Malpraktis - Görevli Mahkeme

Herkese merhabalar;

Bir türlü net bir karara varamadığım bir konuda meslektaşların kıymetli görüşlerine ihtiyacım var.
OLay şu:

Müvekkilin 9 yaşındaki çocuğu şiddetli karın ağrısı ve kusma şikayeti ile devlet hastanesi aciline götürülüyor.Oradaki görevli doktor gereği gibi muayene etmeden "İshal olacak bu."deyıp 2 tane ilaç vererek yolluyor.Bir gün sonra aynı servise çocuk aynı şikayetlerle ve daha kötü olarak geliyor.Tahliller vs yapılıyor ve yine aynı şekilde 3 tane iğne vs. verilerek eve yollanıyor.Bu ilaçları alan çocuk daha da kötüleşiyor 3. gün gittiğinde tekrar tahliller yapılıp aynı şekilde ilaç verilerek eve yollanıyor.Bir türlü gereği gibi muayene edilmeden tahlil sonuçlarındaki yüksek iltihap değerlerine rağmen ilaç verilerek yollanır.Çocuk çok kötüleşmiş krizler geçirmektedir.Nihayetinde baba çocuğu alıp kendisine uzakta bulunan hastaneye götürdüğünde çocuğun apandisitinin günlerden beri patlak olduğu ve iltihabın tüm vücudu kapladığı ortaya çıkıyor.

Burada bir türlü net karara varamadığım 1-2 sorum olacak;
1-Burada dava adli yargıda mı idari yargıda mı açılmalıdır?Ortada hizmet kusurunun olmayıp doktorların kusuru olduğu ortadadır ama idari yargıda fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması konusunun sıkıntıları malumunuz.

2-Burada davalı olarak doktorlar ve devlet hastanesi veya doktorlar ve sağlık bakanlığı mı gösterilmelidir?

3-Ayrıca burada davalı olarak doktorların yanında sağlık bakanlığının(veya devlet hastanesinin) da davalı olarak gösterilmesi halinde davanın idari yargıda mecburiyet arzeder mi yoksa yine adli yargıda açılabilir mi?

Bu konuda tecrübe sahibi meslektaşlar görüş bildirirse müteşekkir olurum.Herkese şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Alıntı: Yazan NightBird Herkese merhabalar; Bir türlü net bir karara varamadığım bir konuda meslektaşların kıymetli görüşlerine ihtiyacım var. OLay şu: Müvekkilin 9 yaşındaki çocuğu şiddetli karın ağrısı ve kusma şikayeti ile devlet hastanesi aciline götürülüyor.Oradaki görevli doktor gereği gibi muayene etmeden "İshal olacak bu."deyıp 2 tane ilaç vererek yolluyor.Bir gün sonra aynı servise çocuk aynı şikayetlerle ve daha kötü olarak geliyor.Tahliller vs yapılıyor ve yine aynı şekilde 3 tane iğne vs. verilerek eve yollanıyor.Bu ilaçları alan çocuk daha da kötüleşiyor 3. gün gittiğinde tekrar tahliller yapılıp aynı şekilde ilaç verilerek eve yollanıyor.Bir türlü gereği gibi muayene edilmeden tahlil sonuçlarındaki yüksek iltihap değerlerine rağmen ilaç verilerek yollanır.Çocuk çok kötüleşmiş krizler geçirmektedir.Nihayetinde baba çocuğu alıp kendisine uzakta bulunan hastaneye götürdüğünde çocuğun apandisitinin günlerden beri patlak olduğu ve iltihabın tüm vücudu kapladığı ortaya çıkıyor. Burada bir türlü net karara varamadığım 1-2 sorum olacak; 1-Burada dava adli yargıda mı idari yargıda mı açılmalıdır?Ortada hizmet kusurunun olmayıp doktorların kusuru olduğu ortadadır ama idari yargıda fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması konusunun sıkıntıları malumunuz. 2-Burada davalı olarak doktorlar ve devlet hastanesi veya doktorlar ve sağlık bakanlığı mı gösterilmelidir? 3-Ayrıca burada davalı olarak doktorların yanında sağlık bakanlığının(veya devlet hastanesinin) da davalı olarak gösterilmesi halinde davanın idari yargıda mecburiyet arzeder mi yoksa yine adli yargıda açılabilir mi? Bu konuda tecrübe sahibi meslektaşlar görüş bildirirse müteşekkir olurum.Herkese şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Sayın Meslektaşım,

Makaleleri bilginize sunuyorum.
Saygılar.
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1183.htm
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_300.htm

Ortada bir haksiz fiil (ihmal) söz konusu oldugu dusunulurse, haksiz fiilin vuku buldugu yargi cevresinde ve adli yargi merciilerinde doktora karsi tazminat davasi acmaniz gerekir, dusuncesindeyim.

01 Ekim 2011'den önce açarsanız;
Doktora karşı adli yargıda, Sağlık Bakanlığı'na karşı idari yargıda

01 Ekim 2011'den sonra açarsanız;
HMK m.3'e göre hem doktora hem de Sağlık Bakanlığı'na karşı adli yargıda (Asliye Hukuk Mahkemesi'nde)

(HMK m.3 - (1) Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar...)