Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İrsaliyeli fatura ve ispat külfeti

Yanıt
Old 31-05-2012, 13:47   #1
Av.Yasin Dedeli

 
Varsayılan İrsaliyeli fatura ve ispat külfeti

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum. Benim bilgi almak istediğim konu irsaliyeli faturalar ile ilgilidir. Müvekkilim zirai ilaçlar satan bir limited şirket. Müşterilerinin çoğunluğu da çiftçi. İrsaliyeli fatura tanzim ederek mal satıyor. Bu müvekkilin bir alacağı ile ilgili olarak cari hesap ekstresine dayanarak ve cari hesap ekstresindeki faturalar da belirtilerek ilamsız icra takibi başlattık. Borçlu, vekili aracılığıyla "borcun tamamına ve işletilen faize itiraz ediyoruz. Ödeme emri ekindeki cari hesap ektrelerine de itiraz ediyoruz,takibin durdurulmasını talep ederim" şeklinde itiraz etti ve takip durdu. Ben müvekkilden cari hesap ekstresindeki faturaları istedim. Müvekkil bana irsaliyeli faturaları gönderdi. İrsaliyeli faturalar borçlu adına kesilmiş ancak teslim alan kısmında borçlunun kardeşinin imzası var. Cari hesap ekstresinde borçlunun borcuna karşılık vermiş olduğu çek vasfını kaybetmiş bir kısım şahsi çekler de geçiyordu. Borçlu cari hesap ektresine istinaden başlatılan takibe itiraz edince biz de alacağın bir kısmını karşılayan bu çekler ile ilamsız takip başlattık. Borçlu bu dosyaya itiraz etmedi, borcu kabul etti ve ayrıca ödeme taahhüdünde bulundu. İtiraz ettiği dosya ile ilgili ne yapmayı düşündüğünü sorduğumda bana "o faturalardaki imzaların hiçbiri bana ait değil isterseniz dava açın" dedi. Sayın meslektaşlarıma sorum şudur; Şimdi ben nasıl bir yol izlemeliyim, açacağım davanın türü ne olmalı ve borçlunun imzası bulunmayan irsaliyeli faturalardaki alacağı nasıl ispatlayabilirim? Biraz uzun oldu sanırım ama siz değerli meslektaşlarımın bana yol göstereceğine inanıyorum, saygılar.
Old 31-05-2012, 14:03   #2
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

Yerinizde olsam önce bu faturaları BA/BS yönünden vergi dairesinden incelerdim. Mevcutsa, yani yeterli delile ulaştıktan sonra dava açardım. (Malumunuz BA/BS'nin rakamsal limitleri bulunuyor.)

Ulaşamazsanız, sonucu muallak olmakla birlikte, faturaları işin içine karıştırmadan cari hesap bakımından dava açardım.
Old 31-05-2012, 19:55   #3
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

itirazın iptali davası açın ve "Maddi iz bırakan deliller" kuramına dayanın. Ben bir davada dayandım kazandım. Yargıtay'dan dönmüş değil henüz ama.
Old 04-06-2012, 12:17   #4
Av.Yasin Dedeli

 
Varsayılan

Öncelikle ilgilendiğiniz için teşekür ederim. Sayın Av.Yasemin Ceylan ba/bs yönünden incelemenin amacı faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığını anlamak ise faturalar ticari defterlerde kayıtlı. O yönden bir sıkıntımız yok. Sayın Av.Taner Baş, maddi iz bırakan deliller kuramını biraz açmanız mümkün mü? Bir de beni düşündüren konu, faturaların altındaki imzaların borçlunun kardeşine ait olması.Sizce bu bir handikap mı?
Old 04-06-2012, 14:47   #5
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

Mal teslimi aslen tek başına tanıkla ispat edilemez.Fakat Yargıtay'ın bazen yorumlarında her olayın özelliğini farklı değerlendirdiğini görüyoruz.
Karşı taraf,faturayı ticari defterlerine işlememiş mi ?
Deftere tabi değil mi ?Olsa idi daha farklı olurdu kuşkusuz.
Aşağıda karar alıntıları bulunmaktadır.
Saygılarımla


T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 1993/2879

K. 1994/3392

T. 7.4.1994

• ALACAK TALEBİ ( Teslim Keyfiyetinin Maddi Vakıaya Taalluk Edip Tanıkla İspatı Mümkün Bulunmasına Göre Davacıya Fatura Konusu Malı Teslim Ettiğini Tanıkla İspat Etme İmkanı Verilmesi Gereği )

• MALLARIN TESLİM EDİLMESİ ( Teslim Keyfiyetinin Maddi Vakıaya Taalluk Edip Tanıkla İspatı Mümkün Bulunmasına Göre Davacıya Fatura Konusu Malı Teslim Ettiğini Tanıkla İspat Etme İmkanı Verilmesi Gereği - Alacak Davası )

• TANIK DİNLENMESİ ( Teslim Keyfiyetinin Maddi Vakıaya Taalluk Edip Tanıkla İspatı Mümkün Bulunmasına Göre Davacıya Fatura Konusu Malı Teslim Ettiğini Tanıkla İspat Etme İmkanı Verilmesi Gereği - Alacak Davası )

6762/m.84


ÖZET : Dava alacak talebidir. Davacı ve karşı davalı ihtilaflı faturalar konusu malların teslim edildiği yolunda tanık dinletmek istemiş ve fakat karşı çıkılmış olması nedeniyle mahkemece dinlenmemiş ise de, taraflar arasındaki akti ilişkinin varlığının çekişmesiz bulunması ve ihtilatın malların teslim edilip edilmediği üzerinde toplanmış olmasına ve teslim keyfiyetinin maddi vakıaya taalluk edip tanıkla ispatı mümkün bulunmasına göre davacı ve karşı davalıya 26 adet fatura konusu malı teslim ettiğini tanıkla ispat etme imkanı verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas ve karşılık davalarının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ve karşı davalının, davalı ve karşı davacıya gönderdiği ve onun da Beyoğlu 21. Noterliğince düzenlenen 17.1.1990 tarihli belge ile itiraz ederek iade ettiği 28.12.1989 ve 29.12.1989 tarihli 31 adet fatura münderecatı malın davacı ve karşı davalı tarafından davalı ve karşı davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmakta olup, davalı ve karşı davacı bilahare 9.5.1990 tarihli dilekçesi ile bahsi geçen faturalardan 26 adedine itiraz ettiklerini açıklamış, böylece uyuşmazlık 26 adet faturaya inkisar etmiş bulunmaktadır.
Davalı ve karşı davacının işletme defteri tutmuş olması nedeniyle davacı ve karşı davalının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor içeriğine göre sözkonusu 31 adet fatura münderecatı malın teslim edildiğinin kabulü halinde davalı ve karşı davacının 27.657.540.- lira borçlu, aksi halde 41.500.000.- lira alacaklı göründüğü anlaşılmakta olup, mahkemece davacı ve karşı davalının ticari defterlerinin kapanış tastiki olmaması nedeniyle defter kayıtlarına itibar edilemeyeceği mal teslimine ilişkin davalı ve karşı davacının imzasını taşıyan irsaliye de bulunmadığından tarafların birbirlerine yemin teklifine hakkı olduğu gözetilip, davacı ve karşı davalının teklif ettiği yemini davalı ve karşı davacının borçlu olmadığı yolunda eda ettiği, ancak kendisinin yemin teklif etmediği ve böylece her iki davanın da kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de, TTK.nun 84. maddesi hükmüne göre kapanış tastiki olmasa da aleyhine kayıtlar içeren ticari defterlerin sahibi aleyhine delil teşkil edecek olmaları konusunda mahkemece davacı ve karşı davalının ticari defter kayıtlarındaki aleyhine hususların dikkate alınmama gerekçesi doğru bulunmamaktadır. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere davacı ve karşı davalının ticari defterlerinde alacaklı veya borçlu görünmesi 26 adet fatura münderecatı malın davalı ve karşı davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmakta olup, öte yandan davacı ve davalı vekilinin 19.3.1990 tarihli dilekçesinden karşı dava konusu meblağın avans kabilinden alındığı ve bin netice mal tesliminin sabit olması ile kapatılacağı ve istirdat konusu olmaktan çıkacağı ve dolayısı ile davacı ve karşı davalının ticari defterlerindeki aleyhe kaydın çürütülmüş olacağı tabii bulunmaktadır.
Davacı ve karşı davalı ihtilaflı faturalar konusu malların teslim edildiği yolunda tanık dinletmek istemiş ve fakat karşı çıkılmış olması nedeniyle mahkemece dinlenmemiş ise de, taraflar arasındaki akti ilişkinin varlığının çekişmesiz bulunması ve ihtilatın malların teslim edilip edilmediği üzerinde toplanmış olmasına ve teslim keyfiyetinin maddi vakıaya taalluk edip tanıkla ispatı mümkün bulunmasına göre davacı ve karşı davalıya 26 adet fatura konusu malı teslim ettiğini tanıkla ispat etme imkanı verilmesi gerekirken, bu imkanın tanınmaması nedeniyle bizzarur ve icapsız olarak teklif etmek zorunda kaldığı yemini davalı ve karşı davacının eda etmiş olmasına dayanılarak, davanın reddi ve davacı ve davalının mal teslim ettiğini kanıtlayamaması halinde ticari defterinde avansdan 41.500.000.- lira borçlu gözüktüğü ve böylece aleyhine oluşacak olan bu kayıt dikkate alınmadan ve bu itibarla ispat külfeti kendisine düşmeyen davalı ve karşı davacının yemin hakkını kullanmadığından bahisle karşı davanın reddi isabetsiz bulunmaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden her iki taraf yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.04.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/8366

K. 2005/5274

T. 9.5.2005

• MAL BEDELİNDEN DOĞAN ALACAĞIN TAHSİLİ TALEBİ ( Malların Davalının Kantarında Tartıldığına İlişkin Kantar Tartı Fişlerinin Yazılı Delil Başlangıcı Niteliği - Malın Teslim Edilip Edilmediğine İlişkin Tanık Dinlenebileceği )

• KANTAR TARTI FİŞLERİNİN MALIN TESLİM EDİLİP EDİLMEDİĞİ HUSUSUNDA YAZILI DELİL BAŞLANGICI TEŞKİL ETMESİ ( Mal Satış Bedelinin Tahsili Davasında Malın Teslim Edilip Edilmediği Hususunda Tanık Dinlenebileceği )

• YAZILI DELİL BAŞLANGICI BULUNMASI HALİNDE TANIK DİNLENEBİLMESİ ( Mal Satış Bedelinin Tahsili Talebi - Kantar Tartı Fişlerinin Yazılı Delil Başlangıcı Niteliği )

• TANIK DİNLENEBİLMESİ ( Yazılı Delil Başlangıcı Bulunması Halinde - Mal Satış Bedelinin Tahsilini Talep Eden Davacının İbraz Ettiği Kantar Tartı Fişlerinin Yazılı Delil Başlangıcı Teşkil Etmesi )

1086/m.288,292


ÖZET : Dava, mal bedelinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu üzümlerin davalının kantarında tartıldığı davalı yanca düzenlenmiş olan iki adet kantar fişi ile sabittir.
Davalı savunmasında, davacı yanca ibraz edilen kantar tartı fişlerinin malın teslim edildiğini kanıtlayamayacağını ileri sürmüş olup, uyuşmazlık malın tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır. HUMK.'nun 288. maddesine göre, akdi ilişkinin ve malın tesliminin yazılı delil ile kanıtlanması gerekir. Ne var ki aynı yasanın 292. maddesine göre, yazılı delil başlangıcı mevcutsa şahit de dinlenebilir. Bu durumda mahkemece, davalıdan sadır olan ancak müddeabihin sübutuna kafi olmayan kantar tartı fişlerinin hangi durumlarda düzenlendiği, malın teslimine karine teşkil edip etmeyeceği yönünden açıklanan yasa hükmü çerçevesinde tanıklar da dinlenerek araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken eksik incelemeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. G. S. gelmiş davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 1997 yılında 3420 kg., 1998 yılında 1320 kg. üzüm satışı yaptığını, bedelinin ödenmediğini iddia ederek, ürünün dava tarihindeki değeri 6.954.528.000.-TL.'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında davacıdan herhangi bir ürün alımı yapılmadığını, iddianın yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalıya üzüm satarak ürünü teslim ettiğini usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mal bedelinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu üzümlerin davalının kantarında tartıldığı davalı yanca düzenlenmiş olan iki adet kantar fişi ile sabittir.
Davalı savunmasında, davacı yanca ibraz edilen kantar tartı fişlerinin malın teslim edildiğini kanıtlayamayacağını ileri sürmüş olup, uyuşmazlık malın tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
HUMK.'nun 288. maddesine göre, akdi ilişkinin ve malın tesliminin yazılı delil ile kanıtlanması gerekir. Ne var ki aynı yasanın 292. maddesi ise "senetle ispatı lazım gelen hususlarda tahriri bir mukaddimei beyyine mevcut olursa şahit ıstımaı caizdir. Mukaddimei beyyine müddeabihin tamamen sübutuna kafi olmamakla beraber bunun vukuuna delalet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraf canibinden verilen evrak ve vesaiktir." hükmünü içermektedir.
Bu durumda mahkemece, davalıdan sadır olan ancak müddeabihin subutuna kafi olmayan kantar tartı fişlerinin hangi durumlarda düzenlendiği, malı teslimine karine teşkil edip etmeyeceği yönünden açıklanan yasa hükmü çerçevesinde tanıklar da dinlenerek araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken eksik incelemeyle yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 9.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/9250

K. 2005/3392

T. 31.3.2005

• TİCARİ SATIŞ NEDENİYLE ALACAĞIN TAHSİLİ ( Davalıya Teslim Edildiği İddia Edilen Mallara İlişkin İrsaliyede İmza Bulmaması - Mal Teslimi ve Ödemeler Hususunda Taraf Defter ve Kayıtları Üzerinde İnceleme Yapılarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )

• DEFTER VE KAYITLAR ( Ticari Satış - Mal Teslimi ve Ödemelerin Taraf Defter ve Kayıtlarından Araştırılması )

• MAL TESLİMİ ( İrsaliyede Davalı veya Teslime Yetkili Kişinin İmzasının Bulunmaması - Ticari Defter ve Kayıtlar )

6762/m. 66


ÖZET : Uyuşmazlık ticari satış nedeniyle davacı alacağının tahsili için girişilen takibe itirazın iptaline ilişkindir.Mahkemece mal teslimi ve ödemeler hususunda taraf delilleri toplanıp, taraf defter ve kayıtları üzerinde ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, takip tarihi itibariyle davacı alacağı saptanıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkilinden fatura ve irsaliye karşılığı mal alıp bedelini ödemediğini aleyhindeki icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, ve %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kendisine ait olan dava dışı inşaat şirketinin, davacıdan inşaat malzemesi satın alıp bedelini çek ve banka havalesi ile ödediğini, dava konusu faturaların gerçeği yansıtmadığını ve kendisine tebliğ edilmediğini bildirerek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davalıya teslim ettiğini iddia ettiği mallara ilişkin irsaliyelerde, davalı veya onun adına mal teslim almaya yetkili başka bir şahsa ait imza bulunmadığı, bu nedenle davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık ticari satış nedeniyle davacı alacağının tahsili için girişilen takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece mal teslimi ve ödemeler hususunda taraf delilleri toplanıp, taraf defter ve kayıtları üzerinde ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, takip tarihi itibariyle davacı alacağı saptanıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Teslim «hukuki fiil» değil, «hukukî işlem» dir ve hukuki işlemlerin ispatında geçerli olan usul hükümlerine tabidir.Yargıtay kararı değil fakat doktrinde Talih UYAR 'ın konuyla ilgili işinize yarayabilecek görüşlerini aşağıya naklediyorum.
"Uygulamadaki önemi nedeniyle ayrıca şu hususu da belirtelim ki, «teslim» bir «hukukî işlem» olduğu için, «tanık»la değil, “yazılı delil” (senet) ile isbatı gerekir. Örneğin; satıcının sattığı bir küpeyi, arabayı, alıcıya teslim ettiğini «senet» -ile isbat etmesi gerekir. Fakat, bazı «teslim işlemleri» sadece teslim edenle - teslim alan arasında kalmayıp, üçüncü kişilerin de bu teslime -tâbir yerinde ise- katılmasını zorunlu kılar. Örneğin; bir kamyon demirin, çimentonun, kitabın vb. tesliminde durum böyledir. Burada, teslim işlemi, sadece satıcı ile alıcı arasında yapılmaz, bu işleme zorunlu olarak, -kamyon şoförü, hamal, nakliyeci gibi- başka kişiler de -yardımcı olarak- katılırlar. İşte, bu gibi durumlarda, «teslim işlemi»nin yapılıp yapılmadığı, «tanık»la isbat edilmelidir. Doktrinde, bu tür teslim işlemlerine «maddi iz bırakan teslim işlemleri» denilmekte ve tanıkla isbatının mümkün olduğu -kanımızca da çok yerinde olarak- ileri sürülmektedir. Yüksek mahkemenin bu konudaki içtihatları ise birbirini tutmamaktadır."
Old 04-06-2012, 15:22   #6
ekinheval

 
Varsayılan

MADDİ İZ BIRAKAN DELİLLER HK.
...«teslim» bir «hukukî işlem» olduğu için, «tanık»la değil, “yazılı delil” (senet) ile isbatı gerekir. Örneğin; satıcının sattığı bir küpeyi, arabayı, alıcıya teslim ettiğini «senet» -ile isbat etmesi gerekir. Fakat, bazı «teslim işlemleri» sadece teslim edenle - teslim alan arasında kalmayıp, üçüncü kişilerin de bu teslime -tâbir yerinde ise- katılmasını zorunlu kılar. Örneğin; bir kamyon demirin, çimentonun, kitabın vb. tesliminde durum böyledir. Burada, teslim işlemi, sadece satıcı ile alıcı arasında yapılmaz, bu işleme zorunlu olarak, -kamyon şoförü, hamal, nakliyeci gibi- başka kişiler de -yardımcı olarak- katılırlar. İşte, bu gibi durumlarda, «teslim işlemi»nin yapılıp yapılmadığı, «tanık»la isbat edilmelidir. Doktrinde, bu tür teslim işlemlerine «maddi iz bırakan teslim işlemleri» denilmekte ve tanıkla isbatının mümkün olduğu -kanımızca da çok yerinde olarak- ileri sürülmektedir.[62] Yüksek mahkemenin bu konudaki içtihatları ise birbirini tutmaktadır.[63]

ayrıntı için bkz http://www.myicra.com/makale/talihuyar/29.htm
Old 04-06-2012, 16:54   #7
Av.Yasin Dedeli

 
Varsayılan

Yardımcı olan tüm meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İkrar da ispat külfeti yer değişirmi? Brusk Meslektaşların Soruları 8 15-11-2012 20:02
Ciro silsilesinde kopukluk ve ispat külfeti ozgekusat Meslektaşların Soruları 2 12-05-2011 08:38
menfi tespit-ispat külfeti-malen kaydı wpt2443 Meslektaşların Soruları 2 27-07-2010 17:19
senede bağlı alacak davasında ispat külfeti lawyer_721 Meslektaşların Soruları 3 05-06-2009 13:27
İrsaliyeli Fatura - İspat Hukuku av.sebahattin Meslektaşların Soruları 17 12-03-2009 16:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04652190 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.