maaşına haciz konulan borçlu, mevcudunu azaltmaktan şikayet edilebilir mi?

Merhaba sayın meslektaşlarım. 2006 yılında başlattığım bir ilamlı icra takibinde herhangi bir haciz işlemi yapılmadan önce Yargıtayca ilam bozuldu, yeni ilama göre bu sene ocak ayında yeniden icra emri düzenletip borçluya tebliğ ettirdik. Borçlu mal beyanında maaşından başka geliri ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını beyan etti. Maaşına haciz konuldu.Aynı zamanda tapu ve trafiğe de haciz müzekkeresi yazıldı ancak olumsuz yanıt verildi. Ancak biraz araştırma yapınca borçlunun kendisinin halen kullanmakta olduğu arabayı, 07.01.2008 tarihinde ve yakın tarihte ölen babasından intikal eden taşınmaz hissesini de intikal ettiği 22.01.2008 tarihinde devrettiğini öğrendik. Arabayı devrettiği şahsın yakını olduğunu biliyoruz.. Şimdi borçluyu alacaklısını zarara sokmak kastı ile mevcudunu eksilttiği için şikayet etmeyi düşünüyorum ama tüm bunları maaşa haciz koyduktan sonra öğrendiğimiz için ilgili İİK331.maddedeki "alacaklının alacağını alamamış olduğunu kanıtlaması" şartının maaş haczi bulunduğu için gerçekleşmemiş sayılabileceğinden endişe ediyorum. Alacağımız 10.000,00YTL'yi geçkin ve borçlu 650,00YTL maaş alıyor, yapılacak kesinti çok cüzi miktarda olacak, maaştan haciz suretiyle alacağı tahsil belki yıllar alacak.. bu durumda alacağı alamadığımızı söyleyebilmemiz mümkün müdür? Ayrıca borçludan aracı ve taşınmaz hissesini alanları da birlikte şikayet etmem gerekiyor sanırım.. Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Maaş üzerine haciz konulmuş olması alacağınızı tahsil ettiğiniz anlamını taşımadığı kanaatindeyim. zira alacağınız maaş ile tahsil kabiliyetinin çok çok üzerinde, bu nedenle tasarrufun iptali davası açmanızda fayda var diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan tycheminerva Maaş üzerine haciz konulmuş olması alacağınızı tahsil ettiğiniz anlamını taşımadığı kanaatindeyim. zira alacağınız maaş ile tahsil kabiliyetinin çok çok üzerinde, bu nedenle tasarrufun iptali davası açmanızda fayda var diye düşünüyorum.

Sayın Tycheminerva, tasarrufun iptali davasına göre şikayet yoluna başvurma hem daha az masraflı ve hem de daha kısa sürede sonuçlanacak bir yol diye düşünüyorum. Bu yüzden önce bu yolla şansımı denemek istedim ama aslında iptal davası açmak, şikayetin sonuçsuz kalması ihtimaline karşı daha garanti sanırım. Zira son zamanlarda icra ceza mahkemeleri yargıtay denetimi de olmadığından, mesela sadece maaşı bulunduğunu belirterek mal beyanında bulunanlar hakkındaki şikayetlerde beraat kararı veriyor. Oysa yargıtay, maaştan bir seferde yapılacak kesintinin borcu karşılamayacağı gerekçesiyle bu şekildeki mal beyanları için ceza verilmesi gerektiği yönünde karar veriyordu..İlginize teşekkür ederim.

Şahsınız gibi çoğu meslektaşımız da, daha az masraflı olduğu gerekçesiyle tasarrufun iptali yoluna başvurmuyor. Haklısınız, İspat yükünü kaldırabileceğiniz delilleriniz var ise, tüm şartlar oluşmuşsa tasarrufun iptali yoluna gitmek - hatta belki her iki davayı da açmak- en sağlıklısı...