Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

fatura icra takibi

Yanıt
Old 26-06-2009, 11:43   #1
derewcin

 
Varsayılan fatura icra takibi

müvekkilim bir şirketten mal alıyor.mal teslim ediliyor müvekkilim ücreti ödüyor bu ödeme elden yapılmış.ama şirket ödeme yapılmadı diyerek fatura ve teslim irsaliyesi ile icra takibi başlattı.ne yapabilirim..
Old 26-06-2009, 15:52   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın derewcin;
Müvekkilinizin yapmış olduğu elden ödemeyi, (senetle ispat sınırının 540,00 TL. olduğu düşünüldüğünde) ispatlayabileceği bir belgenin olmaması nedeniyle yapabileceği bir şey yok. Saygılarımla..
Old 26-06-2009, 16:15   #3
erolkara

 
Varsayılan

İspat şansı yok. Şirketle anlaşıp icra dışı daha az farkla ödeme yolunu seçip borcu yoktur belgesini alabilmesi en ucuz yoldur. İspat etseydi herhalde şirket takibe koydurmazdı.
Old 26-06-2009, 19:03   #4
Av.Şentürk DURSUN

 
Varsayılan

Sayın derewcin,
1- Fatura açık mı, kapalı mı?
2- Fatura kapalı faturaysa bedelinin ödendiği anlamına geleceğinden "borcumuz yoktur" diye icraya itirazınız takibi durduracaktır.
3- Açık fatura ise, bedeli alınmamıştır anlamında olduğundan adi takibe itiraz ederseniz yine takip durur. Fakat, aleyhinize açılacak itirazın ispatı davasında alacaklı teslim keyfiyetini ispat ettiği takdirde, siz ödeme keyfiyetini ispat zorunda kalırsınız (% 40 inkar tazminatını da unutmayın). Yani ödemeyi ispat külfeti size aittir. Deliliniz "yemin" olacaktır. Eğer yemin ederse davayı kaybedersiniz. Yemin edemezse siz kazanırsınız. Bir çok insanın yalan yere yemin edemediğini ve yalan yere yeminin suç teşkil ettiğini lütfen akılda tutun.
Selamlar, başarılar.
Old 26-06-2009, 19:26   #5
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Eğer fatura açık ise ve sevk irsaliyesinde müvekkilinizin imzası varsa ayrıca sözkonusu bedel senetle ispat sınır üzerinde ise "yemin" delilinden başka yapacak birşey yoktur.
Old 26-06-2009, 20:40   #6
derewcin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şentürk DURSUN
Sayın derewcin,
1- Fatura açık mı, kapalı mı?
2- Fatura kapalı faturaysa bedelinin ödendiği anlamına geleceğinden "borcumuz yoktur" diye icraya itirazınız takibi durduracaktır.
3- Açık fatura ise, bedeli alınmamıştır anlamında olduğundan adi takibe itiraz ederseniz yine takip durur. Fakat, aleyhinize açılacak itirazın ispatı davasında alacaklı teslim keyfiyetini ispat ettiği takdirde, siz ödeme keyfiyetini ispat zorunda kalırsınız (% 40 inkar tazminatını da unutmayın). Yani ödemeyi ispat külfeti size aittir. Deliliniz "yemin" olacaktır. Eğer yemin ederse davayı kaybedersiniz. Yemin edemezse siz kazanırsınız. Bir çok insanın yalan yere yemin edemediğini ve yalan yere yeminin suç teşkil ettiğini lütfen akılda tutun.
Selamlar, başarılar.

müvekkilimin aldığı fatura kapalı faturadır.
Old 26-06-2009, 20:44   #7
derewcin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şentürk DURSUN
Sayın derewcin,
1- Fatura açık mı, kapalı mı?
2- Fatura kapalı faturaysa bedelinin ödendiği anlamına geleceğinden "borcumuz yoktur" diye icraya itirazınız takibi durduracaktır.
3- Açık fatura ise, bedeli alınmamıştır anlamında olduğundan adi takibe itiraz ederseniz yine takip durur. Fakat, aleyhinize açılacak itirazın ispatı davasında alacaklı teslim keyfiyetini ispat ettiği takdirde, siz ödeme keyfiyetini ispat zorunda kalırsınız (% 40 inkar tazminatını da unutmayın). Yani ödemeyi ispat külfeti size aittir. Deliliniz "yemin" olacaktır. Eğer yemin ederse davayı kaybedersiniz. Yemin edemezse siz kazanırsınız. Bir çok insanın yalan yere yemin edemediğini ve yalan yere yeminin suç teşkil ettiğini lütfen akılda tutun.
Selamlar, başarılar.

yukarıda arkadaşların yorumu kafamı karıştırdı.bazı arkadaşlar yukarda olduğu gibi olmaz diyor.kapalı fatura olması yeterli mi.yargıtay kararı varmı elinizde.paylaşırsanız teşekkür ederim.
Old 27-06-2009, 14:22   #8
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Bence sayın Dursun'un açık fatura kapalı fatura ayrımına değinerek belirttiği hususlar yol göstermesi açısından yeterlidir.Eliniz güçlü değil açıkçası,tek ihtimal yemin gibi gözüküyor.
Old 27-06-2009, 14:39   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın derewcin,

Faturanın kapalı fatura olmasının neticeten etki ettiği durum: ispat yükünün karşı tarafa geçmesidir.

Yargıtay 19 Hukuk Dairesi, 16.07.2007 T., 2007/2130 E., 2007/7484 K.: “Davacı vekili, davalı şirkete 30.08.2003 tarihinde petrol ürünleri sattıklarını, bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını ve takibe davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacıdan 30.08.2003 tarihli fatura ile satın alınan petrol ürünlerinin peşin olarak ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanunu 182/2. maddesinde, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa ile yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan satım konusu mal için düzenlenen faturanın altının imzalanarak alıcıya verilmesi, bir başka anlatımla faturanın kapalı olarak düzenlenmesi bedelinin tahsil olunduğuna KARİNEDİR.
Somut olayda takip ve dava konusu yapılan 30.08.2003 tarih, 15.000..YTL.lık fatura kapalı olarak düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan yasal karinenin aksinin davacı yanca kanıtlanması gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 500.00.YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

Saygılarımla…
Old 27-06-2009, 20:23   #10
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas Numarası: 2004/11-69
Karar Numarası: 2004/91
Karar Tarihi: 18.02.2004

MADDİ TAZMİNAT DAVASI
FATURA
TİCARİ DEFTERLER
İSPAT YÜKÜ

4721 s. TMK/6
6762 s. TTK/23, 82-86

ÖZETİ: Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına düzenlenen fatura kapalı olarak düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu itibarla ispat külfeti kiralayana düşmekte olup faturanın ödenmediğini kiralayan kanıtlamalıdır.

Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bornova Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.5.2002 gün ve 633-505 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 17.3.2003 gün ve 10276-2400 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000-20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği M.C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, 1.312.154.000 TL. araç hasar bedeli, 102.000.000 TL. araç kiralama bedeli 543.520.000 TL. kazanç kaybı tutarı ile 100.000.000 TL. değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000 TL. toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralanmamış olması nedeniyle, husumetin aracı kullanan kişiye yöneltilmesi gerektiğini, davacının aracı kasko sigortası yaptırmaksızın müşterisine tesliminde kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin 102.000.000 TL. bedelli faturanın muhasebeleştirilmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalı kiralamasında iken zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, (1.296.359.000) TL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki 102.000.000 TL.lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin dahi hüküm altına alınması doğru görülmemiştir ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.2.2004 gününde,oybirliği ile karar verildi.




YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2002/10276
Karar Numarası: 2003/2400
Karar Tarihi: 17.03.2003

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARI

6762 s. TTK/2, 23

DAVA: Taraflar arasında görülen davada Bornova Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.05.2002 tarih ve 2000/633 - 2002/505 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000 - 20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği Metin C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, 1.312.154.000.-TL araç hasar bedeli, 102.000.000.-TL araç kiralama bedeli, 543.520.000.-TL kazanç kaybı tutarı ile 100.000.000.-TL değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000.-TL toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralanmamış olması nedeniyle, husumetin aracı kullanan kişiye yöneltilmesi gerektiğini, davacının aracı kasko sigortası yaptırmaksızın müşterisine tesliminde kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin 102.000.000.-TL bedelli faturanın muhasebeleştirilmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalı kiralamasında iken zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile (1.296.359.000.-) TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki 102.000.000.-TL'lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin dahi hüküm altına alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2006/4196
Karar Numarası: 2007/5413
Karar Tarihi: 18.09.2007

KAPALI FATURA
YÜKLENİCİNİN İSPAT KÜLFETİ
GÜVENCE BEDELİ
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDEN SORUMLULUK KOŞULLARI

818 s. BK/61

ÖZETİ: 24.12.1999 tarihli fatura davalı tarafından kapalı fatura olarak düzenlenmiş olmakla bu husus fatura bedelinin davalı yükleniciye ödendiğine karine teşkil eder. Bu hususun aksini ve sözleşmeyle üstlenilen işin sözleşmeye uygun olarak yapılıp teslim edildiğini davalı yüklenici kanıtlamak zorundadır. Davalı, bu hususu kanıtlayamadığı gibi TEDAŞ'a güvence bedelinin fatura tarihinden sonra 18.10.2000 tarihinde yatırılmış olması davalının taahhüdünü yerine getirmediğini kanıtlamaktadır. Tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı iş sahibi kooperatife ait Bodrum Gündoğan mevkiinde bulunan sitenin elektrik tesisatlarının projelendirilmesi, bazı elektrik direklerinin yerinin değiştirilmesi, projelerin elektrik idaresine kabul ettirilmesi, gerekli kabul harçlarının yatırılması ve güvence bedelleri de yatırılarak tüm binalara müstakil elektrik bağlanması işlerinin yapımını üstlenen davalıya bu işlerin yapımı için KDV dahil 9.669.465.000 TL. ödeme yapıldığını davalının taahhüt ettiği işlerin hiçbirisini yerine getirmediğini bu nedenle işin başka kişilere yaptırıldığını beyanla sebepsiz olarak davalı uhdesinde kalan 9.669.465.000 TL.nın tahsilini istemiş, davalı usulen tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davacı kooperatifin verilen mehle rağmen ticari defterlerini ve belgeleri dosyaya ibraz etmediği, ispat yükümlülüğü kendisine ait olan davacının alacağını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında kooperatife ait villaların elektrik şebeke tesisinin projelendirilmesi TEDAŞ'a onaylatıp enerjinin trafolara bağlanması ve çalışır hale getirilmesi hususunda anlaşma yapıldığı 24.04.1998 tarihli davalı teklif mektubu ve düzenlenen 24.12.1999 gün 19530 nolu fatura içeriği ile sabittir. 24.12.1999 tarihli fatura davalı tarafından kapalı fatura olarak düzenlenmiş olmakla bu husus fatura bedelinin davalı yükleniciye ödendiğine karine teşkil eder. Bu hususun aksini ve sözleşmeyle üstlenilen işin sözleşmeye uygun olarak yapılıp teslim edildiğini davalı yüklenici kanıtlamak zorundadır. Davalı, bu hususu kanıtlayamadığı gibi TEDAŞ'a güvence bedelinin fatura tarihinden sonra 18.10.2000 tarihinde yatırılmış olması davalının taahhüdünü yerine getirmediğini kanıtlamaktadır. Tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ispat mükellefiyetinin davacıya ait olduğu davacının ticari defterlerini ibraz etmekten kaçındığı ve iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.






YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2005/3991
Karar Numarası: 2005/5159
Karar Tarihi: 04.10.2005

YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ KARARI

2004 s. İİK/67

Yukarıda gün ve numarası yazılı hükmün temyizen incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, eser bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin davamı için açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İcra takibinin konusu 264.500.000 TL asıl alacağa ilişkindir. Bu alacağa dair davalının ticari defterlerinde bir kayda yer verilmemiştir. 1.01.1998-31.12.1998 dönemini kapsayan mizanda yer aldığı için mahkemece dava kabul edilmiştir. Oysa aynı miktarı havi alacak için davacı şirketçe düzenlenen faturanın ödemesinin yapıldığı ve faturanın akite edildiği yani kapatıldığı dosyada mevcut örneğinden anlaşılmaktadır. Sene sonu hesabı için düzenlenen ve kooperatif genel kurulunca tasvip görmeyen bilançodaki açıklamalara yer verilerek davacının alacaklı olduğu kabul edilemez. Faturanın TUS ücreti sebebiyle davacının ortağı bulunduğu şirket tarafından düzenlendiği de dikkate alındığında alacağın ödendiği kabul edilmelidir. Çünkü kapalı fatura bedelinin ödendiğine karine olup genel teamülde bu biçimde oluşmuştur. Bu sebeple davanın reddi yerine kabulü doğru olmamış kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istem halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 04.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2007/2130
Karar Numarası: 2007/7484
Karar Tarihi: 16.07.2007

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
TARAFLARIN İFA BORCU
KAPALI FATURA DÜZENLENMESİ
İSPAT YÜKÜ

818 s. BK/182

ÖZETİ: Borçlar Kanunu 182/2. maddesinde, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa ile yükümlü olduğu belirtilmiştir. Diğer yandan satım konusu mal için düzenlenen faturanın altının imzalanarak alıcıya verilmesi, bir başka anlatımla faturanın kapalı olarak düzenlenmesi bedelinin tahsil olunduğuna karinedir. Somut olayda takip ve dava konusu yapılan fatura kapalı olarak düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan yasal karinenin aksinin davacı yanca kanıtlanması gerekir.

DAVA: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. H. B. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirkete 30.08.2003 tarihinde petrol ürünleri sattıklarını, bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını ve takibe davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacıdan 30.08.2003 tarihli fatura ile satın alınan petrol ürünlerinin peşin olarak ödendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanunu 182/2. maddesinde, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde satıcı ile alıcı borçlarını aynı zamanda ifa ile yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Diğer yandan satım konusu mal için düzenlenen faturanın altının imzalanarak alıcıya verilmesi, bir başka anlatımla faturanın kapalı olarak düzenlenmesi bedelinin tahsil olunduğuna karinedir.
Somut olayda takip ve dava konusu yapılan 30.08.2003 tarih, 15.000..YTL.lık fatura kapalı olarak düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan yasal karinenin aksinin davacı yanca kanıtlanması gerekirken, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 500.00.YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fatura Ile Icra Takibi - açık fatura - ilamsız icra Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 11 14-07-2009 21:35
Fatura İcra Takibi ve İtiraz Av.TOLGAA Meslektaşların Soruları 6 13-01-2009 10:32
tebliğ edilemeyen fatura - icra takibi Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 1 30-10-2008 12:18
sevk irsaliyeli fatura ile yapılan icra takibinde yetkili icra dairesi Av.Safiye Meslektaşların Soruları 3 04-08-2008 21:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07058191 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.