Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mahkeme ilamlarının icrası için kesinleşme şartı var mı?

Yanıt
Old 22-05-2013, 21:26   #61
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Arzu Erkan,
Alıntı:
Yazan Av.Arzu Erkan
Açılmış olan menfi tespit davasında ...dava usulden reddedildi... ilam vekalet ücretini icraya koymuştum, oysa ... karar kesinleşmemiş...

Alıntı:
Yazan sinerjigroup
Yargıtay HGK, 05.10.2005 T., 2005/12-534 E., 2005/554 K: "...Şikayetçi/borçlular vekili ... reddedilen menfi tesbit davasında davalı/alacaklı lehine hükmedilen avukatlık ücretinin ödenmesinin talep edildiğini...takibe dayanak teşkil eden menfi tesbit davasındaki yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ilam henüz kesinleşmediğinden takibe konulmasının mümkün olmadığını...

...Yukarıda açıklanan ilkeler karşısında, esasa ait bölümü ile yargılama giderleri bir tüm olan menfi (olumsuz) tesbit ilamının, esasa ait bölümü kesinleşmeden hüküm kısmının sair kalemlerinin infazı ve icra takibine konu olması mümkün olmadığından, somut olay yönünden ise alacaklı taraf bu gereğe uymaksızın kesinleşmemiş hükme dayanarak takibe giriştiğinden, İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir...
Kararın tamamı için inceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...83&postcount=2

Saygılar...
Old 23-05-2013, 15:05   #62
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Sayın Nevra Öksüz, cevabınız için teşekkür ederim. Sayın Suat Ergin, size de teşekkür ederim. Nevra hanım, kararın kesinleşmesi gerektiğini söylüyor Yargıtay kararına istinaden. Acaba sizin dayanağınız nedir? Zira, bunun dayanağı işime yarayacak ilerleyen zamanlarda. Çünkü kararın kesinleştiğini düşünerek icra takibi yapmıştım ve konu mahkemeye taşınacaktır diye düşünüyorum. Saygılarımla...
Old 23-05-2013, 16:09   #63
granma

 
Varsayılan

Sayın Suat Ergin bende sizin gibi düşünüyordum konuya ilişkin Yargıtay 12. HD. 2010/16924 E. , 2010/29087 K. 07.12.2010 tarihli içtihadı da bu yönde ( İİK'nun 72/5. maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmıştır. Menfi tespit davasının reddi, (borçlu aleyhinde sonuçlanması) durumu da kesinleşme şartı düzenlenmemiştir. Bu nedenle ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren fer'i niteliğindeki vekalet ücreti alacağı infaz edilebilir, hükmün kesinleşmesi gerekmez. ” ) lakin açmış olduğum ilamlı icra takibi borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemsi tarafından iptal edildi henüz temyiz etmedim ama gerekçe aynen şu şekilde :
.İ.K 72/4 maddesinde menfi tespit davasının reddi halinde zarar karşılığı hükmedilen tazminatın kararın kesinleşmesi ile tahsil edileceğinin düzenlendiği, asıl davanın ferisi niteliğindeki tazminat hükmünün infazının kesinleşme şartına bağlandığı, bu sebeple feri niteliğindeki yargılama gideri ile vekalet ücretinin de kesinleşme ile infazı gerektiği, tespit hükümlerinin ferilerinin kararın kesinleşmesi ile infaz edilebileceği, Yargıtay 12 Hukuk Dairesi'nin 2010/16924 esas 2010/29087 karar sayılı kararı ile aksi içtihat var ise de HGK'nın 1990/12-446 esas 19990/564 karar sayılı kararının kesinleşme şartının olduğu gerekçeli olarak belirlediği, İ.İ.K 72/4 maddesi dikkate alındığında tazminat niteliğindeki ferinin kesinleşme şartına bağlanıp, yargılama giderlerinin kesinleşme şartına bağlanmamasının çelişki yaratacağı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Şikayetin KABULÜ ile......
Old 20-11-2013, 23:19   #64
önceki beyan

 
Varsayılan Manevi tazminatla ilgili yeni bir karar

Sayın meslektaşlarım, yeni konu açmak yerine bu başlıkta paylaşmayı uygun gördüm. 8 HD'nin yeni bir kararına rastladım. Kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı hakkında:

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/5757
K. 2013/9646
T. 20.6.2013

* TAKİBİN İPTALİ (Aile ve Kişiler Hukukuna Dair Hükümlerin Kesinleşmedikçe İcra Edilemeyeceği - Takibe Dayanak İlamda Şahsın Hukuku Babında Düzenlenen Kişilik Haklarına Saldırı Sebebiyle Manevi Tazminata Hükmedildiği/Şikayetin Kabulüne Karar Verileceği)

* KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI SEBEBİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEN İLAMIN İCRAYA KONULMASI (Kişiler Hukukuna Dair Hükümlerin Kesinleşmeden İcraya Konamayacağı - Takibin İptaline Karar Verilmesi Gerektiği/İlamın Kesinleşmediği)

* AİLE VE KİŞİLER HUKUKUNA DAİR HÜKÜMLER (Kesinleşmedikçe İcra Edilemeyecekleri - Kişilik Haklarına Saldırı Sebebiyle Manevi Tazminata İlişkin İlamın Kesinleşmeden İcraya Konamayacağı/Borçlunun Takibin İptali Şikayetinin Kabulü Gerektiği)

* KARARIN KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAĞI (Aile ve Kişiler Hukukuna Dair Hükümlerin Kesinleşmedikçe İcra Edilemeyeceği - İlamda Şahsın Hukuku Babında Düzenlenen Kişilik Haklarına Saldırı Sebebiyle Manevi Tazminata Hükmedildiği)

4721/m.24

1086/m.443

ÖZET : Dava, takibin iptaline ilişkindir. Takibe dayanak ilamda, şahsın hukuku babında düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Aile ve kişiler hukukuna dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Borçlu aleyhine Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/2 Esas ve 2012/336 Karar sayılı manevi tazminat ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili, müvekkili aleyhine hükmedilmiş olan manevi tazminat kararının henüz kesinleşmediğini, kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, ilamın kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılan tazminat davası sonucu hükmedilen manevi tazminat alacağı olduğu, kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

H.U.M.K.nun 443. maddesinde belirtildiği üzere, ancak gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler katiyet kesbetmedikçe icra olunamazlar.

Takibe dayanak ilamda, şahsın hukuku babında düzenlenen M.K.nun 24 vd. maddelerine göre kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Aile ve kişiler hukukuna (M.K. 8-494 md.) dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez (H.U.M.K. 443/4 md.). Bu durumda Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366. ve 6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. (H.M.K.m.297/ç) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak: kazanci.com

Manevi tazminata TMK m.24 kapsamında "geniş" bir açıdan bakmak yerine, özel olarak düzenlendiği Türk Borçlar Kanunu m.56 açısından bakmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Örneğin taşınmaz aynına veya aile hukukuna ilişkin bir kararla, manevi tazminata ilişkin bir kararı kesinleşmeden icra edilmenin sonuçları açısından aynı kefeye koyamıyorum.

İstikrarlı olur mu olmaz mı zaman gösterecek ama Yargıtay'ın son dönemdeki ilginç kararlarından biriyle daha karşı karşıyayız.

Saygılarımla.
Old 21-11-2013, 08:19   #65
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan önceki beyan
Kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı hakkında: Manevi tazminata TMK m.24 kapsamında "geniş" bir açıdan bakmak yerine, özel olarak düzenlendiği Türk Borçlar Kanunu m.56 açısından bakmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim. Örneğin taşınmaz aynına veya aile hukukuna ilişkin bir kararla, manevi tazminata ilişkin bir kararı kesinleşmeden icra edilmenin sonuçları açısından aynı kefeye koyamıyorum.
Hukuki görüşünüze katılıyorum: Şahsın hukuku ile tazminat hukukunu ayırmak gerekir. Daha doğru bir ifadeyle, ayırt etmek gerekir.

Eğer ilama bağlı tazminatın takibi için kesinleşmesi gerekiyorsa kanun koyucu İİK 72/5'de olduğu gibi bu hususu Kanun'da ayrıca belirtmektedir.

Saygılarımla
Old 03-04-2015, 15:42   #66
Gökçe Yılmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akgnc
Mahkeme ilamlarının icrası için kesinleşme şartı var mı? İş Mahkemesi, idare, asliye, ve cezada usul nasıl?
İşte bir 2013 yargıtay kararı...

T.C.
YARGITAY
Sekizinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2013/5757
Karar No : 2013/9646
Tarih : 20.06.2013


ÖZET :
TAKİBİN İPTALİ
KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI SEBEBİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEN İLAMIN İCRAYA KONULMASI
AİLE VE KİŞİLER HUKUKUNA DAİR HÜKÜMLER
KARARIN KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAĞI



İÇTİHAT METNİ



DAVA :

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:


KARAR :

Borçlu aleyhine Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/2 Esas ve 2012/336 Karar sayılı manevi tazminat ilamına dayalı olarak ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili, müvekkili aleyhine hükmedilmiş olan manevi tazminat kararının henüz kesinleşmediğini, kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, ilamın kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılan tazminat davası sonucu hükmedilen manevi tazminat alacağı olduğu, kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

H.U.M.K.nun 443. maddesinde belirtildiği üzere, ancak gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler katiyet kesbetmedikçe icra olunamazlar.

Takibe dayanak ilamda, şahsın hukuku babında düzenlenen M.K.nun 24 vd. maddelerine göre kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Aile ve kişiler hukukuna ( M.K. 8-494 md. ) dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez ( H.U.M.K. 443/4 md. ). Bu durumda Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.


SONUÇ :

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366. ve 6100 Sayılı H.M.K.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. ( H.M.K.m.297/ç ) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-08-2016, 09:42   #67
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

İcraya konması için kesinleşmesi gereken - gerekmeyen ilamlar Koleksiyonu

Koleksiyona Yeni İçtihat Ekle


Kesinleşmeden icraya konulamayan kararlar, kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlar hmk, kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar yargıtay kararları, kesinleşmeden icraya konulamayan ilamlar vekalet ücreti, ilamların icrası humk 443, tahliye kararı kesinleşmeden icraya konulabilir mi, kesinleşmeden icraya konulamayacak vekalet ücretleri,

6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez.

(6100 S. HMK 367 : Temyizin icraya etkisi (1) Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.
(2) Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.)

Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara,

aile ve

şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4-)

Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi),

Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),

Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde)

Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),

Sayıştay Kararları (832 sayılı Sayıştay Kanunu 64. madde),

İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1,)

Mülkiyetin tespitine ilişkin olmaları nedeniyle istihkak davasının kabulüne dair ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez.İstihkak davasının reddine ilişkin kararların icrası için kesinleşmeleri koşulu aranmaz.

Yine, HGK'nun 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararında da belirtildiği gibi ilamın yargılama giderine (vekalet ücretine)ilişkin bölümü, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da icra takibine konu edilemez.

İİK'nun 277. ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin bir ilamların icra edilebilmesi için kesinleşme şartı aranmaz.

İcra edilebilmesi ilamın kesinleşmesine bağlı ilamdaki hakka dayalı diğer hakların icrası içinde öncelikle ana hakka ilişkin ilam veya ilamın kısmı kesinleşmelidir. Örneğin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet bakımından verilen hükmün bozma kararı dışında bırakılarak onanması halinde tazminata ilişkin bozma ilmaı sonrası kurulan hüküm kesinleşmeden icra edilebilecektir.

Boşanma ile birlikte verilen maddi ve manevi tazminatın tahsili için takibe konu olan ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleşmesi gerekir.

Yoksulluk ve iştirak nafakasının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi zorunludur

Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri ise, ilamdaki hükmün dayanağını iyi tespit edebilmektir. Örneğin hüküm altına alınan hak, marka hakkına tecavüzden değil de sebepsiz zenginleşme hhükümlerine göre karara bağlanmış ise ilamın kesinleşmesi gerekmez.

Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin ürün benzerliği yoluyla tescili tasarımına haksız müdahalenin önlenmesine yönelik olarak oluşan hüküm, HUMK’un 443/4. maddesi kapsamında şahsın hukukuna ilişkin tescilli hakka tecavüz niteliğindededir ve bu nitelikteki ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez.

Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin bir çok özel düzenleme mevcuttur. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Sınai Haklar, Markaların Korunması Hakkındaki Kanunlarındaki eserin izinsiz kopyalanması....marka tecavüzünün teipti, men'i ve ref'i gibi...

İlam, Medeni Kanun’un 227 ve devamı maddelerine dayalı katkı payı alacağına ilişkin olması halinde, bu nevi ilamlar kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür.

İlamı evlilik birliği içinde edinilen gayrimenkulün katkı payına ilişkin olup davacı gayrimenkulden kendisine düşen payının adına tescili (olmazsa bedelini) istiyor ise ilam gayrimenkulün aynına ilişkindir ve kesinleşmesi gerekir.

Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi (olumsuz) tespit davası sonunda alınan ilamın yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır.

Borçlu olmadığının tespiti ilamı kesinleşmesi gereken ilamlardandır.

İcra Mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır.
İmzaya itirazın kabulü kararı ile icra takibi durur (m. 170,III c.2)... icra takibi durmaya devam edeceğinden, dolayısıyla bu aşamada takibin iptali söz konusu olamayacağından imzaya itirazın kabulüne dair karara istinaden hacizlerin kaldırılması da mümkün değildir.

Önalım hakkına dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasında taşınmazın aynı ihtilaflı olduğundan takip konusu ilamın infaza konulabilmesi için kesinleşmesi zorunludur.

Elatmanın ve Muarazanın Önlenmesi ve Kal davasında taşınmazın aynının tartışma konusu yapılmamış olsa bile 12. Hukuk Dairesinin yerleşik görüşü gereği kal ile telafisi mümkün olmayacak zararın doğma ihtimali bulunduğundan kal'e ilişkin ilamların da uygulanması için kesinleşmesi gerekir. Ancak örneğin takip konusu ilamda, sabit telekominikasyon cihazı ve ekipmanlarının kaldırılmasına karar verilmiş ise, anılan cihaz ve ekipmanlarının bir yerden bir yere nakli ya da sökülüp takılması, mümkün olduğundan, telafisi mümkün olmayacak zarardan sözedilemez. Bu nedenle dayanak ilamın takibe konu edilmesi için, kesinleşmesi gerekmez.

Taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yazılı olan şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi halinde (Örneğin H...oğlu A...B.....) ilam taşınmazın aynı ile ilgili bulunmaktadır ve kesinleşmeden infazının istenmesi mümkün bulunmamaktadır.

Taşınmazın mülkiyetinin idareye bırakılması karşılığında tazminat talebi (kamulaştırmasız el atma) ilamı kesinleşmeden icraya konulabilir.

İcraya konabilmesi için kesinleşmesi gereken ilamlarda ilamın fer'isi de ( yargı gideri ve vekalet ücreti...), ilam kesinleşmeden icraya konamaz.

Kira tespitine ilişkin ilamların icraya konabilmesi için kesinleşmesi gerekir

Aile ve şahsın hukukuna (örneğin ad, soyad, yaş tashihi, velayetin nez’i, babalık davası, nesep tashihi, boşanma ve bunun fer’i niteliğindeki hükümler gibi…) kesinleşmeden icraya konamaz

Velayetin anneye bırakıldığına dair olan ilam, çocuk teslimini de içerir. bu tür ilamlar kesinleşmeden icraya konulamazlar.

Tüzel kişilerin organları ile ilgili ilamlar da kesinleşmeden icra edilemez

Nafaka hükümlerinin icrasını isteyebilmek için bunların kesinleşmesini beklemeye gerek bulunmamaktadır.

Özel Hakem kararları kesinleşmeden icra edilebilir.(HMK 439/4. Madde : İptal davası, bir ay içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Hakem kararına karşı iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz. Ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın icrası durdurulabilir.)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ağır ceza mahkemesinden alınan tazminat kararlarının icrası Av. Balkan Tunalı Meslektaşların Soruları 14 18-03-2013 18:10
işe iade kararının icrası Adli Tip Meslektaşların Soruları 4 03-12-2006 01:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07026100 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.