Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hastanenin sorumluluğu

Yanıt
Old 04-01-2007, 15:24   #1
avturgay

 
Varsayılan hastanenin sorumluluğu

25 Aralık 2006 tarihinde özel bir hastanede bir kızım oldu doğum sezeryanla gerçekleşti ve bir gün sonra eşim ve çocuğum hiç bir proplem yok denilerek taburcu edildi.27 aralık günü yani doğumdan 2 gün sonra ise yeni doğan kızım rahatsızlandı.Doğuştan metobolik rahatsızlığı olduğu 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Yeni doğan servisinde tespit edildi .Kızımın kalbi tam gelişmemiş ve diğer hayati organlarıda tam olarak çalışmamaktaydı.Nitekimde buna bağlı olarak 31.12.2006 tarihinde fakülte hastanesinde öldü.Benim merka ettiğim konu aynı özel hastanede kadın doğum uzmanı olan doktor bu durumu daha önceden tespit edemezmiydi ve hastaneden bizi herhangi bir sağlık sorunu olmadığı için taburcu etmesi doğrumudur.Bir avukat olarak merak ediyorum.Bu tür durumla başka birinin karşılaşmaması için ne yapmalıyım.Hastanenin çocuk doktorununda kızımı incelemesine rağmen bu durumun anlaşılmaması ve sağlıklı olduğunu düşünerek eve getirdiğim kızımı hastanede bir kaç gün sonra kaybetmemin sorumlusu kimdir.Saygılarımla
Old 04-01-2007, 15:44   #2
İlknur Adiller

 
Varsayılan Çocuk Doktoru ve hastane sorumludur

Öncelikle başınız sağolsun. Elbetteki bebeğinizi doğumdan sonra muayene eden çocuk doktoru teşhis ve tanı da yanılıp, gerekli tedaviyi uygulamadığı ve başlatmadığı için sorumluk altındadır. Önlenebilir bir hastalıktaki müdahalenin gecikmesi nedeniyle ölüm gerçekleşmiştir. Keza hastanede yeterli uzmanlığı bulunmayan bir doktoru çalıştırması ki adam çalıştırmanın kusursuz sorumluluğu da bulunduğundan özel hastane de sorumludur. Ceza ve hukuk davası açmanız, bundan böyle doktor ve hastaneyi daha özenli davranmaya iteceğinden faydalı olur diye düşünüyorum.
Old 04-01-2007, 15:57   #3
attorneytalay

 
Varsayılan

Turgay Bey,

Oncelikle basiniz sağolsun.

özel hastahane söz konusu olduğu için hastane aleyhine Sayın Adillerin de çok doğru bir şekilde belirttiği gibi bk 55'e istinaden dava açabilirisiniz. Ayrıca ilgili doktora karşı da hukuk davası açabileceğiniz gibi ölüme sebebiyete dayanarak ceza davasi da açmanız mümkün( biraz genişletme gibi olsa mesleki yükümlülüklerini yerine getirmesinden dolayı cezai olarak sorumlu olmasi gerektiğini düşünüyorum-tabi ceza konusunda uzmanlar eminim daha sağlıklı bilgi verirler.)

Bu arada sorunuzla ilgili olmasa da eğer özel hastahane değil de devlet hastahanesi olsaydı bu durumda Anayasa md 125 ve DMK md 13 gereğince davayı ilgili idare aleyhine açabiliridiniz(Hastahane ve Sağlık Bakanlığı)

Bu vesileyle ben de bir soru sormak istiyorum özel hastahaneler neticede sağlık bakanlığı'na bağlı değil mi yani bu hastahanelerin denetlenmesi vs nasıl yapılıyor her isteyen özel hastahane açabilir mi? Dolayısıyla biraz zorlama da olsa Sağlık Bakanlığı aleyhine de dava açılması mümkün olmalı diye düşünüyorum zira sonuçta özel hastahaneler başıboş değiller herhalde,

cevap veren herkese saygilarimi yolluyorm, Turgay taziyelerimi bir kez daha yineliyor ve saygilarimi yoluyorum

talay
Old 04-01-2007, 16:18   #4
attorneytalay

 
Varsayılan

Turgay Bey,

Bu arada belirtmeyi unuttum hastahaneye karşı BK 100'e dayanarak da dava açmanız mümkün olmalıdır zira hastahane ile aranızda bir sözleşme ilişkisi mevcut olup çalışanı bu ilişkiden doğan yükümllülüğünü yerine getirmemiştir.

saygılarımla

talay
Old 04-01-2007, 18:17   #6
ilksan

 
Varsayılan

Sayın Turgay bey öncelikle başınız sağolsun. Kızınızın ve sizin başınıza gelen olay sizin anlatımınızı dikkate alırsak doktorların ve özel hastanenin sorumluluğunu gerektirir. Ancak yinede tıbbi bir hata olup olmadığı konusunda karar verecek olan merci biz hukukçular değil yine hekimler olacaktır. Zira açılacak olan ceza davasında Yüksek Sağlık Şurası zorunlu bilirkişi olacaktır. Açacağınız tazminat davasında da zorunlu bilirkişilik kurumu olmamakla birlikte enazından bir adli tıp kurumundan doktorların hatalarının olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu alınmadan bir karar verilemez. Başınıza gelen olay bilirkişiler tarafından bir komplikasyon olarak da değerlendirilebilir. Bir hukukçu olarak bu konuları bizler bilemeyiz. Bilirkişi incelemesinde meydana gelen olayın bir komplikasyon olduğu ve hekimlerin kusurlu olmadıkları yolunda bir kanaat oluşur ise haksız fiilden dolayı hekimlerin sorumluluklarına gidilemez. Ancak hekimlerin kusurlu olduğuna ilişkin bir rapor gelirse ki bu kusur 1/8 dahi olsa hekimler kusurları oranında sorumlu olacaklardır. Ancak böyle bir kanaat elde edilirse özel hastaneler vekalet sözleşmesine aykırılıktan dolayı ve B.K md 100 gereği zararın tamamından sorumlu olacaktır.
Old 04-01-2007, 21:54   #7
tiyerianri

 
Varsayılan

turgay başınız sağolsun.
tazminat davası açın.eğer doktor hastanenin kadrolu doktoruysa bk55 ten hastanede sorumlu oluyor.Yok sadece ameliyat yapıyorsa doktor o hastanede o zaman hastane vekalet ilişkisinden dolayı sorumlu olmaktadır.Ancak tüm bu sorumlululğun doğması için adli tıp kurumunun. ameliyatı yapan doktoru kusurlu bulduğnu gösteren rapor vermesi gerekmektedir.
Old 04-01-2007, 22:42   #8
Av. Başak SANCAR

 
Varsayılan

Başınız sağolsun. Verilen tüm cevaplar, doğumdan sonrası için. Ama çok önemli bir husus atlanıyor. Gebeliği boyunca eşinizi takip eden ve sizi bebeğinizin kalbinin ve diğer yaşamsal organlarının tam gelişmediği konusunda uyarmayan, daha doğrusu bu durumu tespit dahi edemeyen bir doktorunuz var.

Yargıtayın "Anne karnında sakatlığı tespit edilemeyen çocuk" yönünden hekim ve hastaneyi maddi-manevi tazminata mahkum eden yerel mahkemenin kararını onadığı çok güzel bir içtihadı var. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de, benim "Sağlık Hukuku" forum alanında Türkçe çevirisini verdiğim kararları da var. Tabi ki öncelikle vekalet ilişkisine dayanarak, anne karnında sakatlığı tespit edemeyen doktor yönünden ve ayrıca da doğum sonrası gerekli müdahaleyi yapmayan çocuk doktoru ve hastane yönünden sorumluluğun ele alınması lazım.

Yani özetle, anne karnında bebeğinizin sakatlığını tespit edemeyen hekim de sorumludur.
Old 04-01-2007, 22:49   #9
Yusuf ayık

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım öncelikle başınız sağolsun.
Cumhuriyet SAvcılığına suç duyurusunda bulunduktan hemen sonra Hastane ve doktor aleyhine tazminat davası açınız. C.Savcılığı muhtemelen öncelikle Adli Tıp Kurumu raporu almak siteyecektir. Adli Tıp Kurumu raporları ise çok uzun sürede verilmektedir. Hukuk davasını bu raporun gelmesine bekletmeyin. Hemen açın. Ancak öncelikle kusur konusunda bizzat müracaatla Üniversitelerin ilgili Ana Bilim Dallarından özel rapor isteyin. Çünkü Doktorların doktorlar aleyhine rapor vermesi biraz zor oluyor ben yaşadım.
Sakat doğan çocuğun doğmadan önceki tıbbi takibini yapan hastane ve doktorun kusurlu olduğu konusunda Yargıtay Kararı var. (Yüksek Sağlık Şurasının aksi kanaatine rağmen verilmiş ir karardır bu) O nedenle raporlar aleyhinize dahi gelse sonuna kadar devam edin derim.
Tekrar başınız sağolsun.
Old 05-01-2007, 01:09   #10
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan Kusur

Sayın meslektaşım başınız sağolsun.Size ve hanımefendiye taziyelerimi sunuyorum.Canlıların yapısal özellikleri ve fonksiyonları genler tarafından denetlenmektedir.Bazı genlerde meydana gelen değişiklikler sonucu gen ürününün yapılamaması ve/veya toksik metabolitlerinin birikimi sonucu ortaya çıkan hastalık grubuna kalıtsal metabolizma hastalıkları denilmektedir.Bu hastalıklar çok nadir görülür.Doğumsal metabolizma hastalıklarının belirtileri toksik maddelerin birikim derecesiyle ilgili olduğundan bebeklerin çoğu ilk bir kaç muayenelerinde hiç bir hastalık belirtisi göstermezler.Klinik belirtilerin ortaya çıkış şekli,başlama yaşı ve seyri tanının konmasında önemlidir.Belirtiler erken bebeklik döneminde başlayabileceği gibi geç başlayıp ilerleyici olabilir.Bu hastalıkların bazıları yaşam tehlikesi taşırlar.Vakaların bir çoğuna da tanı konulamamaktadır.Yeni doğan ve küçük bebeklerin her tür ağır hastalık durumları,iyi emmeme,letarji,tartı alamama gibi bulgularla seyrettiğinden bir çok vaka tanı alamadan kaybedilmektedir.
Sonuç olarak gen bozukluğuna bağlı doğumsal metabolizma hastalıklarında vücutta bir çok enzim defekti mevcuttur,enzimlerin bir kısmı hiç bir aktivite göstermeyecek şekilde bozulmuştur,ya da hiç yapılamamaktadır.
1-Son ürün yapılmaz.Bu ürünle hayat için elzem ise sonuç öldürücüdür.Çocuk doğduğunda normal görünse bile toksik metabolitlerin doğumdan sonraki günlerde vücutta birikimine bağlı olarak daha tanı konulamadan ölüm meydana gelir.
2-Ön madde birikebilir.Bunlar toksik iseler de yaşamla bağdaşıyorsa vücutta spesifik vazife bozukluklarına yol açarlar.
3-Yan metabolik yollar belirgin veya ileri derecede kullanılar hale gelirler ve böylece normal metabolitler birikebilir veya büyük miktarlarda itrah edilebilirler(vücuttan idrar,solunum vb yolla atılabilirler)Bu bebekler erken tanı konursa tedaviyle normal yaşam sürebilir.Örneğin yeni doğan bebeklerde hastanelerde sadece fenilketonüri hastalığı için mutlaka test yapılmaktadır.Bunun nedeni en sık görülen metabolizma hastalığı olduğu ve erken teşhisle mutlaka tedavi edilebilir .Fenilketonüride beslenmeyle alınan fenilalanin amino asidini tirozine çeviren enzim karaciğerde bulunmadığından (üretilemediğinden)bu amino asit sindirim sonucu toksik metabolit üretmekte ve beyin dokusunda birikerek çocuklarda zeka geriliğine neden olmaktadır.Sonuçta erken tanı ile bu hastalık tespit edildiğinde çocuklar fenil alanin amino asidinden fakir bir diyetle beslendiğinde çocuk büyüdüğünde normal zekaya sahip bir birey haline gelebilir .Bu yüzden erken tanı bu hastalıkta çok önemlidir ve yaşamla bağdaşan bir metabolik hastalık olduğundan her yenidoğanda bu hastalık aranmaktadır.Normalde görülme olasılığı 10.000 bebekte 1 tanedir.
Sayın meslektaşım hukuki cevaplar meslektaşlarımız tarafından sunulmuş durumda,eşimin doktor olması sebebiyle tıbbi olarak bazı bilgiler vermeye çalıştım.Özel hastaneleri istisnaları muhakkak ki vardır güvenilir olarak değerlendirmiyorum.Ülkemizde bu hastanelerin bir çoğu sadece tam bir rant kapısı haline gelmiş durumdadır.Özel hastane ve hekim aleyhine yasal yollara müracaatınızı yapmanızı öneririm.Mevcut duruma göre Yüksek Sağlık Şurası da olsa,Adli Tıp Kurumu da olsa kusur oranı tespitinde hastaneye ve hekime kusur verecektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sigortanın sorumluluğu HEATHER Meslektaşların Soruları 3 03-12-2006 17:11
işletenin sorumluluğu avslh Meslektaşların Soruları 5 30-11-2006 09:41
sigortanın sorumluluğu Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 16-09-2006 12:38
idarenin hukuki sorumluluğu Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 2 15-08-2006 16:47
bankanın sorumluluğu balturk Meslektaşların Soruları 2 23-07-2006 23:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05440402 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.