Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Aynı taşınmaz üzerinde hem fiili hem de hukuki el atma olması durumunda görevli mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-06-2020, 00:22   #1
Av. Emre Öntekin

 
Varsayılan Aynı taşınmaz üzerinde hem fiili hem de hukuki el atma olması durumunda görevli mahkeme

Sayın meslektaşlarım,

Açacak olduğum bir dava ile ilgili olarak Uyuşmazlik Mahkemesinin farklı yönde kararları olması sebebiyle bir tereddüt yaşamaktayım. Bilgisi olan meslektaşlarım yardımcı olabilirse sevinirim.

Davaya konu olacak taşınmaz üzerinde hem fiili (mevcut mezarlık ve yollar bulunmakta) hem de hukuki (ilkokul ve ortaokul hizmetine ayrılmış alanlar) kamulastirmasiz el atma bulunmaktadır.

Fiili el atmalar bakımından Asliye Hukuk, hukuki el atmalar bakımından İdare Mahkemesinin görevli olduğunu düşünüyorum, ancak Uyusmazlik Mahkemesinin 2019 tarihli bir kararında hem fiili hem hukuki el atmanın var olduğu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu gördüm. Ancak bu kararda mevcut bir yol ve uygulama imar planında yine yol olarak ayrılmış bir taşınmaz söz konusu olup proje bütünlüğü bulunmakya idi.

Yakın bir tarihte bu şekilde bir dava açmış meslektaşlarım yardımcı olabilir ise sevinirim.

Şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Old 08-06-2020, 13:17   #2
MENTEŞOĞLU_43

 
Varsayılan

Uyuşmazlık mahkemesi kararını paylaşabilirmisiniz?benzer bir dosyamda asliye hukuk mahkemesince verilen taşınmazın tamamına yönelik hesaplama ve karar Yargıtayca bozuldu (sadece el atılan kısımla ilgili hesaplama yapılmalı gerekçesi ile) ve daha sonra yargıtay onamasından geçti
Old 08-06-2020, 13:28   #3
Av. Emre Öntekin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MENTEŞOĞLU_43
Uyuşmazlık mahkemesi kararını paylaşabilirmisiniz?benzer bir dosyamda asliye hukuk mahkemesince verilen taşınmazın tamamına yönelik hesaplama ve karar Yargıtayca bozuldu (sadece el atılan kısımla ilgili hesaplama yapılmalı gerekçesi ile) ve daha sonra yargıtay onamasından geçti

T.C.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/402
KARARNO : 2019/457
KARARTR: 08.07.2019

O L A Y: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Adana İli, Seyhan İlçesi, Akkapı Mahallesi, 1576 ada, 403 parselde paydaş olduklarını, bu taşınmazın Seyhan Belediyesinin hazırladığı imar planında park, trafo, otopark, imar yolu ve metro güzergahı olarak belirtildiğini, taşınmazda herhangi bir tasarruf yapma imkanının kalmadığını, imar uygulaması ile kısıtlama getirildiğini ileri sürerek, kamulaştırmasız el atma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100.000,00-TL tazminatın davalılardan tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ADANA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 20.3.2014 gün ve E:2012/54, K:2014/172 sayı ile, 6487 sayılı Yasa ile değiştirilen Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesi ile Uyuşmazlık Mahkemesinin kararları gereğince, taşınmaza fiilen el atma olmaksızın hukuken el atılan durumlarda davaya bakmak görevinin İdari Yargı'ya ait olduğu, taşınmazın çok küçük bir kısmının yol ve kaldırım olarak kullanıldığı ancak bu kısmın Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırıldığı ve halen tapusunun Büyükşehir Belediyesinde olduğu, bu durumda yol ve kaldırım nedeniyle kamulaştırmasız el atma yapılmış sayılamayacağını, parsel içerisinde küçük bir park bulunduğu ancak bu parkın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini, davalı belediyelerin parkın kendileri tarafından yapıldığını kabul etmedikleri, davacının da fiili el atma iddiasında bulunmadığını, kaldı ki aksi düşünülse dahi taşınmazın çok büyük bir kısmına fiili el atma olmadığını, imar planı nedeniyle ancak hukuki el atmadan söz edebileceğini, hakim alanın bu nitelikte olduğu gerekçesiyle, davaya bakmak görevinin idari yargıya ait olduğundan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar vekili bu kez müvekkillerinin herbiri için 1.000,00-TL olmak üzere, toplamda 24.000,00-TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla idari yargı yerinde Seyhan Belediye Başkanlığına karşı dava açmıştır.

ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ: 27.11.2018 gün ve E:2018/983, K:2018/1014 sayı ile, dava konusu taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak planlandığı, dosyaya sunulan imar durum belgesi ile ekinde yer alan halihazır durumu gösteren hava fotoğrafı karşılaştırıldığında, taşımazın üzerinde yapıların bulunduğu, 30053 ve 30055 nolu sokakların kullanılmakta olduğu, türbe olarak gösterilen alanın mevcut bulunduğunun görüldüğü; taşınmazda kısmen fiili el atma olduğu anlaşılmakta olup; uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi: 21.2.2019 gün ve E:2019/146, K:2019/369 sayı ile, Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup, kararın kaldırılmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar adli ve idari yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 08.07.2019 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacıların istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıların mülkiyetinde bulunan taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak gösterilmesi nedeniyle mülkiyet haklarının kısıtlandığından bahisle uğranılan zararın tazmini istemi ile açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, dilekçeler ve ekleri incelendiğinde, dava konusu Adana İli, Seyhan İlçesi, Akkapı Mahallesi, 1576 ada 403 parsel sayılıdava konusu taşınmazın imar planında otopark, eğitim tesis alanı, türbe ve imar yolu olarak planlandığı, dosyaya sunulan imar durum belgesi ile ekinde yer alan halihazır durumu gösteren hava fotoğrafı karşılaştırıldığında, taşımazın üzerinde yapıların bulunduğu, 30053 ve 30055 nolu sokakların kullanılmakta olduğu, türbe olarak gösterilen alanın mevcut bulunduğu görülmektedir.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu, idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının, III. Bölümünde, “İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir./Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır./Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır./Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur” denilmektedir.

Bu durumda dava konusu taşınmazda kısmen fiili el atma olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda yer verilen açıklamalar gereği dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan,Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen20.3.2014 gün ve E:2012/54, K:2014/172 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen20.3.2014 gün ve E:2012/54, K:2014/172sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 08.07.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuki ve Fiili El Atma dejure Meslektaşların Soruları 0 05-03-2020 00:21
Kamulaştırmasız el atma davasında fiili ve hukuki el atmanın bir arada olması durumunda görevli mahkeme İzzet Buzkan Meslektaşların Soruları 16 25-04-2019 16:09
malın gizli ayıplı olması durumunda görevli mahkeme sorunu avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 3 13-10-2011 15:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04058504 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.