Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamu Görevlilerinin Siyasi Yasakları Kaldırılsın Mı?

Yanıt
Old 17-12-2002, 09:51   #1
tansel

 
Varsayılan Kamu Görevlilerinin Siyasi Yasakları Kaldırılsın Mı?

Kopenhag kriterlerini yakalayabilemek umuduyla arka arkaya demokratikleşme paketlari açılıyor ve Anayasada değişiklik yapılıyor.

Bu bağlamda, sınırlı bir çevre için, bazı siyasi yasaklarında kalkması söz konusu oluyor.

Ancak, daha geniş bir kesimin, kamu görevlilerinin, başta Anayasa olmak üzere bir çok yasadan kaynaklanan siyasi ve toplumsal yasakları ise halen devam etmekte bulunuyor.

Anayasanın 68 maddesinin 5. ve 6. fıkralarında,siyasi yasakların kapsamı belirtilmiştir.

Kamu görevlilerinin, görevlerinin gerektirdiği işlemleri yaparken tarafsız olacakları, siyasi bir amaçla hareket etmeyecekleri hususu zaten izahtan varestedir.

Bu arada, kendilerine siyasi yasak getirilen kamu görevlileri, katıldıkları seçimi kazanamadıkları takdirde, eski görevlerine geri dönmektedirler. Bunlar arasında, tarafsızlığı konusunda şüpheye düşülmemesi gereken DGM Savcıları da bulunmaktadır.

Ayrıca, her seçim döneminde, üst düzey kamu görevlilerin, bağlı oldukları bakanın siyasi partisinden üst sıralarda aday olması, söz konusu yasaklamanın, toplumsal gerçeklere uymadığını da göstermektedir.

Bu nedenlerle, kamu görevlilerine getirilen siyasi yasakların tartışılması gerektiği düşüncesindeyim.

Hangi kamu görevlileri siyasi yasak kapsamında olmalı ya da olmamalı;
siyasi yasakların sınırı nasıl belirlenmeli, öğretim üyelerine getirilen düzenlemeler gibi belli organlarla mı sınırlanmalı;
seçime katılan savcı ve hakimler bu görevlerine geri dönmeli mi;
Siyasi yasakların kaldırılması, kamu görevlilerinin tarafsızlığını etkiler mi;

Saygılarımla,
Old 23-12-2002, 09:16   #2
tansel

 
Varsayılan

Sanırım bu forum alanını okuyanlar arasında kamu görevlileri bulunmamakta.

Zira, demokratikleşme (!) uğruna Anayasanın ve diğer yasaların birbiri ardına hızlı bir şekilde değiştirildiği ortamda, kendi yasakları ile ilgili görüşlerini ortaya koyarlardı.

Umarım, bu konudaki görüşlerini açıklayabilecek yürekli kişler çıkar.

Saygılarımla,
Old 21-01-2003, 14:46   #3
tansel

 
Varsayılan

ANAYASA

III. Siyasi partilerle ilgili hükümler
A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma
Madde 68.- (23.7.1995-4121) Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partiler, önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, silahlı kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
Yükseköğretim elemanlarını siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yükseköğretim elemanlarının yükseköğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yükseköğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.


SİYASİ PARTİLER KANUNU
İKİNCİ BÖLÜM
Üyelik
Siyasi partilere üye olma:
Madde 11 –( Onsekiz yaşını dolduran, medeni ve siyasi hakları kullanma ehliyetine sahip bulunan her Türk vatandaşı bir siyasi partiye üye olabilir.
Ancak;
a) Hakimler ve savcılar,Şayıştay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere giremezler,

DEVLET MEMURLARI KANUNU

Tarafsizlik ve devlete baglilik:
Madde 7 - (Degisik: 12/5/1982 - 2670/2 md.) Devlet memurlari siyasi partiye uye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kisi veya zumrenin yararini veya zararini hedef tutan bir davranista bulunamazlar; gorevlerini yerine getirirlerken dil, irk, cinsiyet, siyasi dusunce, felsefi inanc, din ve mezhep gibi ayirim yapamazlar; hicbir sekilde siyasi ve ideolojik amacli beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katilamazlar.
Devlet memurlari her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Turkiye Cumhuriyeti Anayasasina ve kanunlarina aykiri olan, memleketin bagimsizligini ve butunlugunu bozan Turkiye Cumhuriyetinin guvenligini tehlikeye dusuren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Ayni nitelikte faaliyet gosteren herhangi bir harekete, gruplasmaya, tesekkule veya dernege katilamazlar, bunlara yardim edemezler,


Uyakıradaki siyasi yasaklar devam ederken, 4778 sayılı kanunun 7.maddesi ile Siyasi Partiler Yasasının 11.maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (2),(3) ve (5) numaralı alt bentleri değiştirilmiştir.

b) 2 - Basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahküm olanlar,
3 - Taksirli suçlar hariç beş yıl veya daha fazla hapis cezasına mahküm olanlar,
5 - Terör eyleminden mahkum olanlar,

şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddede ki kamu görevlilerine yönelik yasaklamalara dokunulmamıştır. Demokratikleşme ve insan hakları denilmesine rağmen, büyük bir kesimin yasakları hala devam ediyor.
Old 21-01-2003, 14:53   #4
tansel

 
Varsayılan

Kamu görevlilerinin en temel haklardan olan siyasi yasaklarına ait kısıtlamalara dokunulmazken, onları, yaptıkları kamu hizmetleri sırasında politize edecek kararlar alınıyor:

Dünya Bankası ve IMF’nin “özelleştir, yerelleştir, yabancılaştır” emri, iki Dünya Bankası kredisi ile devleti tasfiye aşamasına ulaştı. Hükümet yetkilileri, çeşitli açıklamalarla bu tasfiye emrini uygulamaya koyacağını duyuruyor.

Dünya Bankası başkan yardımcısı Johannes Linn Türkiye’ye geldi, Dünya Bankası’nın Türkiye Temsilcisi Ajay Chibber ile birlikte basın açıklaması yaptı. Bu basın açıklaması gösterdi ki, hükümet bu küresel örgütün desteğinde yürüyor. Açıklamalar gösteriyor ki, devleti tasfiye işi 6 yada 9 ay içinde gerçekleştirilmek isteniyor. Irak Saldırısı ile doğan uluslararası kriz ortamı bu planın uygulanması için uygun ortam sağlıyor. Bu örgütler kriz ortamlarını seviyor; 1980’den bu yana özelleştirmeler, yabancılaştırmalar, yerelleştirmeler hep kriz ortamlarında atağa kalktı, şimdi de kriz fırsatı kollanıyor.

Devleti tasfiye planı iki kredi anlaşmasının dayatmalarıyla ilerliyor: PFSPSAL-I ve PFPSAL-II. Bu kısaltmalar, kredinin ingilizce baş harflerinden oluşuyor. Program Amaçlı Mali ve Kamu Yönetimi Kredisi. İlki 13 Temmuz 2001 günlü Resmi Gazete’de yayımlandı; ikincisi 2002 yılının Nisan ayında imzalandı, ama Resmi Gazete’de yayımlanmadı.

PFPSAL-I karşılığında 1,1 miyar dolar, PFPSAL-II karşılığında 1,350 milyar dolar kredi açıldı. İkinci kredinin 1 milyarı henüz ödenmedi, çünkü şartları var:


Kamu personel sisteminde personel sayısını azaltın; sözleşmelilik esasını getirin;

Devlet kurum ve kuruluşlarının görevlerini yeniden tanımlayın; kapılara kilit asın;

Devleti –eğitimi, sağlığı, bayındırlığı, tüm sosyal görevleri- yerelleştirin.

Merkezi yönetimi küçültün; temel kamu görev alanlarını ortadan kaldırın;

İşte 6 – 9 ay içinde bunlar yapılacak.

Liberalizm ile şeriatçılık arasındaki tarihsel kutsal ittifak, günümüzde bir kez daha bu kez “devleti tasfiye planı” ortak paydasında kuruluyor.

Bu plan, bir yandan kamu emekçilerini bir yandan da tüm halkı tehdit ediyor. Halkın çıkarı, ulusal ve sosyal devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla korunması ve geliştirilmesindedir. Bu plana geçit verilmeyecektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kamu avukatlığı mehmet ak Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 8 08-03-2011 01:50
Hukukun Emirleri ve Yasakları Hakkındaki Kişisel Görüşler lawyer res Hukuk Sohbetleri 2 18-11-2006 00:19
cmk'da delil yasakları hakkında kaynak Alper Özboyacı Ceza Hukuku Çalışma Grubu 1 20-09-2006 15:57
Kadınların Siyasi Haklarını Elde Edişlerine İlişkin Tarihi Bir Ayrıntı Av.Ayşe Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 15-08-2006 14:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03978705 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.