Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Büyükelçilik aleyhine icra takibi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-05-2007, 10:24   #1
Av. Asena

 
Varsayılan Büyükelçilik aleyhine icra takibi

Merhabalar.. Nasıl araştıracağımı da bulamadığım bir konu bu. Ödenmeyen ilaç faturaları nedeniyle Büyükelçilik aleyhine icra takibi yapmak istiyoruz. Genel haciz yoluyla takip yapıp ödeme emrini göndermek yeterli olur mu? Yoksa devreye Adalet Bakanlığı gibi bir prosedür girer mi? Tebligat yapacağımız adres direk Büyükelçilik adresi mi? Özel hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmadığını, bu gibi uyuşmazlıklarda Yabancı Devletin Diplomatik Temsilcilerine tebligat yapılabileceğini biliyorum. Ancak Büyükelçiliğe yapılan tebligatın usulüne uygun olması hangi anlamda uygunluktur?Adalet Bakanlığı devreye girmeli mi? Bu konularda bilgisi ve fikri olan ve varsa emsali olan yardımcı olabilir mi?Şimdiden teşekkürler..
Old 08-05-2007, 17:49   #2
damista

 
Varsayılan

sayın meslektaşım, şöyle bir karar var umarım işinize yarar...

HD 12 <> E: 2001/10355 <> K: 2001/11989 <> Tarih: 02.07.2001

ÖZET:

Yabancı Devlete, özel hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmaz. Bu gibi uyuşmazlıklarda Yabancı Devletin Diplomatik Temsilcilerine tebligat yapılabilir. Büyükelçiliğe yapılan tebligat usulüne uygun olduğu için gerekli mercilerce yazışma yapılması onların iç ilişkisinden ibaret olup, gecikmiş itiraz nedeni olarak kabul edilemez.
Old 08-05-2007, 18:52   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın stj.av asena

Yargı muafiyeti konusunu aşıp, tebligat yapabilirsiniz. Ama diplomatik dokunulmazlığı aşarak haciz yapamazsınız.

Bu nedenle diplomatik(!) alacaklar için cebri icra yolu yerine, diplomatik yolları kullanmanızı öneririm.

Saygılarımla
Old 08-05-2007, 22:13   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Aşağıdaki yargıtay kararında, sorunun cevabı bulunabilir.
Alacak davası açılabildiğine göre, icra işlemlerinin de yapılabileceğini düşünüyorum.
Alacak ilamı da sonuç itibariyle icraya konulacaktır. Davayı kabul edip icrayı kabul etmemek , ilamı sonuçsuz bırakır. Böyle bir çelişkininin olmaması lazım.
Konuyu bende bilmiyordum. Soru üzerine araştırdım. Böyle sonuçlara vardım.
Saygılarımla.

Alıntı:

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/8947
K. 2001/11405
T. 5.12.2001

DAVA :
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı, davalı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile aralarındaki anlaşmaya göre Türkiye'de tedavi gören Kuzey Kıbrıs vatandaşlarının ilaçlarının kendi eczanesinden karşılandığım, alman ilaç bedellerinin bir kısmının ödenmesine rağmen kalan 21.324.000.000.- TL'lık ilaç bedellerinin büyükelçilik tarafından ödenmediğini, yaptığı icra takibine de itiraz edildiğini bildirip, davalının itirazının iptaline, alacağının faiziyle tahsiline, % 40 inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, yabancı devlet olarak yargı muaflığı bulunduğunu, haklarında dava açılamayacağını bildirip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti aleyhine açılması gerektiği, büyükelçiliğe Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti tarafından yetki verilmediğinden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2. Davacı, davalı büyükelçilik ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türkiye'de tedavi gören vatandaşlarının ilaçlarının kendi eczanesinden alındığını, ancak bedeli ödenmediğinden bu davayı açtığını bildirmiştir.

Yabancı bir devletin Türkiye'deki büyükelçiliği, o yabancı devletin temsilcisidir. Yabancı bir devleti Türkiye'de, o devletin büyükelçiliği temsil eder. Türkiye'deki yabancı devlet büyükelçileri şahsi ilişkileri dışında temsil ettiği devlet adına da özel işlem ve sözleşmeler yapar ve yaptığı bu sözleşmelerin doğrudan sorumlusu da temsil ettiği yabancı devlettir. Özel hukuk alanında yaptığı bu sözleşmelerden dolayı da temsil ettiği yabancı devleti temsilen, büyükelçilik aleyhinde dava açılabilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Büyükelçiliği, kendi devletinin Türkiye temsilcisi olduğuna göre hakkında dava açılabilir. 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 33. maddesi gereğince, yabancı devlete özel hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmaz. Aynı maddenin 2. fıkrasında da bu gibi uyuşmazlıklarda yabancı devletin diplomatik temsilcisine tebligat yapılabileceğini de öngörmüştür.

Davacının dayandığı ve varlığını iddia ettiği sözleşme hususi hukuk işlemidir. Olayda yargı muafiyeti de söz konusu değildir. Davacı, davasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçiliğini davalı olarak göstermekle, asıl olarak temsil ettiği devleti kastetmiştir. Büyükelçiliğe temsil ettiği devlete karşı yöneltilen davalarda husumet düşer. Bu hali ile dava doğru açılmıştır. O halde mahkemece işin esasına girilip taraflardan delilleri sorulup, toplanarak değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 5.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI)
Old 08-05-2007, 22:34   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararda durum daha açık.
"Konsolos görevlisi olsa bile, bağlı olduğu devletin vekili sıfatı ile hareket etmeksizin özel hukuk alanında kurduğu sözleşmeden ya da sebebiyet verdiği haksız fiilden doğan borçlanmadan ötürü haklarında açılacak hukuk davalarında diplomatik dokunulmazlık söz konusu edilemez.
Alacak iddiası yönünden yukarıda belirli nedenlerden dolayı dava ve icra takibi açılmasına, tebligat yapılmasına, ödeme emri tebliğine yasal engel mevcut değildir."
Saygılarımla.



Alıntı:
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1984/8401

K. 1984/11313

T. 6.11.1984

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : 2675 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile bazı hükümlerinin hukuki geçerliliği tartışılabilir hale gelmiş bulunan, Adalet bakanlığının "Türkiye'de kendilerine tebligat yapılmıyacak kişileri" gösteren tebliğinin 5. kısmında sayılanlar arasında konsolos, ves konsul bulunmamaktadır. Konsolos ve konsolos yardımcılarının konsolosluk hizmetlerini ifa ederken işledikleri suç teşkil edebilen fiil ve eylemlerinden dolayı ülkesinde bulundukları devletin adli ve idari yargısına tabii olup olmadıkları konumuz dışında kalır. Ancak, konsolos görevlisi olsa bile, bağlı olduğu devletin vekili sıfatı ile hareket etmeksizin özel hukuk alanında kurduğu sözleşmeden ya da sebebiyet verdiği haksız fiilden doğan borçlanmadan ötürü haklarında açılacak hukuk davalarında diplomatik dokunulmazlık söz konusu edilemez.

Nitekim mevzuatımıza getirilen çok açık bir hükümle yabancı devlete dahi hukuk davalarında hasım olma durumu benimsenmiştir. 2675 sayılı "Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında" Kanunun 33. maddesinde;

"Yabancı Devlete Özel Hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınamaz. Bu gibi uluşmazlıklarda yabancı devletin diplomatik temsilcilerine tebligat yapılabilir" denilmektedir. Bu hüküm karşısında, özel hukuk alanında borç doğuran sebeplerle veya düzenlediği akit gereği borç altına girmeyi kabul eden diplomatik temsilci aleyhine dava açılabileceği, kendisine bu yolda tebligat yapılabileceği aşikar hale gelmiştir.

Olayda, viskonsül eşi olan borçludan kira parasının alınması istenilmiştir. Kira akti nedeni ile doğduğu öne sürülmüş alacak iddiası yönünden yukarıda belirli nedenlerden dolayı dava ve icra takibi açılmasına, tebligat yapılmasına, ödeme emri tebliğine yasal engel mevcut olmadığına göre, merciin olaya uygun düşmeyen Kanun maddelerinden bahisle hatalı sonuca varması bozma sebebidir.

Kaldı ki, borçluya çıkarılan tebligat usulsüz olsa bile, borçlunun ıttılaı halinde beyan ettiği tarih esas alınmak suretiyle tebliğatın geçerli sayılacağı 7201 sayılı Kanunun 32. maddesi hükmü gereğidir. Borçlu takip biçimi bakımından ve ıttıla tarihine göre, icra dosyasına itiraz etmediğine nazaran takibin kesinleştiği gözetilmeksizin iptal kararı verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan gerekçeye binaen, alacaklı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının İİK. 363, HMUK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 6.11.1984 gününde, oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI, SAKMAR/EKŞİ/YILMAZ , Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun Mahkeme Kararları 1999 md. 33 )






Old 16-05-2007, 10:20   #6
Av. Asena

 
Varsayılan Teşekkürler..

Yardımcı olan üstadlara çok teşekkür ediyorum. Bir fatura alacağı için yapılan icra takibi için az koşturmadım ama sonunda başarılı oldum(sanırım.)

Türkiye içinde bulunup da yabancı devletlerin toprakları olarak geçen büyükelçiliğe yapılan bir icra takibiydi. O nedenle yine de uluslararası tebligat koşulları uygulanıyordu. İcra Müdürlüğünden takip başlatıp Adalet Bakanlığı uluslararası hukuk ve dış ilişkiler bölümünden halledildiğini öğrendim. Bu ara defterdarlığa gidip uluslararası tebligat masrafı da yatırmak gerekiyor )

Vermiş olduğunuz bilgiler ve uygulama birleştiğinde o kadar da zor olmadığını öğrenmiş bulunuyorum. Tekrar teşekkür ediyorum.
Old 23-05-2007, 20:43   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın stj.av.asena

Haciz aşamasına geldiğinizde lütfen yine bu başlık altında deneyimlerinizi paylaşınız.

Saygılarımla
Old 23-05-2007, 21:04   #8
Av. Asena

 
Varsayılan

Sayın Konyalı,

Henüz tebligat parçası dönmedi. Sabırsızlıkla bekliyorum parçayı. Ödeme emri ulaştıktan sonra, ödeme planı ile ilgili (nasıl ödeme yapmak istediklerini ve sair konularda), konuşma yapmak taraftarı olduğum için bekleme aşamasındayım. Ancak gelişmeleri aktarmak isterim.

Konuya olan ilginiz için tekrar teşekkür ederim.
Old 07-06-2007, 10:46   #9
Av. Asena

 
Varsayılan Faize itiraz..

Merhabalar..

Elçilikten mazbata dönmedi. Adalet Bakanlığı ilgili bölümü ile görüşmemde, mazbatanın kendilerine geleceğini, icra müdürlüğünü ise bu konuda bilgilendireceklerini belirtmişlerdi. Kaldı ki Elçilik Avukatı yürütülen faize itiraz ederek, fatura borçlarını ve takibe konu olan miktarı kabul etmiş, faiz yönünden takibi durdurmuştur. Yapılan iş ticari olmasına karşılık %29 faiz fazla imiş.

Haciz yapabilmemiz için sanırım icra memuru da dahil olmak üzere hepimizin öncelikle pasaportu olması gerekmektedir. Elbette Büyükelçilik aleyhine haciz yapılması söz konu değil. Kaldı ki mazbatanın dönüşünü ve bu konuda icra müdürlüğünün bilgilendirilmesini beklememiz gerekiyor.

Gelişmeleri geç aktarmamın nedeni yurtdışı tebligat usulünün bir sonucudur. Mazbatanın dönüş tarihini merak ediyorum
Old 29-06-2007, 11:37   #10
Av. Asena

 
Varsayılan

Merhabalar,

Büyükelçilik aleyhine yapmış olduğumuz icra takibi nihayetinde ödeme yapılmak suretiyle sonlanmış bulunuyor. Aslında aşamaları görebilmek adına, daha neler yapılabileceğini araştırabilmek adına ödeme yapılmasını istemezdim ancak önemli olan Müvekkilin faturalarının ödenmiş olmasıydı. Bu nedenle herhangi bir gelişme olamadan, itiraz edilen faiz değil de %9 faiz işletilerek tüm dosya borcu ödeme ile kapatılmıştır.

Konu ile ilgilenenlere çok teşekkür ederim.
Old 29-06-2007, 17:55   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın stj av. asena

Takibi olabilecek en iyi biçimde sonuçlandırmışsınız. Kutlarım.
Bilgi verdiğiniz için de teşekkür ederiz.

Saygılarımla
Old 29-06-2007, 18:23   #12
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Sayın (Asena) ;
Önem vererek bizleride bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
(Mutlu sona) ulaştığınızdan dolayı bizlerde mutlu olduk.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira alacağının icra takibi ile istenmesi icra hukuk mahkemesinde tahliye davası ayşebetul Meslektaşların Soruları 22 08-06-2015 12:43
Sağlığında icra kefili olan murisin,mirasçıları hakkında icra takibi Av.Hakim Meslektaşların Soruları 8 21-08-2007 21:16
mükerrer icra takibi kurt Meslektaşların Soruları 1 23-02-2007 09:38
Köy Tüzelkişiliği Aleyhine İcra Takibi aeyesilkaya Meslektaşların Soruları 2 23-06-2005 15:38
icra takibi-ACİL!!!!!!! nermin ömeroğlu Hukuk Soruları Arşivi 1 11-02-2002 02:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07576489 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.