Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

"Karma uygulama yasağı" hukukun genel ilkelerine ve Anayasamıza aykırı olabilir mi?

Yanıt
Old 16-10-2007, 02:18   #1
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan "Karma uygulama yasağı" hukukun genel ilkelerine ve Anayasamıza aykırı olabilir mi?

Değerli meslektaşlarım,

Bildiğiniz gibi 5252 Sayılı TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN' un "Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul" başlığını taşıyan 9/3. Maddesinde "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir" hükmü yeralmaktadır.

26.4.1926 tarihli ve 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun' da ise bu şekilde bir hüküm mevcut değildi.

Eski uygulamalarda, lehe olan yasanın tespitinde eski ve yeni yasanın tüm hükümleri olaya uygulanıp, failin en lehindeki sonuç tespit edilmeye çalışılıyordu.

5252 Sayılı Yasa ile bu uygulama kalkmış oldu.

Ceza hükümlerinin zaman itibarıyla uygulanmasında esas alınan ilke, Anayasamızın 38. Maddesinde "Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez" hükmü ile düzenlenmiştir.

Aynı hüküm 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunumuzun "Zaman bakımından uygulama" başlığını taşıyan 7. maddesinde; "(1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanunî neticeleri kendiliğinden kalkar.
(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" şeklinde ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Cezaların yasallığı" başlığını taşıyan 7/1. maddesinde de benzer şekilde yer almaktadır.

Bu durumda eski yasa hükmünde ağırlaştırıcı sebepleri ile birlikte ceza öngörülen bir eylemle ilgili olarak bu ağırlaştırıcı sebepleri ortadan kaldıran yeni bir yasa kabul edilse, olaya eski yasanın uygulanması fakat ağırlaştırıcı sebebin de ortadan kalkması nedeni ile temel cezada arttırım yapılamaması halinde yeni yasanın blok halinde uygulanmasına göre daha lehte bir sonuç elde edilebiliyorsa ne olacak?

Burada "lehe olan kanun" denirken lehe hükümlerin de kasdedilmesi gerekmez mi? Mesela Türk Ceza Kanunundan bir suç tipi çıkarılsa yani ilişkili eylem suç olmaktan çıksa sadece hüküm karşılaştırması yapılarak ilgili cezai sonuçlar ortadan kaldırılmayacak mı? Hüküm değiştiren kanunlar "yeni kanun" mu sayılacak yoksa sadece esas kanunda değişiklik yapan hükmü taşıyan bir taşıyıcı kanun mu?

Konu tartışmaya değer bulunursa bir iki örnekle ayrıntıya girmek istiyorum. O yüzden şimdilik burada bırakıyorum.

Saygılarımla...
Old 16-10-2007, 18:25   #2
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Konu tartışmaya değer .Öncelikle şunu belirteyim zaten 5252 9/3 zaten hükümden bahsediyor, kanundan değil bu yöndeki eleştirilerinize katılmıyorum. İkinci olarak karma uygulama yasağı Anayasaya aykırı değildir;aksinin kabulü yargıçlara yeni bir yasa yaratma hakkı verir ki bu kuvvetler ayrılığına aykırıdır.Buna örnek olarak verdiğiniz ağırlaştırı neden ölçütü salt cezanın ağır olacağını göstermez sonuca bakılr.Sanırım biraz ezber yazmışsınız.
Old 17-10-2007, 11:35   #3
avmelike

 
Varsayılan

Staj bitirme ödevimi bu konuyla ilgili olarak hazırlamıştım.Ancak ben daha çok zamanaşımı konusu üzerinde durmuştum.Kesinlikle söylemek gerekirki 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un bu maddesi lehe uygulama anlamında hiç müspet bir yaklaşım sergilememektedir.Sadece eski kanuna bakalım olmadı yeni kanuna bakalım ikisi arasından bir tercih yapalım şeklindeki bir uygulama getirmiştir.Karşılaştırma yapıp gerçekten sonucu etkileyecek nitelikte olan olumlu tarafları alıp hüküm tesis etmek mümkün değildir.
Zamanşımında da aynı şey söz konusudur.Daha kısa süreli olan cezayı eski kanundan alıp bu cezaya yeni kanunda karşılık gelen daha az olarak belirlenmiş zamanaşımı süresini kabul etmek mümkün olmamaktadır.
Old 18-10-2007, 01:44   #4
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan Ezber mi?

Alıntı:
Yazan rasnolnikov
Konu tartışmaya değer .Öncelikle şunu belirteyim zaten 5252 9/3 zaten hükümden bahsediyor, kanundan değil bu yöndeki eleştirilerinize katılmıyorum. İkinci olarak karma uygulama yasağı Anayasaya aykırı değildir;aksinin kabulü yargıçlara yeni bir yasa yaratma hakkı verir ki bu kuvvetler ayrılığına aykırıdır.Buna örnek olarak verdiğiniz ağırlaştırı neden ölçütü salt cezanın ağır olacağını göstermez sonuca bakılr.Sanırım biraz ezber yazmışsınız.

Öncelikle hükme TEKRAR bakalım: 5252 sayılı yasa m.9/3 - " Lehe olan HÜKÜM, önceki ve sonraki kanunların İLGİLİ BÜTÜN HÜKÜMLERİ olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir."

Şimdi yine ve bu kez de açılımlı olarak AYNI HÜKME (MADDEYE) bakalım: 5252 sayılı yasa m. 9/3 - " Lehe olan HÜKÜM ( MAHKEME KARARI, MAHKEME HÜKMÜ ), önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri ( YASA MADDESİ, KANUN MADDESİ - HÜKÜM + HÜKÜM + HÜKÜM + n TANE HÜKÜM => BÜTÜN HÜKÜMLER => BLOK OLARAK TÜM KANUN ) olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.

Ve hatta aynı yasanın 9/2. maddesi - " Birinci fıkra HÜKMÜ ( MADDE, YASA HÜKMÜ ), 1 Nisan 2005 tarihinden önce verilip de Yargıtay tarafından lehe olan hükümlerin ( YASA MADDELERİNİN, YASA HÜKÜMLERİNİN - AYNI KANUNDAKİ OLAYA UYGULANABİLECEK TÜM HÜKÜMLERİN => "O KANUN" UN ) uygulanması hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle BOZULARAK mahkemesine gönderilen hükümler ( MAHKEME HÜKÜMLERİ, KARARLARI ) hakkında da uygulanır. (NOT: YASA HÜKMÜNÜN YARGITAY TARAFINDAN BOZULDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM DA )

Şakacı Türkçemiz nasıl da "vedalaşırken yüzüne baktım, "bensiz bu yaz sadece güvercinleri yaz" dedim" gibi cümleler kurdurabiliyor değil mi?

Cevabi mesajda yargıçların yeni yasa yaratması durumu için "özel hukuk" istisnası bari konmuş olsaydı, kuvvetler ayrılığına aykırı olduğuna değinileceğine. Ben hakimler tarafından bunun açık yasa hükmü bulunmayan konularda genellikle yapıldığını ve hatta yapılması gerektiğini, üstelik boşluklar karşısında kanun koyucunun yerine geçerek o durum için nasıl bir yasa gerekli ise o şekilde uygulama yapmanın yani hukuk yaratmanın yargıçların asli görevlerinden biri olduğunu okumuştum hukuk fakültesinde. Gözünü sevdiğim hukuk fakültemde...

Türk Medeni Kanunu Madde 1/2 Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.

Ayrıca özel hukuk boşlukları gibi ceza hukuku boşlukları da Yargıtay içtihatları ile doldurulmuyor mu zaten? Araştırılsa o kadar çok örnek var ki...

Benim sorduğum soru, burada yer alan yasa hükmünün Anayasaya, insan haklarına, hukukun genel ilkelerine aykırı olup olmadığıdır. Hayır bazı gelişmiş hukuk sistemlerinde tersi uygulamalar mevcut da. Birkaç yıl önce denk geldiğim ve evrensel hukuk ilkelerine saygılı pekçok memlekette "karma uygulama yasağı" nın insan haklarına aykırı bulunduğunu belirten bir makalede rastlamıştım buna benzer bir tartışmaya. Belki de bir muhalefet şerhi idi. Artık bulurum geniş bir zamanda.

Neyse ki konuya ezberden bakmayan, daha önce incelemiş bir meslektaşım, Melike Hanım, o nüansı algıladığını belirtmiş yukarıdaki mesajında. Ciddi bir konuda ciddi tartışma beklentime yanıt verdiği için stajerken bile insan hakları konusunu hukuk nosyonu bazında kavradığı anlaşılan bu arkadaşıma teşekkür notu da ekledim zaten. Sadece şüphelerime destek verdiği için değil, karşı görüşte dahi olsa düşünce ve emeğe "ezber" deyip geçiştirmediği için. Tekrar teşekkürler.

Saygılarımla...
Old 18-10-2007, 05:33   #5
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Sevgili Beşe yazınızı en hızlı şekilde okudum, yöntemim de değidir.Şu kavramı yanlış kullanmanız beni buna yönlendirdi.Kastetiğiniz özü ifadeyle imgeleştirdiğniz kavram AÇILIM değil AÇINIM/kant-AZİZ YARDIMLI/dır.AÇINIM......

Bu arada bir KİŞİ çağrışım yaptı.O kulandığın kelimenin ne anlama geldiğini biliyor musun?/Suat ergin/Türkiye HUKUKÇUSU/selamlar!

Sayın Melike hanım,lehe uygulama sanık için bir haktır.Ancak amaç sanığın mümkün olan en az cezayı alması değil eşitliği sağlamaktır.EŞİTLİĞİ....
Old 18-10-2007, 08:31   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Tartışma benim kavrayamayacağım teorik düzeyde sürerken belki katkısı olur diye uygulamayı özetlemek istedim:

Birinci aşamada eski kanunla suçun cezası hesaplanır.
İkinci aşamada yeni kanunla suçun cezası hesaplanır.
Üçüncü aşamada çıkan sonuçlardan hangisi sanık lehine ise o kanun uygulanır. Para cezası sanık için (hapis cezasından daha) lehe sayılır.

Bu uygulamanın hukuka ve Anayasa’ya aykırı olmadığı kanısındayım.

Saygılarımla
Old 18-10-2007, 10:27   #7
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan Açılım-Açınım-Türk Dil Korumu-Araştırma-Kolay vs

Alıntı:
Yazan rasnolnikov
Sevgili Beşe yazınızı en hızlı şekilde okudum, yöntemim de değidir.Şu kavramı yanlış kullanmanız beni buna yönlendirdi.Kastetiğiniz özü ifadeyle imgeleştirdiğniz kavram AÇILIM değil AÇINIM/kant-AZİZ YARDIMLI/dır.AÇINIM......

Bu arada bir KİŞİ çağrışım yaptı.O kulandığın kelimenin ne anlama geldiğini biliyor musun?/Suat ergin/Türkiye HUKUKÇUSU/selamlar!

Sayın Melike hanım,lehe uygulama sanık için bir haktır.Ancak amaç sanığın mümkün olan en az cezayı alması değil eşitliği sağlamaktır.EŞİTLİĞİ....

açılım
isim
1 . Açılma.2 . Bakış açısı:
"Bu gezi dış politikada yeni bir açılımı simgeliyor."- .3 . gök bilimi Sağ açıklık:
"Güneşin bir yıldaki açılımı -23 derece 27 dakikadan +23 derece 27 dakikaya kadar değişir."- .4 . matematik Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.


açınım
isim
1 . Açınma işi, inkişaf.2 . matematik Bir cismin yüzeylerinin açılıp bir düzlem üzerine yayılması, inkişaf.


inkişaf
isim, eskimiş (inkişa:fı) Arapça inkiş¥f
1 . Gelişme, gelişim:
"Kocam, hadiselerin inkişafını beklemek lazımdır diyor."- H. E. Adıvar.2 . matematik Açınım.

TÜRK DİL KURUMU

http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F 75456518CA

Size de yardımı olur belki. Teşekkür istemez...

Bu arada "yavaş okumayı" yöntem edinmeniz isabetli olmuş. Bu yönteminizden ayrılmayın derim. Üslubunuza biraz dikkat edip çalışılmış konuya "ezberden" yaklaşımında bulunmamış olsaydınız sanırım bu hallere düşmezdik.

TARTIŞMA BİLGİ, FİKRİN ALIŞVERİŞİDİR, ÇEKİŞME İSE CEHALETİN...

Robert Quillen

Aynen katılıyorum.

O nedenle bu konuda artık size yanıt vermeyeceğim.

Saygılarımla...
Old 18-10-2007, 10:34   #8
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan Sayın Konyalı

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Tartışma benim kavrayamayacağım teorik düzeyde sürerken belki katkısı olur diye uygulamayı özetlemek istedim:

Birinci aşamada eski kanunla suçun cezası hesaplanır.
İkinci aşamada yeni kanunla suçun cezası hesaplanır.
Üçüncü aşamada çıkan sonuçlardan hangisi sanık lehine ise o kanun uygulanır. Para cezası sanık için (hapis cezasından daha) lehe sayılır.

Bu uygulamanın hukuka ve Anayasa’ya aykırı olmadığı kanısındayım.

Saygılarımla

Konunun bu kadar basit olduğunu sanmıyorum.

İlk mesajımda da değindiğim gibi, eski kanunda düzenlenen suçun bir ağırlaştırıcı sebebi yeni kanunla kalkmış olursa, kanımca "sonradan suç olmaktan çıkarılmış eylem" niteliğine döner ve önceki yasadan dolayı verilen ceza baki kalıp sadece ağırlaştırıcı sebep indirimi yapıldığında failin daha lehine olursa bu şekilde uygulama yapılabilmesi gerekir. Mukayeseli hukuka göre pekçok sistemde uygulama bu şekilde yapılıyor. Hukukun genel ilkeleri ile insan haklarına daha uygun olan sistem de budur.

Karma uygulama yasağı ise burada bir engel teşkil ediyor.

Fakat siz böyle düşünmeyebilirsiniz elbette. Bu da çok normal.

Saygılarımla...
Old 20-10-2007, 11:55   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Yukarıda 6 nolu mesajımda verdiğim bilgiler beni tatmin etmedi. Aşağıdaki linkte lehe kanunun belirlenmesiyle ilgili güzel bir çalışmayı sunuyorum:

http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/mev...ı_Sorunlar.doc

Old 20-10-2007, 23:45   #10
Av. Lale Beşe

 
Varsayılan İlahi!

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Yukarıda 6 nolu mesajımda verdiğim bilgiler beni tatmin etmedi. Aşağıdaki linkte lehe kanunun belirlenmesiyle ilgili güzel bir çalışmayı sunuyorum:

http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/mev...ı_Sorunlar.doc


Sanırım yanlış anlaşıldım. Ya da ben anlatamadım.

Karma uygulamanın ne olduğunu bildiğimi sanıyorum.

5252 sayılı yasanın 9/3. maddesine göre nasıl blok uygulama yapılacağını da.

BENİM SORDUĞUM, EVRENSEL HUKUK İLKELERİ BAKIMINDAN BU UYGULAMANIN ADİL OLUP OLMADIĞI HUSUSU İDİ. "Evrensel hukuk ilkesi" derken, şu ünlü "kanunsuz suç ve ceza olmaz" "sonradan suç olmaktan çıkarılmış bir eylemden dolayı kimseye ceza verilemez" olayını kastediyorum elbette. Sonradan ağırlaştırıcı sebep olmaktan çıkarılmış bir ağırlaştırıcı sebepten dolayı da kimseye ceza verilemeyeceğini, bu yüzden de karma uygulama yasağının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu düşünüyorum.

Somut örnek isterseniz eski TCK m.313 ile yeni TCK m.220' yi makalenizdeki açıklamalara göre bir karşılaştırın derim. Hangisi lehe?

Eski yasanın lehe olduğunu göreceksiniz. Fakat eski yasada o maddenin 3. fıkrasındaki ağırlaştırıcı sebep yeni yasada düzenlenmemiş. Bu durumda eski yasayı blok halinde uygularsanız o fıkra esasen sonraki yasa ile suç olmaktan çıkarılmış bir eylemden dolayı failin cezalandırılması anlamına gelecektir ve uygulama önceliği bulunan genel hükümlere açıkça aykırı bir sonuç ortaya çıkacaktır.

Linkini yolladığınız makale iyi bir çalışma fakat sadece uygulamanın nasıl yapılması gerektiğini gösteriyor.

Yine de teşekkürler.
Old 21-10-2007, 16:22   #11
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Öncelikle şunu belirteyim ki Sayın Lale hanıma yanıt değildir;yazacağım.Sadace kafaların karışmasını önlemek içindir.Bu arada hukuktaki bir temel ilkeye göre hiç kimse kendi eylemiyle karşı tarafa bir davranış borcu yükleyemez/istinalar hariç/Bu ilkeye saygılıyım ve sayın Beşe'den yanıt beklemiyorum.Uzun lafı sevmem.Verilen örnekte/313-220/suç ve ceza kavramları birbirine karıştırılmıştır.Lehe uygulamada temel ölçüt suç deildir cezadır./suç ve CEZA...
Old 28-10-2007, 13:04   #12
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Lale Beşe

9 nolu mesajımı size hitaben göndermemiştim. Sizin ‘karma uygulama yasağı’ hakkında bilginiz olduğu açıkça belli oluyor. Mesajı göndermemin nedeni hukuk öğrencilerinin ve hukukçu olmayan üyelerimizin de konuya yabancı kalmamalarını sağlamaktı. Ama 10 nolu mesajla verdiğiniz yanıtla ben kendimi size yabancılaşmış hissettim. J

Şimdi ise aşağıdaki mesajım her üyeye olduğu gibi size de yöneliktir:

Ağırlaştırıcı neden eğer suçtan ayrı ve bağımsız ikinci bir suç olarak düşünülürse ‘’lehe kanun uygulaması’’nda da suçtan ayrılabilir. Ama ağırlaştırıcı neden ayrı bir suç olmadıkça aynı suç kavramı içinde yer alacaktır. Bildiğim kadarıyla ceza hukukunda ağırlaştırıcı neden ayrı bir suç olarak yer almamaktadır. Bu nedenle karma uygulama yasağı yerindedir görüşündeyim.

Konuyu biraz daha açarsak katılım belki artar. Siz de karşılıklı tezler hakkındaki bilgilerinizi bizimle paylaşınız.

Saygılarımla

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması Av.Özgür Özlem Öngel Meslektaşların Soruları 9 26-02-2008 18:02
kooperatif genel kurul kararı iptalinde "BİR"aylık süre Metis Meslektaşların Soruları 3 22-12-2006 23:24
"Memur olabilir ama başka işte çalışıp yüksek nafaka ödeyebilir" gerekçeli karar Tugba Hukuk Soruları Arşivi 4 17-12-2004 15:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07521105 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.