Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Başkanlık sistemi Nedir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-05-2012, 12:51   #1
AV.M.BURAK KINACILAR

 
Varsayılan Başkanlık sistemi Nedir?

Nedir bu BAŞKANLIK SİSTEMİ?
Başkanlık rejimi, “sınırlı monarşinin cumhuriyete dönüştürülmüş biçimi”[1] olarak ifade edilmektedir. Bunun nedeni, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucu meclisi tarafından 1787 Anayasası oluşturulurken ülkede, ana vatan olarak görülen İngiltere ve de diğer Avrupa devletlerindeki gibi bir kralın bulunmaması ve bu eksiliğin bir başkan ile doldurulmasıdır. Monarka alternatif olarak başkanlık kurumunun benimsenmesi diğer taraftan da İngiliz Parlamentosunun kolonilere karşı sert uygulamaları nedeniyle yasama organına olan güvensizlik nedeniyle yasama ve yürütme arasında denge kurma gereğini doğurmuş ve bunun sonucu olarak kontrol ve dengeler kuramı yerleşmiştir.
[1] Teziç, Erdoğan. “Anayasa Hukuku”, 5. Bası, İstanbul, 1998, s. 423.
Başkanlık rejiminde, başkan doğrudan halk tarafından seçilmekte, yasama ve yürütme organlarının başı olmaktadır[1]. Yürütme organı ve yasama organı karşılıklı olarak birbirlerinin hukuki varlığına son verme yetkisinden mahrumdurlar. Bu bakımdan, iki erkin birbirinden kesin bir şekilde ayrıldığı görülmektedir. Bu sistemde yürütme yetkisi tek bir organa ve de tek bir kişiye aittir. Belirttiğimiz özelliklerinden dolayı monist yani tekçi bir yürütme söz konusudur.
[1] Özbudun, Ergun. “Türk Anayasa Hukuku”, 6. Baskı, Ankara, 2000, s.28.
Sınırlı monarşinin cumhuriyete dönüştürülmüş biçimi olarak tanımlanan Başkanlık sisteminin Türkiye Cumhuriyete girmesi yada bu yönetim biçiminin uygulanması son derece sakıncalıdır.
Çünkü
  1. 1. Başkanlık rejiminde, başkan doğrudan halk tarafından seçilmekte, yasama ve yürütme organlarının başı olmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nde seçmenlerin büyük çoğunluğu ideolojik duygularına göre değil de, "bana en çok parayı kim verir ya da en çok yardımı kim yapar" sorusuna cevaben oylarını kullanmaktadır.
  2. 2. Başkanlık sistemi tartışması bugünkü durum olmayıp bundan önceki iktidarlarca da düşünülmüş uygulanmak istemiş ancak sadece söylemde kalmıştır. Başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerine ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı dönemlere baktığımızda bu tartışmaların Turgut Özal ve Süleyman Demirel tarafından başlatıldığını görüyoruz. Gerçekten o dönemlere ait gazeteleri incelediğimizde, sütunlarda öncelikle bu siyasetçilerin önerdikleri sistemleri kendileri için isteyip istemedikleri daha sonra da Türkiye yapısına hangi sistemin daha uygun olacağı tartışılmış. Yani siyasi iktidar kendi erkini güçlendirme adına hangisini ilk önce kendisine uygun olduğunu daha sonra ise hangi sistemin bu erke hizmet etme amacı güderek halka benimsetme olayına empoze etmektedir.
  3. 3. Başkanlık sisteminde başkan ve yasama organının çoğunluğu ayrı partilerden olduğu takdirde, sistemin çok ciddi tıkanıklıklara ve krizlere maruz kalabileceği aklımıza gelmektedir. Kaldı ki kutsal asa (iktidar erki) kimin elindeyse ki kaldı ki günümüz Türkiye’de yasama ve yürütme erkinin bağımsızlığından söz etmek doğru olmayacağı ortada olduğundan Amerikan sistemi olarak ortaya çıkan Başkanlık sisteminin Türkiye’de yer alması ciddi sakıncalara yol açacaktır.
  4. 4. Türkiye gibi demokrasinin tam anlamıyla pekişmediği ülkelerde başkanlık sistemlerindeki gibi bir güce sahip olan başkanın keyfi uygulamaları birçok sakınca doğurabilecektir. Bu anlamda, sistem değişikliği gibi sonunu göremediğimiz bir tünele girmektense seçim sistemini değiştirerek iki turlu seçim sistemine geçip benzer eğilimli partileri seçim ittifaklarına zorlamanın orta vadede parçalanmayı tedavi edebileceği öngörülmüştür. Şu soru da sorulabilir. Dünyanın en gelişmiş ülkesi konumunda olan ABD’de bu sistem halen devam etmekte, halen eski sağlamlığıyla sistem yürümekte? Sorusuna cevap olarak yine bunun temelinde de ABD siyasi partilerinin Avrupa’daki siyasi partiler gibi ideolojik ve disiplinli olmamaları ve uzlaşmacı olmaları vardır. Kaldı ki uzlaşma kelimesinin halen anlamını bilmeyen öğrenmek istemeyen bir ülkede yaşamaktayız.
  5. 5. Başkanlık sisteminde ülkenin başında olağanüstü yetkilerle donatılmış halk tarafından seçilmiş bir kişi bulunur. Tüm kamu kurumları dolaylı olarak ya da doğrudan başkana bağlıdır. Ülkenin ordusu, ilgili bakanlığa bağlıdır ve başkan ordunun başkomutanıdır. Başkan vatana ihanet dışında hiçbir suçlama ile yargılanamaz, görevden uzaklaştırılamaz. Başkanın yargılanabilmesi için millet meclisi üyelerinin üçte ikisinin oyu gereklidir. Meclis tarafından onaylanmış bir kanun, başkan tarafından sadece bir kez veto edilebilir. Yani başkan halk tarafından seçilmiş padişah konumundadır. Başkanlık Sisteminde başkana verilecek en büyük yetki Yüksek yargı atamaları da dâhil olmak üzere tüm yüksek kamu görevlisi atamaları başkan tarafından yapılır. Yani kendini denetleyecek yargı birimini de kontrol etme yetkisi verebilecek bir durumla karşı karşıya kalmaktır. Kaldı ki günümüz şartlarında iktidarın canını yakan ve sürekli şekilde revize edilen birimlerin en başında yargı birimi gelmektedir.
  6. 6. İthal edilecek siyasi rejim modeli özellikle bizim gibi doğu kültürüyle pişmiş, kamu kurumlarında ve çıtayı yükseğe çekersek yasama – yürütme organlarında bile “hatır gönül” ilişkisinin hakim olduğu ülkelerde başkanlık sisteminin ağır sonuçlara yol açacağı, neredeyse tüm gücün tekelde var olacağı sistem Türkiye gibi kozmopolit yapıya sahip ülkelerde var olmayacağı kötüye kullanacağı açıktır.
Çözüm mü?
Var olan Parlamenter demokratik sistemin eksikleri giderilirse başkanlık sistemine ihtiyaç kalır mı ?
— Yargı bağımsızlığı tam anlamıyla sağlanırsa,
— Dokunulmazlıklar kaldırılır seçilenlerin seçenler kadar denetime tabi olduğu anlatılırsa,
— Kuvvetler ayrılığı güçlendirilirse,
— Egemenlik ile ilgili konular da örneğin Avrupa Birliği, Gümrük Birliği ya da Yabancı Askeri Kuvvetlerin konuşlandırılması ile ilgili konularda referandum yapılma şartı getirilirse,
— Siyasi partiler kanununda değişiklikler yapılır ve partilerin daha demokratik bir yapıya kavuşmaları sağlanırsa,
— %10 barajı kaldırılır, meclis aritmetiği daha adil yapı sağlanırsa
İthal olarak getirilmek istenen Başkanlık sistemine ihtiyacımız olur mu?
Old 18-05-2012, 16:15   #2
Ersavaş

 
Varsayılan

Başkanlık sistemi ile Parlamenter sistem arasındaki fark, yasama ve yürütme erk'lerinin birinsinde yumuşakça birbirinden ayrılması. Bir diğerinde ise bu erk'lerin birbirinden daha sert bir biçimde ayrılmasıdır diyebiliriz, herhalde!
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
başkanlık sistemi canerilkan Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 32 30-03-2017 07:15
devlet kurumunda başkana tanınan hak, vekaleten başkanlık yapana da tanınır mı? GECE Meslektaşların Soruları 0 29-09-2010 20:04
Jüri Sistemi Av. Ali Aksoy Hukuk Sohbetleri 21 16-12-2009 16:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04782701 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.