Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Gereği düşünüldü

Yanıt
Old 20-05-2008, 11:48   #1
duyurucu1

 
Rahatsiz Gereği düşünüldü

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ!

Ben sessiz sedasız avukatlara ayrılan yerde duruşmayı izliyordum.Dava bir hukuk davasıydı.Davacı ve davalı tarafa ayrılan yerde avukatlar ,yanlarında vekilleri vardı.

Hakim usulüne uygun olarak taraflara söz verdi.taraflar konuştular.Taleplerini dile getirdiler.Hakim konuşulanları ve talepleri tutanağa yazdırdı.red edeceklerini de anında red etti.Ve tutanağa geçirdi.

Sonra hakim konuştu:”Gereği düşünüldü;”Avukatlar ve taraflar ayağa kalktı.

Tam bu sırada Davacı vekili konuşmaya başladı.”Efendim şu belge şöyle oldu da şurası böyle oldu..”

Hakim konuştu”Sayın avukat bakınız gereği düşünüldü!dedim”

Avukat ,”Efendim bu belge şöyle oldu da böyle oldu..”

Hakim”Sayın avukat lütfen beni dinler misiniz! Bakınız size gereği düşünüldü dediğimi söylüyorum.Bu ne demek?Artık ben konuşacağım,demektir”

Salonda çıt yok.Oturan avukatlar,dinleyiciler merakla hakim ile avukat arasındaki tartışmayı izliyorlar.Ben de izliyorum.

Avukat:”Evet efendim ama,dosya içerisindeki delillerden şu delil ,şu kağıt..”şeklinde başlayıp konuşmasını sürdürüyor.

Hakim”Sayın avukat,deminden beri konuştunuz.Konuştuklarınızı tutanağa yazdırdım.Başka talepleriniz varsa onları da tutanağa yazdırdım.Siz konuşurken ben sözünüze müdahale etmedim.Artık söz sırası bana geçti.Ve ben Gereği düşünüldü!demek suretiyle duruşma sonunda toparladığım ara kararını yazdıracağım.Ama siz hala konuşuyorsunuz.Gereği düşünüldü!dedikten sonra sizi dinlemem!.Diyeceklerinizi ya ben ara kararına başlamadan önce diyecektiniz yada hala diyecekleriniz varsa yazılı hale getirip mahkememize veriniz.”

Avukat hala “Efendim öyle ama delillerden biri şöyle oldu,böyle oldu..”

Hakimi bırakın ,ben dahi az kaldı ayağa kalkıp “Sus be!”deme ihtiyacını hissettim.Meslekdaşımı azarlama ihtiyacını hissettim.

Ama hakim benim kadar sabırsız değildi.Kızgın olduğu belli olmasına rağmen avukata “Sus be!” demedi.Kibarlığı elden bırakmadı ve “Şu andan itibaren sizi dinlemiyorum!Ara kararı yazdırıyorum.Lütfen susunuz!”diye sertçe azarladı.

Buyurun. Bu da şov yapan avukat tipi.Müvekkili yanında ya.Müvekkili “Benim avukatım ne konuştu ama.Neredeyse hakimi bile bastırdı.Hakim bile avukatıma bir şey diyemedi”imajı verecek. Ya da algılama özürlü bir meslekdaş.Bilemiyorum.

Yani biz/ben hep hakimlere,savcılara vuruyoruz,onları eleştiriyoruz ya bir de işin avukat cephesinde yaşanan olumsuzluklar var.

Kot pantolanla,salla pati,üç günlük traşla,aşırı makyajla,dekolte kıyafetle duruşmaya girenleri,cübbesi adliye dışında koluna atılı yada omzuna atılı vaziyette çarşıdaki bürosuna giden avukatları saymıyorum daha.Ama iğneyi başkalarına batırmadan önce zaman zaman çuvaldızı kendimize batırmakta yarar var.
Old 21-05-2008, 10:53   #2
Songül Yıldız Aksarı

 
Varsayılan Cübbe

Cübbesi elinde, omzunda adliye yakınlarında ya da toplu taşıma araçlarında meslektaşımı görmekten utanıyorum. Bu tutum, mesleğimizin vatandaş karşısında basite indirgenmesine neden olacak davranışlardan birisi. Neden bu şekilde davrandıklarını da anlamış değilim. Lütfen bu durumu normal karşılayan meslektaşımız varsa cevap yazsın.
Old 21-05-2008, 11:23   #3
tuval2310

 
Varsayılan

Ben henüz stajyer avukatım ve elimden geldiğince duruşmaları izlemeye çalışıyorum..Bunun bana en büyük faydası duruşma adabını öğrenmek.Kim nerde duracak , nasıl konuşacak , müvekkille ,hakimle,mübaşirle nasıl iletişim kuracak bunları gözlemliyorum.
Gerçekten bazen şov yapmaya çalışan avukatlar oluyor.. Ben bunu hep Amerikan filmlerine bağladım.Çünkü halk gerçekten duruşma salonlarının , avukatların o filmlerdeki gibi olduğunu düşünüyor..Yani çok konuşan gerekli gereksiz tüm ayrıntıları anlatan , karşı tarafın avukatını gerekirse hakimi sindirebilen , oradaki insanları kendine hayran bırakacak kadar büyük yeteneklere sahip olan avukat iyi avukattır diye düşünülüyor..
Hadi halk bilmiyor buradaki sistemin farklı olduğunu ama şov yapmaya çalışan arkadaşlarda mı bilmiyor buranın Amerika olmadığını
Old 22-05-2008, 08:05   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Çuvaldızı elimizden eksik etmeyelim. Ama ben birilerine çivi çakmak istiyorum:

Mahkemeye verdiği dilekçelerin bir suretini de karşı taraf vekili meslektaşına verme inceliğini göstermeyen avukatlar beni çok üzüyor.

Meslektaşın değeri bilinmeli; meslektaş yoksa meslek de yok demektir.

Saygılarımla
Old 22-05-2008, 09:49   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Songül Yıldız Aksarı
Cübbesi elinde, omzunda adliye yakınlarında ya da toplu taşıma araçlarında meslektaşımı görmekten utanıyorum. Bu tutum, mesleğimizin vatandaş karşısında basite indirgenmesine neden olacak davranışlardan birisi. Neden bu şekilde davrandıklarını da anlamış değilim. Lütfen bu durumu normal karşılayan meslektaşımız varsa cevap yazsın.

Meslektaşlarıız arasında ve özellikle Türk Hukuk Sitesi içinde bunu normal karşılayabilecek (özür dileyerek söylemk zorundayım) anormal birisinin olmadığını düşünüyorum.
Old 22-05-2008, 09:51   #6
loresima

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Songül Yıldız Aksarı
Cübbesi elinde, omzunda adliye yakınlarında ya da toplu taşıma araçlarında meslektaşımı görmekten utanıyorum. Bu tutum, mesleğimizin vatandaş karşısında basite indirgenmesine neden olacak davranışlardan birisi. Neden bu şekilde davrandıklarını da anlamış değilim. Lütfen bu durumu normal karşılayan meslektaşımız varsa cevap yazsın.


Merhaba. Cübbe yi elde taşıma konusunda biraz sert düşünüyorsunuz. Şahsen baro odasında ki, bir çok meslektaşımızın giydiği cübbelerden birini giymek yerine kendi cübbemi elimde taşımayı tercih ederim. Bir başkasının kullandığı bir eşyayı herkesin kullanabilmesi mümkün değil. bu titizlikle alakalı bir durum. Üstelik büro adliyenin yakınlarında ise cübbeyi çantaya tıkıştırıp, adliye de çıkararak kırışık bir şekilde giymek daha da feci bence.
Bir avukat görüntüsü itibariyle düzgün olmalı. Baro odasından alınan kirli ve kırışık cübbeleri giymektense elimizde muntazam bir şekilde taşımak daha doğru.
Old 22-05-2008, 09:56   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Elinizde katlanmış ve düzgün bir şekilde taşımanız ile omuzunuza külhan beyi gibi cüppeyi atıp, dolaşmanız aynı değildir. Biz omuza atılıp sokakta yürünmesini doğru bulmuyoruz.
Old 22-05-2008, 10:00   #8
loresima

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Elinizde katlanmış ve düzgün bir şekilde taşımanız ile omuzunuza külhan beyi gibi cüppeyi atıp, dolaşmanız aynı değildir. Biz omuza atılıp sokakta yürünmesini doğru bulmuyoruz.


Aynı olmadığının farkındayım. Fakat ''cübbesi elinde'' ibaresi kullanışmış. ben de zaman zaman cübbemi elime alıp adliyeye gidiyorum. bunda bir aykırılık yok bence. ona istinaden yazdım bu mesajı. külhan beyi gibi omuzda taşıyanları savunmak için değil.
Old 26-05-2008, 16:33   #9
Av.FGY

 
Varsayılan

oldukça yeni bir avukatım ama benimde bu cübbe mevzuunda benimde çok üzüldüğüm bir konu var.. Cübbelerimizle duruşmalara giriyoruz ama nedense ona gereken saygıyı göstermiyoruz.. kırış kırış hatta çeşitli yerlerinde sigara delikleri oluşmuş olanları görüyorum..Cübbe yakası artık yıkanmamaktan kir içinde kırmızısı bile gözükmeyenler var.. Üzerimize giydiğimiz kıyafetlerden daha fazla özeni hakkettikleri görüşündeyim..
Old 26-05-2008, 17:59   #10
Akheront

 
Varsayılan

Öncelikle şekilci biri olmadığımı belirtmek isterim. Fakat seçkin bir meslek olan Avukatlığı yapmak isteyen hukukçu arkadaşların ,mesleğin onur ve vakarına yaraşır tarzda davranışlarını düzenlemeleri gerekiyor bence. Kişilerin özel hayatları kim olursa olsun bizleri ilgilendirmez. Fakat bir kamu hizmeti olduğu malum olan avukatlık mesleğini icra edenler , kalabalık ve nitelikli bir kitleyi (bilhasa üzerilerinde cübbe varken) temsil ettiklerinin bilincinde olmalıdırlar. Olmalıdırlarki kendilerine yapılan haksız eleştirileri alınlarının akıyla deffedebilsin,cevaplayabilsinler. Üzerilerindeki denetimin eksikliğinden faydalanarak birhayli bohem bir tarzla meslek icra etmeye çalışanlar sadece kendilerine değil, dahilinde bulundukları komin'e de telafisi güç zararlar vermektedirler. Bu konuda baroların da ellerindeki disiplin cezası silahını her nedense kullanmaktan imtina ettiklerini ve böylece suistimallerin önünü açtıklarını düşünüyorum ve basit gibi görünen bu hal'i önemsemeyenler için sözlerimi teşbihte hata olmaması dileğiyle bir atasözü ile bitirmek istiyorum.
Bir mıh bir nal kurtarır,bir nal bir at kurtarır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Gereği düşünüldü...Hüküm: duyurucu1 Konumuz : Hukukçular 3 10-05-2008 13:37
Gd (gereği Düşünüldü) çıktı Av.Nevra BAŞKAL Ticari Duyurular 4 30-11-2007 18:45
iş akdinin 25/II-e gereği feshi av.zuhala Meslektaşların Soruları 6 31-08-2007 16:41
Gerekçe Gereği Armağan Konyalı Hukuk Sohbetleri 0 12-01-2003 19:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05385399 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.