Danıştayın sözlü sınav kararı

04.03.2006 tarihli eğitim kurumları yöneticileri atamasıyla ilgili yönetmelik MEB’in kadrolaşma isteğine uygun olarak hazırlanmış ve hiç bir objektif kritere yer verilmemişti. Bu tehlikeyi gören Türk Eğitim Sen, yönetmeliğe yönelik yürütmeyi durdurma talepli, iptal davası açmıştı.Danıştay 2. Dairenin kararına göre, idareci atama ile ilgili sözlü sınav ve sözlü sınavla alakalı bütün hükümlerinin yürütmesi durdurulmuştur. Ayrıca “ Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Yer Değiştirme Formu” nun takdir puanına ilişkin hükümlerine yönelik de yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bu karara göre, idarenin 15 puanlık takdir yetkisiortadan kalkmaktadır.
Danıştayın kararından kısa bi alıntı:Müdürlük görevine yapılacak atamalarda adayların eşit koşulda yarışmasını sağlayan nesnel bir yöntem olan yazılı sınavdan sonra,her türlü öznel değerlendirmeye açık sözlü sınav yapılması,yazılı sınzvın nesnel sonuçlarını etkisiz kılacağından yönetmeliğin szölü sınav öngören düzenlemesi hukuka uygun değildir.Öte yandan;sınavın sözlü olma niteliği,idari yargı denetimini,işlemin yalnızca yetki ve şekil unsurları ile sınırladığından idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açık olduğu yolundaki Anayasa hükmünede ters düşmektedir........
.Danıştayın vermiş olduğu bu kararın hakimlik sınavları ve diğer memur alımlarına ilişkin sınavlar açısından emsal karar oluşturup oluşturmayacağı hakkında görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.Saygılarımla....

benim kanaatim;

emsal oluşturacağıdır.;

gerçekten ;aslında işin esası şudur.çokbüyük bir kadrolaşma söz konusudur.umarım admin bu cümleyi siyasetle alakalı olarak görmez!!!

yazılı sınavlardan 90 alan hakim aday adayı; sözlü sınav da elenmekte sınavdan alt barajın 1 puan üstünde alan vatandaş ise sözlüde çok yüksek puan alarak ,90 puan alan vatandaşı elemektedir.

aslında durum açıktır.torpil ve torpil.

benim görüşümden misin ;o zaman geç ;geçmiş iktidarlar döneminde de bu aynı olmuştur değişmez.

ama bu ikdidar döneminde yaygınlaşmıştır.

gerçekten danıştayın son zamanlarda verdiği kararlar; metinleri aşıp ideal hukuku temel alan kararlar olmuştur.

yani ikdidar da bulunan güç ,yasamayı da hegomonyası altına aldığından;kuvvetler ayrılığı ilkesi kağıt üzerinde kaldığından;

danıştay da haklı olarak ,evrensel hukuk ilkeleri ve türkiye gerçeklerini gözönüne alarak güzel kararlara imza atmaktadır.

merhabalar.. danıştayın bu kararının emsal oluşturacak nitelikte olduğunu düşünmüyorum.maalesef o davaya bakan hakimin hukuk adamlığının güzelliğinden ibaret bir karar...çünkü daha önce defalarca aynı tarz kararlarda farklı sonuçlar çıkmıştı. benim geçen sene hakımlik ve savcılık sınavınin müülakatının iptali ile ilgili açmış olduğım dava yerel mahkemede reddedildi şuan daıştayda ama daha once bu davaları reddettiği için pek ümitli değilim. yani arkadaşlar kimse sevinmesin bu hukuk devleti yolunda atılmış bir adımdır diye.bir ilerlemeymiş gibi görülüyor ama ben aynı kanıda değilim.belkide tam tersi bu kararı veren mahkemnin siyasi görüşünün bu iktidarla aynı olmayışının bir sonucudur. buda hukuk açısından vahamettir.