Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hisseli tarım arazisinin 3.şahıslara satışı

Yanıt
Old 08-08-2007, 20:06   #1
av.fevziaksoy

 
Varsayılan hisseli tarım arazisinin 3.şahıslara satışı

merhaba;

müvekkilimin adına kayıtlı tapulama yani kadastro nedeniyle edinilmiş ve bir kısmı da mirasçılık sebebine dayalı çok sayıda gayrimenkulu var ve tümü tarla niteliğinde ayrıca hepsi hisseli. Müvekkilim kendi hisselerini satış yolu ile üçüncü şahıslara devretmek istiyor ancak yaptığım araştırmada 31.01.2007 tarih ve 5578 sayılı kanun ile 3.7.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu' nda yapılan değişiklikte aynen " Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parselerden daha küçük parsellere bölünemez. bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin MİRASA KONU OLMALARI VE ÜZERLERİNDE HER NE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞMİŞ OLURSA OLSUN BİRLİKTE MÜLKİYETİN MEVCUT OLMASI DURUMUNDA, BU ARAZİLER İFRAZ EDİLEMEZ, PAYLARI ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE SATILAMAZ, DEVREDİLEMEZ VEYA REHNEDİLEMEZ. BU ARAZİLER HAKKINDA 4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNUNUN ÖZGÜLEMEYE İLİŞKİN HÜKÜMLERİ KIYASEN UYGULANIR" hükmü getirilmiştir.
Tapu müdürlüğü bu mevzuat değişikliği nedeniyle TARIM ARAZİSİNİN 3.kişilere hisse satışının mümkün olmadığını belirtmektedirler. İşin içinden çıkamadım, meslektaşlarımın tecrübelerinden faydalanmak istiyorum. Saygılar.
Old 09-08-2007, 10:02   #2
Av.bozkara

 
Varsayılan

mirasçılar arasında yer taksimi söz konusu olmuş mu? Yani herkesin hissesine düşen yerler belli mi?
Old 09-08-2007, 11:23   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Konu hakkında bir deneyimimiz olmamakla beraber, kanunun ve aşağıdaki genelgenin incelenmesi sonucu ;

1. En küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak belirlenmiştir.

2. Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Bölünemez büyüklükte ve altında ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile tüm payların 3.kişiye satışı yapılabilir. Tüm payları kapsamayan kısmi pay satımının yasaklanmış olduğu anlaşılıyor.

Saygılarımla

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007
Konu : 5578 sayılı Kanun.

GENELGE NO:1643
2007/5

TAPU VE KADASTRO …….BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
………………………… TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
………………………… KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli “5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol” düzenlenmiştir.
Protokol, “Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,”bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez” ifadesi yer almaktadır.
Bu nedenle;
a) Yukarıda belirtilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır.” hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.”birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir, devredebilirler.
Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir.
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.
9- Kadastro çalışmalarında;
a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelik’in 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.
Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.
b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir.” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.
09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.
Old 09-08-2007, 19:55   #4
av.fevziaksoy

 
Varsayılan

Sayın Bozkara ve Sayın Kocabaş;
Öncelikle ilginize çok teşekkür ederim.
Sayın Bozkara mirasçılar arasında taksim henüz söz konusu değil.
Sayın Kocabaş, genelgeden anladığım kadarıyla ilgili birimlerden bahse konu arazilerin bu kapsamda olup olmadığını öğrenmemiz, durumun tescil edilmesi gerekiyor sanırım. Genelge çok faydalı oldu teşekkür ederim.Saygılarımla
Old 15-12-2008, 14:17   #5
KODAY HUKUK BÜROSU

 
Varsayılan

sevgili meslektaşlarım bu konuda benim daha farklı bir sorunum var bende bir müvekkilimin alacağı sebebiyle icra takibi başlattım ve borçlunun arsasına haciz koydurdum bu arsa kısmen imarlı ve kısmen tarım arazisi(zeytinlik) ve hisseli bir arazi haciz şerhi sonrasında satış aşamasına geçildi ve ihaleye girerek icra satışından aldık bizden önce başka hacizlerde olduğundan alacağa mahsuben alamadık ve parasınıda yatırdık tapu alım satım harcıda dahil ama tapu müdürlüğüne gidince tescil yapamıyoruz dendi cebri icra yolu ile kazanmış olmamın bir farkı yok mu bu edinimde ve şu an kullanım hakkı kimde bu konuda yardımcı olacak arkadaşım varsa müteşekkir olurum mesajlarınızı bekliyorum
Old 15-12-2008, 14:49   #6
Av.Çirem NACZİTİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan KODAY HUKUK BÜROSU
sevgili meslektaşlarım bu konuda benim daha farklı bir sorunum var bende bir müvekkilimin alacağı sebebiyle icra takibi başlattım ve borçlunun arsasına haciz koydurdum bu arsa kısmen imarlı ve kısmen tarım arazisi(zeytinlik) ve hisseli bir arazi haciz şerhi sonrasında satış aşamasına geçildi ve ihaleye girerek icra satışından aldık bizden önce başka hacizlerde olduğundan alacağa mahsuben alamadık ve parasınıda yatırdık tapu alım satım harcıda dahil ama tapu müdürlüğüne gidince tescil yapamıyoruz dendi cebri icra yolu ile kazanmış olmamın bir farkı yok mu bu edinimde ve şu an kullanım hakkı kimde bu konuda yardımcı olacak arkadaşım varsa müteşekkir olurum mesajlarınızı bekliyorum

Sayın Yücel KOCABAŞ'ın eklediği genelgenin 6. maddesine dikkat ederseniz bu hususu kıyasen uygulattırabilirsiniz. Aksi taktirde Tapu Müdürlüğü işleminin iptali için idari yargıda iptal davası açmanızı öneririm.
Old 25-01-2011, 21:23   #7
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlar, bu konuda yenilerde bir sorunla da ben karşılaştım. Toplam 6 dekar olan taşınmazın 1/3'ünü alacağa mahsuben icradan satın aldık ve tescil yaptıramadık. Sn.Çirem'in önerisi gibi tapu sicil md. nün işlemini iptal yolunu düşündüm ancak idari davanın çok uzun süreceğini düşünerek vazgeçtim. Aklıma gelen son çare, satışla mülkiyet tarafımıza geçmiş olduğundan taksim davası açmak oldu. Benzer durumla karşılaşan ve emsal çözüme ulaşan arkadaşlar varsa tecrübelerinden yararlanmak isterim. Şimdiden teşekkürler.
Old 27-11-2011, 23:36   #8
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sn avalaattin61.Dosyanızın şu anki durumu hakkında bilgi verebilirmisiniz.
Old 28-11-2011, 12:24   #9
krizantem

 
Varsayılan

Bence de genelgenin 6. maddesi dikkate alınarak icra yoluyla satışını denemelisiniz...Aynı yönde yaptığım icra takibi devam etmektedir...
Old 28-11-2011, 22:37   #10
avalaattin61

 
Varsayılan

Sn.Baldıran, müvekkilim esnaf kefalet koop. idi. daha sonra borçlu borcunu yapılandırdığı için, herhangi bir işlem yapmadık. dolayısıyla üzerinde ipotek hakkımız olduğu halde halen taşınmaz borçlu adına kayıtlı duruyor.
Old 30-11-2011, 20:38   #11
icra20

 
Varsayılan

Haczedilen bir taşınmazın satılmasına da engel olmaması lazım.
Bu arada anayasa gereği ilgili kurum mahkeme kararları ne olursa olsun uygulamak zorundadır aksi takdirde suç işlemiş olur. Tabiiki icra dairelerinin tescil yazılarınıda aynı şekilde tapu dairesince uygulamak zorunda olması lazım.
5403 Sayılı kanunda 3 ncü şahıslara satılamaz denilmekte ise açıkca cebri icra yoluyla satılamaz dememektedir. Yani icra dairesince satılmasına engel bir durum yoktur. Satışı yapılır alıcı adına tescil yazısı yazılır. Alıcı bu tescil yazısına istinaden adına tescil yaptıramadığı takdirde tapu dairesini savcılığa şikayet etmekten başka bir çaresi kalmayacaktır.
Old 17-01-2012, 22:44   #12
hasan basri ekşiler

 
Kitap Tapu ve kadastro Genel Müdürlüğünün red kararlarından bir örnek...

GENEL MÜDÜRLÜK MAKAMINA

Tapu ve Kadastro 11. Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile onanan, Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararına, ………vekili ……….. tarafından 29/04/2009 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir.

İSTEM:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi ………….adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse, Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …………..’a 5.650,00 TL bedelle icraen satılışı üzerine icraen satış kararı alıcısının bu hissenin kendi adına tescili talebi.

RED NEDENİ:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi …………..adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …….’a 5.650,00 TL bedelle icraen satış yapıldığı; icraen satış kararı alıcısı bu hissenin adına tescili için Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda; Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünce satış talebinin karşılanmasında 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinin uygulaması açısından tereddütleri bulunduğu gerekçesi ile Bölge Müdürlüğünden görüş talep edildiği ve Bölge Müdürlüğünce verilen görüş doğrultusunda talep Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2009 tarih ve 694 Yevmiye numaralı kararı ile ret edilmiştir.

YAPILAN İNCELEME VE HUKUKİ SEBEBLER:
Derinkuyu İlçesi, Suvermez Köyü, Yeni Mahalle 164 ada 70 parsel numaralı 18286,00 m2 miktarındaki Tarla vasfındaki taşınmazın ½ hissesi ………………. adına tescilli iken adı geçene ait bu taşınmazdaki ½ hisse Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı …………..a 5.650,00 TL bedelle icraen satış yapıldığı,

İcraen satış kararı alıcısı bu hissenin adına tescili için Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunda, Tapu Sicil Müdürlüğünce talebin infazı ile ilgili olarak 5403 sayılı yasanın uygulaması yönünden tereddütleri bulunduğundan, talep konusunun 23.02.2009 tarih ve 941/193 sayılı yazı ile Bölge Müdürlüğünden soru konusu edildiği,

Bölge Müdürlüğünce verilen 09.03.2009 tarih ve 105.01/240 sayılı talimatta; benzer konuda Bölge Müdürlüğünce daha önce Genel Müdürlük ile yapılan yazışmada 24.03.2008 tarih ve 161/1426-1281 sayılı talimatta; 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihten sonra 4706, 4070, 2886 sayılı kanunlar uyarınca tarım arazisinde yapılan hisseli satışlar ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
uyarınca, tarım arazilerinde yapılan bütün cebri satışlarda 5578 sayılı kanunla değişik 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinde yer alan düzenlemeler göz önünde tutularak işlem yapılması gerektiği bildirildiğinden talebin 17.03.2009 tarih ve 694 yevmiye numaralı karar ile ret edildiği,

Bu ret kararına karşı icraen satın alan ………………vekili …………….. tarafından 13/04/2009 tarihli dilekçe ile Bölge Müdürlüğüne itirazda bulunulduğu,

İtirazın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu ile Bölge İnceleme Kurullarının Görev, Yetki, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 12/c maddesi gereğince Bölge İnceleme Kurulunda görüşülerek karara bağlanması için 17.04.2009 tarih ve 576 sayılı Bölge Müdürlüğü Olur’u alındığı; itiraz konusunun Bölge İnceleme Kurulunda görüşüldüğü; Bölge İnceleme Kurulunun 17.04.2009 tarih ve 4 sayılı kararı ile Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17.03.2009 tarih ve 694 yevmiye numaralı ret kararının aynen onanmasına karar verildiği görülmüştür.

31/01/2007 tarih ve 5578 sayılı Kanunla değişik 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8 nci maddesi;

“Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.

Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen küçüklüğe erişmiş tarımsal araziler miras hukuku bakımından bölünemez eşya niteliğini kazanmış olur. Tarımsal arazinin bu niteliği tapu kütüğüne şerh edilir.

Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.

Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.” Hükmündedir.

2007/5 sayılı Genelgenin 1.maddesinde “Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir. Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.” birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır. .....” hükmündedir.

24.03.2008 tarih ve 161/1426-1281 sayılı talimatta da belirtildiği gibi; 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09.02.2007 tarihten sonra 4706, 4070, 2886 sayılı kanunlar uyarınca tarım arazisinde yapılan hisseli satışlar ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca, tarım arazilerinde yapılan bütün cebri satışlarda 5578 sayılı kanunla değişik 5403 sayılı kanunun 8 nci maddesinde yer alan düzenlemeler göz önünde tutularak işlem yapılması gerekmektedir.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8/son maddesi; “Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmünde olup, emredici bir hüküm niteliğinde olduğundan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılacak cebri satışlara da engel teşkil etmektedir.

Bu nedenle Derinkuyu İcra Müdürlüğünün 19/02/2009 tarih ve 2008/11 Talimat sayılı kararı gereğince alıcısı ……….’a 5.650,00 TL bedelle icraen satış kararı ile alıcısının ½ hissenin kendi adına tescili talebi hakkında verilen Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararı ile Tapu ve Kadastro 11. Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile onama kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.










SONUÇ:
Kayseri Tapu ve Kadastro 11.Bölge Müdürlüğünün 22/04/2009 tarih ve 2009/2 nolu kararı ile onanan Derinkuyu Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/03/2009 tarih ve 694 yevmiye nolu ret kararının “ONANMASI” gerektiği sonucuna varılmıştır.

Takdirlerinize arz ederim.
.





Abdülbaki SAĞLAM
Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanı




Uygun görüşle arz ederim.
...../…./2009


Şinasi BAYRAKTAR
Genel Müdür Yardımcısı




O L U R
..../…./2009


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür
Old 24-02-2012, 13:26   #13
Olcayhukuk.com

 
Varsayılan

Böyle bir durumda izale-i şuyu başvurusunda bulunup sonuç alan meslektaşımız var mı acaba?
Old 24-02-2012, 14:37   #14
krizantem

 
Varsayılan

Bu konu ile ilgili olarak, izale'i şuyu davası açtık ancak henüz sonuçlanmadı.Ayrıca mahkeme hakiminin olumlu yaklaştığını belirtmek isterim...
Old 09-01-2013, 18:13   #15
Av.ubudak

 
Varsayılan

Benzer bir durumla ben de karşı karşıyayım ve hala bir çözüm üretebilmiş değilim. Müvekkil icra ihalesine girdi, taşınmazları aldı, ancak tescil aşamasında Tapu Müdürlüğü İcra Müdürlüğü'nün tescil talebini reddetti.Bunun üzerine Tapu Müdürlüğü işlemine karşı idari dava açtık.İdare mahkemesi bu adli uyuşmazlıktır dedi.İhalenin feshi davası açtık, süre yönünden reddedildi.Bu sefer tapu tescil davası açtık ancak yerel mahkeme talebimizi kabul etmediği gibi, Yargıtay da mahkemenin kararını onadı. Acaba izalei şuyu davası olurmu diye düşünürken Yargıtay 6.H.D.nin 2012/4165 E., 2012/6910 K. sayılı ilamını okuduktan sonra bunun da olamayacağını gördüm. Açıkçası içinden çıkılmaz bir haldeyim.Bir çözüm yolu bulabilen meslektaşlarım bu konuda bilgilendirirlerse çok memnun olur teşekkür ederim.
Old 30-01-2013, 23:05   #16
gamze tuna

 
Varsayılan

bu hususla ilgili bir meseleyle ben de hukuki bir savaş vermekteyim gerçekten.ancak ihalenin feshi davasında yargıtay bu işin ancak alacalıya ortaklığın giderilmesi davası açmak için yetki alıp bu davayı açmasıyla sonuçlanabileceğini söylüyor.karar eylül ayında verilmiş.ilgilenenlere esas ve kararını yazabilirim.
Old 31-01-2013, 17:20   #17
Av.ubudak

 
Varsayılan

Sayın Tuna,
kararı yazarsanız şimdiden teşekkür ederim...
Old 01-02-2013, 15:58   #18
SEZGİ ÇELİK

 
Varsayılan Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)

Sayın AKSOY,
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun adından da anlaşılacağı gibi bu kanun “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı” kanunudur. Ülkemizde Tarım alanları gittikçe küçülmekte, İşletilmesi, ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Bu sorun belki de miras hukukumuzla birlikte ele alınmak gerekir diye düşünüyorum.

Gelelim meselenin kendisine;

İcra Müdürlüklerince haciz şerhinin verilmesinden sonra haciz müzekkeresi gereğince Tapu Müdürlüğü, hisseli taşınmazın tapu kütüğüne Borçlu’ya ait hisse üzerine haciz şerhi vererek bu şerhin de görüleceği Tapu Kaydı çıkarılıp ilgili İcra Müdürlüğüne bildirilir. Bu bildirimde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün ekte sunduğum, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerine yazdığı, 15/10/2010 Tarih, B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 Sayılı talimatı ;

“Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda ‘Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiğiyönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” gereğince bildirimde bulunulur.

Ayrıca Taksim ve izale-İ Şüyu davasının açılmasının mümkün olmayacağı kanaatindeyim. Zira MK. 705. maddesinin ikinci fıkrası “…Malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”

Saygılarımla.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &&&&&

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007
Konu : 5578 sayılı Kanun.

GENELGE NO:1643
2007/5
TAPU VE KADASTRO ��.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
���������� TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE
���������� KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli
5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol düzenlenmiştir. Protokol, Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,
bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle;

a) Yukarıda belirtilen ölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.

f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır. hükümlerine göre;


1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir,devredebilirler.Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine
5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.

2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.


3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.


5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir.
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.

9-Kadastro çalışmalarında;

a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelikin 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.

İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.

Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür V.


&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı


Sayı : B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 15/10/2010
Konu : Tarım Arazilerinde Hisseli Cebri Satış



TAPU VE KADASTRO ………..BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi :20/03/2007 tarih B.09.1. TKG.0.10.00. 01-073/1643- 2007/5 sayılı genelge.

İlgi genelgemiz ile; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesinin, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun değişikliğine bağlı olarak Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihinde düzenlenen protokol ile kanunun İdaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli teşkilatlarımıza duyurulmuştu.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8.maddesinin son fıkrası,"bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, paylan üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez" hükmüne aykırı olarak bazı İcra Müdürlükleri tarafından norm kapsamında kalan ve birlikte mülkiyete konu edilen gayrimenkullerin cebri satışının gerçekleştirilmesi nedeniyle konu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu’na intikal ettirilmiş ve sorunların çözümüne yönelik 01/10/2010 tarih 215 sayılı karar alınmıştır.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” şeklindedir.
Karar doğrultusunda işlemlere yön verilmesi hususunda bilgi ve gereğini, bu hususun Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm tapu sicil müdürlüklerinize duyurulmasını rica ederim.


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür
Dagıtım:
Gereği :
-Bölge Müdürlüklerine,
-Strateji ve Geliştirme Dairesi Başkanlığına.



Old 21-05-2013, 00:23   #19
ExiledArchangel

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım, ben de şu sıralar bu konu ile meşgul oluyorum. Araştırma yaparken bu topiğe rastladım.
Benim borçlumun adına 21 adet 3/8 iştirak paylı tarım arazisi var fakat Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İlçe Müdürlüğü'nden müzekkere cevabında hiçbirinin satışının mümkün olmadığı cevabını almış bulunmaktayız. Zira tarım arazileri özelliği itirabarı ile 20 dönüm üzerinden olmak zorunda ama malesef bu büyüklükte borçlu adına iştirak mülkiyetli bir taşınmaz bulunmamaktadır. Hatta bir arazinin büyüklüğü 18 dönümdür!
Açıkçası 5403 sayılı kanun bu hali ile borçluları korumakta ve alacaklı mağduriyetine yol açmaktadır. Kanun koyucu icra ile satışa engel koymamakla birlikte tapu tescil sorununu aşamamaktadır. Tabi bir diğer açıdan da cebr-i icra kanalı ile satışa izin verilmesi halinde bu yolun birçok mirasçı tarafından da "çözü yolu" olarak kullanılacağı aşikardır.
Siz değerli meslektaşlarımın bu konuda bir çözüm bulabilmiş ise paylaşmanızı rica edeceğim. Araştırmalarım devam etmekle birlikte bir çözüm bulduğumda sizinle paylaşmayı umut ediyorum.
Saygılarımla..
Old 27-05-2013, 13:39   #20
SEZGİ ÇELİK

 
Varsayılan

Sayın, ExiledArchangel

Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Uygulama: 1) Tarla vasıflı taşınmaz mallarda hisse ne miktarda olursa olsun 20.000 m2 ve üzeri, dikili alanlarda (Zeytinlik, incirlik, Elma bahçesi vs.) 5.000 m2 örtü altı tarım arazisi 3.000 m2 ve üzeri alanlarda (parsel büyüklükleri) İl veya İlçe Tarım Müdürlüklerinin bu kriterlere uygunluk raporu sonucu hisseli tarım arazilerindeki hisselerin 3. şahıslara satışı mümkündür. Bunun dışında bir uygulama aramanız zaman kaybınıza mal olur kanısındayım. Saygılar...
Old 27-05-2013, 14:12   #21
ExiledArchangel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SEZGİ ÇELİK
Sayın, ExiledArchangel

Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Uygulama: 1) Tarla vasıflı taşınmaz mallarda hisse ne miktarda olursa olsun 20.000 m2 ve üzeri, dikili alanlarda (Zeytinlik, incirlik, Elma bahçesi vs.) 5.000 m2 örtü altı tarım arazisi 3.000 m2 ve üzeri alanlarda (parsel büyüklükleri) İl veya İlçe Tarım Müdürlüklerinin bu kriterlere uygunluk raporu sonucu hisseli tarım arazilerindeki hisselerin 3. şahıslara satışı mümkündür. Bunun dışında bir uygulama aramanız zaman kaybınıza mal olur kanısındayım. Saygılar...

Sayın Sezgi Çelik öncelikle cevap mesajınız için teşekkür ederim. Fakat yaptığım araştırmalar sonucunda Yargıtay 14. HD 'nin 10-04-2013 tarih ve 2013/3761E-5599K ile hisseli tapuda, borçlunun hissesinin satışı 5403 sayılı yasa gereği mümkün değil ise; borçlunun hisse oranı belli olmayan tapulardaki gibi İcra mahkemesinden yetki alınarak ortaklığın giderilmesi davası açılabileceği yönündedir.
Saygılarımla..
Old 27-05-2013, 15:28   #22
Matrix

 
Varsayılan

adalet.org'dan alınmıştır;
Sayın Kubilay KOÇ tarafından paylaşılan Hukuk Dairesi'nin ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ ile ilgili BOZMA Kararı'nı künyesi ile birlikte tam metnini paylaşan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim. Herkese faydalı olması dileğiyle... "Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının satışını isteyebileceğinden İİK.nun 121. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini isteyemez. Ancak, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 5578 sayılı kanunla değiştirilen 8. maddesine göre; parsel büyüklüğü mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarım yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamaz. Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükte parsellerden daha küçük parsellere bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun, birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, yasa koyucunun amacı dikkate alındığında bu hususun kamu düzeninden sayılması gerekir. 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete sahip tarımsal nitelikli parsellerde ise, alacaklı İİK.nun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir."
Old 30-01-2014, 15:45   #23
pranga

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3761
KARAR NO: 2013/5599 Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2012/496-2012/924
DAVACI : FM
DAVALILAR : Ae Dr vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, borçlu paydaş Murat Demir'in alacaklısı davacı Filiz Memişoğlu tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete tabi olup borçlu davalı Murat Demir'in bağımsız payı bulunduğundan, taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden İİK'nun 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitelikli taşınmazlarda ise, alacaklı İİK'nun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Somut olaya gelince, borçlunun alacaklısı olan davacı tarafından icra mahkemesinden aldığı yetkiye dayanılarak dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır.

Yukarıda açıklanan ilkelere göre, borçlu paydaşın alacaklısı tarafından İİK'nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 10.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Sezgin E.G.Elverici A.Şahin İ.Doğan A.S.Altıntaş
Old 31-01-2014, 16:17   #24
hciyiltepe

 
Varsayılan

5403 Sayılı Toprak Koruma Kanunu Gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilmeleri, paylarının üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehnedilmesi mümkün değildir.

bu nitelikte ki paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda bir hissedarın payının haczi durumunda İcra Mahkemesinden yetki alınmak suretiyle söz konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası açmak suretiyle satılabileceği hakkında İcra Mah kararı aşağıdadır.

T.C.
İZMİR
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA - K A R A R -

ESAS NO : 2013/
KARAR NO : 2013/
TAKİP NO : 2010/ 12. İcra Müd.

HAKİM : .........
KATİP : .......

ALACAKLI : İzmir İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. Hamdi Çiyiltepe - 1588 Sok No 21 İzmir İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliği Bornova/ İzmir.

BORÇLU : ......

DAVA : Hisseli Malın Satış Şekli
DAVA TARİHİ : 01/08/2013
HÜKMÜN V.T. : 05/08/2013
KARARIN Y.Z. : 05/08/2013

İzmir 12. İcra müdürlüğünün 2010/3814 nolu takip dosyası İİK.nun 121. maddesine göre bir karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş olmakla dosya tetkik edildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı tarafından borçlu ..... hakkında İzmir 12.İcra Müdürlüğünün 2010 /3814 sayılı dosyası ile yapılan takip sonucu, borçlu .... ya ait İzmir ili Tire, Akçaşehir Karagöl .ada , .....parsel ...cilt ...safyada kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine haciz konulduğu, anılan taşınmazın mirasçılar tarafından müşterek halinde iktisap ve tasarruf edildiği anlaşıldığından, alacaklı vekiline bu taşınmazla ilgili olarak İİK’nun 121.maddesi gereğince ait olduğu mahkemede taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve bu davanın açılması için gerekli olan ilamı almak üzere yetki verilmesi gerekli görülmüştür.

H Ü K Ü M: Yazılı nedenlerle,
Alacaklı vekiline, borçlu .....'ın yukarıda il, mahalle, ada ve parsel numarası belirtilen taşınmazla ilgili olarak ilgili hukuk mahkemesine taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve ait olduğu mahkemeden ilamı almak üzere İİK’nun 121.maddesi gereğince YETKİ VERİLMESİNE,
Dosyanın icra müdürlüğüne iadesine,
Evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 05/08/2013
Old 13-10-2015, 08:48   #25
olgu

 
Varsayılan

YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/10289
K. 2014/14411
T. 15.12.2014
• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI ( Borçlu Taşınmazda Yarı Oranda Pay Maliki Durumunda Olup Davacı Alacaklı Tarafından Borçlunun Haczedilen Payının Doğrudan İcra Yolu İle Satışı İstenebileceği/Alacaklının Bu Parsel Yönünden Yetki Alarak Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmasında Hukuki Yararı Kalmadığı - Davanın Reddi Gerektiği )
• PAYLI MÜLKİYET ( 6537 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikle Asgari Tarımsal Arazi Büyüklüklerinin Altındaki Arazilerde de Payın Üçüncü Şahıslara Satışı ve Devri Mümkün Hale Getirildiği - Alacaklının Bu Parsel Yönünden Yetki Alarak Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmasında Hukuki Yararı Kalmadığının Gözetilmesi Gerektiği )
• BÖLÜNEMEZ BÜYÜKLÜKTEKİ TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDE BİRLİKTE MÜLKİYET BULUNMASI ( Ortaklığın Giderilmesi - 6537 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikle Asgari Tarımsal Arazi Büyüklüklerinin Altındaki Arazilerde de Payın Üçüncü Şahıslara Satışı ve Devri Mümkün Hale Getirildiği Gözetilerek Sonuca Gidilmesi Gerektiği )
• HUKUKİ YARAR ( Borçlu Taşınmazda Yarı Oranda Pay Maliki Durumunda Olup Davacı Alacaklı Tarafından Borçlunun Haczedilen Payının Doğrudan İcra Yolu İle Satışı İstenebileceğinden Alacaklının Bu Parsel Yönünden Yetki Alarak Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmasında Hukuki Yararı Kalmadığı )
2004/m.121
5403/m.8

ÖZET : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Yasada, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerinde birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. kişilere satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 6537 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale getirilmiştir. Borçlu, taşınmazda 1/2 oranında pay maliki durumunda olup, davacı alacaklı tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı istenebileceğinden, alacaklının bu parsel yönünden yetki alarak ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Dava konusu edilen taşınmaz yönünden davanın reddi gerekir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Şükran tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı Şükran temyiz etmiştir.

5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazı Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.

Somut uyuşmazlıkta borçlu ( davalı ) Fırat dava konusu edilen taşınmazda paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş durumdadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı ( davacı ) tarafından borçlu Fırat'ın haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale gelmiştir. Bu nedenle alacaklının ( davacı ) İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu parsel yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır.

Dava konusu edilen taşınmaz yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

Kabule göre de davalı Meryem'in 09.05.2013 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından bu davalının mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi ayrıca dava konusu taşınmaz kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek başka parsel numarası aldığı halde kapatılan eski parsel numarası üzerinden karar verilmesi de yerinde değildir.?

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Şükran'ın itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 13-10-2015, 09:24   #26
Av. Bahadır PARS

 
Varsayılan

"2. Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Bölünemez büyüklükte ve altında ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile tüm payların 3.kişiye satışı yapılabilir. Tüm payları kapsamayan kısmi pay satımının yasaklanmış olduğu anlaşılıyor."

Konu başlığı ve üstadın cevabı çok eski, ben de benzer bir davam için araştırma içerisindeyim. Benim gibi yeni araştırmacılar için bir hususu ilave etmek istedim.
Benzer davası olan arkadaşlar 5403 sayılı kanunda değişiklik yapmış olan Nisan 2014 tarihli 6537 sayılı kanuna muhakkak göz atsınlar. tarım arazilerinin hisseli satışını kesinlikle yasaklayan bir düzenleme mevcut.

Elimizde pek çok hissedardan teşkil bir arazi var. Hissedarlardan bir kısmının hisselerinin %55'inin satış vaadi elimizde. Vaad sözleşmesi yaklaşık 10 yıllık ve sözleşmede süre belirtilmemiş. Fakat eldeki sözleşme ile satış yapmamıza tarım ilçe müsaade etmiyor.

Herhalde hissedarlara ödenmiş bedellerin iadesi için dava açmaktan başka pek bir çaremiz yok.

Görüşü olan meslektaşlarım cevaplarını yazarlarsa çok sevinirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Araç yetkili servisinin, araçla ilgili 3.şahıslara bilgi vermesi suç teşkil eder mi? çınar Meslektaşların Soruları 5 13-06-2007 14:53
Borçluya Ait Taşınmaz Üzerindeki 3.Şahıslara Ait Ruhsatsız Bina Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 1 10-05-2007 14:46
Hisseli Tapu sevil Hukuk Soruları Arşivi 1 14-03-2007 23:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11243296 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.