Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

gizli mirasçı ( ketmi verase )

Yanıt
Old 13-06-2016, 12:41   #1
avcanannn

 
Varsayılan gizli mirasçı ( ketmi verase )

Kolay gelsin arkadaşlar, sizlerin ufak bi konuda görüşünü almak istiyordum..
40 yıl öncesine dayalı alınmış olan bir veraset ilamı var ancak bu ilamda tüm mirasçılar yer almamış. Mirasçılar X-Y-Z olmasına rağmen veraset ilamında sadece X ve Y mirasçı olarak görünüyor ve tapuda da bu şekilde intikal yaptırılıyor. Taşınmaz X'in ve Y'nin mirasçılarından zamanla başkalarına satış yapılıyor ve 40 yıl içerisinde neredeyse 7-8 kişiden el değiştiriyor. Ve taşınmaz çok fazla paya bölünüyor. ( Taşınmazın değeri 3 - 4 milyon tl civarında)

Veraset İlamında gizlenen Z'nin mirasçıları şu an haklarına düşen payı almak istiyorlar. Bu konuda ketmi verase'ye dayanarak veraset ilamının iptalinden sonra tapu iptal ettirilebilir mi ? davacı olarak kim gösterilir? Yardımcı olursanız sevinirim, kolay gelsin ..
Old 14-06-2016, 16:44   #2
SARILAR

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/2961
Karar: 2015/1888
Karar Tarihi: 11.02.2015

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

Karar

Dava, yolsuz tescil (ketmi verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakan M. A.'nın yasal mirasçısı olduğunu, ancak hakkında gaiplik kararı alınarak mirastan ketmedildiğini, diğer mirasçılar tarafından murise ait 17 parsel sayılı taşınmazın intikalinden sonra kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılıp 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin davalılar üzerinde kaldığını ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/677 esas 1994/1099 karar sayılı kararı ile davacı N. A..'nın MK nun 34. maddesi uyarınca gaipliğine karar verildiği, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/583 esas 1995/628 karar sayılı veraset ilamı ile de muris M.A..'nın mirasçıları olarak N. A..'nın gaip olması nedeniyle murisin eşi H., çocukları U., H., O. ve H.'nin kaldığının belirlendiği, sonrasında 17 parselde muris M. A.'ya ait 123/720 payın anılan veraset ilamına göre mirasçılara 10.7.1995 tarihinde intikal ettiği, 13.2.1998 tarihinde ise kayıt malikleri ile yüklenici arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak en son 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin davalı mirasçılar adına tescil edildiği davacı tarafından açılan dava sonucunda, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/307 esas 2012/41 karar sayılı ilamı ile; davacı hakkındaki gaiplik kararının kaldırıldığı ve 1.3.2012 tarihinde kesinleştiği, davacının da muris M. A..'nın mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır.

Hemen Belirtilmelidir ki, taşınmazın aynına yönelik ketmi verese olgusu nedeniyle açılan davalar hiçbir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir.

Hal böyle olunca; davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

Sonuç: Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanın nedenlerle, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 15-06-2016, 15:37   #3
avcanannn

 
Varsayılan

Ancak bizim dosyamızda tapu iptal ve tescil imkansız görünüyor. Şöyle ki ;taşınmaz yani miras bırakılan şey birden fazla el değiştirmiş ve en son elinde bulunduran malik'e tapuya güven ilkesi ve iyi niyet kuralları çerçevesinde bir talepte bulunulamaz. Hasım olarak kimi gösterilir ve talep edilecek şey mesela pay oranında tazminat olabilir mi ?
Old 15-06-2016, 16:54   #4
SARILAR

 
Varsayılan

sayın avcanannn!
Eğer taşınmazlar üçüncü kişiye geçmiş ise tazminat talep hakkınız var. Hasım olarak mirasçılığın ketmi ile menfaat sağlayan diğer mirasçıları hasım göstermeniz gerekir. Örnek karar ekledim.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2009
NUMARASI : 2005/369-2009/44

Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları H.E.'in ketmedildiği veraset ilamına dayalı olarak birkısım davalıların k.. muris A.Y.'in maliki olduğu 661 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adlarına intikalini sağladıktan sonra diğer davalı A. G.'e satış yoluyla temlik ettiklerini, A.'in iyiniyetli olmadığını; miras bırakanları H.'nin mirasçılığının verasetin iptali kararıyla kesin olarak belirlendiğini ileri sürerek, tapu iptal tescil olmazsa tazminat isteklerinde bulunmuşlardır.
Davalı A., iyiniyetle taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, yolsuz tescil (ketmi verese olgusu) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil; birleşen dava, aynı sebeple tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, toplanan deliller isabetle değerlendirilerek, ketmi verese olgusunun varlığı saptanarak, 27.12.1939 tarih 11/60 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince ikinci el durumunda bulunan davalı A..'in, tapu sicillerinin aleniliği ve güvenirliği ilkeleri uyarınca edinmesinin TMK'nun1023. maddesinde öngörülen iyiniyetli müktesibin iktisabının korunacağı hükmü kapsamında bulunduğu gözetilerek, asıl davanın tümden, birleştirilen davanın ise tapu iptal ve tescil isteği yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, Mahkemece, taşınmazın aynına yönelik ketmi verese olgusu nedeniyle açılan davaların hiç bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılmasının olanaklı bulunduğu hususu gözardı edilerek, dava tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu davanın reddine gerekçe olarak kabul edilmiş ise de, bu hususun yasal olduğunu söyleme olanağı yoktur.Yukarıda değinilen davanın reddine dair gerekçe karşısında bu hususa kararda yer verilmiş olması neticeye etkili görülmemiştir.Davacıların, dava ve birleştirilen dava yönünden, tapu iptal ve tescil isteklerinin reddine ilişkin olarak verilen hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, aleylerindeki hükmün bu yönü itibariyle ONANMASINAAncak, davacıların, birleşen davada, tapu iptal tescil isteği yanında ketmi verese olugusu nedeniyle adlarına yolsuz olarak sicil kaydı oluşan davalılar aleyhine, taşınmazın el değiştirmesi sebebiyle tazminat isteğinde de bulundukları, Mahkemece, tazminat isteğininde reddine karar verildiği görülmektedir.
Hemen belirtilmelidir ki, davada dayanılan ketmi verese olgusunun, kesinleşmiş verasetin iptali kararıyla sabit olduğu tartışmasızdır. Çekişme konusu taşınmazın aynı ile ilgili istekte reddedildiğine göre, taşınmazın elden çıkartılması sebebiyle taşınmazın satış değerinden, davacıların miras paylarına tekabül eden bölüm belirlenerek, miras payları oranında davalı A. dışındaki diğer davalılardan tahsili ile davacılara verilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken bu istek yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Şu hususta vurgulanmalıdır ki, bedelden kaynaklanan tazminat istekli davalar için zamanaşımı süresinin, ayın istemek hakkının mutlak olarak ortadan kalktığı tarihten itibaren başlayacağıda tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; tazminat isteği yönünden yukarıda değinildiği şekilde hüküm kurulması gerekirken, bu istek yönünden de davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (kararara içtihat sitesi.)

Siz öncelikle asliye hukuk mahkemesinde hatalı mirasçılık belgesinin iptali için hasımlı olarak mirasçılık belgesinin iptali dava açmalısınız. Bu davayı müteakip (zamanaşımı problemi olabileceği için hemen )tapu iptali tescil olmadığı takdirde tazminat talepli dava açmalısınız.
Yukarıdaki karar doğrultusunda olayı değerlendirerek zamanaşımı konusunu özellikle dikkate alarak dava açınız.Hasmınız mirasçılığın ketmi ile menfaat sağlayan diğer mirasçılardır. Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Acil: Dededen kalan malvarlığında mirasçı(torun) ve babası mirasçı olarak hiç görünmemiştir. av.ankaraseması Meslektaşların Soruları 2 02-11-2017 09:57
Vakıflar+Ketmi Verese Av.A.Prc Meslektaşların Soruları 0 04-01-2016 11:03
Ketmi Verese Ile Uğranilan Zarar Avukat Safiye Meslektaşların Soruları 2 21-04-2014 22:04
Ketmi Vereseye Dayalı Tapu İptali ve Tescili Davasında Verasetin iptali avsakgun Meslektaşların Soruları 8 31-05-2013 08:13
ketmi verese zamanaşımı süresi selimaksu Meslektaşların Soruları 2 18-12-2012 12:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03804111 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.