Anayasa Mahkemesi Başkanından açıklama

Tuğcu, Didim'deki 30 yıllık kooperatifteki yazlığında, İzmir'de yayımlanan ve ilk kadın gazetesi olan KAzete'den Berrin Delikçi'ye samimi ve ayrıntılı bir röportaj verdi. Tuğcu, KAzete'den Berrin G. Delikçi'nin sorularını yanıtladı

KADININ TALEP ETMESİ LAZIM, YASALARIN EŞİTLİĞİ YETMİYOR
Türk kadınının Kurtuluş Savaşında erkeğin eşi olarak aynı mücadeleye girdiğini, dolayısıyla geleneksel olarak bir talebinin bulunmadığını belirten Tuğcu, "Zorlayacaksınız tabii… Gazeteler, sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri vb, yavaş yavaş kadında bilinç oluşturuyor. Yani hala daha hem seviyor, hem dövüyor hikayesini olağan karşılayan kadınların sayısı çok. Onların bilinçlenmesi gerekiyor. Onların talep etmesi gerekiyor. Yoksa 'yasaların eşittir' demesi yeterli olmuyor ki" diye konuştu.
BAŞLANIÇTA SIKILIYORDUM HANIM OLARAK BAŞKAN OLDUĞUMDAN
Pozitif ayrımcılığın tek başına eşitliği getirmediğini, tutumun çok önemli olduğunu kaydeden Tülay Tuğcu şunları söyledi: "Yani biz erkek ağırlıklı bir toplumuz. O erkeğin de beyninde, zihninde eşitlik kavramı oluşmamış, gelişmemiş. Mesela ben, başlangıçta zaman zaman sıkılıyordum hanım olarak, Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğum için. Yoo ben 30 senelik hukukçuyum, işe raportörlükten başladım, üyelik yaptım. Bunların hepsi bir tarafa, 'kadın olarak seçildi' dediler. Ben kadın olarak seçilmedim oraya. Yahut pozitif ayrımcılık olsun diye seçilmedim ki... Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu da öyledir. 'Kadın, hanım' falan diye seçilmiş değil. O da belli nitelikleri olduğu için seçilmiş. O nitelikler benim için çok önemli. Başkanlık seçiminde de 'O hanımdır, onu seçelim, seçmeyelim' konusunu bile akıllarına getirmemişlerdir."
MAL PAYLAŞIMI YIL SONUNDA
Edinilmiş malların paylaşımıyla ilgili dosyayı, artan dava yükü nedeniyle yıl sonuna doğru görüşebileceklerini açıklayan Tuğcu, bu konuda daha fazla bir şey söyleyemeyeceğini vurguladı.
AİLE İÇİ ŞİDDETE KARŞI SOMUT ÖNLEMLER ALINMALI
Türkiye'de kadının durumunda çok ilerleme görmediğini yineleyen Tülay Tuğcu, "Ben çok fazla ilerleme görmüyorum, aile içindeki şiddet yönünden. Yani eğitim görmüş, güçlenmiş kadınlar dahi dayağa katlanabiliyorsa, çok da ilerlemiş gibi düşünemiyorum. Şiddeti önlemeye yönelik kanunlar var ama maalesef tam uygulanmıyor. Kol kırılır, yen içine kalır, aman dayak yedi durumuna düşmeyeyim diyor. Kadın, evliliği bitirmemek için susuyor, yutkunuyor, açığa çıkartmıyor ki... Aile içi şiddete karşı somut önlemler yeterince alınmadı. Yurt dışında şiddet gören bir kadının yüzlerce olanağı var" dedi.
DÜNYA ANAYASA HUKUKÇULARI TÜRKİYE'DE ZİRVE YAPACAK
Anayasa Mahkemesinin 25 Nisan 2007'de yapılacak kuruluş yıldönümü törenlerinde Dünya Anayasa Hukukçuları Zirvesini Türkiye'de toplamak için çalışma yürüttüklerini açıklayan Tuğcu, çeşitli ülkelerin Anayasa Mahkemesi başkanları, ünlü Anayasa hukukçuları ve 350 dolayında anayasa yargıcının biraya geleceği zirve için Çeşme ya da Kuşadası'nı düşündüklerini, ancak bu kadar konuğu ağırlayacak otel ve salon bulmanın sıkıntısını yaşadıklarını dile getirdi.
Tuğcu, "Devletin en üst makamından birindesiniz. Böyle bir üst görevde iken kadınca duygularla düşünüp, 'kadınlar için de birşeyler yapabilirim' diyor musunuz?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
ELBETTE KIRMIZI DA GİYMEK İSTERİM YEŞİL DE
"Ben hiçbir dönem kendimi erkek gibi hissetmedim doğrusu, hissetmemde gerekmiyor. Ben kadınım. Ama şu var tabii sadece kadın olarak görülmeyi arzu etmiyorum. Bana ne görev verilmişse ben o görevi temsil etmekle mükellefim. Elbette kadınım, yani kırmızı da giymek isterim, yeşil de giymek isterim, makyajımı da yapmak isterim, haklarımı da kullanmak isterim kadın olarak. Hiç kuşkusuz kadınlara da biraz daha yakınlık duyuyorum tabii ki. Erkek gibi davranayım diye bir şeyim yok. 'Adalet Ana' diye karikatürlerimi çizdiler. Adalette şefkat da vardır. Şefkat ise kadınlarda daha fazladır. Kadınca bakış, o özveri, şefkat, insanların sorunlarına daha fazla eğilebilmek, sevgiyle çözüm üretebilmek kadınlarda çok daha yoğun."
SOKİT: SOKAK İTİ Bu yaz kimselere haber vermeden yazlığında 10 gün geçiren Tuğcu, kendisi gibi 45 yıllık hukukçu eşi avukat Tuncer Tuğcu ve biran olsun yanından ayırmadığı 16 yaşındaki Siyam kedisi Pati tatil yaptı. Hayvansever kimliğiyle de öne çıkan Tuğcu, Ankara'da bir kedisi ve bir otomobilin çarpması sonucu yaralanan ve bakımını üstlendikten sonra evine getirdiği Sokit adında 50 kilo ağırlığında bir köpeği olduğunu da açıkladı. Tuncer Bey'in anlatımına göre Sokit adı 'Sokak iti'nden geliyor. Tülay Hanım sayesinde kısa zamanda 'hayvan azmanı' olan Sokit'i ahbapları sokak köpeği olarak kabullenmek istemediği için "az bulunur bir cins" olduğunu görüşünü taşıyor. Tuncer Bey ise "Yahu bizim Sokit düpedüz sokak iti. Bakmayın böyle olduğuna. Biz ona kulaklarını dik tutsun diye, osteoporoz tedavisinde kullanılan sprey bile verdik" diyerek durumu açıklıyor. Tülay Hanım, Anayasa Mahkemesi Başkanlığına seçilmesiyle birlikte kedilerin ve köpeğin bakımını Tuncer bey üstlenmek durumunda kalmış. Tuncer Bey, "Üç yıl önce yazlığa geldiğimizde Pati'yi boynuna tasma takıp Tülay Hanım gezdirirdi. Şimdi iş bana kaldı' diyerek bu durumu açıklıyor. Tuğcu ailesinin, birisi ABD'de Türk uyruklu makine mühendisi ile evli ve uluslararası 3 büyük firmanın yatırım danışmanı olan iki kızı bulunuyor. Bekar olan kızı ise Bilkent Üniversitesi'nde çalışıyor.
http://www.zaman.com.tr/?bl=sondakik...0924&hn=352421