Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

ÖykÜ / Mektup

Yanıt
Old 25-09-2006, 16:27   #1
güler ataş

 
Varsayılan ÖykÜ / Mektup

CAŞ

nisan sabahıydı.ilk defa portakal çiçeklerinin kokusu beni sanki yüzyıl, bin yıl öteye götürdü. ve ben yaşadığım kasabanın, envai çeşit koktuğunu duydum.aromalı bir tat burnumdan boğazımı yakıyordu.serseri bir gün den yorgun bir akşama, penceremi açtım.
gözlerim uzak yıldızlara kaydı, hafiften kararan havada. kaç saat baktım farkında değildim. gökyüzü hiç bukadar yakın olmamıştı. kendime hiç yıldız seçmemiştim.
bir yıldıza takıldım
- işte bu dedim . o kadar yakın okadar uzaktı ki.sanki elimi uzatsam çekiverecekti kendine. ama sönük bir ışık, enerjisini kaybeden, yeryüzüne yuvarlanacak gibi bir meteor. kurtar tut der gibiydi, seçemediğim gözleri.
ürperdim. birden konuştuğumuzu fark ettim. duyuyordum onu. bir si,luet kaymaya başladı. fırtınaya tutulmuş bedenim,ağır ağır bir ağaçtan kayan yaprak gibiydi.
- ben seni tanıyorum dedi. adım hiç kimsenin ağzına bu kadar yakışmamıştı.
- kaybolmak istermisin ormanlarımda dedi.
sadece gözlerimi yumdum. yavaşça kulağıma eğildi.
- benim adım caş. tarihimi arıyorum.
- ben bu günüm dedim
- 1500 yıl yaşadım, bilseydim ölüm var 1500 yıl daha yaşardım dedi
gözlerinde ki orman ve okyanus karışımı yeşiline açtım yine gözlerimi, ve kaymaya başladığımı hissettim. bu ayaklar benim değildi. boşlukta uçuyordum. yerçekimi fizik kurallarını alt üst etmişti.
- sen benim tarihimsin dedi, kaybettiğin tarih benim. ben tarihten gelen adamım.
binlerce yıldız kayıyordu gözlerimde.binlerce orman yanıyordu. ve ben bin yıllık çınar direnemedim tarihe.
- kaldır saçlarını alnından öpeceğim dedi.
sadece ellerimi kaldırdım.
- gözlerinden bir şey alıp, 1500 yıl daha yaşayacağım. dedi
gözlerimi verdim.
- ruhunu öpmek istiyorum dedi.
tarihle seviştim, sabaha dek.
unuttuğum bir dilde
- gün ağarıyor dedi. elini sol mememin altına tuttu.
- artık buradayım, 1500 yıl sonra seni almaya geleceğim dedi
ve kuşluk vakti yenik düştü güneşe ve gitti.
düş değil gerçekti.

işte sevgilim, artık alnımdan öp beni.


güler ataş...
Old 25-09-2006, 17:29   #2
güler ataş

 
Varsayılan Eskiden Yavuklu Vardı

ESKİDEN YAVUKLU VARDI

Hadi babaanne dedim bir çay yapayım bana bu kez gerçek bir hikaye anlat.Senin gençliğinden olsun.Belki bir gün yazarım.
Aman dedi babaannem yazacakmış, şuna’da bak. Sen okulunu bitir hele,sinemacımı olucan
Güldüm öyle-değil canım benim,hani bu okuduğumuz kitaplar var’ya onlar gibi kitap yazacağım.
Sevindi kadın ders kitabı sandı…
Aaaaaa bak o zaman anlatırım hem çoluk çocukta bir şeyler öğrensin.
-Ama babaanne güzel bir aşk hikayesi olsun.kim bilir ne yasak aşklar yaşanmıştır sizin zamanınızda.
Eh kadın tepkilendi tabi..ne aşkıymış o…Bizde yavuklu vardı aşk yoktu..Şimdi düşünüyorum da evet ya.Aşk başladı dünyanın tadı kaçtı.Keşke yavuklumuz olsaydı.
Babannem gülümsedi
-Hayırdır ne mızırlık geldi aklına dedim
-Bak sana bu gün.bizim mahtime’yle Hüseyin aganın hikayesini anlatayım.Hikaye değil hı gerçek.
-Tamam canım dur bardakları getireyim hikaye bölünmesin .
Babannem çok önemli bir ders anlatır duruma girdi .
Ben mahtimeyi tanıdığımda çocuktum, o belki 60 yaşındaydı dedi.
Yetişene kadarda onun hikayesi ordan oraya anlatıldı.
Mahtime bizim Hüseyin agaya vurgun eee oda mahtimeye vurgun.Ama mahtime nazır soyundan.Hüseyin aga kendi halinde, sürüsü yok.bir çift ökü,.iki inek 5 koyun hepsi bu.Ama ateş gibi yanarlar birbirine..Her akşam mahtime sığırları karşılamaya çıkar halbuki sığırtmaçları var.Bilirki Hüseyin de gelir o saatte.
Bir akşam Hüseyin toplar cesaretini- kaç bana der.Mahtime kızarır bozarır.Bubam der.
-yav üçgün küs durur barışırlar.Bilmez’misin burada adettir kaçmak.Zaten vermezler seni bana.Hem verseler ben o altınları yapamam.Beni yavuklu tuttunsa kaç bana.
Günler geçer mahtime cesaret edemez. Ya geçinemezse ne der sonra.Sen istedin demezler mi.
Ve mahtimeyi hali vakti iyi birine verirler..Hüseyin aga gelin alayını bile izlemeye gidemez.Üç beş yıl sonra Hüseyin agada evlenir.Artık çoluk çocuğa karışmışlardır.Arada karşılaşırlar ama görmezden gelirler birbirini.Eh içlerinde ki o sevda ne oldu bilmem, söndümü,küllendimi.
Yıllar sonra artık elli yaşını geçmiş torun torba sahibi olmuşlar.Kadere bak ki..
Birinin karısı birinin kocası ölür.Akrabalar yine aklına sokar Hüseyin aganın
-Yaşlılıkta yalnızlık olmaz derler.Gel mahtimeyi isteyelim sana.Bak Allah bile yazmış zaar.
Hüseyin hem sevinir hem korkar ya mahtime- ben koca kadınım napcam kocada derse.
Ama mahtime bu sefer çocuklarına karşı durur ve varır Hüseyin agaya. Dahası Hüseyin aga mahtimenin evine yerleşir.
O günlerde en çok anlatılan kısmı bu değilde, Sonrasıydı.Hüseyin aga bağlara gider hergün.Siz bağları bilmezsiniz sarayın girişi, bağlıktı bakma şimdi hep ev yaptılar.Yemyeşil bağlık, işte yazık oldu.Yolun bir tarafı bağlık bir tarafı askeriyeydi.Böyle kocaman evlerde yoktu.Bağlardan baktın mı sarayın bütün evlerini sayardın.
Bizim Hüseyin aga her gün bağlara gider dönerken Mahtime’nin evine bakarmış.-Ahh dermiş mahtime gene yakmış sobasını kurban olduğum.Sonra hatırlarmış evlendiklerini.-Sahi’ya dermiş Mahtime bende ya artık. İşte böyle kızanım , biz sizin aşklarınızdan anlamayız Allah iki yavukluyu ölmeden kavuşturmuş işte.
Sonra babanne noldu yaşıyorlarmı dedim
-Ee kızım bu benim çocukluğumdan, ben öleceğim nerdeyse. Mahtime ölünce, bir ay içinde Hüseyin aga’ da ölmüş.
Uzun yaşanmış kısacık bir yavuklu hikayesi..
Şimdi Hüseyin aganın torunun birinin adı Mahtime. Mahtime’nin torunun birinin adı, Hüseyin.
Old 25-09-2006, 17:46   #3
güler ataş

 
Varsayılan PatİĞİm' E Mektup

En küçük çocuğum, doğumsuz annenim senin. Bize sevgiyi emek diye öğrettiler. Her evrenin ilkine şahit oldum. Bazen cebimde, bazen kucağımda, bazen de sırtımda taşıdım seni. Hani, hadi denize dediğimde nasıl omzuma çıkıp otururdun kus gibi. Ya uzun yürüyüşlerde sırt çantama atlayıp ön patilerini boynuma sarardın, herkes bize bakardı yollarda.
Seni çok özledim. Evimde, işimde, sokakta her yerde yokluğun büyüyor. Sadece yüreğimdeki yerin dolu.
Sen, neler olduğunu anlamakta zorlanıyorsun. Terk ettim sanıyorsun, bana küstün. En küçük bebeğim anneler terk etmez. Altı yıldır terk mi ettim? Rahatla çocuğum. İyileşeceksin, koşar adim geleceksin annene. Bizim sevgimize inanırsan, yasama dört patinle sarılırsan.. En kısa sürede yanımda olacaksın. Sana söz veriyorum istediğin kadar ısırabilirsin. Ellerimle dişlerini bileyebilirsin. Sana söz bir daha ne yaptın demeyeceğim. Yeter ki koş, koşamasan da yürü, yürüyemezsen de razıyım. Yeter ki bana yaşıyor dön. Sana destek ayak yaparım öylede yürüyebiliriz birlikte. Canim yeter ki ailenin seni ne kadar çok sevdiğine inan. Yerinin boşluğunu düşünemiyoruz bile. Hiç korkma patiğim ablanlar’ ın yanındasın. Bir bebeğin annesinin yerini hiç kimse dolduramaz biliyorum, Ama sen bu evin en küçük kardeşisin. Hatta en sevilen ayrıcalıklı bebeği.
Bu gün ameliyata girecekmişsin. Kendin için bize tekrar seninle birlikte olabilmeyi yaşatmak için direneceksin. Senin bize acı yaşatmana izin vermiyorum. Daha en az on yılımı seninle geçirmek için planladım. Sakin planlarımın içine etme. Doktorları mahvetmişsin, hastanenin içine etmişsin. İstediğini yap oğlum yeter ki bizi terk etme. Günlük haberlerini alıyorum. Boşlandığını düşünme. Su halinle bile, bizi güldürdün. Almanca bilseydin sende gülerdin kendine. Kutuna büyük harflerle "dikkat saldırgan" yazmışlar. Saldır çocuğum saldırmak hayata asılmaktır. Saldırmak ben hala yaşıyorum size teslim olmam demektir. Saldırmak birazda onurunu korumaktır. Saldır bebeğim.. Hepimiz seninleyiz, tam bu ailenin köpeğisin. Ailen de yasama kavgası verirken benzer durumdaydı. Zaman zaman kendimizi ve onurumuzu korumak için saldırganlaştık, ama yenik düşmedik.
Tabi doğal farklarda yok değil aramızda, biz kimseyi ısırmadık. E… budasenin köpekçe özgürlüğün. Ama inanıyorum ki konuşabilseydin ısırmadan da sorun çözebileceğini bilirdin.
Sana annece bir öğüt her halde beni dinlersin. Doktorlarına güven, ablanlar’ a güven. Bebeğim hiç kimse sana acı vermek için uğraşmıyor. Doğanı yasayabilmen için bunca çaba.. Aç kalma adına bile, senin dünyadaki fiziksel varlığını korumaya çabalıyor ablanlar.
Birde onların yaşadığı acıyı düşünsene, gözlerinin önündesin, onlara yalvarıyorsun ve onlar seni anlamıyormuş gibi davranmak zorundalar. Onlarında isini kolaylaştır. Biliyorum hayatinin en zor günlerini yaşıyorsun. Ama bizde en yakinini kaybetme korkusunu ilk seninle yaşıyoruz. Sana emretmek isterdim, yalvarıyorum. Burada kalmak için uğraş, bizde kalmak için uğraş.
Hepinize sevdiklerinize ihanet etmemeyi öğrettim, ve bizi çok sevdiğini biliyorum. Yani bize ihanet etme olur mu bebeğim.
Şuna hazırlıklıyım, zamanı geldiğinde bütün canlılar doğanın kuralına uyar. Ama senin için henüz o zaman değil. Simdi bu zamandayız bizi terk edemezsin.
Ulan patik senin yüzünden evde kaldım. Kimseyi yaklaştırmazsın ya yanıma. O zaman beni yalnız bırakamazsın. Bilirim beni kimseyle paylaşmazsın, abin’ le Ablanlar’ la bile. İste bu kadarda bencilsin. Sana en büyük bencilliğimi yapıyorum. Seni ölüm denen afetle paylaşmak istemiyorum. Yinede çok acı çekmiyorsan. Yinede sen bizimle kalmak istiyorsan.
Oğlum bu günlerde iyi ki burada yoksun sen kedi ruhlusun üşüyünce sobanın içine girecek kadar yayılırdın önüne. Artık sobamız yok. Olsan çok üşürdün. Yakıt alamıyoruz, bizde üşüyoruz. Sevgimiz seni ısıtır mıydı? Tabi ki hayır üşümek, fiziksel bir olay. Ruhumuzdaki ısıyı göremediğin için. Burada çok üşüyecektin.
Sana dünyam diyorum ya, sen bir insanin dünyası olmak nasıldır bilemezsin. Hani ben olmadığımda uslu problemsiz çocuksun ya. Hani beni gördüğün anda değişiyor, şımarıyor, herkese gösteriş yapıyorsun ya, öyle bir şey iste. Yani yasama sevinci gibi.
Alışamadık evdeki yokluğuna nasıl yatıyorum biliyor musun, kımıldamadan. Evdeki yaşamı sana göre kurmuşuz meğer. En küçük kıpırtıya bizden önce fırlardın.. Yorganı üstümden kaldırırken hala tetikteyim.

En küçük çocuğum, ağabeyin de seni çok özledi. Gelse de yine kıskansa diyor. Evimiz boşaldı sanki. Diyaloglar azaldı, sus havlama patik diyemiyoruz. Döndüğün gün istediğin kadar havlayabilirsin.
Bak kimseye yapmam bu iyiliği.. Sana bir kız daha buldum. Bir an önce dön bebeğim.
Oğlum bu gün ameliyat oluyorsun. Bugün bacaklarına tekrar kavuşma şansın artacak. Bugün kendini koşarak geliyor diye düşünürsen kucağıma doktorların basarili olabilir. Oğlum bugün tanıdığın herkes seninle olacak. Ben masanın yanında ellerim başında olacağım. Bugün bütün duygularımla dualarım senden yana. Elimi uzatıyorum tutun patilerinle. Seni kucağıma alacağım. Sakin ablanlar’ ı Sertan abini üzme. Ben onların arasındayım, içlerindeyim, seninleyim. Bana sevinç yaşları döktür olur mu canim. Sana kucak dolusu sevgi yolluyorum gözlerini yumarken göreceksin. Kaldır başını avuçlarımın içine alacağım, yüreğine serinlik serpeceğim.. Bizi düşün uyu simdi.

Seni seviyoruz.
VE PATİK İYİLEŞTİ..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ders alınacak bir öykü ankara7406 Site Lokali 23 29-06-2011 22:30
Canim MeleĞİm GÖkÇen'e Mektup ömer adaleti Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 26 05-09-2009 01:41
Çocuk ve Öğrenci Hakları - Bir Mektup Admin Çocuk Hakları Çalışma Grubu 6 02-09-2007 00:11
küçük bir öykü Merhaba Site Lokali 7 12-04-2006 09:48
E-mektup / Sorumluluk Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 2 20-10-2005 05:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06151795 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.