Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Zamanaşımı / Yapı Denetim Şirketi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-06-2007, 15:32   #1
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan Zamanaşımı / Yapı Denetim Şirketi

Sayın meslektaşların, bir yapı denetim şirketinın yapmış olduğu işin karşılığını alamaması sonucu zamanaşımı süresi 10 yıl mıdır yoksa 5 mi??istisna sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımın tabi.(BK 126)Ben yapı denetim şirketlerinin de yaptığı iş, eser sözleşmesi sayılır ve 5 yıllık zamanaşımı uygulanır diyorum.
Old 09-06-2007, 23:39   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

5 yıldır ama,
İstisna sözleşmesi olduğu için değil, kanun ve yönetmeliğe göre hizmet sözleşmesi olduğu için.
Saygılarımla.

Alıntı:
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun
Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri
MADDE 5./1 — Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedilir. Bu sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilir.

Yönetmelik
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmeleri ve Hizmet Bedellerinin Ödenmesi Esasları

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi
Madde 12 /1— 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamına giren yapıların sahipleri, yapı ruhsatı almadan önce bir yapı denetim kuruluşu ile Örnek-8'de belirtilen asgari şartları ihtiva eden bir hizmet sözleşmesi yapmak zorundadır.
Old 09-06-2007, 23:55   #3
Av. Süleyman Emre Ötün

 
Varsayılan Vekalet Akdİ- 10 Yil

4708 sayılı kanundaki hizmet kavramı, Borçlar Kanunu'ndaki hizmek akdi anlamında kabul edilmemeli herhalde. Çünkü yapı denetimi borçlusunun işsahibine bağımlı olarak çalışacağı söylenemez. Denetim borçlusu bu işi kendi başına ve işsahibinden bağımsız olarak yapıyor.
Burada denetim hususu bir eser meydana getirme sonucu da doğurmadığı için bu sözleşmenin vekalet akdi olarak kabulü gerekir kanaatindeyim. Bu yüzden zamanaşımı da genel kurala göre 10 yıl olmalı.


EmrE
Old 11-06-2007, 20:37   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

4708 sayılı yasada ve yönetmelikte , yapı denetim firması ile iş sahibi arasındaki sözleşmenin (hizmet sözleşmesi ) olduğu açıkca yazılıdır. Yönetmelik eklerinden ek 8 de verilen sözleşme örneğinin başlığı da ( yapı denetimi hizmet sözleşmesi ) olarak belirtilmiştir.

Yasa açık ve seçik biçimde sözleşmenin ( hizmet sözleşmesi ) olduğunu söylüyor. Yasada yoruma ve tartışmaya açık bir düzenleme mevcut değil. Açık ve belirgin düzenleme mevcut. Kanun uygulanırken MK. 1 maddesine göre öncelikle metinde yazılı olan açıklama dikkate alınır. Diğer yandan ( hizmet sözleşmesi ) sözcüğü BK.unda düzenlenen hizmet sözleşmesini ifade eder. BK.da başka 3807 kanunda başka anlamda kullanıldığı söylenemez.

Bu durumda, biz yasayı eleştirebiliriz ama , uygulamaya geldiğinde yasa açık bir şekilde sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğunu belirttiğine ve ısrarla bu
sözcüğü vurguladığına göre yasadaki hükmü değişik şekilde ele alıp hayır hizmet sözleşmesi değil vekalet sözleşmesidir diyebilme yetkimizin olmadığını düşünüyorum.

Diğer yandan ; vekalet sözleşmesindeki zamanaşımı süresin de 10 yıl olmayıp BK. 126/4 maddesine göre 5 yıl olduğuna da işaret etmek isterim.

Bu durumda; vekaletde olsa, istisnada olsa( kasıt ve ağır kusur hariç ) , hizmet sözleşmesi de olsa zamanaşımı süresi değişmemektedir. Bütün bu hallerde zamanaşımı süresi BK.126 ıncı maddesinde 5 yıl olarak belirlenmiştir. Fakat öncelikle yasada hizmet sözleşmesi olduğuna dair açık hüküm varken sözleşmenin nev'i hakkında başkaca bir yoruma ihtiyaç olmadığı kanısındayım.
Saygılarımla.
Old 25-09-2007, 14:52   #5
atk

 
Varsayılan

Benim sormak istediğim konu biraz farklı ama Yapı Denetim Şirketleriyle ilgili olduğu için aynı başlık altında sormak istedim.
Yapı denetim kuruluşunda görev alan denetçi mimar ve mühendislerin yanı sıra yardımcı kontrol elemanları da görev almaktadır.Bu yardımcı kontrol elemanlarının da tamamının mühendis olması zorunludur.(Yönetmelik md.7 )Bu iki grub Örnek-1 ve örnek-2 şeklinde farklı taahütnameler doldurarak göreve başlıyorlar.örnek-1 de başka bir ticari ve mesleki faaliyette bulunmayacaklarını taahhüt ediyorlar,örnek -2 de ise böyle bir taahhüt yok(örnek -2)yardımcı elemanlar için.
Benim sormak istediğim,yardımcı kontrol elemanlarının iş kanunu kapsamında işçi statüsünde midirler ve sigortalı olarak çalıştırılmak zorunda mıdırlar.
Şimdiden teşekürler,
Old 06-06-2008, 16:25   #6
Av.Mustafa ÖZKURT

 
Varsayılan

{Yapı denetim kuruluşunda görev alan yardımcı kontrol elemanlarının iş kanunu kapsamında işçi statüsünde midirler ve sigortalı olarak çalıştırılmak zorunda mıdırlar.}

Yapı denetim kuruluşunda görev alan yardımcı kontrol elemanları 4708 sayılı Yapı Deneti Hakkında Kanun uyarınca çalıştırılmaları zorunlu (Mimar+Mühendis)teknik personellerdir.İş Kanununa göre SSK'lı olmak durumundadırlar.Aksi halde Bayıdırlık ve İskan Bakanlığına denetiminde görev alacağı yapılara ilişkin bildirilen listede SSK.lı olmadığı takdirde göreve başlatılmamaktadır.Selamlar.
Old 07-06-2008, 07:34   #7
atk

 
Varsayılan

Yanıtınız ve ilginiz için teşekür ederim.
Müvekkilim SSK kauydı olmadan yaklaşık 2 yıl yarımcı kontrol elemanı olarak görev yaptı ve denetlediği bir çok inşaat var ve bunlar zorunlu olarak Bakanlığa bilidiriliyor.Kafama takılan başka bir şey var,acaba aynı zamanda BAĞ-KUR'lu oluşu bu konuda bir etkisi var mı?
Old 07-06-2008, 14:01   #8
Av.Mustafa ÖZKURT

 
Varsayılan

1* Yapı Denetim Şirketlerinde yarımcı kontrol elemanları şirket hissedarı olmayan mimar/mühendislerdir.Şirket hissedarı olmadıklarından BAĞ-KUR lu olmalarıda mümkün değildir.Zorunlu olarak SSK.lı olacaklardır.
2* Yapı Denetiminde görev alan teknik personel mimar/mühendis kendi nam ve hesaplarına veya başka bir işletmede yasal olarak çalışamaz/görev alamazlar.Bu nedenle BAĞ-KUR lu olmaları mümkün değildir.
Çalışmalarınızda başarılar dilerimSaygılar.Av.Mustafa ÖZKURT
Old 31-01-2009, 10:56   #9
nobel81

 
Varsayılan

Yapı denetim hizmet sözleşmelerinde 5 yıllık zamanaşımı ne zaman başlamaktadır ? Yapı denetim hizmet sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren tahsil edilemeyen hak ediş bedelleri 5 yıl içinde mi istenmelidir. Dava açmadan önce gönderilen iadeli-taahhütlü gönderilen ihbarnamele süreyi keser mi ? bir de yapı denetim izin belgesi alınmadan denetim şirketinin üzerine iş alması suç teşkil eder mi ?
Old 09-12-2020, 17:55   #10
eser_29

 
Varsayılan

Konuya uygun sorum olduğu kanaati ile Yeni bir başlık açmak istemedim.

Yapı Denetim hizmet bedeli için açılmış bir yargılamaya dair Yargıtay kararında;

"yapı denetimi sözleşmesinin hizmet sözleşmesi olduğu ve hizmet sözleşmelerinden doğan alacaklarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, alacağın zamanaşımına uğramış olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davasını yapı denetim hizmet sözleşmesi ilişkisine dayanarak açtığı anlaşıldığından BK'nin 125.maddesi gereği 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup yapı denetim hizmet sözleşmesinin imzalandığı tarih 18.11.2003 olup, dava tarihi 01.11.2013 tarihidir. Dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle mahkemece taraflar arasındaki sözleşme olgusu irdelenip, incelenerek taraf delilleri toplanıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." (Yargıtay 08.06.2017 T. 13. Hukuk Dairesi 2015/39274 E. , 2017/7123 K.)

şeklinde karar verilmiştir.

Sormak istediğim husus; zamanaşımı süresi hangi tarihten itibaren başlar
a- Sözleşme tarihi,
b- Hakediş faturasının kesildiği tarih,
c- Sözleşmenin sona erdiği tarih?
Old 09-12-2020, 19:47   #11
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Somut uyuşmazlıkta, davacı davasını yapı denetim hizmet sözleşmesi ilişkisine dayanarak açtığı anlaşıldığından BK'nin 125.maddesi gereği 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup yapı denetim hizmet sözleşmesinin imzalandığı tarih 18.11.2003 olup, dava tarihi 01.11.2013 tarihidir. Dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Bu açıklamaya göre...
Sözleşme tarihinden itibaren 10 yıl.
Old 10-12-2020, 18:58   #12
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Soruya 2007 yılında verdiğimiz cevapta zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu söylemişiz. O tarihte zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğuna dair Yargıtay içtihatı henüz gelişmemiş olup, Yargıtay bozma ilamlarında da geçtiği gibi yerel mahkeme kararlarında yaygın olarak , 5 yıllık zamanaşımı süresi kabul edilmekte idi. Önceki cevaplarımız bu uygulamalara uygun şekilde hazırlanmış idi. Yargıtay’ın sonraki uygulamaları ile Yapı Denetim Sözleşmelerine dayalı hizmet bedeli hakkındaki davaların BK 125(TBK.m.146) m.göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi oluğuna bir diyeceğim yoktur.

Buna karşın , zamanaşımı süresinin sözleşme tarihinden başlatılacağı görüşüne katılmak mümkün değildir. TBK.m. 149/1’e göre “ zamanaşımının başlangıcı alacağın muaccel olma zamanıdır” Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği Hizmet bedelinin ödenmesi Başlıklı MADDE 28 – (3)'e göre " Düzenlenen hakediş raporu, yapı denetim kuruluşunca ilgili idareye sunulduktan sonra, idarece ekleriyle birlikte kontrol edilerek, bu yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur yok ise, ilgili bölüme ait hizmet bedeli yapı denetim kuruluşuna ödenir."Bu anlatıma göre, yapı denetim hizmet bedelinin muacceliyet zamanı hakediş raporunun ilgili idareye (Belediye veya Valiliğe) sunulduğu tarihtir. Dolayısı ile 1o yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi hakedeiş raporunun ilgili idareye verilme tarihi olmalıdır. Yapı denetim kuruluşunun sözleşme tarihinde henüz hiçbir hizmeti mevcut değil iken, 15.HD.sinin yukarıdaki cevaplarda belirtilen kararında , nasıl olur da , bedel alacağının sözleşme anında muaccel hale geldiğinin kabul edilmesinin açıklaması yer almış değildir.

Aşağıdaki 23.HD.sinin Tacirler Arası Hizmet Sözleşmesi ile ilgili olarak verdiği kararda, yerel mahkeme zamanaşımını 5 yıl olarak kabul ederek , zamanaşımını hakkediş raporlarının düzenlendiği tarihten başlatmış, Yargıtay ise bozma ilamında bu hususu bozma nedenleri arasına katmayarak kararı 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulaması gerekliliği yönünden bozmakla vardığımız sonucu zımnen doğrulamıştır .

23. Hukuk Dairesi 17.09.2015 T., 2014/10124 E. , 2015/5923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/330-2014/154

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı yapı sahibinin Bursa ili Nilüfer ilçesi 174 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı yapı sahibi ile yapı denetim firması olan müvekkili davacı P. Yapı Denetim Ltd. Şti. arasında yapının projelerinin ruhsat ve eklerine uygun yapılmasının denetlenmesi amacıyla Yapı Denetim Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin denetim hizmetine başladığını, yapı denetim hizmetine ilişkin olarak hak ettiği yapı denetim hizmet bedellerine dair hakediş raporları düzenlendiğini, hakediş bedelinden 3 hakediş karşılığı 21.107,69 TL'nin ödenmediğini ileri sürerek, toplam 21.107,69 TL alacağın, 9.985,90 TL'si için 04.03.2005 tarihinden, 5.250,88 TL'si için 30.12.2005 tarihinden, 5.870,91 TL'si için 25.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 12.10.2004 tarihli sözleşme gereğince yapılan 2005 ve 2006 yıllarına ait hakediş alacaklarının sözleşme ve hakediş raporları düzenleme tarihlerine göre zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini; ayrıca davacıya hizmetine karşılık 12.000,00 TL ödeme yapıldığını, buna ilişkin 31.12.2004 tarihli tespit tutanağı düzenlendiğini, ayrıca hizmet gereği gibi yerine getirilmediğinden bu bedelin iadesi için Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan 2012/45 sayılı davanın Yargıtay incelemesinde bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince, hakediş bedellerinin ödenmesi için açılan alacak davası olduğu, eser sözleşmesinden doğan alacak davalarında, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, hakediş raporlarının tarihlerinin 04.03.2005, 30.12.2005 ve 25.05.2006 tarihli olarak bildirildiği, bu tarihlerden itibaren, BK'nın 147/6. maddesinde ön görülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin 16.12.2003 olduğu, dava tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Davaya konu uyuşmazlığın tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi (Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gözetilmeksizin, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden doğduğu ve 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve ayrıca taraflar arasında daha önce görülüp sonuçlandırılan aynı ticari ilişkiye dayalı Bursa Kapatılan 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/45 E., 2013/377 K. sayılı dosyasında verilen kararın dairemizce incelenerek sonuçlandırıldığı da dikkate alındığında verilen kararın yanlış değerlendirmeye dayandığı, usul ve yasaya uygun düşmediği anlaşılmakla, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 11-12-2020, 13:45   #13
eser_29

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Soruya 2007 yılında verdiğimiz cevapta zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu söylemişiz. O tarihte zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğuna dair Yargıtay içtihatı henüz gelişmemiş olup, Yargıtay bozma ilamlarında da geçtiği gibi yerel mahkeme kararlarında yaygın olarak , 5 yıllık zamanaşımı süresi kabul edilmekte idi. Önceki cevaplarımız bu uygulamalara uygun şekilde hazırlanmış idi. Yargıtay’ın sonraki uygulamaları ile Yapı Denetim Sözleşmelerine dayalı hizmet bedeli hakkındaki davaların BK 125(TBK.m.146) m.göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi oluğuna bir diyeceğim yoktur.

Buna karşın , zamanaşımı süresinin sözleşme tarihinden başlatılacağı görüşüne katılmak mümkün değildir. TBK.m. 149/1’e göre “ zamanaşımının başlangıcı alacağın muaccel olma zamanıdır” Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği Hizmet bedelinin ödenmesi Başlıklı MADDE 28 – (3)'e göre " Düzenlenen hakediş raporu, yapı denetim kuruluşunca ilgili idareye sunulduktan sonra, idarece ekleriyle birlikte kontrol edilerek, bu yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur yok ise, ilgili bölüme ait hizmet bedeli yapı denetim kuruluşuna ödenir."Bu anlatıma göre, yapı denetim hizmet bedelinin muacceliyet zamanı hakediş raporunun ilgili idareye (Belediye veya Valiliğe) sunulduğu tarihtir. Dolayısı ile 1o yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi hakedeiş raporunun ilgili idareye verilme tarihi olmalıdır. Yapı denetim kuruluşunun sözleşme tarihinde henüz hiçbir hizmeti mevcut değil iken, 15.HD.sinin yukarıdaki cevaplarda belirtilen kararında , nasıl olur da , bedel alacağının sözleşme anında muaccel hale geldiğinin kabul edilmesinin açıklaması yer almış değildir.

Aşağıdaki 23.HD.sinin Tacirler Arası Hizmet Sözleşmesi ile ilgili olarak verdiği kararda, yerel mahkeme zamanaşımını 5 yıl olarak kabul ederek , zamanaşımını hakkediş raporlarının düzenlendiği tarihten başlatmış, Yargıtay ise bozma ilamında bu hususu bozma nedenleri arasına katmayarak kararı 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulaması gerekliliği yönünden bozmakla vardığımız sonucu zımnen doğrulamıştır .

23. Hukuk Dairesi 17.09.2015 T., 2014/10124 E. , 2015/5923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/330-2014/154

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı yapı sahibinin Bursa ili Nilüfer ilçesi 174 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı yapı sahibi ile yapı denetim firması olan müvekkili davacı P. Yapı Denetim Ltd. Şti. arasında yapının projelerinin ruhsat ve eklerine uygun yapılmasının denetlenmesi amacıyla Yapı Denetim Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin denetim hizmetine başladığını, yapı denetim hizmetine ilişkin olarak hak ettiği yapı denetim hizmet bedellerine dair hakediş raporları düzenlendiğini, hakediş bedelinden 3 hakediş karşılığı 21.107,69 TL'nin ödenmediğini ileri sürerek, toplam 21.107,69 TL alacağın, 9.985,90 TL'si için 04.03.2005 tarihinden, 5.250,88 TL'si için 30.12.2005 tarihinden, 5.870,91 TL'si için 25.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 12.10.2004 tarihli sözleşme gereğince yapılan 2005 ve 2006 yıllarına ait hakediş alacaklarının sözleşme ve hakediş raporları düzenleme tarihlerine göre zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini; ayrıca davacıya hizmetine karşılık 12.000,00 TL ödeme yapıldığını, buna ilişkin 31.12.2004 tarihli tespit tutanağı düzenlendiğini, ayrıca hizmet gereği gibi yerine getirilmediğinden bu bedelin iadesi için Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan 2012/45 sayılı davanın Yargıtay incelemesinde bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince, hakediş bedellerinin ödenmesi için açılan alacak davası olduğu, eser sözleşmesinden doğan alacak davalarında, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, hakediş raporlarının tarihlerinin 04.03.2005, 30.12.2005 ve 25.05.2006 tarihli olarak bildirildiği, bu tarihlerden itibaren, BK'nın 147/6. maddesinde ön görülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin 16.12.2003 olduğu, dava tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiği gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Davaya konu uyuşmazlığın tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi (Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gözetilmeksizin, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden doğduğu ve 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve ayrıca taraflar arasında daha önce görülüp sonuçlandırılan aynı ticari ilişkiye dayalı Bursa Kapatılan 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/45 E., 2013/377 K. sayılı dosyasında verilen kararın dairemizce incelenerek sonuçlandırıldığı da dikkate alındığında verilen kararın yanlış değerlendirmeye dayandığı, usul ve yasaya uygun düşmediği anlaşılmakla, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Avukat Ömer Faruk İlgün bey ve Yücel bey yanıtlarınız için teşekkür ederim.

Yücel bey; alıntıladığınız karar Ticaret Mahkemesinde görülmüş. Yapı maliki tacir olduğu için, "tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi (Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu" değerlendirmesi yapılmış olabilir mi?

Yani tacir olmayan yapı malikine karşı açılan Asliye Hukuk'taki davalarda durum farklılaşır mı? Eser sözleşmesi/hizmet sözleşmesi-vekalet sözleşmesi olarak nitelemek adına.
Old 11-12-2020, 15:01   #14
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

[quote]
Alıntı:
Yazan eser_29
Yücel bey; alıntıladığınız karar Ticaret Mahkemesinde görülmüş. Yapı maliki tacir olduğu için, "tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ve Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi (Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu" değerlendirmesi yapılmış olabilir mi?Yani tacir olmayan yapı malikine karşı açılan Asliye Hukuk'taki davalarda durum farklılaşır mı? Eser sözleşmesi/hizmet sözleşmesi-vekalet sözleşmesi olarak nitelemek adına.[/QU

23.HD.nin yayınladığım kararı ile sizin yayınladığınız 13.HD.si kararı arasında uyum var. Her iki kararda da zamanaşımı süresinin TBK. m. 146 (Eski BK.m.125)'deki 10 yıl olduğuna işaret edilmiştir. 146 m.nin ticari işlerle bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu maddedeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi kanunda zamanaşımı konusunda açık hüküm bulunmayan hukuki ilişkilere uygulanan bir hükümdür. Daire o tarihte yalnız ticari nitelikli hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan davalara baktığı için kararında davaya bakmaya görevli olduğunu vurgulamış olabilir.

Yapı denetim sözleşmelerini eser veya vekalet yada hizmet sözleşmesi olarak kabul eden yorumlar bulunmaktadır. Nitekim ben de 2007'deki cevabımda sözleşmeyi zamanaşımı yönünden hizmet sözleşmesi olarak benimsemiş idim. Burada Yargıtay'ın görüşünün geçerli olacağı açıktır.13HD.sin kararı ticari olmayan, 23.HD.sinin kararı da tacirler arası sözleşmelerdeki zamanaşımı süresine bence örnek teşkil etmektedir. Yargıtay bu sözleşmeleri eser ,vekalet, hizmet sözleşmesi olarak kabul etse idi, bu sözleşmelere ait kanundaki zamanaşımı sürelerini uygulardı. Her iki dairenin olaya TBK.nun 146.m.sini uygulamış olması ile , Yargıtay'ın yapı denetim sözleşmelerini zamanaşımı yönünden kanunda açık düzenlemesi bulunmayan sözleşmeler olarak değerlendirdiğini kabul etmeliyiz. Diye düşünüyorum.
Old 11-12-2020, 15:56   #15
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

YHGK 2013/13-1913 E.2015/1260 K.22.04.2015 Tarihli Kararı konuyu açıklamada yararı olabilir.
Muhasebe Ücreti Alacağında ...
Zamanaşımı süresi 10 yıldır.
“muhasebecilik hizmetinin hukuki nitelik bakımından bir iş görme akdi olduğu, sui generis ( kendisine özgü ) bir sözleşme olup kanunda düzenlenmediği, dolayısıyla isimsiz bir akit olduğu, BK'nun 126. maddesi hükmünde muhasebecilik sözleşmesinin yer almadığı, bu nedenle dava zamanaşımı süresinin 5 (BEŞ )yıl olarak kabulünün mümkün olmadığı, dolayısıyla eldeki davada on ( 10 ) yıllık dava zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği,”
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anayasal denetim lawforall Hukuk Sohbetleri 14 13-10-2010 00:25
Yargısal Denetim PINAR YILMAZ Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 29 28-02-2007 19:37
Dernek,Vakıf, Limited Şirketi, Kollektif Şirketi, ve Anonim Şirketleri Noter44 Meslektaşların Soruları 2 06-12-2006 18:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08231902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.