evlatık-miras

Muris M vefat ediyor. Geride 5 çocuk ve bir taşınmaz bırakıyor.Taşınmaz A ve F tarafından kullanılmaktadır.

Çocuklardan

A'nın alt soyu yok ve hayatta,(E adında evlatlığı var)

B'nin 3 alt soyu var ve B ölmüş,

C'nin 1 alt soyu var ve C ölmüş,

D'nin 1 altsoyu var ve ismi E. D vefat etmiş ancak E ergin hayatta ve aynı zamanda A'nın evlatlığı.

F'nin altsoyu yok ve F ölmüş..

Bu durumda evlatlık E her hem D hem de A 'nın mirasçısı mı olur.
Ki bana göre durum onu gösteriyor.
Bu duruma karşı ne yapılabilir diğer altsoyların payı azaldığı için yapılacak bir durum var mıdır? ilginize teşekkür ederim

altsoylar bakımından durumu irdelersek karşılıklı sevinirim

Alıntı: A'nın alt soyu yok ve hayatta,(E adında evlatlığı var) D'nin 1 altsoyu var ve ismi E. D vefat etmiş ancak E ergin hayatta ve aynı zamanda A'nın evlatlığı.

Sözkonusu verilere göre D'nin altsoyu E ayrıca D'nin kardeşi A'nın evlatlığıdır.
E, D'nin mirasçısı olacaktır. Ancak A'nın mirasçısı olamaz. Çünkü verilere göre A hayattadır.
Eğer A'nında öldüğünü düşünürse E hem A'nın hem de D'nin mirasçısı olabiliecektir. Buna karşılık yapılabilecek birşey yoktur. Çünkü kanun gereğidir. Ortada isteğe bağlı bir tasarruf yoktur ve tenkis sözkonusu olamaz.

Madde 314
Evlâtlık, evlât edinenin mirasçısı olur.
C. Evlâtlık
Madde 500- Evlâtlık ve altsoyu, evlât edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlâtlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder.

Peki muris M den kalan bir taşınmazı -ev- yaklaşık 25-30 yıl A,D,F kullanmış ise, aradan bunca yıl geçtikten sonra taşınmazın satımı durumunda evi kullanan A ve D'nin de payı var mıdır yoksa bu kullanma payı ile ilgili diğer mirasçılar birşey talep edebilirler mi? Asıl benim sorum bu yönde idi. İlk evvela teyit ettirmek istedim E nin mirasçılık durumunu, teşekkür ediyorum

Öncelikle taşınmaz üzerinde tüm mirasçıların payı vardır ve bu taşınmaza elbirliği halinde maliktirler. Bu yüzden bir mirasçının rızası olmadan satış yapılamaz.

evet o konuda doğal olarak bir sıkıntı yok. Elbirliği halinde mülkiyet vardır ve hiç biri diğerinden habersiz satışı gerçlekleştiremez.
Ancak merak ettiğim şu,
elbirliği halinde malik olunan bir yerde 25 yıl bir kişi kalıyorsa ve 25 yılın sonunda diğer mirasçılar artık satış yapalım diyorlar ise bu durumda herkes payı ne ise onu mu alır yoksa 25 yıl boyunca kullanmayan kişinin payında bir artış olabilir mi, sağlanabilir mi?

Alıntı: Yazan caner87 evet o konuda doğal olarak bir sıkıntı yok. Elbirliği halinde mülkiyet vardır ve hiç biri diğerinden habersiz satışı gerçlekleştiremez. Ancak merak ettiğim şu, elbirliği halinde malik olunan bir yerde 25 yıl bir kişi kalıyorsa ve 25 yılın sonunda diğer mirasçılar artık satış yapalım diyorlar ise bu durumda herkes payı ne ise onu mu alır yoksa 25 yıl boyunca kullanmayan kişinin payında bir artış olabilir mi, sağlanabilir mi?

Ecrimisil istemeye ne dersiniz? (Son beş yıl için)

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL Ecrimisil istemeye ne dersiniz? (Son beş yıl için) Saygılarımla...

o halde şunu sormam gerekiyor,
ecrimisil davalarında intifadan men koşulu gerekir.
Bunun bazı istisnaları vardır.
Örneğin doğal ürün veren yerlerde ya da hukuksal semereli taşınmazlarda intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Ayrıca intifadan men koşlu gerçekleşmiş olmazsa ne olur? dava red mi edilir, intifadan men koşulunun oluşması için ne yapmam gerekir?

Peki "ev" için de hukusal semereli kira getirisi olan bir yer olduğu için intifadan men koşulu gerçekleşmiş olur mu? Ancak ev kiralık değil, davalılarca kullanılan bir yerdir benim olayımda.

Ayrıca dava açarken ortaklığın giderilmesi ve ecrimisili birlikte mi açmam mı gerekir yoksa daha farklı bir yol mu izlemem gerekir.
İlk defa böyle bir dava açacağım için yardımlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Ecrimisil, elde edilen yahut elde edilmesi "ihmal edilen" gelirleri kapsar. Tarla, bağ, bahçe gibi, kira geliri getirmesi mümkün taşınmazda da intifadan men koşulu aranmayacaktır.

Ortaklığın giderilmesi davası her olasılıkta sulh hukuk mahkemelerinde açılır. Ecrimisilse, dava değerine göre. Benim önerim, asliye hukuk mahkemesi görev sınırına giren asgari tutarda ve fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutarak (Bilirkişi raporuna göre dava değerini bilahare ıslah edersiniz) AHM de açmak.

Saygılarımla...