Evlilik dışı çocuğun velayeti ve Çocuğun Teslimi Yolları

Merhabalar !
Müvekkil anne hamile iken imam nikahlı olduğu eşinden şiddet sebebiyle ayrılıyor ve daha sonra çocuğu doğduktan sonra eşine bir fırsat daha vererek beraber yaşamaya başlanıyor. Değişmeyen durum sebebiyle tekrar ayrılıyor ama baba çocuğu zorla alıkoyuyor. Anne kendisi matbu bir formla velayet davası açıyor.(Velayetin kendisinde olduğunu bilmeden). Mahkeme velayetin tmk 337 uyarınca zaten anne de olduğunu bu sebeple velayetin düzenlenmesine yer olmadığına karar veriyor. Bu aşamadan sonra benimle görüşen müvekkilim çocuğunu en kısa sürede almak istiyor.
Çocuğun teslimi için icra dairesine başvurmak mı yoksa Tck. 234 gereğince çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu sebebiyle baba şikayet mi edilmelidir ? Yardımcı olabilirseniz sevinirim

Çocuğu kaçıran babayı savcılığa şikayet etme yanında çocuğun teslimi için de aile mahkemesine dava açılabilir :

Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anneye ait olmakla beraber
çocuk baba tarafından kaçırılmış ve fiilen baba yanında kalıyorsa anneye teslimi için aile mahkemesine dava açılabiliyor. Bu konudaki Yargıtay kararını Av. Ufuk Bozoğlu benzer bir konuda paylaşmıştı :
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/17750
Karar: 2013/8314
Karar Tarihi: 27.03.2013

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir (HMK.33). Her ne kadar evlilik dışı doğan çocuğun velayeti anneye ait ise de (TMK.md.337) çocuğun baba yanında alıkonulduğu, davanın çocuğun teslimi talebini de içerdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, karar verildi. 27.03.2013

Hatun hanım cevabınız için teşekkür ederim. Peki mahkeme kararını bu şekliyle ( velayetin anne de olduğu anlaşıldığı ) icra yoluyla teslim de kullanamaz mıyız ?

Sayın Avukat578;

Mahkeme kararı annenin velayetini tespit ettiğine göre bence kararı icra takibine konu yapabilmeniz gerekir. Ama icra müdürlüğü çocuk teslimine dair icra emri göndermeyi reddederse yukarıdaki yargıtay kararında gösterildiği gibi çocuğun teslimi için dava açabilirsiniz.

''velayeti annede olan evlilik dışı çocuğun teslimi ile ilgili sorun'' başlıklı konuda soru sahibi sizinle aynı durumdaki çocuğun teslimi için icra takibi açtığını belirtmiş. Soru sahibinden sonuç hakkında bilgi isteyebilirsiniz...

değerli görüşleriniz için teşekkür ediyorum

Yargıtay Kararı
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVACI-DAVALI :...

DAVALI-DAVACI :...

DAVA TÜRÜ :Velayet ve Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi



Taraflar arasındaki "velayet ve nafakaya" ilişkin dava ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (baba) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Çocuk, tarafların evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295/1) ile kurulmuştur. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK. m. 337/2) Bu haller bulunmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun gereği annede (TMK. m. 337/1) olduğundan, velayetin anneye bırakılması yönünde ayrıca bir hakim kararına ihtiyaç yoktur. Başka bir ifade ile bu hususta hükme gerek bulunmamaktadır. Hakim, böyle bir çocuk, annesinin yanında değil de, fiilen diğer tarafta ise; velayete ilişkin istek, çocuğun teslimini de ihtiva ettiğinden çocuğun diğer taraftan alınarak anneye teslimine karar verebilir. Böyle bir durum mevcut değilse, kanunen velayet kendisinde olana velayetin verilmesi yönünde hüküm tesisi gerekmez. Bu husus nazara alınmadan, “küçüğün velayetinin anneye verilmesine” karar verilmesi doğru değil ise de, bu yön sonuca etkili görülmediğinden bozma yapılmamış, yanılgıya değinilmekle yetinilmiştir.

2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.11.2014 (Pzt.)