Gayrimenkulün Harici Satim Sözleşmesi Ile Satişindan Doğan Zararlarin Tazmini

Acil acil acil...

Müvekkilim, 08.06.2009 yılında, X müteahhitlik firmasından adi yazılı olarak, gayrimenkul satın almıştır.X müteahhitlik firması ile müvekkil, Gayrimenkulün DEVİR ve TESCİL edileceğine dair Konut Yapımı ve Satış Sözleşmesi imzalamışlardır.

Müvekkil bu sözleşmeyi yaparken, tapuya bakmadığı gibi resmi şekilde de sözleşme yapmamıştır.

Sözleşmede belirlenen vadelerde gayrimenkulün satış bedeli olan 70.000-TL ödenmesine rağmen, müteahhit firmanın "bugün git yarın gel" mantığı ile müvekkilim kuşkulanmış ve tapu kayıtlarına baktığında aşağıdaki manzara ile karşılaşmıştır.

-Bahsi geçen gayrimenkulün, müvekkil ile sözleşme yapılarak müvekkile satıldığı 08.06.2009 tarihinde, MÜTEAHHİT FİRMA YETKİLİSİ Ahmet'in üzerine kayıtlı olduğu,
- 08.06.2009 tarihinde yani aynı gün MÜTEAHHİT FİRMA YETKİLİSİ'nin damadının üzerine satılıp devredildiği,
- 2011 yılında MÜTEAHHİT FİRMA YETKİLİSİ'nin damadının borcu sebebi ile gayrimenkul üzerine 100.000 TL haciz konulduğu

Öğrenilmiştir.

Bunun üzerine tarafımızca ihtar çekilmiş, borcun kapatılması ve tapunun devir ve tescili istenmiş, tabiki cevap alınamamıştır.

Akabinde 2014 yılında 70.000-TL'nin faiziyle iadesi istemli olarak tüketici mahkemesinde dava açılmıştır. Fakat bilinmektedir ki Yargıtay davacının faiz istemlerini ve davalının da buna karşılık ecrimisil taleplerini reddetmektedir.

Sormak istediğimiz,
Müvekkilin 2009 yılında satın aldığı gayrimenulun o tarihteki değeri 70.000 TL'nin iadesi halinde, gayrimenkulün rayiç değerinin günümüzde yaklaşık 500.000 TL olduğu düşünüldüğünde büyük zarara uğrayacağı açıktır.

Bir de bu zarardan doğan davayı, müteahhit ve firma yetkilisine açmayı düşünüyoruz.
Aynı zamanda bahsi geçen diğer iki şahsa da husumet yöneltmek mümkünmü??

Bu halde, 70.000-TL'nin iadesi konulu dava devam ederken aynı zamanda AYRI BİR DAVA İLE ile gayrimenkulün rayiç bedelinin tespit edilmesi ve aradaki farkın denkleştirici iktisap kuralları gereğince tazmini mümkün müdür?

Aşağıdaki yargıtay kararında aynı davada rayiç bedelin tespit edilip iade edileceği mümkün gözüküyor. Peki bu zararı ayrı bir dava ile talep etmemiz mümkün mü?
Elinde bu yönde yargıtay kararı olan meslektaşlarımın fikir ve yardımlarını rica ediyorum ...


‘’ Dava,harici satım sözleşmesiyle alınan taşınmazın tapusunun devredilmemesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi taraflar arasında ki tapulu taşınmazın satışı geçersiz olduğu için, davalı aldığı satış bedeli aldığı sebepsiz iktisap kuralları gereğince denkleştirici adalet ilkelerine göre ulaştığı değerini de davacıya iade ile yükümlüdür.Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda, sadece altın, döviz ve tüketici fiyat endeksleri ortalaması esas alınarak sonuca gidilmiştir.Rapor eksik verilere dayanmaktadır.Bilirkişilerden ek rapor alınarak ya da yeni bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekir.’’(YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/5115 K. 2006/8367 T. 25.5.2006)