatını hak edeceğini düşünüyorum. Ancak yasal dayanak veya emsal olay bulamadım. Sizce kıdem tazminatı hak edilmiş midir?

Bence de 1 yıl dolmuştur. Kaldı ki dolmamış olsa bile, salt kıdem tazminatı hak edilmesin diye yapılan bu tür fesihler Yargıtay tarafından kötüniyetli fesih sayılıp, işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağına dair görüş oluşturduğunu anımsıyorum.
Old 02-09-2018, 01:43   #3
Av. Suat

 
Varsayılan

6098 S.lı Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 175
II. Dürüstlük kurallarına aykırı engelleme
Taraflardan biri, koşulun gerçekleşmesine dürüstlük kurallarına aykırı olarak engel olursa, koşul gerçekleşmiş sayılır.
Taraflardan biri, koşulun gerçekleşmesini dürüstlük kurallarına aykırı biçimde sağlarsa, koşul gerçekleşmemiş sayılır.

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/20305
KARAR NO : 2018/2781
KARAR TARİHİ:14.02.2018
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ : 22/02/2017
NUMARASI : 2017/58-2017/176
DAVACI : U.A ADINA AVUKAT AKIN CEYLAN
DAVALI :.........GURME RESTORAN GIDA SAN VE TİC. A.Ş. ADINA AVUKAT
FATMA TUTKU AYAN
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2016
NUMARASI :2016/718-2016/689

İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu kabul etmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı vekili; …….
Davalı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde çalıştığını,davalı şirket tarafından beklenen performansı sağlayamaması nedeniyle iş akdinin 6 aylık süre dolmadan feshedildiğini,davacının davalı iş yerindeki kıdeminin 6 aydan az olması nedeniyle iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince; “ 27/06/2016 tarihinde feshedildiği, fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan davacıya ait işten ayrılık bildirgesinde; işten çıkış kodunun 04 kodu (Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) gösterildiği,davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde her ne kadar davacının iş akdinin davalı şirket tarafından beklenen performansı sağlayamaması nedeniyle 6 aylık süre dolmadan feshedildiği,davacının davalı iş yerindeki kıdeminin 6 aydan az olması nedeniyle iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı şeklinde savunma yapılmışsa da;davacının, tabi tutulduğu performans kriterlerinin ne olduğunu, bu kriterlerin, işe başladığı sırada davacıya tebliğ edilip edilmediğinin, davacının ve davacı ile aynı işi veya benzeri işi bir işçinin fesih tarihindeki ve önceki dönemlerdeki performans değerlendirme çizelgelerine ilişkin dosya kapsamında bir delilin olmadığı ve davacının 6 aylık hizmet süresinin dolmasına 1 gün kala iş akdinin feshedilmiş olması nazara alındığında; Mahkememizce davalı iş verenlikçe davacının iş akdinin haklı veya geçerli nedenle
ispatlanamadığı” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi’nce ; Davacı işçinin davalı iş yerinde 28.12.2015 tarihinde çalışmaya başladığı ve iş sözleşmesinin 27.06.2016 tarihinde fesh edildiği, 5 ay 29 gün süreyle çalıştığının ihtilafsız olduğu, işçinin iş güvencesi hükümlerinden faydalanabilmesi için 6 aylık kıdem süresini doldurması gerektiği, yasadaki bu hükmün emredici nitelikte olduğu, işverenin iyi niyetli veya kötü niyetli olmasının durumu değiştirmeyeceği, yasadaki 6 aylık koşulun esnetilmesinin de mümkün olmadığı, kaldı ki işçinin iş güvencesi olmasa bile şartları oluştuğunda kötü niyet tazminatı talebinde de bulunabileceği, davacının 6 aylık kıdem süresini doldurmadığı ve iş güvencesi hükümlerinden faydalanamayacağı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davacının davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi kararını davacı temyiz etmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davalı iş yerinde davacının 6 ay kıdem koşulu nedeni ile iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yaralanmayacağı tartışma konusudur.

İş Hukukunda istisnai ve sınırlayıcı hükümlerin dar yorumlanması gerekir. 4857 sayılı İş Kanunu iş güvencesi hükümlerine yer vermiş ve genel olarak, 4857 sayılı İş Kanunu ve 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedilemeyeceğini düzenlerken, aynı düzenlemelerde sınırlamalar yer vermiş ve iş yerinden otuzdan az işçi çalışıyor, işçinin iş yerinde altı aydan az kıdemi var, işçi belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor veya işçi işveren vekili veya yardımcısı konumunda çalışıyor ise iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı belirtilmiştir. Bu sınırlayıcı hükümlerin dar yorumlanması gerekir. İşçinin 6 aylık kıdeme sahip olması da sınırlandıran hükümlerden biridir. Altı aylık kıdem koşulu, nisbi emredici bir kural olup işçi lehinde bu süre azaltılabileceği gibi kaldırılabilir. Diğer taraftan iş hukukunda istisna getiren, sınırlayan hükümlerin dar yorumlanması gerekir. Asıl olan iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak olduğunda göre kapsamı daraltan koşullar dar yorumlanmalıdır. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin altı aylık koşulun mutlak emredici olduğu, yasadaki 6 aylık koşulun esnetilmesinin de mümkün olmadığı” gerekçesi isabetli değildir.

Belirtmek gerekir ki Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyi niyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın
korumayacağını belirtmiştir. Keza 6100 Sayılı HMK.’un 28/1 maddesine göre “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar”. Tarafların iyi niyeti veya kötü niyeti(Y. İBK. 14.2.1951 gün ve 17/1), taraflarca ileri sürülmese dahi dosyadan anlaşıldığı takdirde hakim resen dikkate alacaktır(Y. HGK. 21.10.1983 gün ve 1981/1-30 E, 1983/1000 K). İşçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanma koşullarından kıdemin tamamlanmasına az kala bir süre içinde iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde yararlanıp yararlanmayacağı konusu gerek teoride ve gerekse uygulamada tartışmalıdır.

Bir görüşe göre işçi bu durumda iş güvencesi hükümlerinden yararlanmaz ise de, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17/son maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı talep edebilir(Mollamahmutoğlu, 571. Alpagut, 209). İkinci bir görüşe göre ise, şartın gerçekleşmesine iki taraftan biri iyi niyet kurallarına aykırı bir davranışla engel olursa, o şartın gerçekleşmiş sayılacağını öngören 6098 sayılı Borçlar
Kanunu'nun 175. maddesi hükmü bu olaya kıyasen uygulanabilir(Soyer, P, 37. Alp,M. 12. Akyiğit 233). Son bir görüşe göre ise, bu gibi durumlarda iş sözleşmesinin feshinin dürüstlük kurallarına aykırılık nedeniyle geçersizliği ileri sürülebilecektir(Kılıçoğlu/Şenocak, s: 167.Çelik, 216. EyrenciTaşkent-Ulucan, 166. Güzel,33-34. Süzek, S. 11. Bası. s: 587). Medeni Kanun’un 2/2 maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılmasının genel yaptırımı, herhangi bir hakkın dürüstlük kurallarına aykırı olarak kullanılmasının hukuk düzeni ve yargı tarafından korunmamasıdır.

İşçinin iş sözleşmesinin altı aydan kısa bir süre önce feshedilmesi halinde bu teorik tartışmalara girilebilir ve bir görüş benimsenebilir. Ancak işçinin atı aylık çalışması var ise bu tartışmaya gerek bulunmamaktadır.

Diğer taraftan altı aylık kıdemin hesaplanmasında çalışılan gün ile fesih bildiriminin yapıldığı tarihte çalışılan(veya çalışılmış sayılan) günün dikkate alınması gerekir. Kısaca çalışılmış sayılma, hizmet süresi maddi hukuka ilişkin olduğundan, usule ilişkin süre hesaplanması kurallarının burada uygulanmaması gerekir. İşçinin fiilen çalıştığı ilk gün ile son gün süre hesabında nazara alınmalıdır. Dosya içeriğine ve özellikle hizmet döküm cetveli, iş sözleşmesi, işe giriş bildirgesi ile davacının davalı iş yerinde 28.12.2015 tarihinde işe başladığı ve 27.06.2016 tarihinde çıkışının verildiği anlaşılmaktadır.

İlk işe giriş günü ve son çıkış tarihi dikkate alındığında Fiili çalışma süresi dikkate alındığında davacının tam olarak davalı iş yerinde 6 ay çalıştığı sabittir. Bu nedenle 6 ay kıdem koşulunu tamamlayan davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerekmektedir.

Davalı işveren ispat yükü kendisinde olmasına rağmen, feshin geçerli nedene dayandığını ispat edememiştir. Feshin geçerli nedene dayanmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi gerekçesi bu nedenle yerindedir.

Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin kararı açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.

Dairemizce 6100 sayılı HMK.’un 373 ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Davanın kabulü ile, feshin geçersizliğine, davacının davalı işveren nezdindeki işine iadesine,

3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi dikkate alınarak taktiren davacının 4 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesine,

4- Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının tahsilinin gerektiğinin TESPİTİNE,

5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6- Alınması gereken 35,90 TL karar- ilam harcından davacının yatırdığı 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL karar- ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam509,70TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,

9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.02.2018 tarihinde kesin olarak, oy birliği ile karar verildi





Aşağıdaki örnek birebir aynı değil ama fikir vermesi bakımından.....

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2009/30688
KARAR NO. 2010/29172
KARAR TARİHİ: 15.10.2010
özet İŞ GÜVENCESİNİN KAPSAMININ BELİRLENMESİNDE ALTI AYLIK KIDEM--ALTI AYI DOLDURMAYA İKİ GÜN KALA FESİH--KÖTÜ NİYETİN ARAŞTIRILMASININ GEREKMESİ.

4857 S.İşK/18

Uyuşmazlık, 6 aylık kıdeminin dolmasına 2 gün kala iş sözleşmesi feshedilen işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı noktasındatoplanmaktadır.

Borçlar Kanununun 154.(yeni bk 175) maddesinde yer alan "şartın tahakkukuna ikitaraftan biri hüsnü niyet kaidelerine muhalif bir hareketle mani olursa, o şart tahakkuk etmiş addolunur" kuralına göre işverence iyiniyet kurallarına aykırı olarak 6 aylık kıdem koşulunun gerçekleşmesi engellenmiş ise, şartın gerçekleştiği kabul edilerek davacının iş güvencesi hükümleri kapsamında düşünülmesi gerekecektir.

Mahkemece işyerinde 6 aylık kıdemi doldurmadan işçi çıkarılmasına ilişkin genel bir uygulamanın bulunup bulunmadığı, fesihten sonra yeni işçi alınıp alınmadığı gibi hususlarla birlikte işverenin kötüniyetli olup olmadığı etraflıca araştırılarak, tarafların bu konudaki delilleri toplanarak sonucuna göre davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Old 04-09-2018, 09:55   #4
Av. O. TEKGUL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat
...
Diğer taraftan altı aylık kıdemin hesaplanmasında çalışılan gün ile fesih bildiriminin yapıldığı tarihte çalışılan(veya çalışılmış sayılan) günün dikkate alınması gerekir. Kısaca çalışılmış sayılma, hizmet süresi maddi hukuka ilişkin olduğundan, usule ilişkin süre hesaplanması kurallarının burada uygulanmaması gerekir. İşçinin fiilen çalıştığı ilk gün ile son gün süre hesabında nazara alınmalıdır. Dosya içeriğine ve özellikle hizmet döküm cetveli, iş sözleşmesi, işe giriş bildirgesi ile davacının davalı iş yerinde 28.12.2015 tarihinde işe başladığı ve 27.06.2016 tarihinde çıkışının verildiği anlaşılmaktadır.

İlk işe giriş günü ve son çıkış tarihi dikkate alındığında Fiili çalışma süresi dikkate alındığında davacının tam olarak davalı iş yerinde 6 ay çalıştığı sabittir. Bu nedenle 6 ay kıdem koşulunu tamamlayan davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerekmektedir.

....

Fiili çalışma ve hak kazanma yönünden bu kısım olayı aydınlatıyor. Cevaplar için çok teşekkürler. Saygılarımla..
Old 13-09-2018, 22:32   #5
FiNaZZi

 
Varsayılan

Sayın Av.O.Tekgul, kidem tazminatına hak kazanamaz, çünkü 1 tam yıl dolmamıştır. Ayrıca 1 gün kala işten çıkartılması halinde de kotuniyet tazminatına hukmedilmez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı . Ayrıca hizmet tespit davası Avselcuk2014 Meslektaşların Soruları 1 13-07-2014 16:37
Kötüniyet tazminatı - kıdem tazminatı hakikiavukat Meslektaşların Soruları 5 23-01-2012 16:46
kıdem tazminatı ihbar tazminatı vs alacaklar av_ş63 Meslektaşların Soruları 9 26-07-2011 09:16
kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı Av.GT Meslektaşların Soruları 2 14-12-2009 21:59
Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık Ücretli İzin Alacakları, Genel Tatil.... Yönetmen Meslektaşların Soruları 6 12-09-2008 19:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04937005 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.