dizi ve filmlerde avukatlar

Derdest halen Starda devam etmekte. Bence gerçekten başarılı ve devam etmesi gereken dizilerden. Ayrıca Derdest dizisinin hukuk danışmanı THS'nin genç ve yetenekli avukatlarından biri.

Sayın Gülümse,

Söz konusu genç ve yetenekli avukatı merak ettik. İsmini verseydiniz keşke...

Alıntı: Yazan Özge Yücel Sayın Gülümse, Söz konusu genç ve yetenekli avukatı merak ettik. İsmini verseydiniz keşke...

Genç ve iyi avukattır ama bence söylemeyelim.

Öncelikle uzun zamandır benim rahatsız olduğum bu konuyu açtığınız için teşekkür ediyorum.gerçekten tartışılması, meslektaşlarımızın düşüncelerini de öğrenebilmek açısından çok faydalı oldu bana. Ben şunu düşünüyorum; niçin son dönemlerde özellikle hukuk ve buna bağlı kavramlarla diziler ve çeşitli programlar çoğaldı? Üstelik bir çoğu vatandaşı yanlış yönlendirmekten daha öteye gidemiyor maalesef. Kısmen faydası da oluyordur mutalaka ama maalesef televizyon ekranlarında izledikleri gibi yürümüyor sistem.

Ama bu dersedt dizisindeki avukat hanım her ne kadar azimli, hakkaniyetli, özverili ve çıkarsız gibi görünse de, sizler bu mesleğin içinde insanlar olarak hangi müvekkilinize yiyecek, araba, maddi imkan sağlayabileceksiniz merak ediyorum.

İnsanın ömrünü çürütür böyle bir müvekkil, ha bütün avukatlar maddi bakımdan çok rahat, bolca vakit sahibi, aynı zamanda tüm ailesi mükemmel sağlıklı, kısaca sorunsuz da biz müvekkiller mi bilmiyoruz?

Avukatlar da insandır.

Önemli olan gerçekten adalet için çalışmaktır.

Bu dizi iyi bir örnek değil ki.

Ben bu tür dizileri hiç izlemiyorum. Sıkıcı geliyor bana. Doktorlar diye bir dizi vardı onu da izlemedim. Dizi dediğin eğlendirmeli, düşündürmeli, birşeyler katmalı...

Yakında böyle bir dizi olacak, eminim.

Alıntı: Yazan Nur Deniz Ama bu dersedt dizisindeki avukat hanım her ne kadar azimli, hakkaniyetli, özverili ve çıkarsız gibi görünse de, sizler bu mesleğin içinde insanlar olarak hangi müvekkilinize yiyecek, araba, maddi imkan sağlayabileceksiniz merak ediyorum. İnsanın ömrünü çürütür böyle bir müvekkil, ha bütün avukatlar maddi bakımdan çok rahat, bolca vakit sahibi, aynı zamanda tüm ailesi mükemmel sağlıklı, kısaca sorunsuz da biz müvekkiller mi bilmiyoruz? Avukatlar da insandır. Önemli olan gerçekten adalet için çalışmaktır. Bu dizi iyi bir örnek değil ki.

Avukatın, müvekkiline "hukuki yardım" dışında bir hizmet ifa etme yükümlülüğü yoktur. Yaparsa bu onun şahsi eylemi olur. Kimisi bu eylemi insanca bulur kimisi ahmakça. Tamamen ihtiyaridir.

Ben şahsen böyle bir ödevimin olduğunu düşünmüyorum. Müvekkilimin özel hayatı kendisine aittir ve beni ilgilendirmez.

Alıntı: Yazan Saim Avukatın, müvekkiline "hukuki yardım" dışında bir hizmet ifa etme yükümlülüğü yoktur. Yaparsa bu onun şahsi eylemi olur. Kimisi bu eylemi insanca bulur kimisi ahmakça. Tamamen ihtiyaridir. Ben şahsen böyle bir ödevimin olduğunu düşünmüyorum. Müvekkilimin özel hayatı kendisine aittir ve beni ilgilendirmez.

Olmadı ki... Allah bilir, siz müvekkillerinizden ücret de alıyorsunuzdur... Ne ayıp!

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Olmadı ki... Allah bilir, siz müvekkillerinizden ücret de alıyorsunuzdur... Ne ayıp!

Tabi ki olmadı, zamansız açılan telefonlara da bakmıyordur bence, hatta müvekkili hastaneye götürmüyor, taxi gönderip duruşmaya da çağırmıyordur.

E ama bu dizilerde var bir avukat hanım bütün bunların hepsini yapıyor.

Bende o avukattan istiyorum.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Olmadı ki... Allah bilir, siz müvekkillerinizden ücret de alıyorsunuzdur... Ne ayıp!

Ücretsiz (dava almam) . Prensibim değildir.

Alıntı: Yazan Nur Deniz Tabi ki olmadı, zamansız açılan telefonlara da bakmıyordur bence, hatta müvekkili hastaneye götürmüyor, taxi gönderip duruşmaya da çağırmıyordur. E ama bu dizilerde var bir avukat hanım bütün bunların hepsini yapıyor. Bende o avukattan istiyorum.

Hayır, gelen telefonlara duyduğum sürece bakarım. Ama zamansız açılmış ise "Daha önce böyle bir deneyiminiz olmuş muydu? ? Telefonunuzun kullanma talimatını lütfen bir daha gözden geçiriniz. Yemekten sonra bir tablet vitamin almayı da ihmal etmeyiniz." diye de çıkışırım.



Yahu de siz iyice işi gırgıra döktünüz. Ben de zaten uyduruyorum bunları. Ne müvekkilim arar zamansız ne de ben öyle kabalık ederim.. :P

Alıntı: Yazan Saim Ücretsiz iş yapmam. Prensibim değildir.

İş derken?

Parasıyla ne iş olsa yaparım algılamadık Sn Saim Abi.

Sanırım şunu demek istediniz, avukatlık mesleğinde uygun ücret tarifesini uygulayarak müvekkil kabul ediyorum, sadece hukuki alanlarda yardımcı oluyorum.

Olması gereken de bu zaten değil mi?

Alıntı: Yazan Nur Deniz İş derken? Parasıyla ne iş olsa yaparım algılamadık Sn Saim Abi. Sanırım şunu demek istediniz, avukatlık mesleğinde uygun ücret tarifesini uygulayarak müvekkil kabul ediyorum, sadece hukuki alanlarda yardımcı oluyorum. Olması gereken de bu zaten değil mi?

Yok yok, o kadar uzun mevzuu değil. Ne iş olsa yaparız abi! Ama gerek yok.

Sayın Didem Kural sanırım Derdest dizisi hakkında değil, genelde dizilerde ya da filmlerde yer alan avukat ve mahkeme sahnelerinden bahsediyor.

Tabi Amerikan hukuk dizilerinin bu konuda etkisi çok büyük. Ama son zamanlarda yayınlanan tüm dizilerin son jeneriklerini okursanız, hepsinin hukuk danışmanları olduğunu fark edeceksiniz.

Tabi ki bir oyuncunun, yönetmenin ya da senaristin hukuk kurallarını ve işleyişini bir hukukçu kadar anlaması ve algılaması söz konusu olamaz. Muhakkak yanlışlar ve eksiklikler olacaktır.

Asıl gerçek dizilerin ve filmlerin gerçek olmaması. Eski Sadri Alışık'ın filmlerini düşünün, film mahkemede başlar, kahramanımız hayat hikayeni hakime anlatır, ardından boynunu bükerek "Bu da mı gol olmadı hakim bey" der, hakim ise tüm delilleri bir yana iterek kararını açıklardı. "Hayır bu sefer gol oldu evladım". Bu da o dönemin kendine göre adalet anlaşıyının aynası olurdu.

Boşanmak istemiyorum adlı programı bir kaç kez meraktan izledim ve pes doğrusu dedim.Ancak dahada acısı büroma gelen müvekkillerimin bir çoğunun da o programdakileri gerçek zannetmeleri oldu.Benden orada gördükleri saçmalıkları dahi talep edenler oldu.Resmen şarlatanlık diyorum başka bi kelime bulamıyorum.Pes doğrusu.Bu kadar zaman geçti yayınlanıyormu hala bilemiyorum ama bence avukatlardan önce hakimler bu programa dur demeli.

Hacivat Karagöz filminden sonra herkez Karagöz ile Hacıvatın hikayesinin böyle olduğunu sandı. O yüzden bu tür programların başlarında veya sonlarında bunun hayal ürünü olduğunu ve gerçek olmadığını yazmaları gerekiyor.

Bir gün bedne bu tür proğramların gerçekten bizim mesleğimizi yansıtıp yansıtmadığını anlamak için izledim ama öyle tam anlamıyla bizim mesleğimizi yansıtmıyor. Hatta çok az yansıttığını düşünüyorum. O da mahkeme salonu, katip, hakim savcı anlamıyla. Usüle ilişkin durumlar bizim mahkeme usullerinden farklı.İzlediğim kısımda hakim gereği düşünüldü diyor bütün mahkeme hatta savcı bile ayakta dinliyor kararı. Açıkçası gerçek mahkemelerde bir savcının karar açıklanırken kalkıp ayakta kararı dinlediğine hiç şahit olmadım. Hatta o izlediğim bölümde o celseye kadar olay aydınlatılamamış sonrasında tanık dinlemeleriyle bir anda herşey çözüleveriyor ve nihayet mutlu saon: suçlu bulunuyor, suçlu suçunu itiraf ediyor. Avukatın o aşamaya kadar müvekkilinin suçsuz olduğunu ileri sürdüğü bütün iddialar uçup gidiyor. Derdest dizisini izlemedim ama sırf burada yazılan şeylerden dolayı merakımdan izleyeceğim.
Bu tür filmlerin ve proğramların çoğalmasının sebebi de şu günlerde medyayı ve gündemimizi meşgul eden davalar( ergenekon) olabilir mi acaba.Benim bu mesleği seçmemin bir sebebide savunmaların amerikan filmlerindeki gibi olmasını düşünmemden dolayıdır. Ama ne kadar çok yanılmışım meğer

"Derdest"i ben de izliyorum, (İzliyordum mu desem acaba?) ama son bölümde dizinin "Kurtlar Vadisi" ve "Sağır Oda" karışımı bir formata doğru gittiğini gördüm de o an soğudum diziden.
Yeni favorim "Ay Işığı". Bakalım ondan ne zaman sıkılacağım.

Bu konu birkaç yıl önce dikkatimi çekmişti ve barolar neden bu konuda bir şey yapmıyor diye sormuştum kendime. Dizilerde neredeyse " gel lan avukat temizle şu pisliği." türünden şeyler söyleniyor. Dizilerde avukatlar ya pislik temizleyici ya da haksızı haklı çıkaran bir meslek icra ediyorlar. Toplumda böyle bir imaj oluşmuş ve bu dizilere de yansıyor. Ancak bizler bu duruma seyirci kalırsak aşağılanma devam edecektir. Bu konuda baroların bir şey yapmadığı, yapmayacağı açık. Bireysel olarak ceza ve tazminat davaları açabiliriz. Öte yandan en basit iş için bir eleman aranırken bile bir sürü şart koşulmaktadır. Avukatlıkta böyle bir şart, sınav ya da asgari hukuk bilgisine gerek duyulmuyor.
Vatandaş bir üniversite kuruyor. tek bir fakültesi var. Hukuk Fakültesi. Bir prof. çalıştırmaya da gerek yok. Nasıl olsa gerçek eğitim yapan okullarla denk. Açık öğretimi zar zor kazanan çocuğu gönderirsin paranın zoruyla. Mezun olunca avukatlık garanti nasıl olsa. Hakimlik için, savcılık için sınav var, avukatlık basit bi meslek ya sınava gerek yok. Bu durum için de bireysel girişimlerle çözüm önermem.
Açık öğretim kazanma kapasitesine sahip olmayan kişilere avukatlık yolu açık olduğu sürece avukatlar pislik temizleyici olmaktan kurtulamazlar.

Ayışığı dizisini izlemedim ama, yorumlardan okuduğum kadarıyla bir izlenim edindim. Öncelikle "Ayışığı" diye bir hukuk bürosu olması reklam yönetmeliğine aykırı.Kaldı ki, hangi büro ismini "ayışığı" koyar merak ettim doğrusu

Alıntı: Yazan Av.Özge EVCİ Ayışığı dizisini izlemedim ama, yorumlardan okuduğum kadarıyla bi izlenim edindim. Öncelikle "Ayışığı" diye bir hukuk bürosu olması reklam yönetmeliğine aykırı.Kaldı ki, hangi büro ismini "ayışığı" koyar merak ettim doğrusu

Reklam yönetmeliğinden çok daha eski tarihli ama bir zamanlar "Ahtapot Hukuk Bürosu" kurulduğuna tanık olmuştum. Kartvizitte gülümseyen bir ahtapot sembolü (çizgi karakter) ve arkasında da "Denizlerimizi Koruyalım" ibaresi vardı. (ve hayır, kurucuların soyadı Ahtapot da değildi!)

Alıntı: Yazan Av.Özge EVCİ Ayışığı dizisini izlemedim ama, yorumlardan okuduğum kadarıyla bi izlenim edindim. Öncelikle "Ayışığı" diye bir hukuk bürosu olması reklam yönetmeliğine aykırı.Kaldı ki, hangi büro ismini "ayışığı" koyar merak ettim doğrusu

Ayyapım isimli bir yapımcı firma var. Muhtemelen onların dizisidir. Bu yapım şirketi dizilerinde "Aybank" isimli banka cüzdanlarını gösteriyor.

Ayışığı isimli dizinin bir bölümünün yaklaşık 5 dakikalık bölümü izledim. Ancak o kadar tahammül edebildim. Türkiye'de öyle bir çalışma şekline ben şahit olmadım. Biraz Amerikan filmlerinin etkisinde kalmışlar...

Ayışığı'nın yapımcısı Türker İnanoğlu... Yapım firması ise Erler film. Format olarak "Doktorlar" dizisi benzeri bir yapıya sahip.

Ayışığı dizisinin ilk bölümünü ben de izledim. Dizideki karakterler biraz fantaziye kaçmış fikrindeyim. Hele sabaha karşı elini kolunu sallayarak Narkotik Şubeye giren ve sorguda müvekkil döven avukat tipi oldukça abartılı geldi. Bu tür dizileri izleyen müvekkiller aynı davranışları kendi avukatlarında görmedikleri zaman hayal kırıklığına uğruyorlar tabi.

Eğer bir ülke asker devlet polis devlet değilde sosyal bir hukuk devletiyse, o ükede demokrasiye sonsuz bir güven varsa hukuka ve hukukçuyada saygı ve güven kendiliğinden oluşur. Ama bir ülkede kuruluşundan beri bunların tersine katı devletçilik toplumculuk ön plandaysa, birey arka plana itilmiş, sonuç olarak devlet adamı olmayan avukatda basit bir birey görünümü kazanır ve devletin koruyup saygı duymadığı avukata insanlar hiç saygı duymaz. Son yıllarda avukatlar için bir takım olumlu gelişmeler olmuştur. Buda bence sırf sesleri çıkmaya başladı bir şeyler yapalım endişesinin ve avrupa standartlarının ürünüdür. Aslında avukatlara karşı olumlu düşünceler oluştuğundan değil.Temelde hukuk önemsenmediğinden ve avukatda kollanmadığından siyah beyaz filmlerden beri bolca rencide edilegelmiştir. Devlet, benim silahım var gücüm var ne yapayım hukuku, avukatı mantığında olmuştur. Hakim ve savcılara güç kullanma yetkisi vermiş ancak onlarıda bakanlık vasıtasıyla yine kendine bağımlı kılmış, demokratik ülkelerdeki gibi tam bağımsız olmasını istememiş, bundan korkmuştur. Oysaki hukuktan korkmak bir ülkeyi korumak ve daha iyiye götürmek yerine, gelişmemiş zayıf ülke haline getirmiştir. Neyseki devletten nasiplenmemiş avukatlar devletede bağlı olmadıklarından ülkemizde daha rahat hareket edip demokrasinin aydınlık geleceklerin ışığı olmuşlardır. Şartlar çoğunlukla aleyhlerinede olsa, çalışma şartları zorda olsa, devlet iktidarı ve bürokrasi tarafından horda görülseler, ülkede yalancı oldukları, bencil oldukları gibi dedikodular ayyukada çıksa, avukatlar aydınlık yarınların teminatı olmaya devam etmelidir..

Bir film, gerçeği ile tamamen örtüşecek diye bir şey yok.Hatta "keşke böyle olsa dedirtmesi" ya da hayal kurdurması, düşünmediklerini düşündürtmesi açısından da güzel olur.

Ayışığı dizsinin tamamını seyretmesem de birinci bölümün bir kısmına yetişebildim. Ve sayın Saim'e katılıyorum. Katlanılacak gibi değil.

Bir avukat dizisi Konu olarak senaristler için inanılmaz zenginlikler sağlayabilir.Çünkü hukuk buna çok müsait. Ayrıca hukuk doğası gereği insanın, vicdanında, kemiklerinde ve iliklerinde hissettiği insanlık değerlerini barındırıyor.

Hukukçu kendi içinde çatışma halindedir.Hukukçu felsefi anlamda trajedi yaşar.Doğruyu arar, ya da doğruyu arayan kişilerle karşılaşır. Bunu yansıtacak bir film, harika bir iş yapmış olur.

Alıntı: Yazan avsevil Bir özel televizyonda ikidir dikkatimi çeken şeyi anlayamadım hala da orda ne yapmaya çalıştıklarını şaşkınlıkla kavramış değilim.Bir hakim cübbesiyle.Dava ve davacılar var ve akuvatları.Sağ alt köşede yazılı Boşanmak İstemiyorum ibaresi.Hakimin zaman zaman sorular sorması hatta kararı açıklaması V.S. VS.İnanın aklıma geldikçe rüya mı gördüm diyesim geliyor.Bu proğramı izlemiş olpta fikri olan var mı?

O sığ programa bir kez tesadüf ettim.
Hakim cübbesiyle kürsüde oturan adam davacıya döndü;
"kızım kalk bakalım ayağa" dedi.
Belli ki nasihat edecek, nutuk çekecek, ayağa kaldırıyor.
Kız ayağa kalktı.
Ondan sonra o kızın yanında avukat cübbesiyle oturan adama bakıp,"Avukat Bey, siz de kalkın ayağa" dedi.
Avukat cübbeli, süklüm püklüm duruşlu adam da kalktı ayağa.
Beraberce hakim cübbeli adamdan nasihat dinlediler.

Cahil toplumumuzun avukatlık mesleğine bakışının bir göstergesiydi bu sahne.
Ne yazık ki,
avukatlar olarak kendi mesleki onurumuz korumayı bilmiyoruz

Alıntı: Yazan Gülümse Ayışığı'nın yapımcısı Türker İnanoğlu... Yapım firması ise Erler film. Format olarak "Doktorlar" dizisi benzeri bir yapıya sahip.

Özür diliyorum o zaman. Ay biraz fazla kaçınca...

Ayışığı dizisini izleyip depresyona girecek meslektaşlarımızın olacağını düşünüyorum.Neticede nezarethaneden müvekkilini kurtaran ve üstüne üstllük birazda döven avukat beyin bürosuna ertesi gün bir çek gelir.Miktar 151.000 YTL ...

Alıntı: Yazan av.sinem Ayışığı dizisini izleyip depresyona girecek meslektaşlarımızın olacağını düşünüyorum.Neticede nezarethaneden müvekkilini kurtaran ve üstüne üstllük birazda döven avukat beyin bürosuna ertesi gün bir çek gelir.Miktar 151.000 YTL ...

Çok normal. Yoksa siz 160.000-YTL mi istiyorsunuz bu durumda?