Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Avukatlığa giriş sınavı kalkıyor

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-11-2006, 22:50   #31
gulbeyaz

 
Varsayılan sınava hayır

tamam sınav olmalı tamam ama bu sekılde mı olmalı olacaksa bıle stajdan once olmalı stajım bıtıyo ve aaa sınav ee kazanamadık sonumuz? ben 1 defa sınava gırıp de kazanamazsam kendıme olan guvenım ne olacak bunun cevabını verebılırler mı sınavın olmasından yana olan arkadaslar..ya kaybolan zaman... evet kalıte arttırılmalı fakat bu sekılde mı? ya su an avukat olanlar? benden de SINAVA HAYIR!!!
Old 20-11-2006, 14:46   #32
ozgenhukuk

 
Varsayılan

Sınav çözüm değil...meslek içi denetim ve mesleğin yeniden organizasyonu yapılmalıdır..Avukatların sorumluluklarıda ciddi anlamda gözden geçirilmelidir...sınav kaliteyi yükseltmez...
Old 20-11-2006, 16:06   #33
hukuk1983

 
Varsayılan

ben de stj avukatım ve sınava tamamen karşıyım sonuçta biz bu meslegi serbest meslek diye seçtik biz devlet memuru olmayacaıız ki ögretmenler gibi sınava tabı tutulalım. Ayrıca kalite sizlik olursa da kimse lecbur bu avukata gidecek diye de bir şey yok meslek onuru konusuna gelince o da insanın kendisi ile ilgilidirrrr
Old 20-11-2006, 16:09   #35
hukuk1983

 
Varsayılan

ayrıca 6 ayda bir olacak ü dört günle sınavı kaçırırsan 5 ay bekleyeceksin ve ne avukatsın ne de stajer yanı sıfasızsın .Bu nedenle ya sınav stajdan önce olmalı ya da olmamalı
Old 21-11-2006, 09:59   #36
faruksa

 
Varsayılan

hukuk fakültelerinde her sınav ösym nin yaptığı sınavlardan daha ciddiydi.Ve daha zor olduğundan eminim fakat sınavın eleyici özellliği ile bilgiyi ölçme hedefi tartışılır nitelikteydi.
sadece buradan hareketle sınavların yetersiz hukukcuları elemeyemeceğine,avukatlığın kitap ezberlemek çok soru çözmenin yanında hukuk nosyonuna sahip olunması gerekliliğine dikkatinizi çekerim.
avukatlık mesleğine yakıştırma yapan çok olur ama bu mesleğe yakışan da bi o kadar azdır
Allah herkesin gönlüne göre versin
Old 21-11-2006, 15:52   #37
faruksa

 
Varsayılan TBB, avukatlık sınavının kaldırılmasına karşı

Türkiye Barolar Birliği (TBB)Başkanı Özdemir Özok, avukatlık sınavının kaldırılmasını öngören yasa tasarısını eleştirerek, "Sınavın kaldırılması savunma mesleğinin geleceği için vahimdir" dedi.
Özok, düzenlediği basın toplantısında, yasa değişikliği önerisini meclise taşıyan iktidarın "iyi niyetli davranmadığını ve popülizm yaptığını" savundu.
Tasarı meclise geldiğinde konuya ilişkin ilettikleri çekincelerin dikkate alınmadığını söyleyen Özok, "Ülke seçilmiş diktatörler tarafından yönetiliyor. Demokrasilerde karizma olmaz, uzlaşma olur" dedi.
Avukatlığın hukukun üç temel ayağından biri olduğunu ifade eden Özok, sınavın kaldırılması halinde mesleğin niteliğini kaybedeceğini ifade etti ve "gelecek açısından vahim" olarak değerlendirdi.
Yasa çıkarılırken toplumun beklentileri ve kamu yararının dikkate alınması gerektiğini belirten Özok, "Bütün çağdaş ülkelerde uygulanan avukatlık mesleğine giriş sınavından vazgeçilmesi teşebbüsünün hiçbir objektif ve bilimsel nedeni yoktur" diye konuştu.
Old 21-11-2006, 15:54   #38
faruksa

 
Varsayılan Stajyerlerden, avukatlık sınavının yapılmasına dair itiraz...

Avukatlık Sınavının Yapılmasına Yönelik İtirazlarımız:
Öncelikle avukatlık sınavını, Hakimlik ya da TUS sınavlarıyla karşılaştırmamak gerekmektedir. Tıp bitiren öğrenci doktor olur. Hukuk bitiren öğrenci de avukat olur. Ancak bunun sonrasında sınava girerek doktor, uzmanlık alanı belirleyip mertebesini arttırabilir. Aynı şeklide bir avukat da sınava girerek hakimlik mertebesine ulaşabilir. Sınav özellikle mertebe belirlemeye yönelik bir sınav olacaksa, bütün avukatlara uzmanlık alanı veya mertebe verilecekse sınavdan başarısız olanlar da danışman avukat gibi alt kademe bir avukat olacaksa bu sınavı destekliyoruz. Ancak avukatlık mesleğini yapmak sınava bağlanırsa bu, okuduğumuz zamanda harcadığımız emeklerin boşa gitmesi demektir. Bu da Anayasanın 10. ve 48. maddelerine aykırılık teşkil edecektir.
Avukatlık sınavı, Türkiye Barolar Birliği tarafından ilk olarak 2001 yılında yapılmak istenmiştir. Fakat 2001 yılında Türkiye Barolar Birliği bu sınav için gerekli çalışmaları yapamadığı için zaten bu sınav imkansız hale gelmiş ve TBMM tarafından çıkarılan bir geçici madde ile sınav 2006 yılına ertelenmiştir. Şimdi 2006 yılına gelmemize rağmen Türkiye Barolar Birliği sınava yönelik hiçbir altyapı çalışması yapmamıştır.
Örnek verecek olursak; baroların büyük bir çoğunluğunda staj eğitim merkezleri kurmamıştır. Hukuk fakültelerinde ise sınavında çıkacak muhtemel soruların %40’lık kesinini oluşturan “avukatlık hukuku” konusuna yönelik hiçbir ders okutulmamaktadır. İki üç baro dışında bu derslerin okutulduğu hiçbir kurum yoktur. Ayrıca barolar bu konu ile ilgili üzerine aldığı eğitim video cd’si dağıtma görevini de yerine getirmemiştir.
Kuşkusuz bu anlattıklarımız, sınava girecek adaylar arasında eşitsizliğe sebep olacaktır.
Bugün Barolar Birliği ısrarla sınav istemektedir; ancak bu sınavın yapılmasına yönelik hiçbir alt yapı yaratmamıştır. Burada akıllara gelen soru şudur: Avukatların kalitesini arttırmak için onlara daha çok şey öğretmek varken neden sınav gibi bir salt eleme aracına başvurmuştur ve bu ısrarla istenmektedir? Üstelik adayın sınavı kazanamaması halinde bu sınavların adaya hiçbir eğitim verilmeden üst üste 6 kez tekrarlanmasındaki yarar nedir?
Avukatlık bir serbest meslektir ki bu özelliğini de yine avukatlık kanununun ilk maddesinden almaktadır. Anayasanın 48.maddesinde ise herkesin dilediği alanda çalışma ve özel teşebbüs kurma özgürlüğüne sahip olduğu belirtilmiştir.
Avukat; bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Bu bağlamda avukatların mesleğe alınması Barolar Birliğinin düzenlediği bir sınava bağlanmamalıdır. Tartışılmakta olan sınavın yetkisiz bir kurum tarafından yaptırılmakta olduğunu düşünüyoruz. Hatta bağımsızlık ve serbestlik ilkesine dayanan bir meslek, ÖSYM’nin düzenlediği sınavına girmeye hiç tabi tutulmamalıdır.
Avukatlık mesleğinde çok bilmenin bir önemi yoktur. Bu meslekte önemli olan doğru bilgiye zamanında ulaşmaktır. Bu nedenle sınavda adayın bilgisine yönelik sorular sorulması, hadiseye ters düşecektir. Bu nedenle böyle bir sınavın yapılmasında mesleki yeterliliğin ölçülmesi açısından hiçbir yarar yoktur.
Sınavda sorulacak muhtemel sorular, açısından biz stajyerlerin hiçbir bilgisi yoktur. Doktrinlerin, içtihatların tartışıldığı hukuk alanında mutlak bir doğru yoktur. Bunun yanında kanunların ve kitapların anlattıklarına ters düşen birçok uygulama vardır. Örneğin; Uygulamada istinaf mahkemesi bulunmamasına rağmen, kurulacağı için derslerde istinaf mahkemesi okutulmaktadır. Avukatlık sınavında hükümlere karşı müracaat tarihleri hakkında bir soru gelmesi haline bu sorunun cevabının ne olacağını Barolar Birliği de bilmemektedir.
Sınavı amaç açısından değerlendirmek istersek; bu sınav ölçü değildir; Olamazda. Kimse yüz tane soruya doğru cevap verdi diye avukatlık mesleğine alınmamalıdır. Ayrıca 69 alan AVUKATIN işsiz kalması; 70 alan AVUKATIN avukat olması da hakkaniyetli bir çözüm değildir. Bu sınavdaki amaç “kalite” olarak gösterilse de bu sınav, arasında hiç de kalite farklı bulunmayan insanlardan bir kısmının elenmesine neden olacaktır. Dolayısıyla, avukatlık sınavını düzenleyen hükümlerin lafzının aksine, hedeflenen şey NİTELİK ARTIRMA DEĞİL, NİCELİK AZALTMADIR.
Sadece avukat sayısının azalmasında devletin ve milletin hiçbir menfaati yoktur. Hatta avukat sayısının azalması, savunma hakkının ve avukatlar arasındaki rekabetin azalmasına, dolayısıyla kalitenin azalmasına neden olacaktır. Baroların kaliteli olarak tabir ettiği sınava tabi olmayan birçok avukat, rekabet ortamı dışında kalacaktır.
Şunu da belirtmek gerekir ki mesleki kariyerini ispatlamış avukatların, barolardan sınavın yapılmasına yönelik bir talepte bulunmayarak bu tartışmadan uzak kalmışlardır. Hatta onlar yapacak birçok işleri olduğu için bu konu ile hiç ilgilenmemişlerdir.
Barolar Birliği, meslekte kalitenin düştüğünü dile getirmiştir. Ancak bunun sorumlusu stajyerler değil avukatlar ve barolardır. Avukatların kalitesi düşükse barolar birliği buna sınavdan başka bir çözüm bulup, öncelikle avukatlara yönelik kaliteyi artıma faaliyeti içinde olmalıdır.
Sayın Özok, avukatlık sınavının çözüm olmadığını, ancak bir yerden başlanması gerektiğini dile getirmiştir. Başlanacak yer stajyerler değildir. Daha avukatlık mesleğine başlamamış bir kişinin kalitesiz damgası yemesi doğru değildir. Çünkü avukatlık, tecrübe ile kazanılan bir meslektir.

Ayrıca stajyer avukatlar staj dönemlerinde birçok davaya giriyor ve birçok kararda etkili oluyor. Bu durumda staj bittikten sonra avukat olamayan stajyerin yaptığı işlemlerin yetkisiz kişiler tarafından yapılması nedeniyle sakat olması ve yargılamanın yenilenmesi gündeme gelecektir.
Sayın Özok; avukatlık sınavının kaldırılmasını tarihi bir hata olarak değerlendirmiştir. Ancak sınavın çözüm olmadığını da eklemiştir. İkisinin arasında büyük çelişki vardır. Sınav çözüm değilse neden hukuk gençliğini ateşe atmak isteniliyor?
Türkiye Barolar Birliği, bu haksız sınavın yapılmasını ısrarla istemekte; alt yapısını hazırlamadığı bu sınavla stajyerleri ateşe atmaktadır. Türkiye Barolar Birliği Başkanımızın stajyerleri hedef alan, bu olumsuz ve ısrarlı davranışlarının sebebini anlamak mümkün değildir. Geleceğin başarılı hukukçuları da onu her zaman bu özelliği ile anacaklardır.

Barolar Birliği ve Sayın Özok istemese de stajyer avukatlar; daha avukat ünvanlarını almadan, hayatlarının en büyük hukuki mücadelesini Türkiye Barolar Birliği karşısında vererek, ruhsatlarını sınavsız olarak alacaklardır. Bu avukatların haklarını yemek; onların avukatlık mesleğine kabul edilmemesinden fayda sağlamak çok da kolay değildir. Bu sınav tartışmaları içinde zaten stajyer avukatlar, barolar karşısında iyi birer avukat olduklarını da ispatlamışlardır.
Sınavın gereksizliği hakkında daha fazla açıklama gerekirse; TBMM Adalet Alt Komisyonu’nun raporunda geçen sebepler de konuyu aydınlatmaya yeterli olacaktır:
İlk sınava girip başarılı olamayan aday, yeni bir tahsile ve yeni bir staja mecbur olmamasına rağmen bu imtihanların tekrarındaki faydanın ne olduğu anlaşılamamakta, ayrıca Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” ilkesini düzenleyen 10 uncu maddesiyle, sınava tabi tutulan kişi meslek seçme hakkından kısıtlanmış olduğundan “Çalışma sözleşme hürriyeti” başlıklı 48 inci maddesine göre bu sınav, Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Avukatlık müessesesine, 2001 yılında çıkarılan 4667 sayılı Kanunla giren bu sınav mecburiyeti, uygulamada herhangi bir yarar sağlamamaktadır. Ayrıca avukat, sınavını her gün müvekkiline karşı vermekte ve başarı gösteremeyenler zaten kendiliğinden tasfiye olunmaktadır.
Hukuk fakültesini bitiren, ayrıca bütün mahkemelerde staj görüp, o mahkemelerin hakimlerinden de yeterlik belgesi alan, bundan sonra, beş yıl kıdemi olan bir avukat nezdinde altı ay süre ile staj yaparak, ilgili avukattan kanuni ve mesleki şartları haiz olduğu yolunda belge almaya hak kazanan ve hatta avukat yanındaki bu stajın belli bir bölümünü tamamladıktan sonra, o avukat nezaretinde bir kısım mahkemelerdeki davalara giren, yani fiilen avukatlık yapan bir adayın sınava tabi tutulması doğru değildir ve lüzumlu da değildir.
Meslekte kaliteyi ilke ve amaç edinmiş olan Türkiye Barolar Birliği’nin, bu amacını gerçekleştirmek için sınavdan daha başka araçlar araması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü stajyerler ve hukukçular tarafından birliğin kalite anlayışı, sadece avukat sayısı olarak anlaşılmaktadır. Bu sınavın yapılmak istenmesinin asıl nedeni tutarlı bir savunma ile gösterilmediği takdirde bu sınavı kabul etmemiz mümkün değildir.
Saygılarımızla, 21/11/2006
Stajyer Avukatlar Topluluğu
Old 21-11-2006, 16:39   #39
faruksa

 
Varsayılan

Avukatlık Sınavının Yapılmasına Yönelik İtirazlarımız:
Öncelikle avukatlık sınavını, Hakimlik ya da TUS sınavlarıyla karşılaştırmamak gerekmektedir. Tıp bitiren öğrenci doktor olur. Hukuk bitiren öğrenci de avukat olur. Ancak bunun sonrasında sınava girerek doktor, uzmanlık alanı belirleyip mertebesini arttırabilir. Aynı şeklide bir avukat da sınava girerek hakimlik mertebesine ulaşabilir. Sınav özellikle mertebe belirlemeye yönelik bir sınav olacaksa, bütün avukatlara uzmanlık alanı veya mertebe verilecekse sınavdan başarısız olanlar da danışman avukat gibi alt kademe bir avukat olacaksa bu sınavı destekliyoruz. Ancak avukatlık mesleğini yapmak sınava bağlanırsa bu, okuduğumuz zamanda harcadığımız emeklerin boşa gitmesi demektir. Bu da Anayasanın 10. ve 48. maddelerine aykırılık teşkil edecektir.
Avukatlık sınavı, Türkiye Barolar Birliği tarafından ilk olarak 2001 yılında yapılmak istenmiştir. Fakat 2001 yılında Türkiye Barolar Birliği bu sınav için gerekli çalışmaları yapamadığı için zaten bu sınav imkansız hale gelmiş ve TBMM tarafından çıkarılan bir geçici madde ile sınav 2006 yılına ertelenmiştir. Şimdi 2006 yılına gelmemize rağmen Türkiye Barolar Birliği sınava yönelik hiçbir altyapı çalışması yapmamıştır.
Örnek verecek olursak; baroların büyük bir çoğunluğunda staj eğitim merkezleri kurmamıştır. Hukuk fakültelerinde ise sınavında çıkacak muhtemel soruların %40’lık kesinini oluşturan “avukatlık hukuku” konusuna yönelik hiçbir ders okutulmamaktadır. İki üç baro dışında bu derslerin okutulduğu hiçbir kurum yoktur. Ayrıca barolar bu konu ile ilgili üzerine aldığı eğitim video cd’si dağıtma görevini de yerine getirmemiştir.
Kuşkusuz bu anlattıklarımız, sınava girecek adaylar arasında eşitsizliğe sebep olacaktır.
Bugün Barolar Birliği ısrarla sınav istemektedir; ancak bu sınavın yapılmasına yönelik hiçbir alt yapı yaratmamıştır. Burada akıllara gelen soru şudur: Avukatların kalitesini arttırmak için onlara daha çok şey öğretmek varken neden sınav gibi bir salt eleme aracına başvurmuştur ve bu ısrarla istenmektedir? Üstelik adayın sınavı kazanamaması halinde bu sınavların adaya hiçbir eğitim verilmeden üst üste 6 kez tekrarlanmasındaki yarar nedir?
Avukatlık bir serbest meslektir ki bu özelliğini de yine avukatlık kanununun ilk maddesinden almaktadır. Anayasanın 48.maddesinde ise herkesin dilediği alanda çalışma ve özel teşebbüs kurma özgürlüğüne sahip olduğu belirtilmiştir.
Avukat; bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Bu bağlamda avukatların mesleğe alınması Barolar Birliğinin düzenlediği bir sınava bağlanmamalıdır. Tartışılmakta olan sınavın yetkisiz bir kurum tarafından yaptırılmakta olduğunu düşünüyoruz. Hatta bağımsızlık ve serbestlik ilkesine dayanan bir meslek, ÖSYM’nin düzenlediği sınavına girmeye hiç tabi tutulmamalıdır.
Avukatlık mesleğinde çok bilmenin bir önemi yoktur. Bu meslekte önemli olan doğru bilgiye zamanında ulaşmaktır. Bu nedenle sınavda adayın bilgisine yönelik sorular sorulması, hadiseye ters düşecektir. Bu nedenle böyle bir sınavın yapılmasında mesleki yeterliliğin ölçülmesi açısından hiçbir yarar yoktur.
Sınavda sorulacak muhtemel sorular, açısından biz stajyerlerin hiçbir bilgisi yoktur. Doktrinlerin, içtihatların tartışıldığı hukuk alanında mutlak bir doğru yoktur. Bunun yanında kanunların ve kitapların anlattıklarına ters düşen birçok uygulama vardır. Örneğin; Uygulamada istinaf mahkemesi bulunmamasına rağmen, kurulacağı için derslerde istinaf mahkemesi okutulmaktadır. Avukatlık sınavında hükümlere karşı müracaat tarihleri hakkında bir soru gelmesi haline bu sorunun cevabının ne olacağını Barolar Birliği de bilmemektedir.
Sınavı amaç açısından değerlendirmek istersek; bu sınav ölçü değildir; Olamazda. Kimse yüz tane soruya doğru cevap verdi diye avukatlık mesleğine alınmamalıdır. Ayrıca 69 alan AVUKATIN işsiz kalması; 70 alan AVUKATIN avukat olması da hakkaniyetli bir çözüm değildir. Bu sınavdaki amaç “kalite” olarak gösterilse de bu sınav, arasında hiç de kalite farklı bulunmayan insanlardan bir kısmının elenmesine neden olacaktır. Dolayısıyla, avukatlık sınavını düzenleyen hükümlerin lafzının aksine, hedeflenen şey NİTELİK ARTIRMA DEĞİL, NİCELİK AZALTMADIR.
Sadece avukat sayısının azalmasında devletin ve milletin hiçbir menfaati yoktur. Hatta avukat sayısının azalması, savunma hakkının ve avukatlar arasındaki rekabetin azalmasına, dolayısıyla kalitenin azalmasına neden olacaktır. Baroların kaliteli olarak tabir ettiği sınava tabi olmayan birçok avukat, rekabet ortamı dışında kalacaktır.
Şunu da belirtmek gerekir ki mesleki kariyerini ispatlamış avukatların, barolardan sınavın yapılmasına yönelik bir talepte bulunmayarak bu tartışmadan uzak kalmışlardır. Hatta onlar yapacak birçok işleri olduğu için bu konu ile hiç ilgilenmemişlerdir.
Barolar Birliği, meslekte kalitenin düştüğünü dile getirmiştir. Ancak bunun sorumlusu stajyerler değil avukatlar ve barolardır. Avukatların kalitesi düşükse barolar birliği buna sınavdan başka bir çözüm bulup, öncelikle avukatlara yönelik kaliteyi artıma faaliyeti içinde olmalıdır.
Sayın Özok, avukatlık sınavının çözüm olmadığını, ancak bir yerden başlanması gerektiğini dile getirmiştir. Başlanacak yer stajyerler değildir. Daha avukatlık mesleğine başlamamış bir kişinin kalitesiz damgası yemesi doğru değildir. Çünkü avukatlık, tecrübe ile kazanılan bir meslektir.

Ayrıca stajyer avukatlar staj dönemlerinde birçok davaya giriyor ve birçok kararda etkili oluyor. Bu durumda staj bittikten sonra avukat olamayan stajyerin yaptığı işlemlerin yetkisiz kişiler tarafından yapılması nedeniyle sakat olması ve yargılamanın yenilenmesi gündeme gelecektir.

Sayın Özok; avukatlık sınavının kaldırılmasını tarihi bir hata olarak değerlendirmiştir. Ancak sınavın çözüm olmadığını da eklemiştir. İkisinin arasında büyük çelişki vardır. Sınav çözüm değilse neden hukuk gençliğini ateşe atmak isteniliyor?
Türkiye Barolar Birliği, bu haksız sınavın yapılmasını ısrarla istemekte; alt yapısını hazırlamadığı bu sınavla stajyerleri ateşe atmaktadır. Türkiye Barolar Birliği Başkanımızın stajyerleri hedef alan, bu olumsuz ve ısrarlı davranışlarının sebebini anlamak mümkün değildir. Geleceğin başarılı hukukçuları da onu her zaman bu özelliği ile anacaklardır.
Barolar Birliği ve Sayın Özok istemese de stajyer avukatlar; daha avukat ünvanlarını almadan, hayatlarının en büyük hukuki mücadelesini Türkiye Barolar Birliği karşısında vererek, ruhsatlarını sınavsız olarak alacaklardır. Bu avukatların haklarını yemek; onların avukatlık mesleğine kabul edilmemesinden fayda sağlamak çok da kolay değildir. Bu sınav tartışmaları içinde zaten stajyer avukatlar, barolar karşısında iyi birer avukat olduklarını da ispatlamışlardır.
Sınavın gereksizliği hakkında daha fazla açıklama gerekirse; TBMM Adalet Alt Komisyonu’nun raporunda geçen sebepler de konuyu aydınlatmaya yeterli olacaktır:
İlk sınava girip başarılı olamayan aday, yeni bir tahsile ve yeni bir staja mecbur olmamasına rağmen bu imtihanların tekrarındaki faydanın ne olduğu anlaşılamamakta, ayrıca Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” ilkesini düzenleyen 10 uncu maddesiyle, sınava tabi tutulan kişi meslek seçme hakkından kısıtlanmış olduğundan “Çalışma sözleşme hürriyeti” başlıklı 48 inci maddesine göre bu sınav, Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.
Avukatlık müessesesine, 2001 yılında çıkarılan 4667 sayılı Kanunla giren bu sınav mecburiyeti, uygulamada herhangi bir yarar sağlamamaktadır. Ayrıca avukat, sınavını her gün müvekkiline karşı vermekte ve başarı gösteremeyenler zaten kendiliğinden tasfiye olunmaktadır.
Hukuk fakültesini bitiren, ayrıca bütün mahkemelerde staj görüp, o mahkemelerin hakimlerinden de yeterlik belgesi alan, bundan sonra, beş yıl kıdemi olan bir avukat nezdinde altı ay süre ile staj yaparak, ilgili avukattan kanuni ve mesleki şartları haiz olduğu yolunda belge almaya hak kazanan ve hatta avukat yanındaki bu stajın belli bir bölümünü tamamladıktan sonra, o avukat nezaretinde bir kısım mahkemelerdeki davalara giren, yani fiilen avukatlık yapan bir adayın sınava tabi tutulması doğru değildir ve lüzumlu da değildir.
Meslekte kaliteyi ilke ve amaç edinmiş olan Türkiye Barolar Birliği’nin, bu amacını gerçekleştirmek için sınavdan daha başka araçlar araması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü stajyerler ve hukukçular tarafından birliğin kalite anlayışı, sadece avukat sayısı olarak anlaşılmaktadır. Bu sınavın yapılmak istenmesinin asıl nedeni tutarlı bir savunma ile gösterilmediği takdirde bu sınavı kabul etmemiz mümkün değildir.
Saygılarımızla, 21/11/2006
Old 21-11-2006, 18:36   #40
şara

 
Varsayılan destek yerine ...

ya anlayamadığım şey bu sınavın kalkmamasını neden en çok 'zaten'avukat olan kesim istiyor..(rakipler çoğalıyor telaşı mı?)başarılı olan bu meslekte kendine zaten bi yer edinecektir..bu sınavın gerekli olduğunu düşünmüyorum..öss 'de de geleceğimizi 3 saatin eline bırakmıştık..olmasaydı bi sonraki yıla tekrar deniycektik..bu stresi yaşamak istemiyorum ,bende diğer arkadaşlarım gibi..saygılarımla..
Old 22-11-2006, 00:14   #41
ncnc

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan a.lawyer
Benim bir sorum var.Ben staja başlayalı bir buçuk ay oldu.Sınav stajdan önceye alınırsa, biz staja başlamış olanlar kazanılmış haktan yararlanabilecek miyiz

Burda kazanılmış haktan söz etmek sızce ne kadar adil olur?
Old 22-11-2006, 03:54   #42
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

arkadaşlar ben de uygulamalı derslerin arttırılması görüşüne katılıyorum.şu an portekizdeyim,erasmus programı nedeniyle.ve burdaki gördüğüm sistem, ikili bir sistem.yani ilk önce dersin teorisi anlatılıyor diğer derste de uygulaması yapılıyor..Ayrıca avukatlık sınavı gibi bir saçmalık da olamaz,olmamalı da.Tüm hukuk öğrencileri için kaldırılmalı bence..Devlet,hem eğitimimizi bizzat yaptırıyor.hem de kendi yaptırdığına inancı yok.Tabi ÖSYM de ayrı bir dert..tam kurtulduk derken,korkulu bir kabus gibi.Avukat olan abi ve ablalarım da oturdukları güzel koltuklarından soğuk konuşmayı bıraksınlar,rica ediyorum..Bir sınavın tüm avukatlık kariyerini ne kadar etkilediği ve avukat abilerimizin de bu sınavı desteklemeleri,DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR..Bir sınav o kadar emeğe mal edilemez.Etmemeliyiz..Saygılarımla..
Old 22-11-2006, 09:24   #43
a.lawyer

 
Varsayılan

Sayın ncnc sanırım yazımı iyi okumadınz.Ben kazanılmş haktn yararlanmk adil olur mu olmaz mı diye sormadm.Biz staja başlamş olan stajyer avukatlar, kazanılmş haktn yararlanabiliyomuyuz diye sordm.Ayarıca yasaların tanımış olduğu hakkı kullanmanında gayet adil olduğunu düşünüyorum.Sınav stajdan önceye alınırsa staja başlamış olanlar için kazanılmış hak sözkonusu olacak.Sorumu adil olup olmama tartışmasına çevirmenize hiç bir anlam veremedim doğrusu.
Old 22-11-2006, 10:41   #44
ncnc

 
Varsayılan

[quote=a.lawyer]Sayın ncnc sanırım yazımı iyi okumadınz.Ben kazanılmş haktn yararlanmk adil olur mu olmaz mı diye sormadm.Biz staja başlamş olan stajyer avukatlar, kazanılmş haktn yararlanabiliyomuyuz diye sordm.Ayarıca yasaların tanımış olduğu hakkı kullanmanında gayet adil olduğunu düşünüyorum.Sınav stajdan önceye alınırsa staja başlamış olanlar için kazanılmış hak sözkonusu olacak.Sorumu adil olup olmama tartışmasına çevirmenize hiç bir anlam veremedim doğrusu.[/q
Peki o zaman madem cevabımı begenmediniz, sorunuza şöyle bir soruyla cevap vereyim: Sizin hiçbir sınava tabii tutulmamanız ne kadar mantıklı-herkes bir sınava girerken siz arada kaynayabileceğinizi nasıl düşünürsünüz? (Şunu da belirtmeliyim ki boyle bir sınavın varlıgından rahatsızım)
Old 22-11-2006, 10:50   #45
a.lawyer

 
Varsayılan

Buna, arada kaynama değil kazanılmış haktan yararlanma deniliyo.Sanırım sizin böyle bir konudan haberiniz yok ve sanırım hala hukuk öğrencisisiniz.Sınav stajdan önceye alınırsa sınava tabii oluyosunuz sanırım.Sınava karşı olan bir insanım ve sınavın hiçbir şeyi çözmeyeceğine inanıyorum ama sınav staj öncesine alınırsa napabilirim sizi üzmemek için sınava mı giriyim?????
Not:Bundan sonraki mesajına cevap yollamayı düşünmüyorum çünkü üslubunuz böyle çirkinken kendimi bu tartışmanın içinde görmüyorum
Old 23-11-2006, 19:07   #46
Deniz İpek

 
Varsayılan

bende her hukuk ogrencısı gıbı sınav ıstemeyenlerdenım
Old 23-11-2006, 19:40   #47
faruksa

 
Varsayılan

TBMM Genel Kurulu bu hafta da fazla mesai yapacak.

TBMM Danışma Kurulunda uzlaşma sağlanamaması üzerine AK Parti, çalışma saatleri ile bazı kanun tasarı ve tekliflerinin gündemin ön sıralarına alınması konusundaki grup önerisini Genel Kurula getirdi.

Kabul edilen öneriye göre, Genel Kurul bugün 23.00'e kadar, 22 Kasım Çarşamba günü 14.00-23.00, Perşembe günü ise 14.00-21.00 saatleri arasında çalışacak.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda değişiklik öngören kanun teklifi, Avukatlık Kanununda değişiklik öngören kanun teklifi, Kimyasal
Silahların Üretilmesi, Geliştirilmesi ve Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Uluslararası Anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısı ile Darülaceze Müessesinin Kuruluşu Hakkında Kanunda değişiklik öngören kanun tasarısı gündemin ön sıralarına çekildi.
Old 23-11-2006, 19:52   #48
mevzu hukuk

 
Varsayılan

arkadaşlar şuan değişiklik teklifi mecliste görüşülüyor,TRT 3den izleyebilirsiniz...ilerleyen saatlerde bir sonuç çıkar umarım,hadi hayırlısı...
Old 23-11-2006, 21:31   #49
gülcan

 
Varsayılan

avukatlık mesleğinde kalitenin arttırılması için bence bu sınav yapılmalı.birçok arkadaşın da dile getirdiği gibi bu meslek artık ayaklar altına alınmaya başlandı....daha nitelikli avukatlar yetişmesi açısından yapılmalı.ama sınav stajdan önce yapılmalı.
Old 23-11-2006, 22:54   #50
av.tuğbabal

 
Varsayılan

arkadaşlar haberiniz var mı bilmiyorum ama genel kurul toplantısı 28 kasım salıya ertelendi.karar yeter sayısı sağlanamadı.ancak kabul yönünde kalkan eller bir hayli fazlaydı.ayrıca cemil çiçek in yorumlarıda kayda değer ve lehimizeydi.umarım bu sınav kalkar.
Old 23-11-2006, 23:44   #51
hewal65

 
Varsayılan

avukatlık sınavı neden olmalı? kalitenin artması için mi? gerekçe buysa zaten avukatlık serbest bir meslek, meslekteki ilerleme ancak kişisel yetenek ve bilgiyle mümkün, sınavın buna etkisi yok.yani kaliteyi avukatlık sınavı degil kişisel bilgi ve beceri artıracaktır. biri kalitenin artmasını istiyorsa sorunu avukatlık sınavında değil gereginden fazla olan ve ögrencisine hiçbirşey veremeyen hukuk fakültelerinde aramalı.
Old 24-11-2006, 17:37   #52
allegria

 
Varsayılan

Ben de avukatlık sınavına karşı olanlardanım.Zaten yetenekli olan kişi mesleğe başladığında bir şekilde kendini belli eder bunu için sınav bir ölçüt değildir.Ayrıca insanın meslek hayatı bir sınavla sınırlandırılmamalı bence.Öğrencilik hayatı pek başarılı geçmemiş ama mesleğe atıldığında büyük başarılar elde eden avukatlar tanıyorum.
Old 25-11-2006, 18:54   #53
faruksa

 
Varsayılan

Meclis Genel Kurulu’nda önümüzdeki hafta maddeleri üzerinde görüşmelerin yapılacağı avukatlık sınavının kaldırılmasına ilişkin yasal düzenleme konusunda tartışmalar sürüyor. Türkiye Barolar Birliği’nden sonra Yargıç ve Savcılar Birliği(Yarsav) de sınavın kaldırılmasına ilişkin düzenlemeye karşı çıktı. Stajyer avukatlar ise düzenlemeyi destekliyor.
Yarsav Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, avukatlık sınavının kaldırılmasının, “Avukatlık mesleğini ve bu mesleğin hukuk devleti ilkesinin gelişmesine sağladığı katkıları önemsememek, görmezden gelmek; avukatlık mesleğinde nitelik ve donanım sorunu yaratmak anlamındadırö dedi. Eminağaoğlu konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, yargının, sav-savunma-karar biçimindeki üç unsuruna değinerek şunları dile getirdi:
“Sav ve karar makamları için öngörülen sınav koşulunun gerçek amacı, yargıç ve savcılığa donanımlı kişileri kazandırmaktır. Yargının vazgeçilmezi olan ve kutsal savunma makamını oluşturan avukatlar için de aynı şekilde sınav koşulunun aranması, diğer yargılama makamları karşısında, avukatların da eşit seviyede bulunması, güçlü ve donanımlı olması için bir zorunluluktur. Bu durum, kişilerin hukuksal güvenliğinin sağlanması için de gereklidir. Bu anlayışla diğer ülkelerde, avukatlık için sınav koşulu öngörüldüğü gözden ırak tutulmamalıdır. Hukuk fakülteleri sayısının hızla artış göstermesi karşısında, fakülte mezunları yönünden avukatlık için artık sınav koşulunun aranması, yargı yönünden öncelik taşıyan mutlak bir zorunluluktur. Sınavın kaldırılmasına ilişkin görüşlerin, hiç bir hukuksal ve kabul edilebilir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır.
Old 25-11-2006, 18:55   #54
faruksa

 
Varsayılan

Türkiye Stajyer Avukatlar Forumu Temsilcileri, sınavın kaldırılmasını isteme gerekçelerini, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın 22 Kasım 2006’da yaptığı “sadece çoktan seçmeli sınav yaptığınızda öğrenciler sınava hazırlanmak açısından sadece belli yeteneklerini geliştiriyorlar, diğer yeteneklerini geliştirmiyorlarö açıklamasıyla güçlendirdi. Stajyer avukatlar, “Bizim de avukatlığın çoktan seçmeli sınavla ölçülmesine itirazımızın dayanağıdırö diyerek, gerekçelerini şöyle dile getirdi:

“Karşı çıkış sebebimiz, Savunma yeteneğinin gerektirdiği yaratıcılığın, sorgulama bilincinin ve başkalarının doğrularına şüpheci yaklaşmanın bu sınavla ortadan kaldırılıyor olmasıdır. Her avukat adayının sahip olması gereken özgün sosyolojik-psikolojik-politik-hukuksal parametrelerin geliştirilmesini olanaksızlaştıran bu sınavla, önceden belirlenmiş, üstelik ezbere dayanan doğruların dayatılacağı ve bu yolla avukatın fikri özgürlüğünü öldürüleceği içindir karşı çıkışımız.
Old 25-11-2006, 18:55   #55
faruksa

 
Varsayılan

ÖSYM’NİN VESAYETİ KURULACAK

Özetle, avukatın olmazsa olmazı olan, düşünsel bağımsızlık tehlikeye girdiği gibi, bunun yanı sıra, kesin kabul isteyen parametre ve hukuk politikalarını avukat adına belirleme yetkisini üstlenen bizzat meslek kuruluşunun (TBB’nin), ve aslında yasa dışı bir yetki devriyle sınavın fiili uygulayıcısı olan merkezi bir idari kuruluşun (ÖSYM’nin) vesayeti kurulacaktır avukatlar üstünde. İşte bu vesayet altında olma sonucu da, savunma mesleğini ve savunmayı imkansızlaştırır.

Diğer bir deyişle, isteğimiz Kanunda da belirtildiği gibi tam bağımsız savunma mesleği olduğu için, avukatı ekonomik-mesleksel-düşünsel düzlemlerde bağımlı hale getirecek bu sınava karşı çıktık.
Old 27-11-2006, 01:02   #56
HAMZA

 
Varsayılan

arkadaşlar madem ki oylama salı gününe ertelendi.....salı günü sultanahmet adliyesinde saat 13.00'de;stajer av.lar toplanıp,sınavın yapılmaması yönünde çağrıda bulunacaklar...İlginize....
Old 28-11-2006, 16:34   #57
av.tuğbabal

 
Varsayılan oylama sonucu ne oldu

arkadaşlar işim olması dolayısiyle genel kurul oylamasına bakamadım haberi olan var mı
Old 28-11-2006, 17:10   #58
yaman

 
Varsayılan

yaklaşık bir saattir bakıyorum ama göremedim sanırım daha oylama yapılmadı
Old 28-11-2006, 18:29   #59
Av.Cihan Nuri

 
Varsayılan

arkadaşlar şu anda görüşülüyor. tbmm tv de. izleyebilirsiniz.. gruplar adına konuşmalar yapılıyor...
Old 28-11-2006, 18:54   #60
m.oztop

 
Varsayılan

arkadaslar bi defa burda tartıstıgımız konu avukatlık sınavının yapılıp yapılmaması degil, böyle birseyin ne kadar hukui oldugu konusunda olmalıydı. hepimiz hukukcuyuz ve maalesef hiçbirimiz işin hukuki boyutunu tartısmıyor, sınav acaba kac kişinin önüne gecer, bu sınavla ne kadar avukat adayının meslege baslamasını geciktirerek kendi menfaatimize bir durum ortaya cıkar, bunun hesaplarını yapıyoruz... Arkadaslar, herseyden önce serbest meslek olan avukatlıgın sınava tabi tutulması anayasaya aykırıdır. Devlete memur almıyorsunuz, bi insanın okulunu okuyup serbest olan meslegini özgürce yapmasını, ve bircogunun ailesini, eşini, ve hatta cocugunu maddi anlamda desteklemesinin önüne gecilmesi anlamına gelen gayri hukuki bir sınavdan bahsediyoruz. bırakalım da herkes hukuk bilgisine, meslegi yapma hususundaki becerisine göre yükselsin, kazanc saglasın yahut bürosunu kapatıp kendine baska bir iş baksın...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yaş Haddinden Emekli Olan Savcı Avukatlığa Kabul Edilmedi hukukçu42 Hukuk Haberleri 33 24-08-2010 11:59
Sohbet Odasına Giriş av.külcü Site Hakkında Yazışmalar [Arşiv] 2 26-08-2003 17:19
Memura Konuşma Yasağı Kalkıyor Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 29-06-2003 13:22
Noterliğe Giriş Hakkında esra kayabınar Meslektaşların Soruları 4 04-04-2003 14:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10330701 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.