iş davalarında ıslah ile talebin değiştirilmesi

oncelikle merhabalar. degerli meslektaslarım davalı vekili olarak birkaç iş davasını takip ediyorum kısaca davada olanları belirteyim. davacı vekili dilekçesinde ödenmeyen sıgorta prımlerının kendilerine odenmedini talep etmişlerdi. buna itiraz ettik ve alcaklı sıfatına davacının sahıp olmadığını bunun alcaklısının kurum oldugunu belırterek bu ıstemın reddıne karar verilmesini talep ettık.ancak davacı vekili ıslah dılekcesı vererek ödenmemiş sıgorta prım prım alacaklarının tespitine ve sigortalı olarak calıstıgının tespıtıne karar verilmesini talep ettiler. ancak sorun su sehven yanlıslık yaptıklarını belırterek bu hususta ıslah edebılme hakları varmı? benım buna karsı ıtıraz edebılme hakkım yada yapabılecegım herhangı bır hakkım varmı. zıra bu konuda herhangı bır yargıtay kararına ulasamadım. mudeabbıhın arttırılması seklınde ıslah gorduk ama bu talep ıslah muessesesı ıcerısınde degerlendırılebılırmı. bu konuda fıkrı yada bılgısı olan meslektaslarımdan yardım beklıyorum. ıyı gunler ıyı calısmalar diliyorum...

Davacı,( davalı muvafakat etmezse) davasını tamamen ıslah edebilir.(HMUK 185/2) Yani davacı talep sonucunu değiştirebilir, dava konusunu değiştirebilir, dava konusunu arttırabilir, dava sebebini değiştirebilir, talep sonucunu genişletebilir, savunmasını genişletebilir. Görüldüğü üzere sizin davanızda da davacı, talep kısmını değiştiriyor ve bu da ıslah ile mümkün. Islah ile ikinci bir tanık listesi verilemez,davanın tarafları değiştirilemez.İyi çalışmalar.
I

sıbel hanım tesekkur ederım ama sonucta soyle degerlendırmek gerekmıyormu ıslah edebılır ancak acılmıs olunan bu davanın temelınde kurumdan talep yerıne ıs yerınden talep var. dolayısıyla en azından acılmıs bulunan bu davada odenmesı talebının reddıne karar verılmesı gerekmıyormu. benım kanaatım bu yonde. tekrar tekrar tesekkurler

Öncelikle bu dava sonuç itibariyle hizmet tespitine ilişkin bir dava . Bu tür davalarda SGK nın da davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Benim de hizmet tespitine ilişkin bir davam var ve ben işveren ve kurumu, davalı sıfat olarak belirttim. Talep olarak da müvekkilimin çalışdığını iddia ettiğimiz dönemlere ilişkin olarak hizmet tespiti ve ödenmeyen sigorta prim borçlarının işverence ödenmesini istedik. Karşı taraf buna ne cevap dilekçesi nede duruşma sırasında itiraz etti. Eğer davacı taraf, davasında SGK yı davalı olarak göstermişse bu davalar kamu düzenine ilişkin olduğu için zaten mahkeme hizmet tespitini de sağlandıktan sonra işverenin bu borçları tahsiline karar verecektir diye düşünüyorum.Çünkü işverenin bildirge vermesi ve işçilerini sigortalı çalıştırması esastır. Kaldı ki bu prim borçları işverence ödenmeyip de kimin tarafından ödenecektir. Ancak sizin olayda eğer davacının kurumu davaya dahil etmemişse mahkeme kurumu davaya dahil etmesi için davacıya süre verecektir. Siz husumet olarak ( SGK) nın davalı olarak gösterilmemesi sebebi ile davanın reddini isteyebilirsiniz. İyi çalışmalar.

Sn.uysalugurlu,

Açılan davada ıslahtan önceki talebin mahkeme tarafından reddedilmesi gerektiği kanaatiniz HUMK m.88-89’dan mı kaynaklanıyor acaba?

"MADDE 88 - Islah eden taraf dâvasını kâmilen ıslah ettiği ve bunun tebliğ tarihinden itibaren üç gün zarfında yeni bir dâva ikame eylemediği halde dâvası iptal olunur.
MADDE 89 - Dâvasını tamamen ıslah eden müddei iptal tarihinden itibaren üç ay zarfında yeniden dâva ikame eylemezse davasından feragat etmiş addolunur."

Bu tür durumlarda verilen ıslah dilekçesi tüm unsurları taşıyorsa yeni dava dilekçesi olarak kabul edilir.
İlk talebin de reddi değil, iptali söz konusudur.

Saygılar.

Burada davanın kamilen ıslahı sözkonusudur. Davacı, yaptığı ıslah ile davanın niteliğini değiştirmiştir. Bu durumda, davacının ıslah tarihine kadar davalının uğradığı zararı ve mahkeme masraflarını, dava aleyhine sonuçlanmış gibi mahkeme veznesine depo etmesi gerekir. Hükümle birlite, depo edilen paranın tarafınıza ödenmesi gerekecektir. (HUMK 86) Mahkemeden bu yönde talepte bulunmanızı öneririm.