Icra Dairelerinde Yapila(maya)n Işler

Bendeniz çiçeği burnunda, meslek hayatına yeni atılmış stajyer avukatım.Malumunuz stajyer avukat tabirinin olduğu her yerde icra işlemleri vardır ki bu durumdan hiç muzdarip değilim.Aksine işimi gerçekten severek yapıyorum.Hatta her gün memurlarla beraber adliyeyi açıyorum diyebilirim.Çoğu zaman adliyenin kapısında vatandaş girişinde beklediğim de olmuştur.Ancak gel gelelim resmen emekleyen bir çocuk edasıyla işime bu kadar sahip çıkarken adliyedeki işlemeyişi görmek beni gerçekten çok üzüyor.Gördüğüm ve şahit olduğum kadarıyla adliye içinde rüşvet sistemine bağlanmış bir düzen söz konusu.Neredeyse Fuzuli'nin Şikayetnamesi'ndeki gibi 'Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar' tabiri cuk diye oturacak bu duruma.Bu duruma başta avukatlar olmak üzere memurlar,müdürler ve hatta çalışan diğer görevliler dahi göz yumuyor. Ve bence en büyük suç da avukatların.Hukuk sistemi içerisinde çok büyük bir öneme sahip avukatların bunun gibi çok önemli bir konuda sessiz kalıp,sırf işlerinin görülmesi için rüşvet adı altında paralar vermesi gerçekten çok büyük bir utanç kaynağı.Herkesin işini severek yaptığı bir adliye düzeninin 'Ütopya' olmaması gerekir.Ancak bir dosya memuruna 'Abi ben mahzenden çıkarılması için dosyayı yazmıştım 2 hafta önce çıktı mı?' sorusuna 'Bana ne ya onunla mı uğraşcam!'gibi bir tepkiyle karşılaşırsanız sanırım o 'Ütopya' hayalinizden bir adım daha uzaklaşırsınız.Ya da 'Abi benim bir dosya var ona bakabilir miyiz?' gibi son derece olumlu bir soruya 'Emeğimin karşılığını verirsen tabi bakarsın' gibi gayet arsızca bir cevapla karşılaşırsanız meslek etiğinin ayaklar altına alındığını da görmüş olursunuz.Daha da acı durum ise başta icra dairesi müdürlerinin ve o an o dairede bulunan avukatların bu durumu duymasına rağmen ses çıkarmaması...
Valla daha ne diyeyim bu konuda bilmiyorum.Ancak hukukla uğraşan herkesin bu konuda bir şeyler yapması elini taşın altına koyması gerekir.Adiyelerin ve hukuk sisteminin daha temiz bir hale gelmesi için son derece elzem bir durum.Değerli yorum ve görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Sayın Gariban_Lawyer;

Malumunuz, deveye sormuşlar "boynun neden eğri?" diye, "nerem doğru ki" demiş.

Böyle bir işleyiş var ve bunun sorumlularından biri de, haksızlığa ses çıkarmamakla kalmayıp bu durumdan menfaat sağlayan avukatlardır.

Özellikle toplu icra dosyası takibi yapan hukuk büroları (dürüst çalışanları tenzih ederim) adeta çalışanları (müdür, müdür yardımcısı, katip, dosya görevlisi) maaşa bağlamış durumdalar.

Yaptığı işin hakkını maaş olarak aldığını söyleyen ve kesinlikle hiçbir menfaat sağlamayanlar da yok değil ama dediğim gibi işleyiş genel olarak bu şekilde ilerliyor.

Toplu icra takibi yapmadığımdan bu çarka dahil olmadım. (Özellikle dürüst bir kişiliğim olduğu için bu çarka dahil olmadım demiyorum zira bu subjektif bir değerlendirme olurdu) Ancak belirttiğiniz durumlarla sıklıkla karşılaştım ve kimseye de para vermeden, yetkililerle görüşeceğimi söyleyerek ya da zaman zaman görüşerek sorunlarımı çözdüm.

Ancak sürekli olarak belirli icra daireleriyle çalışan avukatlar bu hususta teslim olmuş görünüyor ve değişmesi için de bir adım atmıyorlar.

Rüşvet ve görevi kötüye kullanma çarkı sadece hukuk sisteminde değil topyekün her alanda karşılaşılan bir durum ve genellikle gelişmemiş ülkelerde daha belirgin olarak yaşanıyor.. Düzelmesi içinse toplumsal bir dönüşüm ve "ahlak" kavramının yeniden sorgulanması şart gibi görünüyor.

Sistemini oturtmuş gelişmiş ülke ve toplumlarda neden irtikap, rüşvet gibi suç oranlarının bizim gibi toplumlara kıyasla düşük olduğuna bakmak gerekir düşüncesindeyim.

Sorunun çözümünün kısa vadede gerçekleşmesi mümkün olmadığından ve yüzyıllardır devam edegelen kanıksanmış bir hüviyete bürünmesinden dolayı eğitim sistemini öncelikle ele almanın elzem olduğunu düşünüyorum.

Eğitim ailede başlar ancak ailenin vicdani bir eğitimi verebilmesi için bu eğitimi sağlayabilecek donanıma sahip olması gerekir. Mevcut sistem bizatihi fırsat eşitliğine aykırı olmakla bu amaca hizmet etmekten oldukça uzak görünüyor.

Mesajımın başlarında bu olumsuz çarkın devamında sizinle aynı fikri paylaşarak avukatların sorumluluğu olduğundan bahsetmiştim. Eğitimdeki sistemsizliği yasal girişimlerde bulunarak kırabilecek yapılardan biri de avukatlık mesleğidir ancak gerek adalet işleyişinde gerekse toplumsal dinamiklerde örgütsel olarak böyle bir girişimde bulunabilmesi için avukatların her şeyden önce bu durumu "dert edinmesi" gerekir.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Gariban_Lawyer Gördüğüm ve şahit olduğum kadarıyla adliye içinde rüşvet sistemine bağlanmış bir düzen söz konusu.

Adliye sistemi rüşvete bağlanmış ithamı çok ağır bir genelleme. Rüşvet kalmamıştır, yoktur demiyorum ancak sizin bahsettiğiniz gibi sistematik bir rüşvet düzeni olduğunu ben artık görmüyorum.

Türkiye'nin bir çok noktasında icralarda ve kalemlerde işimi yapıyorum ve eskisi gibi ya da sizin bahsettiğiniz gibi bir rüşvet dalgasını ben ne görüyor ne de hissediyorum...

Tabi ki de ben daha yolun başında tabiri caizse toy bir stajyer avukat olarak daha önceki dönemlerde yaşananları bilemem.Başladığım andan itibaren gördüğüm bir aksaklığı paylaşmak istedim sadece.Ayrıca burada tam bir genelleme yapmadığımı,sadece daha çok görev alanımın olduğu adliye ve çevresinde böyle bir durumun olduğunu belirtmek isterim.İzmir yada başka illerde durum nasıl işler bilmem ancak İstanbul 'SARAY' (!) adliyelerinde durum böyle gördüğüm kadarıyla Eminim meslek hayatınızın ilk yıllarında siz de memurlar yada herhangi bir görevli tarafından bu tarz tepkilerle karşılaşmış olsaydınız bu tarz cümleler yazardınız.Yorumunuz için de ayrıca teşekkür eder,iyi çalışmalar dilerim.

Toplu dosyalar dahil bütün işlerde İcralarda rüşvetsiz iş yaptırabilirsiniz. Ancak hemen yapmazlar, uzatırlar, çemkirirler, persona non granada (istenmeyen adam) ilan ederler. Selam bile verseniz ; fuzulinin dediği gibi selamı rüşvet değil diye almazlar. Ama tüm icralar böyle değil. Özellikle yoğun icralar böyle. Ben anadoludaki icra dairelerinde kesinlikle almayana da rastladım. Ancak İstanbul'da kurum işi yapanların işlerinin olması gerektiği sürede yaptırmak adına bir şeyler verdiklerini tahmin ediyorum ve bazende duyum alıyorum. Hatta geçenlerde bir icra müdür yardımcısı bana gülerek "Murat Bey sen ben karar verdikçe büyüyosun ama ben burda duruyorum bir şey olamıyorum. Bu büyüme hep tek taraflı olmaz" manasına gelen şeyler söyledi. Yorumu size bırakıyorum...

Merhabalar,
İlçede avukatlık yaptığım ya da çok iş olmadığı için bilemeceğim ama ben bulunduğum yerde rüşvet isteyeni ile karşılaşmadım.Ancak eminimki İstanbul gibi yerlerde bu şekilde yürüyordur.
Para ya da parasız iş yaptırmak konusu değil yazmak istediğim.Fakat öncelikle adliye personeli ile olan diyaloğumuz önemli.Verdiğiniz örnek cümlelerde olduğu gibi"abi benim dosyaya bakabilir miyiz" tarzında cümleler kuruluyorsa sonradan dönemeyeceğiniz bir hata yapıyorsunuz.Hata şu ki işinizi gördüreceğiniz memur sizden yaşça büyük de olsa, siz sadece saygınızdan ötürü abi , abla diyorsanız bile o kişi artık sizin işinizi sanki lütfedipde yapıyormuş havasına girecektir.(tecrübelerle sabittir)