Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Avukatlar protesto için adaleti geciktirebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-06-2006, 17:02   #1
hukukçu42

 
Varsayılan Avukatlar protesto için adaleti geciktirebilir mi?

İstanbul Barosunun yaptığı açıklamaya göre Avukatlar son günlerdeki saldırıları protesto etmek için 16/06/2006 tarihinde duruşmalara girmeme kararı almış. Biz avukatların gecikmesinden hep şikayetçi olduğumuz adaleti geciktirme veya sekteye uğratma hakkımız var mıdır? Bu çağrıyı dikkate alıp yarın duruşmalara girmesek ve müvekkillerimiz görevimizi ihmal ettiğimiz gerekçesiyle hakkımızda şikayette bulunursa bu işin sonu nereye gidecektir. Adalet bir protesto aracı olarak kullanılabilir mi?
Old 15-06-2006, 18:10   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın hukukçu42,

Önerilen cuma günü olup, İstanbul'da duruşmaların çok az yapıldığı gündür.Önerilen dedim dikkat ederseniz. Siz duruşmaya girerseniz Baro tarafından yaptırım uygulanmayacaktır.Dolayısıyla müvekkilinizde sizi şikayet etmeyecek ve adaleti geciktirmemiş olacaksınız.

Bu ülkede kimse hiç birşeyi protesto etmemeli zaten. Hak arama mücadelesine de girmemeli. Çünkü sonuçlarından mutlaka müşteki olanlar çıkmaktadır. Köprü gişelerindeki görevliler hak arama mücadelesine girerler yapabilecekleri tek eylem vardır: Gişeleri kapatmak. Diğer insanlar "olur mu kardeşim ben işe gidecektim, geç kalacağım" der. Çöpçüler zam isterler ve çöp toplamamaya başlar. Yine diğer insanlar "kardeşim çöp toplanmazsa bulaşıcı hastalık yayılır, çoluk çocuk hasta olur, böyle eylem olur mu". Ancak işin tuhaf tarafı, gişedeki memur eylem yaptığında çöpçülerin çoğu, çöpçüler eylem yaptığında da gişe memurların çoğu yukarıdaki şikayetleri dile getirmektedirler.

Avukatlar yine bir protesto için İstiklal Caddesi'nde yürümüşlerdi. Bu sitede mi tam hatırlamıyorum ama meslektaşın bir tanesi "avukata yakışır mı vatandaş gibi sokağa dökülmek" demişti.

Bir meslektaşımız katledilmiş, yürüsek olmayacak, duruşmalara girmeyerek tavır koysak beğenilmeyecek, ne yapalım o zaman?Öneriniz nedir sayın hukukçu42? Herkesin beğeneceği, ses ve sonuç getirecek, anlamlı bir öneriniz var mı?
Alıntı:
Adalet bir protesto aracı olarak kullanıla bilir mi.
Evet kullanılabilir. Herkes özellikle yaptığı işle ilgili protestolarda bulunursa eylem o zaman anlamlı olur zaten.

Saygılarımla
Old 15-06-2006, 19:45   #4
beccaria

 
Varsayılan

Bu protestoyu yürekten destekliyorum.....
Old 15-06-2006, 19:47   #5
dark

 
Varsayılan üzücü

İcraya giden avukat vuruluyor, keşiflerde hakime avukata silah çekiliyor ..
peki avukatları vuranların vekilleri kimler ? yine sizler ..sanıklara zorunlu müdafii olunacak belki de ..tambir kaos sanki
Halkımızın çoğunluğunun hukuktan yoksun olduğu bir gerçek icraya giden avukat suçlu borç yaparken vatandaş değil ...avukat karşı davadaki avukatla konuşuyor kesin anlaşıyor yine avukat suçlu ..hukukçuların işi zor cidden çok zor ancak burada yapılacak eylem kimi magdur edecek o da düşünülmeli ..mantıklı çözümler bulmaya çalışılmalı kanaatindeyim ..
Saygılar..
Avukatlar sempozyum duzenlese halka acık kanunları , yasaları , yaşanılanları anlatsa belki ama yine de belki ..
Old 15-06-2006, 20:47   #6
Admin

 
Varsayılan

Sağlık personelinin seslerini duyurmak için hastalara bakmamasına karşıyım..

Gişe memurlarının seslerini duyurmak için Boğaziçi köprüsünü felç etmelerine karşıyım.

Avukatların seslerini duyurmak için duruşmalara girmemelerine de karşıyım.

Ses duyurmanın pek çok etkili ve yasal yolu vardır. İstanbul Barosu İstanbul Valiliğine başvurup yasal bir gösteri izni alsa ve 10.000 avukat Kadıköy meydanında gösteri yapsa bu duruşmalara girmemekten daha mı az ses duyuracak? Avukatın görevi müvekkilinin haklarını korumaktır. Duruşmaya kasıtlı girmeyerek hak korunmaz.

Ses duyurmanın yolu vermekle yükümlü olunan hizmeti kesmek ve konuyla hiç ilgisi olmayan insanları mağdur etmek değildir. Meslek ne olursa olsun.
Old 15-06-2006, 21:02   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Admin'in haklı eleştirilerine tamamen katılıyorum. Duruşmaya girmeyerek yargıyı geciktirmek hiç bir şekilde savunulamaz.

Saygılarımla.
Old 15-06-2006, 22:20   #8
av.cgoksen

 
Varsayılan

protestoyu canı gönülden destekliyorum..tüm ülke genelinde uygulanabilecek en etkin yöntem olarak görüyorum.Avukatlar tek bir baroya kayıtlı olanlardan ibaret değildir.Kendi adıma konuşmam gerekirse Kadıköy'de yapılmasını önerdiğiniz gösteriye katılabilmem muhtemelen olanaksız olurdu.
Protesto amacıyla duruşmaya girmemenin neresi yanlış anlayamıyorum.Bu da bir tercihtir.Zira girenler hakkında herhangi bir yaptırım da uygulanmayacaktır.Duruşmaya girmeyen avukatın amacı da yargılamayı geciktirmek değildir.
saygılarımla..
Old 16-06-2006, 08:10   #9
Av.Duygu Keleş

 
Varsayılan

Sorumluluklarını bilerek girmiş olduğum mesleğimde(ki bu sorumluluk meslektaşlarıma karşı olduğu kadar müvekkillerime de karşıdır),sorumluluklarımı hiçe sayarak Trabzon Barosunun da dahil olduğu bu eyleme katılmam mümkün değildir.Meslektaşıma yapılan bu saldırıyı şiddetle kınamama rağmen müvekkilimi de haklarını araken böyle bir saldırıya maruz bırakamam.
Old 16-06-2006, 08:16   #10
hukukçu42

 
Varsayılan

"GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR."
Belirlenen günde duruşmaların az olacak olması konuyla ilgisi olmayan insanların mağdur edilmeyeceği anlamına gelmez.
Sn. Av. Suat Ergin önerimi soruyor. Peki TBB öncülüğünde yasal izinler alınarak tüm ülke çapında aynı gün düzenlenecek bir protesto yürüyüşü düzenlenemez mi? Böylesi hem kimseyi mağdur etmeyecektir, hem de daha fazla ses getirecektir kanaatindeyim.
Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla
Old 16-06-2006, 08:26   #11
avfehmi

 
Varsayılan

Sayın hukukuçu42 06.09.2005 tarihinde TBB protesto için anıtkabirde eylem yaptı, katılım 50.000 avukattan 3000 avukat.Ne yazık ki ben dahil tüm meslektaşlar, adalet ve haklarımız arasında sıkışıp kalıyorduz.Bu azamana kadar adalete çok önem verdik.Belki,hakim ve savcılardan daha fazla yargı bağımsızlığına dem vurduk.Sonuç : Avukatların üstünün aranması, savunma hizmetinin olmasada olur görüşü ile noktasına gelinmesi.

Bu yüzden bu eylemi destekliyorum.
Ki ne zaman adalet bakanlığı ve yargı organları aynı hizmeti yaptığımızı farkedip avukatlık mesleğinin gelişmesiiçin çabalarımıza destek verecek ozaman belki avukatlık kurumunun etkinliğiz artacağı için vatandaşta silaha davrandığında 2 defa düşünmek zorunda kalacak.

Bu arad, bazı meslaktaşlarımızın da yapmış olduğu eylemlerkle avukatlık kurumunun bu hale gelmesine yardımcı olduklarını unutmamak lazım.
Old 16-06-2006, 11:11   #12
seyitsonmez

 
Varsayılan

protestoyu desteklemeyen meslektaşlarımın cok büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını, hatta daha ileri giderek meslek yaşamılarındada hiç bir mesleki dayanaışmaya katılmadıkları kanaatine varıyorum.......

madem müvekkilinde menfaati gerekçe yapılıyor... o zaman hukukta ogrendiğimiz menfaatkar arası denge kavramı unutulmuş...

sevgili meslektaşlarım bir tarafta tüm insanlığı ilgilendiren bir durum var ölüm var kan var gözyaşı var, öbür tarafta bir insanın az yada cok bir menfaati...tercih sizin.... saygı bizim....
Old 16-06-2006, 12:58   #13
Admin

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Alıntı:
Yazan seyitsonmez
protestoyu desteklemeyen meslektaşlarımın cok büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını, hatta daha ileri giderek meslek yaşamılarındada hiç bir mesleki dayanaışmaya katılmadıkları kanaatine varıyorum.......

madem müvekkilinde menfaati gerekçe yapılıyor... o zaman hukukta ogrendiğimiz menfaatkar arası denge kavramı unutulmuş...

sevgili meslektaşlarım bir tarafta tüm insanlığı ilgilendiren bir durum var ölüm var kan var gözyaşı var, öbür tarafta bir insanın az yada cok bir menfaati...tercih sizin.... saygı bizim....
Naçizane hatırlatmak istiyorum:

Desteklenmeyen (ve burada da tartışma konusu olan) protesto edilen olay DEĞİL, protestonun şekli ve yöntemidir.

Protesto edilen olayın "çok haklı olması" her türlü protesto metodunu meşru kılacak mı? Ben bu kanaatte değilim.
Old 16-06-2006, 14:13   #14
Av.AygülKat

 
Varsayılan

duruşmalara girilmemesi kararını başlangıçta ben de garipsedim. zaten 3-4 ay sonrasına verilen duruşmalar bir de bizim yüzümüzden 3-4 ay sonrasına ertelenmiş olacaktı.
ve öldürülen bir avukatsa, müvekkilin suçu neydi. vs.

ama daha sonra, bunun çok da haklı bir gerekçe olmadığımı düşündüm. o müvekkilin işini yaparken birgün aynısının benim(bizim) başımıza gelmeyeceğini kim garanti edebilir ki. kaldı ki, bu eyleme gönül rahatlığıyla katılmak için müvekkilin rızası dahi alınabilirdi. Ve hiçbir müvekkilin “ölenden bana ne” veya “avukatlara yapılan saldırıdan bana ne” diyeceğini sanmıyorum.

olayın diğer bir boyutu da;
mesela bir baro odasına saldırı düzenlenmiş olsa ve orda bulunan 15-20 avukat öldürülmüş olsa, yine aynı şeyi mi düşünürdük?? hayır!
bence, protestonun şeklini onaylamama sebebimiz biraz da, ölenin sonuçta 1 (bir) kişi olduğu, diğer bir deyimle de bıcağın henüz kemiğe dayanmadığı düşüncesidir. Yani bir kişinin ölümüne karşılık bütün avukatların duruşmaya girmemesi ağır bir yaptırımmış gibi. Oysa bir eylemin ses getirmesi için bu tip bir yaptırıma sahip olması da gerekir. O yüzden, temizlik işçileri eylem yaparken elbette çöpler toplanmayacaktır, gişe personeli eylem yaparken elbette trafik felç olacaktır. Zira, yapılan eylemle güçlerini göstermiş olmuyorlar mı ve bir eylemden olumlu sonuç alınması için de gerekli olan bu değil midir. Üretimden gelen gücünü kullanmak...

ayrıca, alınan kararın yanlış olduğu düşünülse bile, mesleki örgütümüzü bu anlamda yalnız bırakmamanın gerekliliğine inanıyorum. Avukatların gerektiğinde nasıl birlik olduğu ve bütünleştiği bu tip eylemlerde gösterilmelidir. Daha sonra tartışmasını kendi aramızda uzun uzun yaparız, bu ayrı bir konu.

Sevgiler...
Old 16-06-2006, 14:28   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Admin, Sayın M.S.Dikici, Sayın hukuk42 ve protesto yöntemine karşı çıkan veya karşı çıkacak olan sayın katılımcılar,

1- Bir kez daha yazmakta fayda görmekteyim: protesto günü olarak cuma günü özellikle seçilmiş bir gündür. Çünkü cuma ve pazartesi günleri fazla duruşma yapılmamaktadır.(Belki de hakimlerin hafta tatiline bir veya iki gün eklerim düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Ancak uygulama böyledir)

2- Önceki yazımı yazdıktan sonra Baro'dan telefonuma mesaj geldi. TBB karar almış ve tüm Barolar eyleme destek vereceklermiş. Ancak duruşmalara giren meslektaşlar için bir disiplin cezasından söz edilmemektedir. Bir kez daha yazmakta fayda görmekteyim: isteyen duruşmaya girebilecektir.

3-Tutuklu müvekkili olan veya buna benzer önemli davası olan meslektaşımızın davaya girmesinde bir sakınca yok ve eleştiri konusu da yapılmaz. Ancak elinizi vicdanınıza koyun, davaların tüm safahatını anlatmaya gerek yok hepimiz bilmekteyiz ama, "Davayı yeni aldım cevap için süre istiyorum" diyenler, "delil listesi ibraz etmek için süre istiyorum" diyen taraflar, "tebligat adresini bildirelim" "bilirkişi raporu gelmemiş beklensin" "mali ve içtimai araştırma sonucu gelmemiş beklensin" ,"bilirkişi raporuna beyanlarımı yazılı olarak bildireceğim" denilen duruşmalar, "falanca mahkemenin dosyasının istenmesine" "talimat cevabının beklenmesine" karar verilen duruşmalar, vs vs...Bu saydıklarımdan hiçbiri mi bugün(cuma) olmayacak. Yani ülkenin en az duruşma günü yapılan bir gününde hep tutuklu işi veya karara bağlanacak dosyalar mı olacak. Hangi müvekkil mağdur olacak? Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi?

4- Miting önerisi de yapılabilir. Bu hususta Sayın avfehmi'nin düşüncelerine katılmaktayım. Sayın Admin herhangi bir nedenden dolayı Kadıköy'de 10.000 avukatı toplayamazsınız maalesef.(Hoş bir hayal) Miting önerisi ayrı bir öneri ancak yukarıda yazdıklarımın ışığında duruşmalara girmeme önerisine karşı çıkanların gerekçelerini anlayamamaktayım.

Saygılarımla
Old 16-06-2006, 14:29   #16
av.önem

 
Varsayılan

Adaletin geçikmesi veya sekteye uğraması vekilin bir duruşmaya girmemesi ile söz konusu olacaksa tabii ki protestoya hayır. Fakat Aralık ayından beri ne hikmetse adliye ile aynı ilçe sınırları içinde bulunan bir meslektaşıma tebliğ edilemeyen bir muhtıra dolayısı ile adalet gecikmiyor mu ?

Adalet bizim dışımızda o kadar çok etkenden dolayı geçikip sekteye uğruyor ki.

Ben bu protestoyu amaç yönünden destekliyorum.

Ayrıca İstanbul Barosu tarafından 15.06.2006 tarihinde bana ve bir çok meslektaşımıza gönderilen mesajda 16.06.2006 günlü protestonun tüm baroların yönetim kurullarının ortak kararı olduğu belirtilmiştir.
Old 17-06-2006, 13:29   #17
husnu

 
Varsayılan

Amaç burda nedir ne değildir onu tartışmadan adaleti tartışmak gecikmeyi , geciktirmeyi tartışmak yerinde midir?
insanlar her daim önceliklerini belirlerken yaşamına renk katan insanlara ve olgulara değer verirler .Burda değer vermemiz gereken bu işin amacı olmalıdır. mazeret yazısında konu net bir şekilde izah edilmiş öldürülen avukat arkadaşımız ve danıştay saldırısını kınamak için böyle bir yola gidilmiştir.
İçine kapanık bir toplum olmaktan sıkılan meslek grubumuz yani tbb böyle bir tepki koyması ve bunun desteklenmesi yerindedir.
Old 17-06-2006, 15:43   #18
Av. Zeynep TÜFEKÇİ

 
Varsayılan

Bir haksızlığı Protesto etmek için birilerine haksızlık edilmemelidir. Ceza Mahkemelerinde bazı tutuklular, 16.06.2006 gününü, belki tahliye olurum ümidi ile beklemiş, duruşma saatinde avukatının duruşmaya gelmediğini görmüştür. Ya da eksiklikleri 14 ayda tamamlanabilen bir dosyada nihayet İnceleme kararı verilecekken davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.

Bir çok duruşmada konu mankenliği yaptığımız doğrudur, Sayın Suat Ergin açıklamalarında haklıdır. Ancak bu sefer de yapılan Protesto önemini yitirmektedir. Bu mantıkla " zaten duruşmalarda bir şey yaptığımız yok, duruşmaya girmeyelim, meslektaşlarımıza yapılan saldırıyı da bu vesile ile kınamış oluruz" noktasına geliyoruz ki, yapılan saldırılar daha ciddi bir tepkiyi gerektirdiğinden, bu da saldırıya uğrayan meslektaşlarımıza haksızlık olur.

Sayın Admin'in de belirttiği gibi, çok daha fazla ses getirecek ve kimsenin hakkını gaspetmeyen eylemler yapılabilir.
Old 18-06-2006, 12:32   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Ergin,

iyiniyetli bir tavır olarak eylemin gerçekleştirildiğinde şüphe yoktur.

Sorun olan ve tartışılması gereken husus bence şudur:

Biz Avukatlar nedense eylemlerimizi bile "pasif bir biçimde" yapmayı tercih ediyoruz.

Miting yapılır, bahsettiğiniz hibi 300-500 kişi gelir... Başka bir ifade ile neredeyse büyük çoğunluğu "Gelmez"

Yapar görünürüz ama her zaman için hiç bir şey "yapmayız."

Eylem yapalım diye "Baro yönetiminde" karar alınır: Yine pasif bir eylem tarzı ile "Duruşmaya gitmeyelim!"

Bu nasıl bir anlayııştır.

Biz şunu anlatmaya çalışıyoruz:

Yapılan saldırı kalleşçe, küstahça ve şerefsizcedir. Bu gün rahmetli arkadaşımıza yönelmiştir yarın belki bizlere yönelecek. Elbette ki birilerinin dur demesi, tedbir alması mesala: cezaları anotmal derecede artırıp cezaların tüm indirimlere kapatılması gibi caydırıcı hususlara gidilmesi için ses getirecek ve pasif olmayan, aktif eylemler yapalım.

Biz aktif bir eylem "yapmıyoruz!". Sadece pasif içerikli ve neredeyse "tembellikle" eş sayılacak eylemlere girişiyoruz. Böyle eylem mi olur? Pasif direniş yaparak bir başkasına zarar veriyoruz. O başkası ise bize ekmek kapısı olan müvekkiller. Ben buna karşıyım. Sanıyorum diğer karşı olanlar da bu yönde gerekçeler taşıyor.

Selam ve saygılar.
Old 19-06-2006, 08:43   #20
av.yıldıray

 
Varsayılan

Sayın Dikici;
Bu eyleme karşı olan arkadaşlardan ve sizden hala somut bir öneri gelmiş değil. Aktif eylem tanımı vermişsiniz. Lütfen açıklarmısınız. Aktif eylem derken neyi kastediyorsunuz.
Bir şeye karşı çıkan arkadaşların çözüm önerilerini de sunmaları gerekir ki aksi halde sadece kuru bir muhalefet anlayışı ile zaman kaybetmiş oluruz.
Bu arada, bende eylemi çok içime sindiremediğim için başka nasıl bir tavır ortaya konulabilir diye düşündüm ve aslında pek de bir çıkar yol bulamadım. Zira gösteri yada yürüyüşlere sayın meslektaşlarımız rağmet etmiyorlar, malesef.Bu halde de cılız ve kamuoyuna duyurulamayan faydasız bir toplantı oluyor.Bence avukatlar yürüdümü Türkiye'de yeryerinden oynamalı. Öyle her ıvır zıvıra(bu olay için konuşmuyorum)yürürsek anlamsızlaşıyor ve etkisizleşiyor.
Saygılarımla
Old 19-06-2006, 09:30   #21
Admin

 
Varsayılan

Sayın av.yıldıray,
Alıntı:
Yazan av.yıldıray
Bu eyleme karşı olan arkadaşlardan ve sizden hala somut bir öneri gelmiş değil. Aktif eylem tanımı vermişsiniz. Lütfen açıklarmısınız. Aktif eylem derken neyi kastediyorsunuz.
Bir şeye karşı çıkan arkadaşların çözüm önerilerini de sunmaları gerekir ki aksi halde sadece kuru bir muhalefet anlayışı ile zaman kaybetmiş oluruz.
Bu arada, bende eylemi çok içime sindiremediğim için başka nasıl bir tavır ortaya konulabilir diye düşündüm ve aslında pek de bir çıkar yol bulamadım. Zira gösteri yada yürüyüşlere sayın meslektaşlarımız rağmet etmiyorlar, malesef.Bu halde de cılız ve kamuoyuna duyurulamayan faydasız bir toplantı oluyor.Bence avukatlar yürüdümü Türkiye'de yeryerinden oynamalı. Öyle her ıvır zıvıra(bu olay için konuşmuyorum)yürürsek anlamsızlaşıyor ve etkisizleşiyor.
Sözlerinize katılmak mümkün değil. Somut öneri bulmak bizim işimiz değil, baro yönetimin kurulunun görevi. Aynen bir yürüyüş düzenlediklerinde, katılımı sağlamanın onların görevi olduğu gibi.

Ayrıca somut öneri bulamazsanız başkalarına zarar veren ve bana göre Avukatlık Kanununun da özüne aykırı bir eylem metodunu desteklemek zorunda olduğumuz görüşününe de hiç katılmıyorum.

Ancak ısrarcı olduğunuz için kendi adıma görüşümü paylaşayım: Ben yukarıda arz ettiğim gibi HANGİ MESLEK olursa olsun, VATANDAŞA VERİLEN HİZMETİ KESEREK yapılan protesto eylemlerime karşı olduğumu belirttim. Bu görüşüm ne burada tartıştığımız protestoya özgü, ne de avukatlara. Ben işini yapmayarak başkasına zarar veren her türlü protesto metoduna karşıyım. Eskiden beri düşüncem şudur ki, protesto eden protestosunu kimseye zarar vermeden yapmalıdır. İlle bir zarar söz konusu olacaksa, zararı da başkası değil, kendisi siğneye çekmelidir. Madem amaç bu protesto ile ses duyurmak, protesto eden ses duyurma adına bir miktar zarara da katlanmalı.

Örneğin gişe memurları, ses duyurmak istiyorlarsa iş yavaşlatarak köprü geçişlerini felç etmek yerine, mesela iş hızlandırarak veya 24 saat dinlenmeden aralıksız çalışarak vs. protesto etmeli. Eminim o da aynı oranda ses duyurur ve "ah almak" yerine, çok daha da destek alır.

Gelelim avukatların "yaratıcı" protesto yöntemlerine:
1- İcraya yatan vekalet ücretlerini hiçbir avukat 3 ay boyunca çekmesin.
2- İcraya yatan vekalet ücretlerini 1 ay boyunca avukatlar bir fona bağışlasın, bu fon saldırıdan zarar gören meslektaşlarımıza yardımcı olsun.
3- Avukatlar 1 gün boyunca bürolarına gelen herkese ücretsiz danışmanlık yapsın. (Dünya tiyatrolar gününün, avukatlar için olan versiyonu gibi)
4- Avukatlar ücretli yaptıkları CMUK sanık müdafaa hizmetini, bir süreliğine ücretsiz olarak müştekiler için yapsın.
5- CMUK gereği baro sanıklara ücretsiz bir avukat atıyorsa, aynı Baro müştekilere ücret almadan 2 vekil atasın.
6- Hergün 10 Avukat Danıştay önünde cüppeli nöbet beklesin.
7- 10.000 avukat toplayamıyorsanız, 400 avukat toplayın, Danıştay binasını çepeçevre elele tutuşarak sarmalasınlar.
8- Barolar vekalet pullarından sağladıkları gelirin bir kısmını saldırıda zarar gören meslektaşlarımızın ailesine bağışların.
vs.

Tekrar belirtmeliyim, bu metotları bulmak benim işim değil! Baro yönetim kurulları bunun için var. Ben birkaç dakika düşünerek bu tip önerilen getiriyorsam, eminim onlar daha "duruşmalara girmemekten" daha iyi yöntemler bulabilir.

Tabii şunu da söylemek lazım: Cuma günü bu protesto yapıldı, peki ses ne kadar duyuldu? Hangi basın organında bu konu gündeme geldi? Ne kadar amaca ulaşıldı? Acaba avukatlar müvekkillerine değil, de ucu biraz kendilerine dokunacak yukarıdaki gibi eylemleri yapsalardı kamuoyunda ne kadar ses çıkardı? Ama bunlar zor tabii, işten imtina ederek başkasına zarar vermek kolay, ucu kendisine dokununca kim neyi ne kadar protesto ederr, o işte şüpheli!
Old 19-06-2006, 10:06   #22
av.yıldıray

 
Varsayılan

Sayın Admin.
Sanırım beni yanlış anlıyorsunuz, yada daha doğru bir ifade ile belki de ben kendimi tam anlatamadım. Yukarıda yazımda da belirttiğim gibi, ben bu eylemi çok da içime sindiremedim ama ses getiren eylemin nasıl olması gerektiği konusunda da bir karara varamadım. Dolayısıyla, bu eylemin kamuoyu yaratmak açısından etkili olabileceğini düşündüm. Ancak, yazınızda çok haklı olarak, belirtiğiniz ve benim de gördüğüm ve izlediğim gibi bu eylemde yeterince yankı uyandırmadı. Ancak buna benzer bir eylem 78'li yıllarda, o zaman ki baro başkanı sayın Orhan Apaydın döneminde de yapılmış ve etkili olmuş. Avukat büyüklerimin bu yöndeki telkinleri beni bu eylemi desteklemeye itti. Yine yukarıda yazımda belirttiğim gibi, herşeye yürümeye de karşıyım, etkili olmadığı kanaatindeyim. Sanırım bu düşüncemi atladınız.
Sizin önerilerinize gelince; ben bu önerilerin de çok etkili olabileceği kanısında değilim, bir ikisi dışında. Örneğin 400 avukatın danıştay binasını çevrelemesi yada nöbet beklemesi etkili bir ses duyurma aracı olabilir. Benim isteğim bu önerilerin çoğalmasıdır yoksa kimseyi yermek değildir.
Ancak, yanan hepimizin yüreği ve buna rağmen çözüm benim işim değil baronun görevi anlayışının da kanaatimce doğru olmadığını düşünürüm. Zira baro görevini yapmıyorsa-ki bu konuda tartışmak istemiyorum, yada böyle bir iddiam yok-o zaman bizim yüreğimiz hep yanacak, hep canlar gidecek ve biz bakacağız, öyle mi.
Sayın admin, dediğim gibi kuru muhalefet hiçbir şeyi çözmez. Doğrumu siyasete girmek bilmiyorum ama, dün Deniz Baykalı dinledim ve o da sürekli eleştiriyordu ve fakat çözümü soran gazeteciye benim görevim değil diyordu.
Sayın admin endişelerinize katıldığımı bir kez daha belirtmek isterim ama daha faal ve sorumlu olamalıyız diye düşünürüm.
SAYGILARIMLA.
Old 19-06-2006, 12:09   #23
avfehmi

 
Varsayılan

Sayın Admin ;"yaratıcı" protestolarınıza cevaplarım
1- nolu protestonunu nasıl bir etki yaratacağı tartışmalı
2- Zaten TBB'de, vekalet pulu sayesinde böyle bir fon mevcut.
3- ne gibi bir etkisi olacak.
4- Müştekiler yönünüden de CMK gereği mütalaa da bulunulmakta
5- 4 te cevahp verdim
6- Protesto için Danıştay değil ama, Adalet Bakanlığının önünde olabilir.Belli bir süre devam eder ve her bir barodan 10 kişi nöbet bekler.Böylelikle sessiz protesto olmuş olur.
7- Olay sadece Danıştay saldırısı değil.TBB açıkladığından daha fazla avukat saldırıya uğramakta ve yaşamını kaybetmekte.
8- cevabı 2 de var.
Old 19-06-2006, 13:22   #24
Av.Mete Türkay

 
Varsayılan

Bence kesinlikle gerekliydi ve şahsım adına ben duruşmalarıma girmedim. Ayrıca sadece meslektaşlarımıza yapılan saldırıları kınama amaçlı değil avukatlar olmadan yargının yürüyemeceğini göstermek açısındanda bu önemli(bunu şu amaçla söylüyorum;bildiğiniz gibi son zamanlarda hem vatandaşların hem yargıda ki diğer görevli çalışanların hakim ve savcılarda dahil avukata bakış açısı çok olumlu değil) .Sorumluluk açısından her ne kadar kamuya ilişkin önemli bir görev üstlenmiş olsak da asıl sorumlu olduğumuz müvekkillerimize bu durumu açıklayarak destek vermek en doğrusudur.Kaldı ki adaletin gecikeceği konusundaki fikre katılmıyorum.Hepimizin bildiği gibi adaletin veya yargı sürecinin gecikmesinde avukatın faktörü en alt seviyededir ve avukatın bu geciktirmesinde de çoğu zaman müvekkili lehine bir durum söz konusudur.Bizim her anlamda bağımsız olduğumuz düşünülürse ortaya koyduğumuz tepkiyi devlet kurumlarının çalışanlarının yaptığı tepkilerle kıyaslamakta işin en yanlışıdır.Genel anlamda avukatlık mesleğinin önemini ortaya koyacak her türlü yasal tepkiye her baro ve meslektaşlarımız destek vermelidir.Saygılarımla
Old 19-06-2006, 20:56   #25
mehmetdemirlek301

 
Varsayılan

Adaletin hiçe sayıldığı bir ülkede bir HİÇ'i geciktirmişiz.ÇOK MU?
Old 20-06-2006, 15:13   #26
sibelniko

 
Varsayılan

Çorbada benim de tuzum bulunsun diye yazıyorum. Bence eylem yapmaktan öte toplumun her bireyi kendi hakkını sonuna kadar aramayı öğrenebilse daha iyi olacak diye düşünüyorum. Toplu eylemler sonuç getirmedikten sonra pek bir işe yaramıyor ve hakikaten de sonuç getirmiyor. Ama hakkınızın ihlal edildiğini hissetiğiniz zaman, bu hakkı elde edene kadar hanginiz gereğini yapıyorsunuz? Çevremizde hakkı yenen birini gördüğümüz zaman, ona hakkını teslim etmek için hangimiz destek veriyoruz? Eğer, birey olarak hakkımızı savunursak, çeşitli baskı grupları yaratmamıza gerek dahi kalmayacak diye düşünüyorum.
Old 22-06-2006, 15:07   #27
Av.Özgür ODABAŞ

 
Varsayılan

Eylemin ya da tepkinin şeklini ve meşruiyetini tartışırken,amacını unutmuşuz gibi geliyor bu yazıları okuduğumda.Hedeflenen ve önlenmeye çalışılan şey,en yalın anlatımla "insanların,avukatın canına dahi kast edebilir hale gelmiş olması gerçeği" değilmidir?Ve buna bağlı olarak ihlal edilen savunma hakkı,görmezlikten gelinen hukukun üstünlüğü gerçeği vs.
Cevabımız "evet" ise bu eylemin doğruluğunu tartışacak mesaimiz olmamalı diye düşünüyorum.Doğru ya da yanlış hiç farketmez.Çünkü amacına ulaşmamış yetersiz,baştan savma bir eylem,çünkü her gün sırf mesleğimizi ifa ettik diye saldırıya uğruyoruz,çünkü yine bu nedenle öldürülüyoruz.
Bu ülkede hukuku üstün kılan bir anlayış yerleşmedikçe,hukukçuların da gereken saygıyı göremeyeceği açıktır.
Bu durum zam isteyen çöpçüyle ya da otoyol görevlisi ya da sağlık işçisiyle kıyaslanamaz arkadaşlar.Hayatımız söz konusudur artık...
Old 22-06-2006, 15:56   #28
av.yıldıray

 
Varsayılan

Sayın ODABAŞ;
Siz benim düşüncelerimin büyük bölümüne tercuman olmuşsunuz, aynen katılıyorum. Benim yukarıda anlatmaya çalıştığım ve fakat beceremedğim görüşlerimi -beceremedim çünkü tepki aldım- derleyip toparlamışsınız. Teşekkür ediyorum.
Old 22-06-2006, 16:56   #29
nakkaa

 
Varsayılan

Avukatlara yapılan bütün saldırıları kınıyorum ve bu olan biteni protesto etmek avukatların en doğal hakkı olduğuna inanıyorum. Yalnız bu protesto şeklini seçerken doğru davranılması gerektiğine inanıyorum.Doğru davranmayla kastım kamu yararına hizmet veren avukatların yaptıkları eylemle hukuka ters düşmemeleridir Anayasa 141,m. gereği usul ekonomisi ilkesine ters düşen bu protesto şeklini desteklemiyorum.
Old 04-07-2006, 03:46   #30
yazoglu

 
Varsayılan

Avukatlara yapılan saldırıların tümünü lanetliyorum. bunlar lafta kalacak basit konular değildir. Taraf olmayan sadece mesleğinin gereğini yapan Avukat Aydın ŞAHİN in öldürülmesi hangi kelimelerle ifade edilebilir. Öldürme gerekçesi ne olabilir. Verdikleri ilk ifadelerinde zanlılar biz öldürmedik, hasmımız olduğu için silah taşıyoruz demişler. Bu nasıl insanlık, bu nasıl bir düşünce... Devlet bu katillere avukat tayin etmeyecek mi. eğer boykot yapacaksanız öldürülen arkadaşınızın duruşmalarınamüdahil olarak katılın. Bu katillerinde cezaevinden bir daha hiç çıkmamaları için elinizden geleni yapın ki boykotunuz bir işe yarasın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakimler, adaleti Ege’de dağıtmak istiyor ahmetsacit Hukuk Haberleri 3 09-06-2008 12:33
Savcı, adaleti geciktirmekle suçlanıyor Av.Ömer KAVİLİ Hukuk Haberleri 3 08-03-2008 02:42
Sahte avukatlar için suç duyurusu faruksa Hukuk Haberleri 1 01-12-2006 12:52
Protesto Armağan Konyalı Kadın Hakları Çalışma Grubu 3 30-12-2005 09:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05881405 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.