Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Orta okul ve liselere HMK CMK İYUK ve İİK dersleri konulmalı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-03-2012, 22:19   #1
oeroglu

 
Varsayılan Orta okul ve liselere HMK CMK İYUK ve İİK dersleri konulmalı

Herkese merhaba

Ben stajının 10. ayında olan, ve sadece 2,5 ay sonra ruhsat için başvuracak bir stajyer avukatım.

İstanbul'da bir büroda staj yapıyorum...

İleride avukatlık mesleğini yapmak istemiyorum. Bu mesleği sevmiyorum, çünkü insanlara adalet dağıtmak gibi önemli ve kilit işlev gören bu dalın bir çok saçmalığını ve bana göre mantıksız gelen yanlarını gördüm ve buna karşı olan öyle saçma sapan şeyler gördüm ki...

Pozitif hukuk bize bazı kavramları veriyorsa, yaniş mevzuatta mevcutsa, veya roma hukukundan beridir aynı kavramlar hukuk dünyamızda kabul görüyorsa, veya mehaz kanunumuzun kaynak ülkesi isviçre bankacılık sayesinde çok zenginlemiş, ve bu kanunların kaynağı isviçredeyse....

...bu o kavramların doğru olacağı manasına gelmemektedir.

Beni içten içe isyan ettiren olay şöyle oldu bugün...

Çalıştığım bürodaki sekreter bir şeyler almaya markete gitmişti..

Telefonlara bakmak ve kapıyı açmak için onun yerine ben geçmiştim..

daha sonra kapı çaldı, ve bir müvekkil adayı geldi.

Gelir gelmez anlatmaya başladı sıkıntısını..

İnternetten bir oyun oynadığını, hiç tanımadığı bu oyunu oynarken karşı tarafla tartışmaya başladıklarını, ve tartışmanın zamanla küfürleşmeye döndüğünü...

...ve aradan bir süre geçtikten sonra kendisine savcılıktan şüpheli sıfatı ile tebligat yapıldığını söyledi.

Tebligatı görmedim, belki başka bir mesele için gelmiştir. Daha sonra yanında staj yaptığım avukat, beyefendiyi içeri aldı. Bir süre görüştüler, içeride ne görüştüklerini duymadım, ama avukatım daha sonra Müvekkil adayı dışarı çıkarken ilk başta en az 1000 tl getirmesi gerektiğini söyledi.

parası olan vardır olmayan vardır, acaba merak ediyorum o kişi eğer ortaokulda matematik hocasından trigonametri dersi veya coğrafya hocasından Malagazi'nin başkentinin Antananarivo şehri olduğunu, veya divan edebiyatından aruz vezinlerini......

...bu örnekleri çoğaltmak mümkün, geriye dönüp bakıyorum da, şu anda hakikaten işe yaramayan bir çok şey öğrenmişiz. Öğrenilmesin demiyorum, Bilgi değerlidir. İnsan geçmişini bilmedikçe, çevresini tanımadıkça fikir sahibi olamaz, kendisini geliştiremez. Ama insanın günlük hayatında kullanacağı pratik bilgi, aklının bir köşesinde duran bilgiden çok daha değerlidir.

...veya kimya dersindeki periyodik tabloyu öğreneceğine...

pedagojik formasyon almış hukuk fakültesi mezunu hocalardan haftada iki saat hukuk muhakemesi, haftada iki saat ceza muhakemesi haftada iki saatte icra iflas dersi alsa...

bakın, sadece ortaokul ve lisede, artık büyük bir devrim yapılıyor, beşinci sınıftan 12. sınıfa kadar haftada ikişer saat hukuk dersi konsa...

hiç kimse mahkemeye gittiği zaman panik olmaz, hakim savcı ve avukatlarında kendisi gibi bir meslek icra eden insanlar olduğunu farkında olur. icra müdürlüğünden bir ödeme emri aldığında almış olduğu sekiz senelik hukuk eğitimiyle ona bir hafta içinde itiraz edeceğini, ola ki etmezse bu icra takibinin kendisi hakkında kesinleşeceğini bilir. Haczedilemeyen mal ve hakları okjuma yazma bilir gibi bilir, ve gerektiğinde hacze gelen icra memuruna itiraz eder, bu itirazlarını zapta geçirtir, ve kendisini ezdirmez...

eğer medeni hukuk dersi almışsa uzlaşmanın önemini farkına varır, hatta eşiyle uzlaşmışlarsa çekişmeli boşanmada milyarlar dökecekken, ve bir o kadarda yıpranacakken, anlaşmalı boşanmanın sadece bir sayfalık protokolü hakimden havale alarak, ve çok cüzi bir maktu harç, 14 liralık ta tebligat ödeyerek olduğunun farkında olur...

... en azından kolluk kendisini yakaladığında, veya savcılık tutuklama kararı verdiğinde, veya sulh ceza hakimi gözaltına aldığında devletin ona avukat tayin edeceğini bilir, avukatı da insandır, unutmaması lazım ama ola ki unutabilir, eğer avukatı yargılamasında her hangi bir şeyi unuttuğunda kendisi söz alıp bunu mahkemeden talep edebilir... İki seneden daha az bir ceza'ya çarptırılırsa mahkemenin bunu erteleyebileceğini farkında olur, en önemlisi hangi delillerin aleyhine kullanılamayacağını öğrenir..

Aynı şekilde memleketin en ücra köşesinde sadece 12 senelik zorunlu eğitimini almış, askerlik görevini uzun dönem jandarma eri olarak ifa eden bir jandarma eri bile eğer orta okul ve liselerde ceza muhakemesi, hukuk muhakemesi, idari yargılama ve icra iflas hukuku dersleri verilirse, ceza usül hukuku eğitimlerinden yasak deliller bahsini öğrenmiş olacak, ve delilleri toplarken ona göre toplayacak, dikkat edecek, ve kolluğun en zayıf halkası olarak bile ceza yargılaması sürecine şimdikinden çok daha fazla katıkıda bulunabilecektir.

veya idarenin bir işlemine karşı dava açarken dava dilekçesinde nelerin olması gerektiğini farkında olur en azından...

bu açıdan benim naçizane önerim 4+4+4 uygulaması hayata geçirilirken, bir değişiklik yapıp orta okull ve liselere ara "temel hukuk dersleri" olarak hukuk yargılaması usulü, ceza yargılaması usülü, idari yargılama usulü ve icra iflas uygulamaları derslerinin konulması, ve bu derslerin pedagojik formasyon almış hukuk fakültesi mezunu hocalar tarafından yürütülmesidir.

Ayrıca eğer bu değişiklik ola ki kabul edilirse hukuk fakültesi mezunlarına da büyük bir iş imkanı sağlanmış olacaktır. Etrafımızdaki her ilköğretim okulunda her lisede iki tane hukuk fakültesi mezunu arkadaşımızın, meslektaşımızın öğretmen olduğunu düşünün (bende içinde kalan ukteyi gerçekleştirmiş öğretmen olmuş olurum böylece hayal etmesi bile güzel

hiç hukuk yargılamasını bilen müvekkille bilmeyen müvekkil bir olabilir mi?

düşünün arkadaşlar, temyize gidipte aleyhe bozulan bir karardan sonra müvekkilin gelip "hani kazanacağtık, hani kazanmıştık, şimdi ne oldu da bu böyle oldu avkat beey" diye atarlanan bir müvekkili düşünün...

...veya büronuza gelip "eğer %100 kazanacaksanız davayı size vereyim, yoksa garanti veremiyorsanız gidiyorum ben" diye saçmalayan bir müvekkili düşünün (sanki elimizde sihirli bir değnek varmış ta mahkemeleri ve yargıtayı biz yönetiyormuş, yargılamayı biz yapıyormuşuz gibi) (evet böyle bir müvekkil var, böyle bir insan yaşıyor, gözlerimle gördüm, bizim büromuza geldi, %100 kazanma garantsi istedi, evet biz bu adamla aynı otobüse biniyor, aynı şeyleri yiyiyor ve aynı oksijeni yakıyoruz)

Sözün özü: ben diyorum ki, hükümetimiz madem ki orta okulları ve meslek okullarını tekrar canlandıracak yeni ve çok güzel bir projeye imza atıyor; orta okullara ve liselere temel hukuk-usül bilgisi dersleri koysun, hem temel eğitimi tamamlayan vatandaşımız az çok haklarını bilsin, hem bilgisiyle avukatına yardımcı olsun, hem de hukukçulara yeni istihdam imkanları açılsın...

ne dersiniz?
Old 30-03-2012, 10:35   #2
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Önerilerinize katılamayacağım maalesef.Zaten her köşebaşı dilekçecilerle dolu ve onların yarım yamalak bilgisiyle açılan dilekçelerle vatandaşlar hak kaybına uğruyor ve avukatlar da bu dilekçelerin verdiği zararı bertaraf etmek için uğraşıyor.Okullarda temel! hukuk dersleri verilirse bu kez her evde temeli sağlam dilekçeciler olur.Bazen fayda görürler çoğu zaman da zararını görürler.Avukata ihtiyacı olan avukata gitmeli.Herkes her işten anlamamalı diye düşünüyorum.
Old 02-04-2012, 14:19   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan oeroglu
coğrafya hocasından Malagazi'nin başkentinin Antananarivo şehri olduğunu

Malagazi diye bir ülke yoktur. Hocalarınız Madagaskar'ı bile öğretememiş. Hukuku nasıl öğretecekler?

Alıntı:
bakın, sadece ortaokul ve lisede, artık büyük bir devrim yapılıyor

bu açıdan benim naçizane önerim 4+4+4 uygulaması hayata geçirilirken


Aynı şekilde memleketin en ücra köşesinde sadece 12 senelik zorunlu eğitimini almış



Sözün özü: ben diyorum ki, hükümetimiz madem ki orta okulları ve meslek okullarını tekrar canlandıracak yeni ve çok güzel bir projeye imza atıyor

Son düzenlemeye hayranlık duyabilirsiniz. Bu sizin fikriniz olabilir. Ama düzenlemeyi dahi yanlış aktarırsanız, diğer yazdıklarınız inandırıcılığını yitirir. Artık 8 yıl veya 12 yıl zorunlu eğitim olmayacak. 4+4+4 diye ayrılmasının temel nedeni de budur. Artık çocuklarımız 4 yıl okuyup, 9 yaşından sonra ebeveyni ne isterse o olacaktır.

Genel bilgiler konusunda dahi bu kadar yanlış, bu kadar subjektif olan mesajınızın hukukla ilgili bölümüne nasıl cevap verelim?
Old 03-04-2012, 15:59   #4
BurcuYıldırım

 
Varsayılan

Oldu olacak temel tıp eğitimi, temel psikoloji eğitimi, temel mühendis eğitimi v.s. dersleride konulsun; zaten ayağa düşmüş, herkesin ben bilirim dediği meslekler (yani neredeyse her meslek) için ayrıca bir üniversite, uzmanlık eğitimi alınmasına gerek olmasın! biz hukukta uzmanlığa gidilsin, en azından bir sınav yapılsın diyorken, avukatlık mesleğini ortadan kaldırmak hiç olmadı.
Old 03-04-2012, 16:29   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan oeroglu
Ben stajının 10. ayında olan, ve sadece 2,5 ay sonra ruhsat için başvuracak bir stajyer avukatım.

...

İleride avukatlık mesleğini yapmak istemiyorum. Bu mesleği sevmiyorum, çünkü insanlara adalet dağıtmak gibi önemli ve kilit işlev gören bu dalın bir çok saçmalığını ve bana göre mantıksız gelen yanlarını gördüm ve buna karşı olan öyle saçma sapan şeyler gördüm ki...

...

bu açıdan benim naçizane önerim 4+4+4 uygulaması hayata geçirilirken, bir değişiklik yapıp orta okull ve liselere ara "temel hukuk dersleri" olarak hukuk yargılaması usulü, ceza yargılaması usülü, idari yargılama usulü ve icra iflas uygulamaları derslerinin konulması, ve bu derslerin pedagojik formasyon almış hukuk fakültesi mezunu hocalar tarafından yürütülmesidir.

Ayrıca eğer bu değişiklik ola ki kabul edilirse hukuk fakültesi mezunlarına da büyük bir iş imkanı sağlanmış olacaktır. Etrafımızdaki her ilköğretim okulunda her lisede iki tane hukuk fakültesi mezunu arkadaşımızın, meslektaşımızın öğretmen olduğunu düşünün (bende içinde kalan ukteyi gerçekleştirmiş öğretmen olmuş olurum böylece hayal etmesi bile güzel

...

Sözün özü: ben diyorum ki, hükümetimiz madem ki orta okulları ve meslek okullarını tekrar canlandıracak yeni ve çok güzel bir projeye imza atıyor; orta okullara ve liselere temel hukuk-usül bilgisi dersleri koysun, hem temel eğitimi tamamlayan vatandaşımız az çok haklarını bilsin, hem bilgisiyle avukatına yardımcı olsun, hem de hukukçulara yeni istihdam imkanları açılsın...

ne dersiniz?

İşin özü galiba, siz bunu kendiniz için istiyorsunuz. Siz avukatlığı sevmiyorsunuz, öğretmen olmak istiyorsunuz diye eğitim sisteminde kendinize göre bir değişiklik öneriyorsunuz. İyi ki bu değişikliği yapabilecek olanlar sizin gibi düşünmüyor. Görüşünüze katılmıyorum. Eğitim sisteminde, hukukçulara iş olanağı yaratmak için sizin istediğiniz gibi bir değişiklik yapılmamalıdır. Hukuk fakültesi mezunları iş yaşamının hemen hemen her alanında çalışabilirler. Size de akademisyen olmaya çalışmanızı öneririm.
Old 03-04-2012, 19:04   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan oeroglu

ne dersiniz?

"Size 1 Nisan biraz erken gelmiş" derim.
Old 03-04-2012, 23:20   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Sayın oeroglu,

Bence siz önce stajınızı bitirip sonra makul bir süre avukatlık yaptıktan sonra mesleğiniz/mesleğimiz konusunda bir görüş ve yargıya varsanız daha sağlıklı bir yöntem tutturmuş olursunuz.

Aklıma, fakültede öğrenciyken yerden yere vurduğumuz hocalarım, derslere ilişkin iddialı ve ölçüsüz sözlerim ve sonraki yıllardaki pişmanlığım geldi...

Belirttiğiniz görüş, öneri, sav ve yargılar için biraz erken olduğunu düşünüyorum...
Old 04-04-2012, 10:29   #8
oeroglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Malagazi diye bir ülke yoktur. Hocalarınız Madagaskar'ı bile öğretememiş. Hukuku nasıl öğretecekler?

haklısınız, -özür dileyerek düzeltiyorum-

Madagaskar'ın başkenti Antananarivo

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Son düzenlemeye hayranlık duyabilirsiniz. Bu sizin fikriniz olabilir. Ama düzenlemeyi dahi yanlış aktarırsanız, diğer yazdıklarınız inandırıcılığını yitirir. Artık 8 yıl veya 12 yıl zorunlu eğitim olmayacak. 4+4+4 diye ayrılmasının temel nedeni de budur. Artık çocuklarımız 4 yıl okuyup, 9 yaşından sonra ebeveyni ne isterse o olacaktır.

Ben orta okul lise dönemimi tam kesintisiz sekiz yıllık eğitime geçiş sürecinde okudum, 5+3+3 sisteminde kişiler ailelerinin isteğiyle meslek liselerine gittikten sonra biraz daha büyüyüp üniversite kapısına geldikleri zaman uzmanlık alanları olan bölümlerini değiştirebiliyorlardı, ama sekiz yıllık kesintisiz eğitim sistemi gelip katsayı uygulaması işin içine girince sadece lisede hangi bölümden mezun olmuşlarsa o bölümde üniversite okumaya/veya okuyamamaya mecbur kaldılar, ve üstelik danıştayın yanlış kararıyla katsayı uygulamaması okullara girerken bu uygulamadan haberi olmayan eski mezunlara/son sınıflara da uygulandı. Ama bu sistemde artık mezun olduğunuz okulun bir önemi kalmıyor, isteyen herkes lisede aldığı eğitim önemli olmaksızın istediği yükseköğretim programına yerleşebiliyor...

benim nice muhasebe okumuş arkadaşım maliye bölümüne yerleşemedi, nice elektrik okumuş arkadaşım sırf sekiz yıllık uygulama yüzünden, sırf siyasal bir inat yüzünden elektrik mühendisliğine yerleşemedi. sizce bu hak mıdır?

Alıntı:
Yazan BurcuYıldırım
Oldu olacak temel tıp eğitimi, temel psikoloji eğitimi, temel mühendis eğitimi v.s. dersleride konulsun; zaten ayağa düşmüş, herkesin ben bilirim dediği meslekler (yani neredeyse her meslek) için ayrıca bir üniversite, uzmanlık eğitimi alınmasına gerek olmasın! biz hukukta uzmanlığa gidilsin, en azından bir sınav yapılsın diyorken, avukatlık mesleğini ortadan kaldırmak hiç olmadı.

ben avukatlık mesleği ortadan kalksın demiyorum, ben sadece hukukumuzda "herkes avukat tutmaksızın kendi işini takip edebilir" kuralının pratiğe dökülmesini istiyorum. Adliyeye gidip hakimin odasına gitmekten korkan lise mezunu adam gördüm. Hakim dediğiniz, savcı dediğiniz, ayrı özlük haklarına sahip bir kanunu olan bir devlet memurudur. Üç başlı ağzından alevler saçan süper mario daki bölüm sonu ejderhası değildir.Askerdeyken "bakaya kalmak" suçundan talimatla ifadesi alınması için Kıbrıs Türk Barış Kuvetleri askeri savcılığına giden lise mezunu bir arkadaşa avukat istemesini söylemiştim, gitti geldi, ama askeri savcının karşısında dilinin tutulduğunu söyledi. Hatta savcı bu arkadaşa avukat istiyor musun diye sorduğunda korkudan istemediğini söylemiş...

Ben istiyorum ki herkes hakkını savunabilsin, bilsin ama ister kendisi takip etsin, ister bir avukat vasıtasıyla takip ettirsin...

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
İşin özü galiba, siz bunu kendiniz için istiyorsunuz. Siz avukatlığı sevmiyorsunuz, öğretmen olmak istiyorsunuz diye eğitim sisteminde kendinize göre bir değişiklik öneriyorsunuz. İyi ki bu değişikliği yapabilecek olanlar sizin gibi düşünmüyor. Görüşünüze katılmıyorum. Eğitim sisteminde, hukukçulara iş olanağı yaratmak için sizin istediğiniz gibi bir değişiklik yapılmamalıdır. Hukuk fakültesi mezunları iş yaşamının hemen hemen her alanında çalışabilirler. Size de akademisyen olmaya çalışmanızı öneririm.

evet, güzel yakalamışsınız akademisyenliği düşündüm, ama üniversitede hocalık hem daha zor, hem daha sıkıcı, örneğin her sene belli bir akademik yayın yapmak zorundasınız, üniversite yönetimi değiştiğinde, siyasal sebebplerden, ya da hocalardan birinin yakin tanıdığı nedeniyle sizinle olan sözleşmenizi yenileyemiyorlar ve kendinizi kapının önünde bulabiliyorsunuz, hocalarla aranızın iyi olması lazım, gerektiğinde çanta taşımak, gerektiğinde hocanın angarya işlerini sıkılmadan yapabilmeniz lazım üniversitede, çünkü doçent olana kadar kadroya geçemiyorsunuz, maaşlar düşük, tatil imkanları az. vs vs vs. Milli eğitim bakanlığında kadrolu öğretmen olmak daha güzel geliyor bana...

sigortalı iş(Yükseköğretim kanunu 50/d), kadrolu iş(33/a)in yerini tutmaz...

ama üniversiteler de 33a kadrosu açmıyorlar maalesef.. (bilen bilir)

hem üstelik üniversitedeki hocalarınızla üniversite bittikten sonra görüşmessiniz ama ortaokuldaki lisedeki hocanızı ararsınız, üniversitedeki hocanızın adını anmassınız ileride ama eğer lisedeki hocanız iyi birisiyse her zaman anarsınız onu, hatırlarsınız, eğer bu hayalim gerçek olsaydı, her öğrencim adliyeye yolu bir şekilde her düştüğünde beni hatırlardı...

para ve özlük haklar her şey demek te değildir, eğer öğretmen olsaydım, ve bir öğrencim yıllar sonra beni hatırlayıp ziyaretime gelseydi ondan yaşadığım hazzı hiç bir şeyle değişemezdim...

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
"Size 1 Nisan biraz erken gelmiş" derim.

hayır şaka falan yapmıyordum, gayet ciddiydim...


Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Sayın oeroglu,

Bence siz önce stajınızı bitirip sonra makul bir süre avukatlık yaptıktan sonra mesleğiniz/mesleğimiz konusunda bir görüş ve yargıya varsanız daha sağlıklı bir yöntem tutturmuş olursunuz.

Aklıma, fakültede öğrenciyken yerden yere vurduğumuz hocalarım, derslere ilişkin iddialı ve ölçüsüz sözlerim ve sonraki yıllardaki pişmanlığım geldi...

Belirttiğiniz görüş, öneri, sav ve yargılar için biraz erken olduğunu düşünüyorum...

teşekkür ederim inşallah dediğiniz gibi olur, inşallah ileride mesleğimden haz alırım...

ama her ne olursa olsun ben 800 liralık telefonu bozulan adama sadece avukatlık asgari ücret tarifesinden tüketici davaları alt sınırına göre 2500 lira göstereceksem bunun hazzını yaşayabileceğimi sanmıyorum...
Old 04-04-2012, 11:46   #9
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan oeroglu
ama her ne olursa olsun ben 800 liralık telefonu bozulan adama sadece avukatlık asgari ücret tarifesinden tüketici davaları alt sınırına göre 2500 lira göstereceksem bunun hazzını yaşayabileceğimi sanmıyorum...

Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi olaya bakarsanız bakın, iyice baktığınız zaman devamlı olarak olması gereken ve olanla karşılaşırsınız. Olması gerekenle olan arasında genelde bir çelişki vardır.

Rüşvetten ve görevini kötüye kullanmaktan dolayı mahkeme önüne çıkarılan devlet başkanları var, başbakanlar var, bakanlar var; Devlet başkanlığını, başbakanlığı, bakanlıkları ortadan kaldıralım mı olana bakarak, yoksa olması gerekenin yapılması için mi çalışalım?

Sırf para kazansınlar diye, gerekmediği halde, hastayı ameliyat eden doktorlar var, doktorluk mesleği ortadan kalksın mı diyelim?

Sırf para kazansınlar diye, bile bile yanlış rapor yazan bilirkişiler var, bilirkişilik ortadan kalksın mı diyelim?

Sırf para kazansınlar diye, hak ettiğinin iki üç mislini isteyen tamirciler, imalathaneler var; Tüm tamircileri ve imalatçılar ortadan kalksın, herkes kendi arabasını kendisi yapsın, tamir etsin mi diyelim?

Örnekleri her mesleğe uygulayabilirsiniz; Sonuç değişmez, her meslekte olması gerekenin yerine bir olan görürsünüz.

Gelelim avukatlığa:
Avukatlığın diğer mesleklerden bir farkı olduğunu sanmıyorum dürüstlük ve işini hakkı ile yapmak konularında. Bazı avukatlar mesleklerinin hakkını vermiyor ve hak etmedikleri ücret istiyorlar diye avukatlık mesleğini ortadan kaldıralım mı, yoksa avukatlık mesleğinin yüz karası olan kişileri sıraya sokmaya mı çalışalım?

Not: Asgari ücret meslek sahibinin harcadığı emeğin karşılığıdır. İşin mahiyetine oranla fazla olan asgari ücret konusunda avukatın değil, Anayasanın sosyal devlet ilkesini hayata geçirmeye görevli organların düşünmesi gerekir.

Orta okul ve liselere HMK CMK İYUK ve İİK dersleri konulmalı: Konulursa iyi olur, genel kültürü ilerletmesi bakımından. Fakat genel kültür hiçbir meslek dalında mesleki teorik bilginin ve pratik deneyimin yerini tutamaz. Genel kültür iyidir, insanın kendisini yetiştirmesinin ve dünyada olup bitenlerin farkına varmasının bir gereğidir. Genel kültür insanların gerçekleri ve olayları bir bütün olarak klavramalarının ön koşuludur. Buna rağmen genel kültürle ihtisas sahibi olmayı ve mesleki bilgi ve tecrübeyi karıştırmamak gerekir.

Saygılarımla
Old 05-04-2012, 12:40   #10
Reşit

 
Varsayılan İlgİnÇ

Beyefendi, sizin bu fikirlerinize saygı duymakla birlikte şaşkınlıkla okuduğumu belirtmek istiyorum.Bana göre çok mantıksız,insanların birçok toplumsal ihtiyacı sözkonusudur.O zaman şöyle de diyelim;doktorlar bir bıçak parası için uçuk rakamlar alıyorlar ya,keşke bize tıp derslerini öğretselerdi,en azından doktorun eline düşmezdik mi diyeceğiz.Lütfen fikir beyan ederken siz kendinize değilse bile bu mesleğin eğitimini almış insanlara saygı gösterelim.
Old 05-04-2012, 16:11   #11
alucard

 
Varsayılan

Yurdumuz insanın en büyük özelliklerinden birisinin de başına birşey gelmeden o husus hakkında hiç bir bilgiye sahip olmamasıdır. ancak ben ne borçlular bilirim ki icra iflas kanunun sular seller gibi biliyor adam. bilmem kaçıncı haczi artık... yine de belirtmiş olduğunuz fikir mantıklı ancak seçmiş olduğunuz konular orta okul öğrencisine ve nispeten lise öğrencisine de ağır gelecek hususlar ki temel hukuk bilgisinden yoksun bireyler için gereğinden fazla bir yük gibi geliyor bana.

Bizim insanımız için en iyisi temel hukuk bilgilerini içeren, hakları nelerdir neler değildir? kolluk kuvvetlerinin onları karşı tavrı ne olmalıdır aynı şekilde vatandaşın da kolluk kuvvetine yaklamışım ve saygı çerçevesinde birbirlerine hitap şekiller gibi dersler olabilir. Tabi bu dileğin başta ilgili bakanlık olmak üzere en önemlisi bunu öğrenmesini temenni ettiğimiz bireylerin gözünde değerinin ne olacağı ve ne kadar ciddiye alınacağı çok daha önemli bir husus bence
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müvekkil ölen kardeşi adına okumuş lise ve orta okul diplomaları ölen kardeşi adına av.adil Meslektaşların Soruları 3 03-10-2011 13:02
Faturanın Orta Yeri İmzalı İse Kapalı Fatura Tanımına Girmekte Midir? Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 3 06-01-2011 23:23
Okul müdürü'nün okul bahçesindeki ağaçları kesmesi hakkında! av.egemen Meslektaşların Soruları 1 18-01-2008 00:16
Orta Hasarın Ağır Hasara Çevrilmesi Ayse Balaban Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 04:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05819702 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.