Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dava zamanaşımı

Yanıt
Old 29-05-2007, 08:11   #1
av.ersen

 
Varsayılan Dava zamanaşımı

V) MÜRURU ZAMAN
Madde 60 - Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblâğ tediyesine müteallik dâva, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.
Şu kadar ki zarar ve ziyan dâvası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsî dâvaya da o müruru zaman tatbik olunur.
Eğer haksız bir fiil, mutazarrır olan taraf aleyhinde bir alacak tevlit etmiş olursa, mutazarrır kendisinin tazminat talebi müruru zaman ile sâkıt olsa bile o alacağı vermekten imtina edebilir.
Borçlar kanunun 60.maddesinin 2.fıkrasında belirtilen, ceza zamanaşımı mı yoksa, dava zaman aşımı mı ne dersiniz ? ( 5237 sayılı yasanın 66. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımı ile 68. maddede belirtilen ceza zamanaşımı farlı süreler öngörüyor.)
Old 29-05-2007, 08:37   #2
av.ersen

 
Varsayılan

Müvekkilime karşı 20.07.1999 tarihinde gerçekleştirdiği fiil nedeniyle, sanık hakkında ceza mahkemesi, lehe olduğundan 5237 sayılı kanunu uygulamış, sanık hakkında 151. maddede düzenlenen ızrar suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü kurmuştur. Bilindiği üzere yeni TCK zamanaşımı sürelerini uzatmıştır.Olayın gerçekleştiği tarihte yürülükte olan yasa 765 sayılı Eski TCK dır.Bu yasada bu suça ilişkin dava zamanaşımı süresi ( 102/4) 5 yıl dır.5237 sayılı yasada ise dava ve ceza zamanaşımı süresi sırası ile 8 ve 10 yıldır. Tazminat davasını açtığımız tarih 15.01.2007 dir. 818 sayılı Borçlar Kanunun 60.maddesinin 2 fıkrasındaki zamanaşımı hangi kanuna göre uygulanacaktır.(765 mi ? yoksa 5237 mi ?)
Old 30-05-2007, 12:32   #3
av.ersen

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım, yukarıda bahsettiğim konuda hiç fikri olan yok mu, BK 60.madde çok sık karşılaştığımız bir madde, bu konudaki bilgi ve düşüncelerinizi benimle ve bu vesile ile diğer arkadaşlarımızla paylaşırsanız sevinirim.
Old 30-05-2007, 14:48   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ersen
Müvekkilime karşı 20.07.1999 tarihinde gerçekleştirdiği fiil nedeniyle, sanık hakkında ceza mahkemesi, lehe olduğundan 5237 sayılı kanunu uygulamış, sanık hakkında 151. maddede düzenlenen ızrar suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü kurmuştur. Bilindiği üzere yeni TCK zamanaşımı sürelerini uzatmıştır.Olayın gerçekleştiği tarihte yürülükte olan yasa 765 sayılı Eski TCK dır.Bu yasada bu suça ilişkin dava zamanaşımı süresi ( 102/4) 5 yıl dır.5237 sayılı yasada ise dava ve ceza zamanaşımı süresi sırası ile 8 ve 10 yıldır. Tazminat davasını açtığımız tarih 15.01.2007 dir. 818 sayılı Borçlar Kanunun 60.maddesinin 2 fıkrasındaki zamanaşımı hangi kanuna göre uygulanacaktır.(765 mi ? yoksa 5237 mi ?)


Sayın av.ersen,

Açıkçası ilginç bir konu açmışsınız. Ben de emin olmamakla birlikte sizin dediğiniz gibi 'fikrimi' yazacağım.

Bir karışıklığa yol açmamak adına şu açıklamayı da yapmak gerekir. Hangi ceza yasası sanığın lehine ise blok olarak o uygulanacaktır. Mesajımı okuyan bazı üyeler şu şekilde düşünmesin: Yeni ceza yasasında dava zamanaşımı sanığın aleyhine olarak uzatılmış olup, lehine olan eski ceza yasasındaki zamanaşımı süreleri uygulanmalıdır. Genel olarak tabii ki böyledir. Olayda ceza davasında , zamanaşımı hükümleri uygulanmamış olup, temel cezada sanık lehine bir değişiklik olduğu için, yeni yasa uygulanmıştır. Sorunun bana ilginç gelen tarafı da buydu zaten...

İki yasa blok olarak uygulanmış, sanık yararına olan yeni ceza yasasına göre hüküm tesis edilmiştir. Ancak bu yasadaki dava zamaşımından yararlanılabilir mi?

Haksız fiilde B.K. 60/2 inci maddenin uygulanması için haksız fiilin yalnızca suç niteliği taşıması yeterlidir. Ayrıca, ceza kovuşturması yaplması ve mahkumiyet kararı verilmiş olması gerekmemektedir. Bir başka deyişle zamanaşamı süresi haksız fiilin vuku bulduğu günden itibaren başlayacaktır.

Somut olaya gelirsek; fiil 20.07.1999 tarihinde işlenmiştir. Diyelim ki, fail hakkında hiç ceza kovuşturması yapılmadı. Hukuk davası açılamayacak mı? Yukarıdaki açıklamalarım ışığında açılabilecektir. O halde zamanaşımı süresi ne zaman dolacaktı...Tabii ki 20.07.2004 tarihinde dolacaktı. Yani bu tarihten sonra dava açılması halinde zamanaşımı itirazıyla 1-2 celsede aleyhe sonuçlanacaktı. Yaklaşık 1 yıl sonra yürürlüğe giren yeni TCK'daki zamanaşımı süresini uygulayabilecek miydik? Bana göre uygulayamayacaktık. Aksi takdirde, zamanaşımı süresi geçtiği için reddedilip kesinleşmiş tazminat davaları için de yeni yasaya dayanıp yeniden dava açılması gerekecekti.

Saygılarımla
Old 13-05-2013, 17:16   #5
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

açılacak olan bir hukuk davasında hukuk zamanaşımı kaçırılmış ise daha uzun olan ceza zamanaşımından faydalanmak için illa en azından bir şikayet olması mı gerekmektedir? yoksa şikayet dahi olmasa hukuk hakimi burada bir suç vardır diye ceza zamanaşımını uygulayabilir mi? cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim...
Old 13-05-2013, 17:20   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayse E.
açılacak olan bir hukuk davasında hukuk zamanaşımı kaçırılmış ise daha uzun olan ceza zamanaşımından faydalanmak için illa en azından bir şikayet olması mı gerekmektedir? yoksa şikayet dahi olmasa hukuk hakimi burada bir suç vardır diye ceza zamanaşımını uygulayabilir mi? cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim...

Hemen mesajınızın üstünde yer alan mesajımda cevap vermişim:

Alıntı:
Haksız fiilde B.K. 60/2 inci maddenin uygulanması için haksız fiilin yalnızca suç niteliği taşıması yeterlidir. Ayrıca, ceza kovuşturması yapılması ve mahkumiyet kararı verilmiş olması gerekmemektedir. Bir başka deyişle zamanaşımı süresi haksız fiilin vuku bulduğu günden itibaren başlayacaktır.

Cezayı gerektiren bir fiil olması yeterlidir. Şikayet ve/veya dava açılması gerekmemektedir.
Old 13-05-2013, 23:11   #7
aedilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ersen
sayın meslektaşlarım, yukarıda bahsettiğim konuda hiç fikri olan yok mu, BK 60.madde çok sık karşılaştığımız bir madde, bu konudaki bilgi ve düşüncelerinizi benimle ve bu vesile ile diğer arkadaşlarımızla paylaşırsanız sevinirim.

Sayin Meslektasim ,
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=71442 linkte benze konu tartisilmis ozellikke 2011 tarihli HGK kararini incelemenizi tavsiye ediyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
icra ceza davalarında dava zamanaşımı uye9493 Meslektaşların Soruları 7 22-06-2010 18:40
tüketici mahkemelerinde zamanaşımı ve dava açma süresi devrim tuba Meslektaşların Soruları 2 12-12-2006 21:33
şiddetli geçimsizliğe dayalı dava kesinleşmeden yeni bir dava açılabilirmi? avukatyildiz Meslektaşların Soruları 17 25-09-2006 13:56
İdari Dava Karar Temyizi İçin Dava Dilekçe Örneği LİON Hukuk Soruları Arşivi 1 14-05-2003 13:06
Zamanaşımı selma Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 19:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04565096 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.