Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Limited Şirketi Temsil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-05-2007, 17:33   #1
oguzate

 
Varsayılan Limited Şirketi Temsil

Herkese kolay gelsin.
Müvekkilim adına kira alacağına ilişkin icra takibi yaptım. Borçlu şirkete tebligat "şirket yetkilisi çarşıda olduğundan işçisi..." ne tebliğ edilmiş ve takip kesinleşmiştir. ancak hacze gittiğimde borçlu vekili müvekkil şirketin yetkilisinin tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu iddia ediyor. Borçlu şirketin yetkilisinin yurtdışında olması tebigatı geçersiz kılarmı? Yoksa şirket yetkilisi yurt dışına çıktığında şirketi temsil edecek başka bir temsilci bulundurması gerekirmi? teşekkürler
Old 07-05-2007, 19:22   #3
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

Y.12.HD.15.12.2003/2003/21393-2003/24808

belki yardımcı olabilir ancak kararın metni elimde yok...
iyi calısmalar...
Old 08-05-2007, 00:24   #4
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Şİrketin yetkilisi yurtdışına çıktığında yerine vekilini bırakmak gibi bir zorunluluğu yok.

Bir çekince mi belirteyim: farklı illerdeki icra dairelerinin uygulamaları farklı olabiliyor.

Tebligat geçerli.Borçlunun adresinde olmaması halinde 35'e göre, kapının kapalı olması halinde 21'e göre yapılan tebligat geçerli oluyor da bu neden olmasın? Bildiğim kadarı ile her ikisinde de hacze gidilmesi için geçmesi gereken belli süreler var ama burada o süre de yok. Siz hacze gittiğinizde muhafaza yapsanız dahi (Ki bunun söylenmesi şirket yetkilisi ile anında irtibata geçilmesini temin edecektir.)şirket yetkilisi hacze gecikmiş itirazda bulunabilir. Burada da gerçekten yurtdışında olduğunu belgeleri ile ispat etmek zorunda.
Bu arada muhafazanın akabinde haciz zaptının tebliğini ihmal etmeyin.(Eski 103)

Muhafaza yapmak niyetinde değilseniz yediemin bırakacak birini bulamayabilirsiniz.Bu nedenle haciz esnasında muhafaza konusunda emin davranın. Olay çözümlenmez ise can alıcı bir ya da iki menkul muhafazası yapın. Bilgisayarın sadece kasasını almak gibi.

Saygılar.
Old 08-05-2007, 01:55   #5
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayse Eroral
Y.12.HD.15.12.2003/2003/21393-2003/24808

belki yardımcı olabilir ancak kararın metni elimde yok...
iyi calısmalar...


Karar Metni...

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/21393
Karar: 2003/24808
Karar Tarihi: 15.12.2003
ÖZET: Hükmi şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebliğatların 7201 sayılı kanunun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönündün zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Mercice borçlunun tebliğ tarihinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yukarıdaki kurallara göre araştırılıp değerlendirilmemiş ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmeden işin esası incelenerek yetkisizlik itirazı kabul edilmiştir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
(7201 S. K. m. 21)
Dava: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: Borçlu Ü. A.Ş. hakkında 16.000.000.000 TL. asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçilmiş ve adı geçene gönderilen örnek 163 no'lu ödeme emrinin 7201 sayılı kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlu vekili tarafından Mercii Hakimliğine sunulan 14.04.2003 tarihli itiraz dilekçesinde yetki ve borca itirazların yanında ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun da ileri sürüldüğü ve tebliğ tarihinin 11.04.2003 olarak düzeltilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Hükmi şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebliğatların 7201 sayılı kanunun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönündün zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Mercice borçlunun tebliğ tarihinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yukarıdaki kurallara göre araştırılıp değerlendirilmemiş ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmeden işin esası incelenerek yetkisizlik itirazı kabul edilmiştir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, çekin muhatabı ve keşide yeri Menderes olması ve takibin İzmir'de yapılmasına rağmen borçlunun İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğu belirlenmeden İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi de doğru değildir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 15.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



Old 08-05-2007, 02:13   #6
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Burada 21. maddeye göre tebligat yapılmadığından; 21. maddeye göre tebligatın tartışılması hususunu anlayamadım.

Bence burada geçerli bir tebligat yapılmıştır. Limited Şirketi temsile yetkili kişi yada organa tebligat yapılması zorunluluğu olmadığını biliyorum. Şirketin Ticaret Sicilde kayıtlı adresinde şirket çalışanlarından herhangi birine yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu biliyorum. Dolayısıyla, tebligatınız usulüne uygun olduğu cihetiyle takibiniz kesinleşmiştir.

Borçlu şirket yetkilisi, iş bu ödeme emrini ıttıla tarihinden itibaren 3 gün içerisinde İcra Hukuk Mahkemesi'ne gecikmiş itirazda bulunabilecektir. -Somut olayınızda ıttıla tarihinin haciz tarihi olduğunu zannediyorum.- Ancak gecikmiş itirazını haklı kılacak gerekçeler hususunda sunduğu delillerle İcra Mahkemesi Hakimini ikna edebilmelidir de.
Gecikmiş itirazda bulunma hakları olsa da; haciz esnasında bunu ifade ederek; hacze engel olamayacakları da muhakkaktır. Siz haciz işlemini dilediğiniz gibi tamamlarsınız. İsterseniz, muhafaza da yapabilirsiniz. Muhafaza yapmanız durumunda; borçlu taraf, gecikmiş itiraz talebi ile birlikte muhafaza altına alınan malların satışının durdurulması yada iadesi taleplerinde bulunabilecektir. Ancak şahsi kanaatimce, böyle bir durumda İcra Mahkemesi muhafaza altına alınan malların satışının, itirazın kaldırılması-iptali davasının neticelenmesine dek durdurulmasına karar verecektir. Nihayeti yargılamayı gerektiren bir itiraz nedeniyle muhafaza altına alınan menkullerin borçluya iadesi yönünde bir karar çıkmayacağını düşünüyorum.

Konuya ilişkin yardımcı olacağına inandığım kararlardan;

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/13771
Karar: 2006/15504
Karar Tarihi: 13.07.2006
Borçlu, 12.10.2005 tarihli dava dilekçesinde; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle, gecikmiş itirazda bulunmaktadır. Ödeme emri tebliğindeki usulsüzlük gecikmiş itiraz nedeni yapılamaz. Tebligattaki usulsüzlük ve gecikmiş İtiraz nedenleri, uygulanacak yasal prosedür ve sonuçları itibariyle farklı müesseselerdir.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/17733
Karar: 2005/22466
Karar Tarihi: 17.11.2005
Yapılan işlemler ve ilanen tebligat usulüne uygundur. Borçlu hakkındaki takip kesinleşmiştir. 02.06.2005 tarihli Emniyet Müdürlüğü yazısı içeriğine göre, borçlunun pek çok kereler yurt dışına gidip, dönüş yaptığı görülmektedir. Somut olayda, İİK. nun 65. maddesinde yazılı gecikmiş itiraz nedenleri de bulunmamaktadır.
Borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde takip dosyası sıfatıyla ve mevcut belgelerle örtüşmeyecek şekilde, talepte aşılmak suretiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.


Old 08-05-2007, 02:19   #7
muhatap

 
Varsayılan örnek karar...


HÜKMİ ŞAHISLAR ADINA TEBLİGAT USULÜ - TİCARET SİCİLİNDE YAZILI ADRESE TEBLİGAT - ÇEKTE YETKİLİ MAHKEME

Karar Tarihi : 15.12.2003
Karar No : 24808
Karar Yılı : 2003
Esas No : 21393
Esas Yılı : 2003
Daire No : 12
Daire : HD
**************

(7201 S. K. m. 21)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Karar: Borçlu Ü. A.Ş. hakkında 16.000.000.000 TL. asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçilmiş ve adı geçene gönderilen örnek 163 no'lu ödeme emrinin 7201 sayılı kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlu vekili tarafından Mercii Hakimliğine sunulan 14.04.2003 tarihli itiraz dilekçesinde yetki ve borca itirazların yanında ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun da ileri sürüldüğü ve tebliğ tarihinin 11.04.2003 olarak düzeltilmesinin talep edildiği görülmüştür.

Hükmi şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebliğatların 7201 sayılı kanunun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönündün zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Mercice borçlunun tebliğ tarihinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yukarıdaki kurallara göre araştırılıp değerlendirilmemiş ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmeden işin esası incelenerek yetkisizlik itirazı kabul edilmiştir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, çekin muhatabı ve keşide yeri Menderes olması ve takibin İzmir'de yapılmasına rağmen borçlunun İstanbul Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğu belirlenmeden İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi de doğru değildir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 15.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Son anda karşılaştırdım... Sn.Yeliz hanım ile aynı kararı koymuşum. Kullanılan mevzuat programlarının çakışması galiba...
Old 08-05-2007, 02:22   #8
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muhatap
Sn.Yeliz hanım ile aynı kararı koymuşum. Kullanılan mevzuat programlarının çakışması galiba...

Mevzuat programları çatışmıyor olabilir, zira ben Sayın Ayşe Hanımın bahsini ettiği kararın okuyucularca görülebilmesi için iş bu kararı buraya koymuştum

Bu arada 2 Mayıs duruşmanız hakkında da meraktayım
Old 08-05-2007, 02:28   #9
muhatap

 
Varsayılan

El cevap: 2 mayısta davacı asil, içeri girmemle, bu kişinin burada ne işi var diye çıkıştı, salonda müdafaa sınırını aşabilmem için bir eylemime gerek kalmadan hakim; "sen karışamazsın avukata, yerine geç..." beyanı ile dışarıda arkadan duyulamayacak kadar sessizce kötü ifadelerin söylendiği bir ortamdan yavaşça uzaklaştım... Saygılar Sn.Yeliz..
Old 08-05-2007, 02:32   #10
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muhatap
El cevap: 2 mayısta davacı asil, içeri girmemle, bu kişinin burada ne işi var diye çıkıştı, salonda müdafaa sınırını aşabilmem için bir eylemime gerek kalmadan hakim; "sen karışamazsın avukata, yerine geç..." beyanı ile dışarıda arkadan duyulamayacak kadar sessizce kötü ifadelerin söylendiği bir ortamdan yavaşça uzaklaştım... Saygılar Sn.Yeliz..

Bu durumda, sadece hakimin çıkışması ile sindirilebilen bir "köpekmiş". Sayın Murat Sadioğlu'nun, "havlayan köpek ısırmaz" tezi doğrulanmış oldu sanırım. Geçmiş olsun.. Gerçi bir yandan düşününce, meslektaşlarımızın maruz kaldığı kötü muameleler de dikkate alınacak olduğunda; siz yine de bu "köpeğe" karşı dikkatli olun bence. Öncelikle Allah, sonrasında hukuk sizi korusun.. Tüm bunlar da yetmez ve desteğe ihtiyacınız olursa, önceki teklifim geçerli efendim

Saygılar..
Old 08-05-2007, 02:39   #11
muhatap

 
Varsayılan

İnce bir sanat ve aşk anlayışı, orjinalliklere karşı eğilim; hoşgörü, sempati ve kendine olan güven ve saygı... Aslan burcu olunca, destek verecektir tabiki, şaşırmamalıdır. Teşekkürler, Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ipotek, vekil ile temsil Av.mdogan Meslektaşların Soruları 2 16-03-2007 16:48
Limited şirketi devralanın devredene davayı ihbar etmemesi av. ümit kurt Meslektaşların Soruları 12 13-03-2007 15:08
Dernek,Vakıf, Limited Şirketi, Kollektif Şirketi, ve Anonim Şirketleri Noter44 Meslektaşların Soruları 2 06-12-2006 18:45
Temsil Yetkisi-icazet- Hakkın Kötüye Kullanılması Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 11 14-07-2005 16:15
Çifte Temsil S. Uluköklü Meslektaşların Soruları 12 28-01-2004 17:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04521298 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.