Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tescile Davet ve Para Cezası

Yanıt
Old 22-11-2006, 16:25   #1
Ezgi TUGAY

 
Önemli Tescile Davet ve Para Cezası

Değerli meslektaşlarım, şöyle bir sorum olacak...
T.T.K. m.35 ten tescile davet ve para cezası hususunda açtığım bir davam var. Hakim lehimize karar verecek, ancak takıldığı ve benimle paylaştığı ve benim de kafamı karıştırdığı husus şu: Para cezası şirkete mi verilecek? yoksa şirket müdürlerine mi? cezaların şahsi olduğu prensibinden tereddütte kaldığını, bu hususda Yargıtay kararı olduğunu bildiğini benimle paylaştı ve bir araştırma yapacakmış. E tabii ben de yapıyorum ama sağlıklı bir şey bulamadım..
Görüşleriniz ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 22-11-2006, 19:42   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Ezgi Tugay

Sicil memuru ilgilileri davet ederse ve bu davet sonuçsuz kalırsa TTK.35 md.2 fıkra hükmü uyarınca para cezasına mahkum edileceği ihtar olunur. Bu yazı ilgiliye Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Demek ki, ceza verilecek kişi ilgilisidir .

İLGİLİSİ:

Tescil, ilgililer veya salahiyetli temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir.İlgilinin kim olduğunu kanun veya tüzük hükmü bildirir. İlgililer hakiki şahıs olması halinde kendisi veya sözleşme ile kendisine salahiyet verilmiş temsilcisi, tacirin hükmi şahıs olması halinde onun salahiyetli uzuvları veya salahiyetli temsilcileridir.(T.S.T.31)

Saygılarımla
Old 23-11-2006, 01:11   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Bu konuda açık bir karar bulamamakla birlikte, aşağıdaki kararlardaki kalın ve altı çizili cümlelere bakarsak tescil edilecek olanın da cezaya muhatap olanın da davalı olarak gösterilen işletme veya şirket olduğu anlaşılıyor. Aksi halde davalı şirket sorumlu müdürü vs. açıklanması gerekirdi.
Öte yandan TTK'nun 40. maddesini başlığına bakılırsa "İlgililerin cezai ve hukuki mesuliyeti" başlığını taşıdığı ve bunların cezalandırılmasının "suiniyetle hakikate aykırı beyanda bulunma" şartına bağlandığına göre 35. maddede bahsedilen durumlarda tescili gerekenin işletme veya şahıs oluşuna göre farklı bir uygulama yapılmasının gerektiği sonucu çıkmaktadır.

**************
TİCARET SİCİLİNE TESCİLİN YAPTIRILMAMASI-KAYIT MECBURİYETİ
Karar Tarihi : 31.01.2002
Karar No : 688
Karar Yılı : 2002
Esas No : 8679
Esas Yılı : 2001
Daire No : 11
Daire : HD
**************
(5590 s. TOB. K. m. 9) (6762 s. TTK. m. 35/2, 5) (Ticaret Sicili Nizamnamesi. m. 40)
Taraflar arasında görülen davada Milas Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.07.2001 tarih ve 2001/395 - 539 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 29.01.2002 günde davalı avukatı Oğuz Fikret Şahin gelip, davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukat dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı Ticaret Sicil Memuru, Milas'ta ticari faaliyet gösteren davalının 5590 sayılı Kanun'un 9. maddesi gereğince Ticaret Siciline tescili zorunlu olup, davalının yapılan uyarıya rağmen tescil işlemini yerine getirmediğini ileri sürerek, davalı işletmenin re'sen sicile tescilini, TTK'nun 35/2. maddesine göre cezalandırılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, ibraz edilen delillere nazaran, davalının Ticaret Siciline kaydının yapılması zorunlu iken Ticaret Sicil Tüzüğü'nün 40. maddesi gereğince uyarıya rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile, davanın kabulüne, davalının Ticaret Siciline re'sen tesciline, TTK.nun 35/2. maddesi gereğince takdiren 2.000.000 lira para cezası ile mahkum edilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekili, TTK.nun 35/5. maddesi hükmü gereğince hükmolunan para cezasını mahkeme veznesine yatırmadığı veya aynı miktarda teminat göstermediği anlaşıldığından davalı vekilinin para cezası ile ilgili temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak, 5590 Sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Hakkındaki Kanunu'nun 9 ncu maddesini, 3 üncü fıkrasında; bir merkeze bağlı olduğu halde müstakil bir sermayesi ve muhasebeci bulunan veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi olmadığı halde, kendi başına ticari muamele yapan yerlerin şube sayılacağı öngörülmüştür.
Davaya konu mağazanın müstakil sermaye ve muhasebesinin olup olmadığı ve şube niteliğini taşıyıp tanımadığı saptanmadan karar verilemez. Bu durumda, üç kişilik uzman bir bilirkişi kurulu oluşturularak, davalı işyerinin ticari defterlerinin incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin hükmolunan para cezası ile ilgili temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, taktir edilen 250.000.000 lira vekillik ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.01.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.

**************
TİCARET SİCİLİNE TESCİLDEN KAÇINMA
Karar Tarihi : 24.12.2002
Karar No : 11940
Karar Yılı : 2002
Esas No : 7084
Esas Yılı : 2002
Daire No : 11
Daire : HD
**************
(6762 s. TTK. m. 14,35/2) (5590 s. TOB. K. m. 9)
Taraflar arasında görülen davada (Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 29.03.2002 tarih ve 2000/149-2002197 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı Ticaret Sicil Müdürlüğü, davalının Trakya Bölge Müdürlüğü olarak Hayrabolu'daki işyerini Ticaret Siciline tescil ettirmesi amacıyla davet edilmesine rağmen davete uymadığı gibi imtina nedenlerini de süresi içinde bildirmediğini ileri sürerek, para cezası ile cezalandırılmasını istemiştir.
Davalı Bölge Müdürü, soğuk hava deposu işyerinin satış ve irtibat bürosu olarak işletildiğini, bağımsız tüzel kişiliği bulunmadığını, bu yüzden ticaret sicile tescil yaptırılmadığını, davet yazısını da süresinde yanıt verdiklerini savunarak, davanın reddini istemiş K...T...A.Ş.vekili,Hayrabolu işyerinin depo olarak kullanıldığını, bağımsız sermayesi ve muhasebesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, işyerinde satışı yapılan ürünlerin şirket merkezinden temin edildiği vergi yükümlüsü olmadığı, ayrı bir muhasebe ve yıl sonu bilançosu düzenlenmediği, bağımsız ticari işletme ve şube olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Ticaret Sicili Memurluğu'nca yapılan ihtara rağmen ticari işletmeyi ticaret siciline tescil ettirmeyen ve tescilden kaçınma nedenlerini de belirtilen sürede bildirmeyen davalının TIK.nun 35/2. maddesi gereğince cezalandırılması istemine ilişkindir.
Davalı vekili, dava konusu işyerinin ayrı bir sermayesi ve bağımsız muhasebesi bulunmadığını, dolayısıyla ticarJ3t siciline tescili gereken bir ticari işletme olmadığını savunmuştur.
Bu tür davalarda mahkemece öncelikle dava konusu işyerinin TTK.nun 14 ve 5590 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca bağımsız bir ticari işletme veya şube niteliğinde olup olmadığının araştırılması, bu araştırma sonucunda davalı yerin ticari işletme olduğu anlaşılırsa davalının yasada öngörülen para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca tescil istemi bulunulması bile ticaret siciline tesciline karar verilmesi gerekir. Hükme dayanak yapılan ve keşif sonucu serbest muhasebeci mali müşavir tarafından düzenlenen yetersiz rapordaki bazı tespitlerden yola çıkılarak verilen red kararı yerinde değildir. Bu konuda ticaret hukuku, işletmecilik, muhasebe alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak kurul ile 5590 sayılı Kanunun 9. maddesinde öngörülen ve özellikle davalı şirkete ait mağazanın müşteriye icapta bulunduğunun ve bu icap üzerine müşterinin de kabulü ile ticari ilişkinin kurulduğunun bir gerçek olduğu göz önüne alınarak mağazanın kendi başına ticari muamele yapıp yapmadığı kriterinin yeterince araştırılması ve tescil için asıl önemli olan bu yön üzerinde özellikle durulması gerektiği halde yazılı gerekçelerle davanın reddi yerinde görülmemiştir.
Kaldı ki, günümüzdeki elektronik iletişim olanaklarının gelişmesi nedeniyle, ticari işletmeye ilişkin muhasebe işlemlerinin şubelerde dahil olmak üzere bir merkezde bilgisayar ortamında tutulabilmesi imkanlarının bulunması karşısında, şubeler açısından ticari işletme niteliğinin belirlenmesi noktasında muhasebe işlemlerinin şubede veya merkezde tutulmasının artık ayırıcı bir kriter olarak belirlenmesi ve uygulanması doğru olamaz. Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(YKD OCAK 2004-1)
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.
Old 23-11-2006, 16:38   #4
Ezgi TUGAY

 
Karar

Yanıtlarınız için teşekkür ederim..
Az önce hakimle görüşmeye gittim ama kararı yazmış ne yazık ki..
Alıntı:
"TCK.20. maddesi nazara alınarak TTK.35/2 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına"
şeklinde karar vermiş.Ben odasından çıkarken de "temyiz edersiniz, biz de öğreniriz" dedi.Dumur oldum..Elimdeki tüm Yargıtay kararları şirkete para cezası verildiği şeklinde.E tabi ben de davamı resen tescil ve para cezası için şirkete açtım. Hakim de TCK 20. maddeden para cezasının tüzel kişiliğe açılmayacağına kanaat getirmiş sanırım. Gerekçeli kararı alır almaz temyize gidicem, ancak TTK ya istinaden verilecek para cezası için TCK 20'de adli para cezası için konulan hüküm uygulanabilir mi? TGTK 35/2'deki para cezası adli para cezası mı?
Old 23-11-2006, 16:42   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Ezgi Tugay

TTK 35. maddesindeki ceza adli para cezasıdır. Saygılarımla
Old 23-11-2006, 16:57   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Ezgi Tugay

Ticaret Sicil Tüzüğü aşağıdadır. Cezaların şirketlere verileceğine ilişkin Yargıtay Kararlarını çok merak ettim. Bir iki tane örnek verirseniz nerde yanıldığınız hakkında bilgi verilebilir. Saygılarımla

Alıntı:
Ticaret Sicil Tüzüğü

E) İlgililer:

I. Umumi Olarak:

Madde 31 - Tescil, ilgililer veya salahiyetli temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir.

İlgilinin kim olduğunu kanun veya bu tüzük hükmü bildirir.

İlgililer, tacirin hakiki şahıs olması halinde kendisi veya akidle kendisine selahiyet verilmiş temsilcisi, tacirin hükmi şahıs olması halinde ise onun selahiyetli uzuvları veya selahiyetli temsilcileridir.

Bir vakıanın tescilini istemeğe bir kaç kimse mecbur veya selahiyetli olduğu takdirde kanunda aksine hüküm bulunmadıkça bunlardan birisinin istekte bulunması kafidir. (T.Ticaret K. 30)

Kollektif veya komandit şirketlerde şirket mukavelesinin tescili kurucularının hepsi tarafından, Anonim ve Kooperatif şirketlerde ise kuruculardan şirketi temsil selahiyetini haiz olanlardan birisi ve şayet kuruculardan hiç birisi şirketi temsil selahiyetini haiz değilse İdare Meclisi, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin tescili ise komantide ortakların biri, Limited şirketlerde müdür tarafından istenir.

Kollektif ve komandit şirketlerin esas mukavelelerinin değişmiş şekillerinin sicil memuruna verilmesi ve tescili gerekli cihetler varsa bunların tescilinin istenmesi şirketi temsil ve vazifeli olan ortaklara düşer. Kollektif ve komandit şirketlerde ortakların çıkması veya çıkarılması halinde geri kalan ortaklar tescil isteğinde bulunurlar.

Tasfiye memurlarının esas mukavele ile tayini halinde bütün kurucular, ortakların kararı ile tayin halinde ortaklardan birisi, mahkeme kararı ile tayini halinde tasfiye memurlarından birisi, bütün ortakların kanun hükmünce tasfiye memuru sayıldıkları hallerde ise bunların hepsi veya hususi kanunlarında gösterilmiş olan tasfiye memurları tescil isteğinde bulunur.

Derneklerin veya âmme hükmi şahıslarına ait olan hükmi şahsiyetleri bulunmayan işletmelerin ticaret sicili işlerine ait istekler, işletme sahibi hükmi şahsın temsilcisi veya temsilcilerinde birisi tarafından yapılır.
Old 23-11-2006, 19:06   #7
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. Konyalı iki örnek yukarıda.. Özellikle ilk kararda davalının sicile tesciline denilmiş. Davanın konusundan bir işletmenin tescilinin dava konusunu oluşturduğu anlaşılıyor. Bence açık tüzel kişiliğe de verilebilir.
Old 23-11-2006, 19:21   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Can Doğanel

İki kararda da davalının tüzel kişiliği olduğu anlaşılmıyor. Özellikle birinci kararda ben davalının gerçek kişi olduğunu anlıyorum.

Saygılarımla
Old 24-11-2006, 11:20   #9
Ezgi TUGAY

 
Varsayılan

Sayın Konyalı,
Sayın Doğanel'in verdiği kararda pek açık değil ama, tüzel kişiliğe para cezası verilebileceğine dair bir kararı gönderiyorum.

Alıntı:

Yargıtay
Onbirinci Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/9963
Karar No: 2001/865
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasında görülen davada Hayrabolu Asliye Hukuk
Mahkemesince verilen 1.5.2000 tarih ve 2000/4-93 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi
davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı temsilcisi, davalı şirketin Hayrabolu ilçesinde market açtığını ve TTK’nun 32. maddesi uyarınca, kendilerine yapılan uyarıya karşın verilen süre içerisinde ticari işletmeye ticaret siciline tescil ettirmediğini ve tescilden imtina sebeplerini açık ve etraflı biçimde bildirmediğini ileri sürerek, TTK’nun 35/2. maddesi uyarınca, davalının cezalandırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin BiM Birleşik Mağazalar A.Ş. adı altında market işletmeciliği
yaptığını, merkezinin İstanbul’da olup, ticaret siciline kayıtlı olduğunu, Hayrabolu ilçesindeki
marketin ayrı bir sermayesi ve muhasebesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davalı şirketin Hayrabolu’da ticari faaliyetini sürdürdüğü, TTK’nun 35. maddesi uyarınca faaliyette bulunduğu yerdeki Ticaret Sicil Memurluğuna kaydettirmesi gerektiği, nitekim Ticaret Sanayi Odaları, Ziraat Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret odaları, Ticaret Borsaları, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu’nun 9. maddesinde, bir merkeze bağlı olarak müstakil olarak faaliyette bulunan şubelerin bulundukları yerine Ticaret Siciline kayıt yaptırmalarını öngörüldüğünün anlaşıldığı, TTK’nun 35/2. maddesi uyarınca, davalının 25.000.000 TL para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TTK’nun 35/2. maddesi uyarınca, yapılan ihtara karşın ticari işletmeyi ticaret siciline tescil etmeyen ve gerekçelerini de, belirtilen sürede bildirmeyen davalının cezalandırılması istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu işyerinin (marketin) ayrı bir sermayesi ve bağımsız bir muhasebesi bulunmadığını, dolayısıyla müstakil bir ticari işletme olmadığını savunmuştur. Bu durumda mahkemece, dava konusu yerin (marketin) TTK’nun 14. maddesi uyarınca, bağımsız bir ticari işletme veya şube niteliği olup olmadığı araştırılmak gerekir. Şayet bu inceleme sonucunda, davalı yerin ticari işletme niteliği taşıdığı
anlaşılırsa, o zaman tescil istemi bulunmasa bile, davalı işyerinin ticaret siciline kayıt olunması gerektiği gibi, davalının Yasa’da öngörülen para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu konuda yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadan, yazılı şekilde
hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.2.2001 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
Old 24-11-2006, 12:49   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Ezgi Tugay

Sizin gönderdiğiniz kararda da bir açıklık yok. Ama neden bu kararların suyunu sıkıyorsunuz da kurallara bakmıyorsunuz ?

Kararı sizler vereceksiniz ve diğer kararlara göre değil, kurallara göre vereceksiniz.

Kurallara göre ceza tüzel kişiye değil, temsilcisine verilir.

Neden hala kararların karanlığında körebe oynuyorsunuz ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
gürültü nedeniyle idari para cezası Av. Esra Elif Şener Meslektaşların Soruları 27 28-12-2009 09:50
kaçak su para cezası hilal.k Meslektaşların Soruları 4 27-09-2006 12:10
para cezası... demester Hukuk Soruları Arşivi 2 05-09-2006 14:24
Ağır Para Cezası- Adli Para Cezası Kılıç Mest Meslektaşların Soruları 1 14-01-2006 22:03
Ssk İdari Para Cezası HERITAGE Hukuk Soruları Arşivi 1 03-10-2003 12:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06914997 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.