Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İkramİye Haczİnde Şİkayet SÜresİ

Yanıt
Old 06-03-2007, 21:12   #1
Av.Hüsnü YILDIRIMER

 
Varsayılan İkramiye Haczinde Şikayet Süresi

Yargıtay kararlarına göre kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı gibi ödentilerin ücretten sayılacağına -ve haciz edilemeyeceğine- dair bir hüküm bulunmadığından, bunların tamamı, “nem’a”nın ve “toplu iş sözleşmesi farkı” ile “ikramiye”nin ise en fazla 1/4'ü haciz edilebilir. Şikayet süresi; kamu düzenine ilişkin olduğundan dolayı süresiz midir? Yoksa 7 günlük süreye mi tabidir?
Old 06-03-2007, 21:55   #2
Kayabey

 
Varsayılan

Yasal olarak haczi kabil olmayan (Kamu düzeniyle ilgili olan) şikayetler süreye tabii değildir.
İlgili Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı;
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas : 2003/12-17
Karar : 2003/29
Tarih : 22.01.2003

ÖZET : Şikayete konu olan haciz işlemi borçluya ordu hizmetinden malulen bağlanan emekli maaşına uygulanmıştır. TTK.nün 82/9. maddesinde borçlunun kişisel özelliğinden kaynaklanan bu paranın haczedilemeyeceği açıklanmakla beraber, memurun anılan işlemi kamu düzenini korumak için konulmuş amir hükme aykırılık teşkil etmeyeceğinden, borçlunun şikayeti süreye tabidir.

(2004 sayılı İİK. m. 16/1, 82/9)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki "İcra Müdürünün İşlemini Şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya icra Tetkik Merciince şikayetin kabulüne dair verilen 8.5.2001 tarih ve 2001/1335 E, 952 K. s. kararın tetkiki davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesinin 10.9.2001 tarih ve 2001/12434 E, 13378 K. s. ilamı ile; (...Haczedilmezlik şikayeti hacze ıttıla gününden itibaren 7 günlük süreye tabidir. Borçlu hacze icraya bu konuda yaptığı 11.2.2001 günlü dilekçesi ile ıttıla kesbetmiştir. Şikayetin süre yönünden reddi yerine süreye tabi olmadığından bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davalı

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

icra Memurunun işleminin kanuna veya olaya uygun bulunmadığı sebebiyle icra Tetkik Mercii Hakimliğine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar. (İİK.m.16/1) Bu kuralın iki önemli istisnası vardır.

1- Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir, (m.16/2)

Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır.

2- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiştir.

Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemler kamu düzenine aykırıdır. Her zaman şikayet yoluna gidilebilir. (Prof.Dr.Baki Kuru. icra iflas Hukuku-1988 Baskı, Cilt 1 sf.94)

Somut olayda şikayete konu olan haciz işlemi borçluya ordu hizmetinden malulen bağlanan emekli maaşına uygulanmıştır. Malulen emeklilik, borçlunun kişisel özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bağlanan emekli maaşının borçluya özgü niteliğini belirlemektedir. İİK.nun 82/9. maddesinde bu paranın haczedilemeyeceği açıklanmakla beraber, memurun anılan işlemi kamu düzenini korumak için konulmuş amir hükme aykırılık teşkil etmeyeceğinden, buna karşı borçlunun şikayeti süreye tabidir.

O halde, mercice Özel Daire Bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda dilenilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Bu sebeple bozulmalıdır.

Sonuç: Davalının temyiz itirazlarım kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUM.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istem halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.1.2003 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

İİK.'nun 82/1-9 bendinde "memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası nedeniyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikramiyeleri, Askeri Malullerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun" hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisselerimin haczolunamayacakları açıklanmıştır.

Davacı borçlu, Astsubay emeklisi olup, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü Müdürler Kurulu'nun 11.12.1973 gün ve 45786 s. kararıyla Ordu'dan malulen emekli olmuştur.

icra Müdürlüğünce, davacının emekli maaşının 1/4'ünün haczine karar verilmiş, şikayet üzerine icra Tetkik Mercii hakimliğince "davacının Astsubaylıktan malulen emekli olduğu anlaşıldığından İİK.82/9 maddesi uyarınca maaşına haciz konulamayacağı ve bu konunun SÜRESİZ ŞİKAYETE bağlı bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne, davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına" karar verilmiş, Yüksek Özel Daire ve Hukuk Genel Kurulu'nca İİK. 82/1-9. maddesindeki düzenleme kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından şikayet İİK. 16, madde uyarınca 7 günlük süreye bağlıdır. Şikayet süresinde yapılmadığından yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bilindiği gibi, şikayet konusu işlemin kamu düzenine aykırı olması halinde şikayet süreye bağlı olmayacaktır. Bu halde şikayetin süreye bağlı tutulmamasındaki neden yapılan işlemin buyurucu kanuna aykırı olması ve işlemin" hükümsüz (mutlak butlanla batıl) olmasıdır.

Şikayet konusu işlemin kamu düzenine aykırı olması halinde, şikayetin süresiz olarak yapılabileceği hususu yasada açıkça öngörülmediği durumda hukukun genel ilkelerinden çıkan bir sonuç olduğu için Öğreti ve Yargıtay, kamu düzenine ait hususlarda şikayetin süresiz olarak yapılabileceğini kabul etmiştir. (Bkz. Prof.Dr. Baki Kuru icra ve iflas Hukuku, C:1, Sf:94 vd, Talih Uyar, icra Hukukunda Şikayet sh:548, Prof.Dr. ilhan Postacıoğlu, icra Hukuku, sh:69, Prof.Dr. Hakan Pekcanıtez, Şikayet, sh:85, Y.12.H.D.28.2.1995 tarih E:2760 K:2739, 17.1.1994 tarih E:262 K:398, 9.12.1993 tarih E:15271 K:19252, 2.12.1993 tarih E:14573 K:18932)

1982 günlü Anayasamızın 61. maddesinde "Devletin harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri koruyacağı ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlayacağı'" buyurucu bir biçimde düzenlenmiştir. Anayasa bir üst norm olup yasaların bu buyurucu kurala aykırı olamayacağı açıktır. Maddenin gerekçesinde (madde toplumumuzun, fedakarlıklar yapmış olan bir kesiminin korunmasını bir direktif olarak vermektedir. Şehitlerin geride kalanlarına ve gazilerle ailelerinin korunması toplum için fedakarlıkta bulunan insanlara toplumun vereceği garantiler cümlesindendir) denilmiştir.

Bu düzenlemenin buyurucu bir kural olduğu ve kamu düzeni düşüncesiyle konulduğu açıktır.

İİK.nun 82/1-9 maddesinin kamu düşüncesi ile konulduğu belirgindir.

Bir kısım yasalar veya yasaların bir kısım hükümleri, bir hususu emreden veya yasak eden kurallar koyarlar. Bunlara emredici (buyurucu) hükümler denir. Yanlar bunların aksine hükümler koyamazlar, sözleşme yapamazlar, hukuki tasarrufta bulunamazlar. Mutlak surette bu hükümlere uymak zorundadırlar. Bunlar amme intizamının (kamu düzeninin) temelini teşkil ederler (Bk. idare Hukuku'nun Umumi Esasları İst. 1952 Sh:212,246. Ord.Prof.Dr. Sıddık Sami Onar).

Emredici hükümlere dolayısıyla kamu düzenine aykırı olarak yapılan hukuki tasarruflar, sözleşmeler yoklukla, mutlak butlan ve nisai butlanla batıl olurlar.

Yokluk halinde tasarruf hiç doğmamış, hukuk alemine çıkmamış sayılır. Mutlak butlanda ise ortaya bir tasarruf çıkmıştır. Fakat bu tasarruf o kadar sakat ve kamu düzenine ve hukuk kuralları bakımından kanun nezdinde o derece zayıf ve tehlikelidir ki derhal ortadan kaldırılması gerekir. Böyle bir sakatlık ile ortaya çıkan hukuki tasarruf, sözleşme ile hiçbir zaman sıhhat kazanmaz ve geçerliliğinden söz edilemez.

Bu tasarruf ortadan kaldırıldığı zaman geriye etkili olarak hükümlerini ifa eder. Nisai butlana gelince bu, tarafların iradelerindeki bozukluktan ileri gelir. Hata, hile, ikrar gibi iradeye tesir eden, onu sakatlayan hallerde nisbi butlandan söz edilir. Bu hallerde hukuki tasarruf doğmuştur. Bu tasarruf kamu düzenini, toplumun yüksek değerlerini, hukuk düzenini bozmadığı için mutlaka ortadan kaldırılması gerekmez. Taraflara bu sakat işlemi ortadan kaldırmak için dava hakkı sağlar. Mutlak butlan resen dikkate alınır. Medeni Hukukta, hukuki tasarrufun sakatlığının kaynağı kamu düzeni ise, üstün kamu yararını korumak için mutlak butlan, sakatlık tarafların iradesinden doğmuş ise, tarafların yararını korumak için nisbi butlan söz konusu olur ve ancak taraflara bir fesih hakkı sağlar.

İİK.nun 82/1-9 maddesindeki hükmünden güdülen amacın, ülkesine hizmet eden, bu uğurda şehit düşen, malul kalan kişilerin şehit eşi ve yetimlerinin toplum nazarında onurlarını korumak, onları aç, sefil durumda bırakmamak, ele-güne muhtaç olmadan onurlu bir yaşam sürmelerini sağlamaktır. Buyurucu ve aksi mutlak butlan ile sakat olan ve üstün kamu yararı bulunan bu hükümlerin tarafların iradesine bırakıldığı düşünülemez.

Nitekim Asker Ailelerinden Muhtaç Olanlar Yardım Hakkındaki 4109 s. Kanun kamu düzeni düşüncesi ile konulduğundan muhtaç asker ailelerine bağlanan aylıklarının haczi halinde, buna karşı yapılacak şikayetlerin süreye tabi olmadığı benimsenmiştir (Bkz.Y.12.H.D.15.2.1978 E:1456, K:1354).

Yine Yüksek Mahkeme 743 s. M.K.nun 169/11 hükmünün kamu düzeni ile ilgili olduğunu, şikayetin süresiz yapılacağını ve icra Tetkik Mercii Hakimliğince bu hususun doğrudan doğruya gözetileceğini kabul etmiştir. (Bk.Y.12.H.D.15.12.1994 tarih E: 15452, K: 16123)

Yine Yüksek Özel Daire TTK 145, 743 s. M.K.165 maddelerindeki düzenlemeleri yalnızca tarafları ilgilendirdiği durumda kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete bağlı tutmuşken, Türk Yurduna hizmet ederken şehit düşen ve malulen emekli olan kişilerin yetim ve dullarına bağlanan aylıkları ve ikramiyelerinden kaynaklanan şikayetleri için kamu düzeni bulunmadığının benimsemesi kabul edilemez.

Uygulamanın böyle sürmesi halinde İİK. 82/1-9 maddesi kapsamına giren "3292 s. Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun" 2629 s. "Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Kanunu", 2330 s. ve onu tadil eden 2566 s. "Nakit Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 5795 s. "Refah Vapurunda Ölen askeri şahısların Şehit, Dul ve Yetimlerinin de Şehit, Dul ve Yetimi sayılması Hakkında Kanun", 6083 s. "Dumlupınar Denizaltı Gemisinin Batması Dolayısıyla Ölenlerin Şehit, Dul ve Yetimlerinin Şehit Dul ve Yetimi sayılmaları Hakkında Kanun", bu kanunlarda sayılan şehit eşi ve yetimlerine bağlanacak aylıkların icra takibine konu olması halinde 7 tarih içerisinde icra memurunun işlemine şikayet edilmemesi halinde haczolunabilecektir.

Oysa 28.5.1986 tarih 3292 s. Yasa'da "hiçbir karşılık ve menfaat gözetmeksizin üstün başarı ve gayretle Türk Vatanına hizmet etmiş ve bu hizmetleri belgelenmiş olan Türk Vatandaşlarına veya bunların ölümleri halinde muhtaç duruma düşen aile fertlerine VATANI HİZMET tertibinden aylık bağlanacağı" ve bu aylıkların haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Bu hükümlerin buyurucu kurallar olduğu ve kamu düzenini ilgilendirdiği durumda aksinin kabulü öncelikle Anayasamızın 61 maddesine aykırı olacağı düşünülmelidir.

YÜKSEK ÖZEL DAİRENİN UYGULAMASI

Yüksek Özel Daire bundan önceki uygulamalarında kanuni olarak haczine olanak bulunmayan malların haczi halinde şikayetin süreye bağlı olmadığını kabul etmiştir.

Yasal olarak haczine olanak bulunmayan malların haczi halinde şikayet süreye bağlı değildir (Y.12.H.D. 6.4.1976 tarih E:697 K:4254).

"Borçlu 4109 s. Yasaya dayanarak, haczedilmezlik şikayetinde bulunduğuna göre, bu şikayet İİK 82/1 fıkrasına giren sebeplere dayandığı cihetle "Kamu düzeni ile ilgili bu husustaki şikayetlerin süreye tabi olmadığı" düşünülmeksizin şikayetin süresinde yapılmadığından bahisle reddine karar verilmesi esastan yanlıştır" (Y.12.H.D. 15.2.1978 tarih E: 1456 K-1354)

"Şikayetin duruşmalı incelenmesi ile müştekinin ne suretle malulen emekli olduğu merciinden sorulup, İİK. 82. maddesi 9. fıkrası da nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde karar verilmesi ve 82/1-9 fıkranın KAMU DÜZENİ ile ilgili olup, şikayetin süreye bağlı olmadığı düşünülmeden noksan inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir" (Bkz.Y.12.H.D. 25.9.1990 tarih E:2202 K:8980).

Görüldüğü gibi Yüksek Özel Dairece uygulamada İİK. 82/1-9 maddesi buyurucu bir hüküm olduğu, bunun kamu düzeni ile ilgili bulunduğu kararlı bir biçimde uygulanmakta iken maddede kanuni bir değişiklik olmadığı, aksine öğreti ve yargısal kararlarda toplumun bu kesiminin korunması hususunda yoğun yasallaşma süreci yaşanırken kamu düzeni kavramı ve buyurucu kurallar, toplum yararına çağdaş, geniş yoruma tabi tutulurken, Sayın çoğunluğun bu kavramları amaçları dışında yorumlaması doğru olmamıştır.

Yukarıda yazılan sebeplerle sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.

Kaynak : YKD Mayıs 2003 Sayfa 672
Old 07-03-2007, 11:29   #3
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.2004/22540Karar No.2004/26972Tarihi27.12.2004
1475-İŞ KANUNU (İK)/28
4857-İŞ KANUNU (İK)/35
ÖZET
KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR TAZMİNATI GİBİ ÖDENTİLERİN TAMAMI HACZEDİLEBİLİR. BUNA KARŞIN ÜCRET VE ÜCRET OLARAK SAYILAN ÖDENTİLERİN (İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından) DÖRTTE BİRİNDEN FAZLASI HACZEDİLEMEZ

T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.2002/6033Karar No.2002/7275Tarihi08.04.2002
506-SOSYAL SİGORTALAR KANUNU ( SSK )/121
ÖZET
506 SAYILI KANUNA GÖRE BAĞLANACAK GELİR VEYA AYLIKLAR VE SAĞLANACAK YARDIMLAR, NAFAKA BORÇLARI DIŞINDA, HACİZ VEYA BAŞKASINA DEVİR VE TEMLİK EDİLEMEZ HÜKMÜ KAMU DÜZENİ İLE İLGİLİ OLUP, SÜRESİZ ŞİKAYETE DAYANAK YAPILABİLİR.

Bence de, işçi ücretlerinin 1/4'ten fazlasının haczedilemeyeceği kuralı kamu düzeniyle ilgilidir ve 506 sayılı yasaya ilişkin haczedilmezlik şikayetleri gibi süreye bağlı olmamalıdır.
Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Gayrİmenkul Haczİnde SatiŞ İsteme SÜresİ avmhy Meslektaşların Soruları 37 03-12-2014 11:25
Çekte İbraz SÜresİ Hesabi av.myıldız Meslektaşların Soruları 13 30-01-2014 11:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03984809 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.