Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Reşit çocuklar için iştirak nafakası- yardım nafakası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-10-2010, 15:34   #1
burcu_

 
Varsayılan Reşit çocuklar için iştirak nafakası- yardım nafakası

Sevgili meslektaşlarım bir konuyla ilgili acil fikirlerinize ihtiyacım var.
Açacağım boşanma davasında müvekkilenin 2 kızı var ve ikisi de reşit. Biri üniversite 3. sınıf öğrencisi diğeri ise liseyi bitirmiş sınavı kazanamamış ve tekrar sınava hazırlanıyor.
Sorum şu ki her 2 kız için de iştirak nafakası talep edebilir miyim? Birinin mevcut durumda öğrenci olmaması iştirak nafakası talebini engeller mi? Yoksa istemem gereken nafaka türü yoksulluk nafakası mı?
Bir de kızlar reşit olduğu için bu nafakayı isteyebilmem için ikisinin de ayrı ayrı vekaleti gerekiyor mu, annelerinin vekaleti ile bu talepte bulunmam mümkün mü? Şimdiden çok teşekkürler
Old 25-10-2010, 22:52   #2
BALDIRAN

 
Varsayılan

Kanımca boşanma davasında reşit çocuklar için iştirak nafakası talep edemezsiniz.Zira ana babanın bakım borcu M.K.328.e göre çocuk ergin olana kadar devam eder. Ancak reşit çocuklar, ancak kendileri,eğitimleri devam ediyorsa, M.K. 328/2.maddesine dayalı olarak nafaka davası açabilirler. Tabiki reşit oldukları için annenin vekaleti ile bu dava açılamaz kanısındayım.Saygılar
Old 26-10-2010, 14:45   #3
av.esengül çördük

 
Varsayılan

Türk Medeni Kanunu (TMK)

2. Yoksulluk nafakası

Madde 175 - Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

---------------------
II. Süresi

Madde 328 - Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.

Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Old 26-10-2010, 22:13   #4
BALDIRAN

 
Varsayılan

Çocuklar için yoksulluk nafakası istenemez, 175.md.deki yoksulluk nafakasını boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek TARAF (yani kadın yada koca) isteyebilir kanısındayım. sizin olaşda istenecek nafaka 328/2 ye göre yardım nafakasıdır.Saygılar
Old 27-10-2010, 14:22   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/2817
Karar: 2004/2846
Karar Tarihi: 29.03.2004

NAFAKA DAVASI - YOKSULLUK NAFAKASININ ARTIRILMASI İSTEMİ - ARTTIRMA İSTEMİNDEN ÖNCE YOKSULLUK NAFAKASI TALEP EDİLMESİ ZORUNLULUĞU

ÖZET: Somut olayda davacı, boşanma dosyasında tayin edilen yoksulluk nafakasının artırılmasını istemiş olsa da, boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olduğuna göre, davadaki istem; artırım davası olmayıp, boşanma davası sonrasında boşanmaya dayalı yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir.

(4721 S. K. m. 175) (743 S. K. m. 144)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.

Her ne kadar, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de, davanın mahiyeti gereği duruşma yapılamayacağından duruşma isteminin reddine karar verilerek, temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dilekçisi ile tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile müvekkili lehine 150.000 TL yoksulluk ve küçük Özlem için ise 100.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak, zaman içerisinde söz konusu nafaka miktarlarının ekonomik değerini yitirdiğini ileri sürerek yoksulluk nafakasının 200.000.000 TL'ye, iştirak nafakasının da 150.000.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, <boşanma dosyasının incelenmesinde; davacının yoksulluk nafakası talep etmediği, takdir edilen nafakanın tedbir nafakası olduğu, yoksulluk nafakasına hükmedilmediği için artırma talebinin olamayacağı, davacı Özlem'in ise reşit olduğu anlaşıldığından davanın reddi gerekmiştir> gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında görülen Bilecik Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/120 E-1998/195 K.sayılı boşanma dosyasının incelenmesinde; davacı N. Mert'in aylık 150.000 TL iştirak ve 150.000 TL tedbir nafakası talebinde bulunduğu; mahkemece de, davacı için 150.000 TL, müşterek çocuk için ise 100.000 TL nafakaya karar verildiği, kararın 23.11.1989 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacı bu davada ise, halen 150.000 TL olan yoksulluk nafakasının 200.000.000 TL'ye, 100.000 TL olan iştirak nafakasının ise 150.000.000 TL'ye yükseltilmesini istemektedir.

Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Küçük Özlem 1.12.1982 doğumlu olup, dava tarihinde (20.9.2000) henüz reşit olmamıştır. Davacı annenin velayeten dava açması yasal olup, yargılama sırasında küçüğün reşit olması davanın reddini gerektiren bir husus değildir. Mahkemece, küçüğün reşit olduğu tarihe kadar geçen süre için nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

Öte yandan, olayları açıklamak taraflara, tatbiki gereken kanun maddesini tespit ise hakime aittir. Davacı, dava dilekçesinde; boşanma dosyasında tayin edilen nafakanın (yoksulluk) artırılmasını istemiş olsa da, boşanma davasında yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olduğuna göre, davadaki istem; artırım davası olmayıp, boşanma davası sonrasında boşanmaya dayalı yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yasal dayanağı da (MK. nun 144. maddesi) 4721 sayılı Kanunun 175. maddesidir. Mahkemece, şartları araştırılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi de doğru değildir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 27-10-2010, 14:33   #6
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/15718
Karar: 2008/16244
Karar Tarihi: 07.10.2008

NAFAKA DAVASI - DAVACININ ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ YAPMAK İSTEDİĞİ - ÜLKE ŞARTLARI - DAVACININ ÜNİVERSİTE SINAVLARINI KAZANMASI İÇİN BABASININ EKONOMİK DESTEĞİNE İHTİYACI OLDUĞU - DAVANIN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Ülke şartları gözönüne alınarak üniversite eğitimi yapmak isteyen davacının bu isteği olağan karşılanarak üniversite sınavlarını kazanması için babasının ekonomik desteğine ihtiyacı olduğu gözetilerek yardım nafakası alması gerektiğinin gözetilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 328, 364)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.

Karar: Davada; davacının davalının oğlu olduğu, önceki iştirak nafakası olan 125 YTL davacının reşit olmasıyla son bulduğu şimdi ise davacının liseyi bitirdiği, üniversiteye hazırlandığı, hazırlık için dersaneye gittiği, davalıdan (babadan) aylık 400 YTL yardım nafakası talep edilmiş, mahkemece; davacının liseyi bitirdiği, üniversiteyi kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

TMK 364. maddesi, <Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.> yasanını 328. maddesinde <çocuk ergin olduğu durumda eğitimine devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür.> hükmünü getirmiştir.
Somut olayda davacı 20.07.1989 doğumlu olup, 19 yaşında lise mezunu bir işte çalışmaz ve üniversite hazırlık kursuna devam etmektedir.

Ancak; davacının üniversite sınavlarını kazanıp, üniversite eğitimi yapabilmesi için üniversite hazırlık kursuna gitmesi gerektiği gözönüne alındığında bir süre daha ekonomik olarak babasının yardımına ihtiyacı vardır.

O durumda mahkemece; ülke şartları gözönüne alınarak üniversite eğitimi yapmak isteyen davacının bu isteği olağan karşılanarak üniversite sınavlarını kazanması için babasının ekonomik desteğine ihtiyacı olduğu gözetilerek yardım nafakası alması gözetilmeden yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 16-10-2012, 13:46   #7
babamali

 
Varsayılan

reşit çocuklar ayrı ayrı vekalet çıkarmalı.
her çocuk kendi adına eğitime devam ettiklerinden yardım nafakası açılmalı.
Old 16-10-2012, 16:19   #8
Av.SYağmur

 
Varsayılan

Diğer meslektaşlarımızın da değindiği üzere,müşterek çocuklar reşit olduklarında kendilerine 'iştirak nafakası'na hükmedilmez. Zira 'iştirak nafakası' velayeti kendinde olan ve çocuğun bakımını üstlenen taraf lehine diğer eşin bu yükümlülüğe 'iştiraki' mahiyetindedir. Oysa çocuk reşit olduğunda yasal olarak ana babanın böyle bir yükümlülüğü yoktur. Fakat 'Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler'. Bu durumda talep edilecek nafakanın hukuki niteliği de 'yardım nafakası'dır. Eşlerden bir diğeri ile ilgisi kalmamıştır ve reşit çocuğun bu sebeple kendi açabileceği davadır. Bu anlamda , tedbir, iştirak, yoksulluk ve yardım nafakası kavramlarının niteliğini bilmek faydalı olur diye düşündüm.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
1994 yılında 500.000 er tl den 2 çocuk için aylık 1.000.000 tl iştirak nafakası şimdinin 1 tl simi oluyor? avukatavukat Meslektaşların Soruları 2 19-10-2010 07:27
Çocuk için iştirak nafakası.. Jahantalya Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 24-05-2010 16:50
iştirak nafakası Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 17-03-2010 14:05
18 yaşındaki çocuk için iştirak nafakası talep edilebilir mi a.lawyer Meslektaşların Soruları 1 03-11-2008 16:08
Yardım Nafakası Davasında, Sondan Bir Önceki Duruşmada Davacı Lehine Tedbir Nafakası üye15184 Meslektaşların Soruları 3 03-07-2008 23:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05146599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.