Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muhtar tebligatı almaktan kaçınabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-09-2006, 02:27   #1
av.öznur

 
Varsayılan muhtar tebligatı almaktan kaçınabilir mi?

belediye, inşaatı mühürledikten sonra tebligatın bir parçasını inşaata bırakmış ve bu ihtar bi şekilde kayolmuştur( rüzgar vs) bildiğim kadarıyla inşaatın mühürlenmesiyle birlikte muhtara da tebligat yapılmalıdır fakat muhtara tebligat yapmamıştır.dava sırasında buna (tebligat yapılmamasına) gerekçe olarak ta, muhtarın tebigatı almaktan imtina ettiğini ileri sürmüşler. sizce böyle bir gerekçe ile sadece inşaata asılan tebligatın geçerli olduğu iddia edilebilirmi?
görüşlerinizi bekliyorum. teşekkürler..
Old 10-09-2006, 04:03   #2
judge21

 
Varsayılan

TEBLİĞ İMKANSIZLIĞI VE TEBELLÜĞDEN İMTİNA:Madde 21 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3220/7 md.)
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
(Ek fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./5. md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkra uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.

bu maddeler ışığında tebligatın geçersiz olduğunu düşünüyorum.öncelikle "kapıya asma" bina için kullanılmıştır.ama olayımızda bir inşaattan sözediyoruz.diğer taraftan, muhtar aracılığıyla belki tebligat sağlanabilecekken muhtarın imtina etmiş olması da ayrıca bir eksikliktir.


Old 10-09-2006, 10:33   #3
avherdogru

 
Varsayılan

Tebligatların usulüne uygun yapılmaması biz hukukçular içiin büyük sıkıntı doğuruyor.Bu da davaların gereksiz yere uzamasına neden oluyor. Sanıyorum olayda eksik tebligat yapılmış ya da usule uygun değil denebilir. Olayda muhtara tebligat yapılmaması işlemde sıhhat şartı eksikliği doğurmaktadır.
Old 10-09-2006, 19:14   #4
Av. Çetin

 
Varsayılan

İnşaatın mühürlenmesinde muhtara tebligat gerçekten yapılıyor mu? öğrenmek için soruyorum, hani zaten muhtara tebligata lüzum yoksa boşuna yanlış bilmeyelim...
Old 10-09-2006, 19:55   #5
av.öznur

 
Varsayılan

imar kanunu Madde 32 - Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır.benim bu maddeden anladığım sonuç şudur ki: tebligatın bir nüshası muhtara bırakılmalıdır. aksi taktirde tebligat geçersizdir. şahsi kanaatim bu yönde konu ile ilgili bir karar da bulamadım malesef.

benim tereddüt ettiğim nokta, acaba muhtar herhangi bir nedenle tebligatı almaktan kaçınabilir mi? böyle bir yetkisi varmı? bu durumda muhtara yapılmayan tebligat nedeni ile tutanak geçersizmidir? yanıtlayan meslektaşlarıma teşekkürler.

Old 10-09-2006, 23:53   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Muhtar tebellüğ etmez. Muhtara evrak bırakılır (tevdi edilir). O da görevi gereği almak durumundadır. Almazsa görev suçu oluşur. Bunu ileri sürerken ne delil göstermişler. Muhtarın bir beyanı mı var? Yoksa soyut iddia mı? Soyut iddia ise ispat da edemezlerse belediyenin yaptığı tebligat geçersizdir. Yok muhtardan evrakı reddettiğine ilişkin bir yazı alıp suç duyurusunda bulunmuşlarsa yine tebligat geçersizdir ama muhtarın başı yanar.
Old 11-09-2006, 01:02   #7
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Can Doğanel ustama aynen katılıyorum.
Şöyle ki;
Yasa metnindende anlaşılacağı gibi yapının orada bulunması TEBLİGATA ELVERİŞLİ ADRES karinesi oluşturuyor. Yalnız burada tebligat yapılabilmesi iki ayağa oturtulmuş ki;
1.ayak: yapı tatil zaptını yapı yerine asılması.. (ki bunun da bir tutanakla ispat edilmesi gerekiyor..)
2.ayak: yapı tatil zaptının muhtara bırakılması.. (yasa ile belediyeye muhtarlığa tevdi etme, muhtarlığa da tevdii edilen belgeyi kabul ve muhafaza etme yükümü getirilmiş..)
iki ayak birlikte gerçekleşmez ise tebligat yapılmamış sayılır düşüncesindeyim.

muhtarın burada kendisine tevdii edilen belgeyi almama ve imzadan imtina etme yetkisi yok diye düşünüyorum.. çünkü yasanın metni emir içeriyor..
----
dediysem de aceleci davranmışım.
özür dilerim..
[quote][Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır/QUOTE] diyor Danıştay 6.Dairesi 15.4.1992 tarih ve 1990/1641 Esas 1992/1546 K. sayıyı kararında..
saygılar..

konuya dair içtihat bulursam eklerim..
saygılar..
Old 11-09-2006, 01:05   #8
ibreti

 
Varsayılan

T.C.

DANIŞTAY

2. DAİRE

E. 2000/484

K. 2001/986

T. 11.4.2001

DAVA : Hakkında Soruşturma İzni istenenler :
1- ................ - ................ İli .......... İlçesi Belediye Başkanı.
2- ............. - Aynı yerde Başkan Yardımcısı.
3- ............. - Aynı yerde Başkan Yardımcısı.
4- ............. - Aynı yerde İmar Müdürü.
5- ............. - Aynı yerde Yapı Kontrol Şefi.
6- ............. - Aynı yerde Yapı Kontrol Şefi.
7- ............. - " " " " "
8- ............. - " " " " "
9- ............. - " " Yapı Kontrol Memuru
10- ............. - " " " " "
Soruşturulacak Eylem :............ İlçesi, .............. Mahallesi ............... Sokak ................ Sit Alanı, 8 pafta, 135 ada ve 13 parsel sayılı Taşınmaz üzerinde bulunup, kültür varlığı olarak tescilli Havra'nın koruma alanı içerisinde inşa edilmiş ruhsatsız Yapının yıktırılmasını sağlamamak.
Eylem Tarihi : 1989 ile 2001 tarihleri arası.
Yetkili Merciin Kararı :belediye başkanı, başkan yardımcısı, başkan yardımcısı, imar müdürü, yapı kontrol şefi, yapı kontrol şefi, yapı kontrol şefi, yapı kontrol memuru ile yapı kontrol memuru hakkında soruşturma izni verilmesine, yapı kontrol şefi hakkında soruşturma izni verilmemesine.
Karara İtiraz Edenler : Haklarında soruşturma izni verilenler.
İncelenme Nedeni : İtiraz üzerine.
İçişleri Bakanlığından 23.3.2001 gün ve 81-108/1-1077/2368 sayılı yazı ile gönderilen dosya ve Yetkili Mercii tarafından verilmiş bulunan 6.2.2001 gün ve 2001/38 sayılı karar 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca itiraz edenler yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : .............İlçesi, ....... Mahallesi, ..........Sokak Kentsel Sit Alanı, 8 pafta, 135 ada ve 13 sayılı parselde kayıtlı olup, mülkiyeti mazbut vakıf durumundaki Yahudi Cemaati Vakfı, hüküm ve tasarrufu da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan "............. Sinagog"unun koruma alanı içerisinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine aykırı biçimde yapılan inşaat ile ilgili olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü'nü temsilen ............. Vakıflar bölge Müdürlüğü tarafından ............. 3 üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde men'i müdahale ve kal davası açıldığı, anılan mahkemece 10.12.1991 gün ve E.No:1989/882, K.No:1991/766 sayı ile; davanın kabulüne ve söz konusu inşaatın yıktırılmasına karar verildiği, yapı sahibinin söz konusu mahkeme kararını temyiz ettiği, Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi'nin 6.7.1992 gün ve E.No:1992/6168, K.No:1992/9116 sayılı ilamı ile; temyiz talebi reddedilerek mahkeme kararının onandığı; yapı sahibinin tashih-i karar talebinde bulunduğu, bu talebinde Yargıtay birinci Hukuk Dairesi'nin 12.2.1993 gün ve E.No:1993/936, K.No:1993/1509 sayılı ilamı ile reddedildiği, mahkeme kararının; tashih-i karar ret harcının yatırıldığı 1.9.1995 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonda karar infazı için Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ............. İcra Müdürlüklerinde çeşitli icra takiplerinin başlatıldığı ancak söz konusu idarenin kusuru ve icra dosyalarının takipsizlik yüzünden işlemden kaldırıldığı, en son 15.1.2001 tarihli yenileme dilekçesi ile icra takip dosyasının tekrar işleme alındığı ve halen devam etmekte olan bir icra takibinin bulunduğu dolayısıyla davada taraf olmadığından herhangi bir tebligat yapılmayan ve söz konusu yapının yıktırılması konusunda işlem tesis etmesi amacıyla kendisine yasal başvuruda da bulunulmayan belediyenin mevcut hukuki süreçteki gecikmelerden kusurlandırılarak sorumlu tutulmasında hukuka uyarlık bulunmadığı;
Açıklanan nedenlerle Belediye başkanı, başkan yardımcısı, başkan yardımcısı, imar müdürü, yapı kontrol şefi, yapı kontrol şefi, yapı ,yapı kontrol memuru ile yapı kontrol memuru hakkında ceza kovuşturmasını gerektirecek herhangi bir usulsüz uygulamadan söz edilemeyeceğinden itirazların kabulü ile İçişleri Bakanı tarafından soruşturma izni verilmesine ilişkin 06.02.2001 gün ve 2001/38 sayılı kararın adı geçenlere ilişkin kısmının kaldırılmasına 11.04.2001 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Ayrışık Oy : 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 16 ncı maddesinde; "korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarında ruhsatsız olarak inşaat yapmanın yasak olduğu, buralarda ruhsatsız olarak yapılacak inşaatlar ile, koruma amaçlı imar planlarında, plana; sitlerde, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre işlem yapılacağı" , 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32 nci maddesinde; " Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti, fenni mesulce veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik bürosunca tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumunun tespit edilip, yapının mühürlenecek inşaatın derhal durdurulacağı, durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı ve bu tebligatın bir nüshasının da muhtara bırakılacağı, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını isteyeceğini, ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mührün, belediye veya valilikçe kaldırılacağı ve inşaatın devamına izin verileceği, aksi takdirde, ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın, belediye encümeni veya İl İdare Kurulu kararın müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılacağı ve masrafın yapı sahibinden tahsil edileceği" hükme bağlanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; söz konusu yapı ile ilgili olarak belediye tarafından 15.1.1990 tarihili Yapı Tatil Zaptının düzenlendiği dolayısıyla 3194 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi hükmüne göre mevcut aykırılıktan belediyenin haberdar olduğu, ancak anılan madde hükmü uyarınca herhangi bir işlem yapılmayarak mevcut aykırılığın devam etmesine göz yumulduğu, bu nedenle söz konusu yapı ile ilgili ............. 3 üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi ve ............. İcra Müdürlüklerinde gerçekleştirilen hukuki süreçlerden bahisle belediyenin icrai işlem yapmamasında yukarıda belirtilen yasa hükümleri karşısında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle belediye başkanı başkan yardımcısı, başkan yardımcısı, imar müdürü, yapı kontrol şefi, yapı kontrol şefi, yepı kontrol şefi, yapı kontrol memuru ile yapı kontrol memuru hakkında cezai kovuşturmasını gerektirecek nitelikte usulsüzlük bulunduğundan itirazlarının reddi gerekeceği görüşüyle aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyorum.
Old 11-09-2006, 01:56   #9
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

**************
İmar Mevzuatına Aykırı Yapının Mühürlenmesi Ve İlgilinin Tesbit Tutanağını İmzalamaktan Kaçınması
Karar Tarihi : 15.04.1992
Karar No : 1546
Karar Yılı : 1992
Esas No : 1641
Esas Yılı : 1990
Daire No : 6
Daire : D
**************
3194/m.32
İstemin Özeti: Diyarbakır İdare Mahkemesinin 29.12.1989 günlü, E:1989/168, K:1989/731 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir
Savcı A.Ş.`nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi Ö.K.`nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, Diyarbakır ... Mahallesi, 56 pafta, 16 ada, 9 parsel sayılı yerde mevcut yapının üzerine ruhsatsız yapılan ilavenin 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin Belediye Encümeninin 26.01.1989 günlü, 264 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, ruhsatsız ilavenin yapıldığının 06.11.1988 günlü tutanakla belirlenerek, inşaatın mühürlendiği, davacının imzadan imtina ettiğine ilişkin tutanağa şerh düşüldüğü, inşaat tatil zaptının 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca inşaata asılması gerekeceği ve bu suretle ilgiliye tebliğ edilmiş sayılacağı, davacıya tebligat yapılmaksızın yıkım kararı alınmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3194 Sayılı Yasanın 32. maddesinde "... yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası muhtara bırakılır..." kuralı yer almıştır. Yasanın bu hükmüyle amaçlanan, ilgilinin imar mevzuatına aykırı inşaatı hakkında bir yıkım işlemi tesis edileceğinden haberdar olması bunun, mevzuata uygun hale getirilmesi veya yasal yollara başvurması imkanını sağlamaktadır.
Dava konusu olayda, binaya ruhsatsız ilave yapıldığının tespit edildiğine dair, 06.11.1988 günlü tutanakta davacının imzadan imtina ettiği şerhi düşülmüş olduğuna göre, yıkım kararından haberdar olduğu, dolayısıyla yasanın yukarıda belirtilen amacına uygun bir tebligatın yapıldığı açık olduğundan idare tarafından tebligat yapılmadığından bahisle işlemin iptal edilmesi yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Diyarbakır İdare Mahkemesinin 29.12.1989 günlü, E:1989/168, K:1989/731 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.04.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.

**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

Sn. ibreti
Bahsettiğiniz karar bu sanırım ama ben hala bizim ilk görüşümüzü nasıl çürüttüğünü anlayamadım. Tam olaya oturan bir karar yok ama bu karar bizi üstünkörü de olsa doğruluyor gibi.. Yasanın amacına girilerek kişinin durumu öğrenerek ilgili eksiklikleri gidermesinin hedeflendiği anlatılmış. İnşaat gibi herkesin girip çıkabileceği bir yere bırakılan tebligatın sıhhatini kuvvetlendirmek adına yapılmış bir düzenleme olan muhtara bırakma bu amacı sağlıyor bence..
Old 11-09-2006, 02:08   #10
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Doğanel, hukuk aynı zamanda mantıktır diye öğretmişlerdi okulda. Hem de öyle üstün zekalı bir insanın değil, hemen her alanda tesadüf edebileceğimiz ortalama insan tipinin mantığı.. Bunu ölçü alınca en azından OLMASI GEREKEN hukuku bulabileceğimiz söyleniyordu.

Olması gereken hukuk açısından düşündüğümde cevabınıza katılmamak mümkün değil. Lakin meslektaşımızın karşı tarafı idare ve ben kısacık meslek hayatımda idarenin KENDİNİ HUKUKLA BAĞLI SAYDIĞINA maalesef hiç görmedim. Her zaman kendi lehine yonttuğuna, elinde tuttuğu gücü bireylerin aleyhine kullandığına defalarca tanık oldum.

Meslektaşımızın zarar görmemesi adına da en aleyhe yorumu esas aldım..

Saygılarımla..
Old 11-09-2006, 02:20   #11
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ona ne şüphe? İdare Mahkemelerinin de bu zihniyete çanak tutmak için kurulmuş olduğunu düşünmeden duramıyorum. İnsan bazen diyor ki yahu bu Danıştayın vatandaş lehine içtihatları göstermelik mi? Aynı olaya ilişkin içtihadı yapıştırıyorsunuz. Adamlar suyunun suyu gerekçelerle bu olaya uymaz deyip, şundan şundan davanın reddine deyiveriyor... Danıştay hala sitesinden içtihat yayınlamamakta sağlam bir veritabanı oluşturmamakta diretiyor. Aslen içtihatların Yargıtay'a göre çok daha ağırlıklı olduğu, özü içtihat olan bir yargı kolunda içtihada uluşmak bile bir sorun malesef..
Old 11-09-2006, 09:52   #12
av.öznur

 
Varsayılan

hiç bir tutanakta evrakı almaktan kaçınmıştır diye bir ibare yok öyleyse yapılan işlem geçersiz sanırım..
mesleğe yeni başladım ama anladığım kadarıyla devlet aleyhine karar almak baya zor. açıkça usulsüz yapılan işlem için bile yürütmeyi durdurma kararı alamadım.. bu dosyanın sonu ne olacak bilmiyorum.
yorumlarınız ve yardımınız için teşekkürler..
Old 11-09-2006, 09:56   #13
av.öznur

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Muhtar tebellüğ etmez. Muhtara evrak bırakılır (tevdi edilir). O da görevi gereği almak durumundadır. Almazsa görev suçu oluşur. Bunu ileri sürerken ne delil göstermişler. Muhtarın bir beyanı mı var? Yoksa soyut iddia mı? Soyut iddia ise ispat da edemezlerse belediyenin yaptığı tebligat geçersizdir. Yok muhtardan evrakı reddettiğine ilişkin bir yazı alıp suç duyurusunda bulunmuşlarsa yine tebligat geçersizdir ama muhtarın başı yanar.
tebliğ ve tevdi konusundaki hatadan dolayı utandım hatamı düzelttiğiniz için teşekkürler
Old 11-09-2006, 10:55   #14
av.zuhala

 
Varsayılan

Öznur hn ; benim de burada takıldığım bir husus var tebliğde eğer inşaat bir şirket ise muhtara tebligatın tevdii zaten geçerli olmayacaktır.Çünkü şirketlerin muhtarda ikametgahı olmuyor.Muhtara tevdii ancak şahıslar adına ise yapılıyor. İyi çalışmalar.
Old 11-09-2006, 13:35   #15
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Binanın duvarına tebligat parçası asıldığında tebligat yapılmış sayılır, muhtara tarafları durumdan haberdar etmek için muhtara bir nüsha verilir.

Bina mühürlenip tebligat asılarak yapılır, peki ayrıca neden muhtara bir nüshası verilir, çünkü durdurma kararı haksızsa 1 aylık zamanın var git idareden eksiğini tamamla diye, ancak zaten ruhsat verilmeyecek binaya bu bir aylık süre verilmedende yıkım kararı verilebiliyor, yani tebligatın yapılması muhtara bir nüshasının verilmesi şartını içermiyor...

muhtarın tevdiden imtina etmesi ayrı bir hukuki sorumluluktur, belkide kendisine bağlı olmayan bir taşınmaz söz konusudur kimbilir...

İzmir de dağ başına inşaat yapmışlar, muhtarı belli değil sahibi belli değil, hangi muhtara nüshayı verecez o da belli değil, yada bir muhtar bulduk, hangi adresteki taşınmaz durdurma kararını verecez o da belli olmayabilir...

Emin olmamakla beraber olayımızda ki taşınmaz, ruhsat verilmeyecek taşınmazlardan olduğunu tahmin ediyorum... MUhtara tebligat parçasının bir nüshasının verilmesinin olayımıza göre, tebligatın yapılması için şart olmayabileceği kanaatindeyim...
Old 11-09-2006, 20:53   #16
Av.Duygu Işık Behrem

 
Neşeli

Benzer bir durum bir icra dosyasında benim de başıma geldi. Yalnız mevzuu bahis dosyada borçlu şahıstı. Satış yapılabilmesi için tebligat yapılmış olması ve tebligat parçasının dönmüş olması gerektiğinden bizi oldukça zora sokan bir durum ortaya çıktı. Tebligat Kanunu m.35 uyarınca çıkartılan tebligat muhtarlıktan "iade" oldu. Ben de icra müdürlüğüne bir dilekçe ile talepte bulundum, dilekçede Tebligat Kanunu m.35 uyarınca çıkartılan tebligatlarda iade müessesesinin işlemediğini dile getirdim ve hukuka aykırı olarak "iade" edilmiş bulunan tebligatın yeniden 35'e göre çıkartılmasını talep ettim.
Başına bu tür hadiseler gelen Sayın Meslektaşlarıma tavsiyem benzer şekillerde, hukuka aykırı şekilde iade olan tebligatları tekrar çıkartırken tebligat zarfının üzerini aynen bir müzekkere gibi doldursunlar; o şekilde gönderildiğinde dikkat çekme ve ilgili mercinin hukuka uygun davranmasını sağlama şansı daha yüksek olacaktır.
Old 15-03-2009, 21:19   #17
Margon

 
Varsayılan

Muhtarın tebligatı almamasında dayanacağı sebep tebligatın bir iş yerine yapılacağı ve muhtarlıkta da o iş yerinin, iş yeri olarak kaydının olmaması nedeniyle mümkün olabilir mi? Burada muhtarın sorumluluğu doğar mı? Görüşlerinizi bekliyorum. Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İpotek Alacaklısının Gaip Olması veya Borcu Almaktan Kaçınması İİK m 153 Kadir COŞKUN Meslektaşların Soruları 3 28-12-2006 18:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04539299 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.