Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kazadan 10 dakika önce yapılan trafik sigortası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-01-2008, 15:22   #1
denipre

 
Varsayılan Kazadan 10 dakika önce yapılan trafik sigortası

Arkadaşlar konu başlığından da anlaşılacağı üzere A , B adına kayıtlı araç ile C nin aracına arkadan çarpar .A asli kusurlu C tamamen kusursuzdur.C karşı tarafın trafik sigortasından hasar talebinde bulunur.Talep red edilir.Gerekçe poliçenin kazadan 10 dakika önce yapılmış olmasıdır. C kendi aracının hasar bedelini cebinden ödemek durumunda kalmıştır.Hasar 1850 YTL gibi bir bedeldir.Bu halde aracı görmeden sigorta yapan acentanın bu bapta sigorta şirketinin sorumluluğu nedir?
Açılacak dava ,araç sürücüsü A ile araç sahibi B 'ye mi yöneltilmelidir.
Yoksa direk sigorta şirketinin kusurlu olduğu gözetilerek şirkete mi yöneltilmelidir ?
Saygılar
Old 18-01-2008, 15:57   #2
iussy

 
Varsayılan

A, B ve C'ye birlikte dava açılması gerekir. Müteselsil ve müşterek sorumlular. Ancak, sigorta şirketine dava açmadan önce, sigorta şirketinin kendi sisteminden alınan poliçe çıktısını görmenizi tavsiye ederim, eğer mümkünse.

Saygılarımla.
Old 18-01-2008, 16:08   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denipre
Gerekçe poliçenin kazadan 10 dakika önce yapılmış olmasıdır.

Her üçüne de dava açılmasına yönelik meslektaşımın görüşüne katılıyorum.

Kaza poliçeden 5 dk sonra da gerçekleşebilir. Sigorta primini öder, şirketten ayrılırsınız, aracınıza biner bir sonraki kavşakta kaza yaparsınız. Öngörülebilir mi? Telefonla yapılmışsa, hileli icap söz konusuysa, yine de sigorta şirketinin sorumluluğunun ortadan kalktığı düşünülemez, ya acente böyle bir işlemi kusurlu olarak hiç kurmamalı, ya da sonuçlarına katlanmalıdır. Sisteme giriş yapıldığı andan itibaren koruma belirli süre ve saatler dahilinde teminat veriyor olduğuna göre, sigorta şirketi de hasımlar arasında yer almalı.

Saygılarımla...
Old 18-01-2008, 16:15   #4
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Burada zaten kusursuz ve talepte bulunan C olduğuna göre, C'ye dava yöneltmeye gerek yoktur, kendi kendisini dava edemez.

TRAMER'den (Trafik Sigortası Bilgi Merkezi) sigortanın saat kaçta yaptırıldığı öğrenilebilir. Saat, poliçeye yazılmamışsa sigortanın öğlen 12.00'da yaptırıldığı kabul edilir.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
Old 18-01-2008, 16:17   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Her üçüne de dava açılmasına yönelik meslektaşımın görüşüne katılıyorum..


Her üçünden kastım, arkadan çarpan aracın maliki, sürücüsü ve sigorta şirketi idi C zaten davacı olduğuan göre, şüphesiz hasım olamayacak
Old 18-01-2008, 16:20   #6
iussy

 
Varsayılan

Sayın Karaca,

Kesinlikle haklısınız. Ben C'yi sigorta şirketi olarak düşünerek yazmıştım. Halbuki olayda, C, kusursuz ve kazadan aracına çarpılan kişi.

Sayın Denipre,

Lütfen cevabımdaki C'yi sigorta şirketi olarak kabul ediniz.

Saygılarımla.
Old 18-01-2008, 16:51   #7
denipre

 
Varsayılan

ilginiz için teşekkürler.poliçede yazan saat 17:11 kaza saati ise 17:20 .Ancak tramerden sorgulattım hasar saati 11:27 gözüküyor.ihbar tarihindeki ihbar saati de 11:27 bu matbu bir saat galiba
Öte yandan davalı taraf olarak acentaya izafeten sigorta şirketini mi göstermeliyiz sadece sigorta şirketi kafi mi ?Bu arada acenta da başka bir aracılık hizmetleri şirketini kullanmış onun da kaşesi var.
Son sorum ise görev ve yetki konusunda hasar miktarı, 1800 bu sulh hukuk sınırında yinede asliye ticaret görev itirazı ile karşılaşırmıyız ?
Yetkili mahkeme kazanın gerçekleştiği yer midir ?saygılar
Old 18-01-2008, 17:03   #8
iussy

 
Varsayılan

Yetkili mahkeme haksız fiil hükümleri gereğince, kazanın meydana geldiği yer mahkemesi olabilecektir. Ancak bu tek yetkili mahkeme değildir.

Görev açısından ise, alacak ile ilgili olduğundan, sulh hukuk mahkemesinde açılması gerektiği kanaatindeyim.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/10192
K. 2003/2388
T. 17.3.2003
• SİGORTAYA DAYALI RÜCU DAVASI ( Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının Davalı Olması Halinde Sigortacının İkametgahında da Dava Açılabileceği - Davanın Haksız Fiilin Vuku Bulduğu Ortak Yetkili Yer Mahkemesinde Görülmesi Gerektiğine İlişkin Mahkeme Kararının Hatalı Olduğu )
• YETKİ ( Davalı Sayısının Birden Fazla Olması Halinde Davalılardan Birinin İkametgahında Dava Açılabileceği - Trafik Kazası Haksız Fiilinin Vuku Bulduğu Yer Mahkemesine İlişkin Yetkinin Kesin Yetki Olmadığı Davacıya Tanınan Seçimlik Hak Olduğu )
• YETKİ İTİRAZI ( Esas Hakkında Yapılan İtirazla Birlikte Yapılacağı - Genel Mahkemede Açılan İtirazın İptali Davasında Hem İcra Dairesinin Yetkisi Hem de Borcun Esasına İlişkin İtirazın İncelenmesi Gereği )
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Yetki İtirazı ile Esasa İlişkin İtirazın Birlikte İncelenmesi Gereği )
1086/m. 9, 21
2918/m. 110
2004/m. 50, 67
ÖZET : Davada Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısının yer alması halinde, sigorta rücu davasının sigortacının ikametgahında da açılması mümkün bulunmaktadır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıyöy Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03/07/2002 tarih ve 2002/708-2002/810 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalıların malik, sürücü ve sigortacısı olduğu aracın neden olduğu trafik kazasında müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın hasarlandığını, müvekkiline ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Muzaffer Ü. vekili, müvekkilinin ikametgahı ve kaza yerinin Adana olması nedeniyle Adana Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, yetki yönünden davanın reddini istemiştir.

Mahkemece dosya kapsamına göre, davalı ikametgahının ve trafik kazasının meydana geldiği yerin Adana olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin HUMK' nun 9 ve 21. maddeleri gereğince yetkisizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirkete kasko sigortalı araca davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı bulunduğu aracın çarpmasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Davada, işleten, sürücü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının yer aldığı durumlarda davanın hukuki dayanağı TTK.nun 1301.maddesi yanında 2918 sayılı Kanun'un 85 ve devam eden maddelerinde yazılı hukuki sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır. Bilindiği gibi ilke olarak bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, HUMK.nun 9/2.maddesi uyarınca dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği, aynı Kanun'un 21.maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Bunların yanında ve öncelikle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110.maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, zorunlu ve ihtiyari sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde hem bu kanun, hem de HUMK.nun 9.maddesi uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. 2918 sayılı Yasa'nın 110.maddesinin son cümlesinde yer alan kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de, dava açılabileceği kuralı kesin yetki kuralı olmayıp, davacıya tanınan bir seçimlik haktır. Dairemizin kararlılık gösteren uygulamasında da, davada Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısının yer alması halinde, sigorta rücu davasının bu davalının ikametgahında da açılması mümkün bulunmaktadır.

Dava konusu olayda, 2918 sayılı Yasa'nın 110.maddesine uygun olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının ikametgahı mahkemesinde dava açıldığına göre, davanın haksız fiilin vuku bulduğu ortak yetkili yer mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin mahkeme kararı doğru görülmemiştir. Mahkemece, davanın yetkili mahkemede açıldığı kabul edilerek, bir kısım davalıların yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

2-Öte yandan; Davacı şirket , alacağının tahsili amacıyla Kadıköy İcra Müdürlüğünde icra takibinde bulunmuştur. Davalılar Muzaffer ve Hayri Ü., Adana İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu ve borcu bulunmadığını ileri sürerek itiraz etmiş ve bunun üzerine icra takibi durmuştur. Davacı şirket itirazın iptali davasını Kadıköy'de açmış olup, davalı borçlu Muzaffer Ü.'ın yetki itirazı üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İ.İ.K.nun 50.maddesi yetki meselesini düzenlemektedir. Maddenin ikinci fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itirazla birlikte yapılacağı, Tetkik Merciinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali için müracaat edildiği hallerde de uygulanacağının kabulü gerekir. Zira, İ.İ.K.nun 67.maddesinde açıkça "Takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı" denildiğine göre, alacaklıya mahkemeye veya mercie müracaat imkanı bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır. Alacaklı tercihini mahkemeye müracaat şeklinde yapmışsa, artık mahkemenin hem icra dairesinin yetkisine itirazı ve hem de borcun esasına ilişkin itirazı incelemesi gerekecektir. Esasen merciiden daha geniş yetkili bir mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir sebepte bulunmamaktadır.

Bütün bu hususlar nazara alınarak somut olay incelendiğinde; Kadıköy'de açılan itirazın iptali davasında, davalının mahkemenin yetkisine ilişkin itirazı üzerine mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek suretiyle yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunup bulunmadığını belirlemesi, daha sonra kendisinin yetkili olup olmadığını tespit etmesi gerekmektedir.

Kadıköy İcra Dairesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olmakla takip durmuş ve bu itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmakla yetki itirazı askıda beklemektedir. O halde mahkemenin ilk olarak icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, aksi halde icra dairesinin yetkili olmadığını belirlemesi durumunda esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak icra dairesinin yetkisini incelemeksizin verilen yetkisizlik kararı doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-01-2008, 17:08   #9
Av.Gülsüm Sezen

 
Varsayılan

Tramer'de belki teknolojik hatalar mümkündür, ancak müvekkilinizde kaza tespit tutanak sureti vardır sanırım, oradaki saati baz alın kanaatimce. Ayrıca siz doğrudan sigorta şirketini hasım gösterin, zira acentanın sorumluluğu onların iç ilişkisinde rücu haliyle alakalı bulunmaktadır.
Old 20-01-2008, 02:23   #10
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

Sn Meslektaşım
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre Sigortanın Başlangıcı ve Sonu

Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğleyin 12:00'da başlar ve öğleyin 12:00'da sona erer...
Faydalı olması dileğiyle
Old 28-01-2008, 17:32   #11
iussy

 
Varsayılan

Sayın Denipre,

Sigorta şirketinin kaza nedeni ile uğranılan hasarı karşılamayı reddetmesinin nedeni, kazadan sonraki bir zaman zarfında, acentanın ihmali ve kusuru ile, bir poliçe düzenlenmiş olması ihtimalinin somut olayda bir hayli yüksek olmasıdır.

Ancak her halde, sizin sigorta şirketine, sürücüye ve aracın malikine yönelmeniz gerektiği kanaatindeyim.

size daha önce sistem çıktısındaki saati sorma nedenim ise, acentalar kendi çıktılarında, poliçe saatini farklı gösterseler dahi, sigorta şirketinin sistemi, merkezde, kendi saatini otomatik olarak girmektedir. Bu da sigorta şirketleri açısından, hasarı ödemekten imtina etme sebeplerinden biri oluyor.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
zorunlu trafik sigortası av.tuğbabal Meslektaşların Soruları 13 11-02-2008 15:09
Trafik Kazası-Zamanaşımı-Mali Mesuliyet Sigortası- İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası avmhy Meslektaşların Soruları 2 12-09-2007 15:54
Zorunlu Trafik Sigortası s yılmaz Meslektaşların Soruları 3 26-06-2002 19:25
Zorunlu Trafik Sigortası kemal öncü Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 19:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07396793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.