Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Kıyafet , Ciddiyet, Davranış Ve Hukuk

Yanıt
Old 22-03-2007, 19:51   #1
Yiğit Dost

 
Varsayılan Kıyafet , Ciddiyet, Davranış Ve Hukuk

Günümüzde estetik doğal davranan yapmacık olmayan insanların hayatta ve ilişkilerde daha başarılı olduğunu sonuca daha rahat ulkaştığını görüyoruz.Fakat mahkeme salonlarında her ne kadar davalar ciddi konular olsada,mesela bir avukat ciddi bir yüz ifadesi ile değilde güler yüzlü bir şekilde davaya baksa, savunmasını bu şekilde yapsa hakimler ve savcılar üzerinde bunu etkisi nedir? Sempatik bir yaklaşımmı yoksa davayı ciddiye almayan bir kamu görevlisi mi,güleryüzlü olmakta insanları etkileyen güzel bir davranış bu olaya mesleki açıdan mı bakmalıyız,hukuki açıdan mı,yoksa etik açıdan mı,mahkeme salonlarında ciddi bir yüz ifadesi daha büyük itibar görüyor ise duruşmada alınacak kararı etkiliyorsa kararı verecek hakimlerimizi etkiliyorsa o zaman davalar objektiflikten çıkmaz mı?Yani iyi savunma yapmakla ciddi bir surat ifadesi birbirini tamamlayıcı unsurlar mı ?Böyle bir durum söz konusu ise bana göre ahlaki ve etik açıdan bir sorun yok ise mahkeme salonlarında biraz daha tebessümlü davranılabilir ciddi bir yüz gerekli ise bir sorun yok ama gerekli değilse insanlar bence mahkeme salonlarını bir korku unsuru olarak görmemelibu ciddi ifadeler yüzünden unutmayalım ki tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır.
Old 23-03-2007, 00:37   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın dost,

"Mahkeme duvarı gibi" deyimi dilimize boşuna yerleşmedi.

Mahkeme koridorlarında ömür çürüten davacı, davalı, yakınan, şüpheli asiller, tüme yakın oranlarla bir nedenle canları yandığı için orada bekler. Mübaşir seslense de, bir an önce davamız görülse de, burdan çekip gitsek duyguları yaşanır. Yapılan işin, asiller nezdinde eğlenceli bir yanı yoktur. Themis de yanlılığa neden olacak en küçük detayı benimsemeksizin bağlı gözlerle teraziyi tutmasının ötesinde, yüzünde hiç bir duygu barındırmaz (böyle de duygusuz bir iştir yani)

Ama mesleği icra edenler açısından (yani bizler) olaya bakarsanız, zaman zaman tümüyle dramatik bir boşanma davasının orta yerinde, gülmekten katılmamak için kendinizi zorladığınız anlar yaşanabilir. (Tanık çok tuhaf veya absürd bir şey söyleyebilir, heyecanlı bir izleyici olaya hariçten müdahil olabilir, veya her şey olabilir )

Böyle anlarda Mahkemenin saygınlığını zedelemek endişesinden de önce, davası görülen taraflara saygısızlık etmemek amacı esastır.

Özetle, biz buna ciddiyet, asık yüzlülük vb. vb. demeyelim, duygu ifadesi barındırmaktan kaçınmak diyelim. (Ki buna yukarıdakilere benzer nedenlerle, davayı kazandığınızda memnuniyet ya da kaybettiğinizde memnuniyetsizlik ifadelerinden de kaçınmak dahildir.)

Saygılarımla...
Old 23-03-2007, 20:43   #3
özgür

 
Varsayılan

Bugun hayatımda ilk defa müdafi olarak,tanık dinlenen bir duruşmada sorgu yöntemini kullandım.Daha önce cok değer verdigim bir meslektasımdan ciddi tecrübeler dinledim ve kendi kendimi motive ettim.Mahkemedeki dosyanın tamamına olan hakimiyetime dinledigim öğütleri, sorgu tekniğini vucut dilini doğru kullanmayı,giyimime dikkat etmeyi de eklemeye çalıştım.Hatta bakırköy adliyesinde baro odasında yeterli cüppe bulunmadığından 45 dakika dogru dürüst yakası olan bir cüppe bulmak için fırsat kolladım

Meslektaşlarım nasıl düsünüyor bilmiyorum ama düzgün giyimli ve bakımlı olduğum zaman kendime aşırı güveniyorum.Bugünde aynı şey oldu;

Asliye ceza mahkemesinde ceza yargılamasındaki yenilikleri ısrarla uygulamak istemeyen yaşlı bir hakimin karşısında müşteki sadece bir tanığının beyanlarını alma ve benim sorularımın cevaplanması işi 45 dakika sürdü,duruşma zaptının bu kadar uzadığı bir duruşma görmemiştim ve bu duruşmanın ortasındayım.

Bütün baskı ve engellemelere rağmen hazırladığım bütün soruları sormak ve istediğim cevapları almak,ağzımdan çıkanları tamamen zapta geçirmek bana müthiş keyif verdi ilk defa bir hukukçu olmaktan keyif aldım.

Neden mi ?

ilk defa bir hukukçu gibi giyindim ve bu olanların hepsini ona sahip olmak için 45 dakika baro odasında beklediğim düzgün yakalı cüppeye borçluyum
bence ..
Old 27-03-2007, 08:51   #4
Yiğit Dost

 
Varsayılan Fantastik

Çok güzel ve hoş bir biçimde açıkladınız bu durumu gerçekten çok aydınlatıcıoldu benim için teşekkürler.
Old 27-03-2007, 10:32   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yani iyi savunma yapmakla ciddi bir surat ifadesi birbirini tamamlayıcı unsurlar mı ?

Bence, ilgisi yok.

Alıntı:

Sempatik bir yaklaşımmı yoksa davayı ciddiye almayan bir kamu görevlisi mi,
Böyle bir ikilik olduğunu da düşünmüyorum, doğrusu.

Alıntı:

unutmayalım ki tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır

Bunun da hukuken bizi bir sonuca götüreceğini düşünmüyorum.

Güleryüz, iyidir ; gülmek,iyidir. Ne zaman güleceğini bilmek ise daha iyidir. Sizin mesajınızda, güleryüzlü olmak ile ciddiyet karşıt iki durummuş gibi görünüyor. Ben bu görüşe katılmıyorum. Güleryüzlü ve ciddi olmak mümkün.

Bu aşamada, Sn.Demirel'in mesajındaki görüşlere katıldığımı da belirteyim.

Sempatikliğin davada ne işe yarayacağını anlamış değilim. Yani ben hakime sempatik davrandığımda özel bir amaca mı hizmet edeceğim? Ya da bu sempatiklik savunduğum tezde beni bir adım öne mi geçirecek? Sanmam. bu durum ancak, insani ilişkilerimde bir sıcaklık yaratmaya yarayabilir.

Hukuk işi, fena halde yetişkinlere özgü işlerdendir. Yetişkinlik de yerinde ve zamanında nasıl davranacağını bilme halini içinde taşır.

Mahkeme salonları elbette korku nesneleri olmamalı. Ancak, şen şakrak olayların cereyan ettiği yerler de değil, maalesef. İnsan, bazen sadece ve sadece ortamın ve durumun ağırlığını taşımasını bilmeli.



Saygılar.
Old 29-03-2007, 21:55   #6
Av.Yasemin

 
Varsayılan

Bence,mensubu bulunduğumuz meslek doğası gereği ciddi bir iştir.Hukuçu olmak, hukukla ilgilenmek bir ciddiyeti içinde barındırıyor,ama aynen Işıl Hanım'ın dediği gibi ciddi+güleryüzlü olmamak için de bir sebep göremiyorum.Ben kendi adıma mesleğimi icra ederken duruşma salonunda duruşma adabına ve yargılamanın o sırada parçası olan herkese olan hitaplarıma çok dikkat ederim, buradaki çizginin çok ince olduğu kanısındayım, ne abartılı bir saygı ne de samimiyet çağrıştıracak cümleler tam olması gerektiği gibi ölçülülüktür bence esas olan. Ben bu şekilde davranmanın her zaman yararını gördüm,ne yazık ki bazı meslektaşlarımın duruşmalardaki gayrıciddi hal ve tavırlarından çoğu zaman üzüntü duyuyorum.
Ayrıca hazır konusu açılmışken ifade etmek istediğim bir başka husus ta kılık kıyafete olan özen meselesi, yine "bence" bir avukatın kılığı kıyafeti özenli, abartısız ve temiz olmalıdır. Ben bazı meslektaşlarımın aksine "önemli olan işin nasıl icra edildiğidir dış görünüşün önemi yoktur"tezine katılamıyorum, çok bilindiği üzere "insanlar giysileri ile karşılanır, düşünceleri ile uğurlanır" sanırım bu cümle tam olark ne demek istediğimi anlatıyor.Saygılarımla...
Old 02-04-2007, 03:23   #7
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Kıyafet , Ciddiyet, Davranış Ve Hukuk

ama yasa cübbeyi zorunlu kılıyor

altına ne giyileceği veya giyiyilmeyeceği hakkında ifade yok

Saygılar
Old 02-04-2007, 20:31   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Herşeyi devletten beklememeli..

Avukatlar kanunda bulunmayan hükmü Meslek Kuralı olarak kendileri koymuşlar:


Avukatlık Meslek Kuralları
madde 20. Avukatlar ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar.

Duruşmalara Türkiye Barolar Birliği’nce şekli saptanmış cübbe ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar. ''

Görüldüğü üzere, talimat verir gibi kıyafet tanımlanmamış ama MESLEĞE YARAŞIR ifadesiyle de kıyafetin serbest olmadığına işaret edilmiş.

İncelikli bir ifade.


Saygılarımla
Old 02-04-2007, 22:31   #9
wellan

 
Varsayılan giyim

bence bir avukatın giyim tarzı ile mahkemede hakimin vereceği kararlar arasında bir sorun olması elbette düşünülemez daha doğrusu bu hukuk açıısndan düşünülemeyecek bir şey yani hakim yada savcıyı etkilemesi hukuki açıdan mümkün değildir fakat bizim hukukumuzda teorikde öğretilen bilgiler ile yaniolan bilgi ile uygulanan yada pratik birbirinden bağımsız iki durum olduğu için bu açıdan bugüne kadar izlemiş olduğum birtakım ceza davaları olsun yada özel hukuk davaları olsunn bunun etkisini görmedim yani bu açıdan hakimlerin onkarca davaya bakmaları sebebiyle içinde bulundukları psikolojik durumun onların karar verme sürecinde he savcı yada hakimde olmasa bile etkileyebileceğini düşmüyorum fakat bu konuda avukatların giyimlerindeki ciddiyetlik konusunda hakimler yada savcılar tarafından bazı durumlarda eleştirldiğini yada uyarıldığını gördümm...
Old 03-04-2007, 15:55   #10
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Özenli ,saygılı olmak, karşınızdaki insana güven telkin etmek;
Davranışlarla, sözlerle, giyim - kuşamdaki özenle, sadelikle, dosyadaki çalışmalarınızla bir bütündür.
Bu arada sağlıklı iletişime açık, aydınlık ve güleryüzlü bir yüz ifadesinin de hiçbir sakıncası yok bence.
Old 23-02-2009, 11:21   #11
Av.SÖZEN

 
Varsayılan

Bence ambalaj her alanda olduğu gibi avukatlar için de son derece önemlidir; mübaşirden reise, müvekkilden savcıya kadar herkesle olan ilişkiler de kılık kıyafetin, oturup kalkmanın, ses tonun etkileyici olması bizlere artı sağlar..Bütün bunların dışında dış görünüm, kişinin kendini güçlü hissetmesini de sağlar...
Old 10-03-2009, 14:59   #12
Nur Deniz

 
Varsayılan

Konya Adliyesinde çalışanlar için bir uyarım olacak.

Bayanlar sakın etek giymesin. Ya da diz altında olacak şekilde giysin. Bu Adliye nin Konya da olması ile alakalı değil. 3 kat merdivenlerinin döner şekilde yapılması ve merdivenlerin trabzanlarının açık olması ile ilgilidir.
Old 10-03-2009, 15:02   #13
Nur Deniz

 
Varsayılan

Sadece hukukçular ya da avukatlar için değil herkesin giyim konusunda özenli davranması gereklidir.
Old 10-04-2009, 11:20   #14
av_fguz

 
Varsayılan

Sayın Nur Deniz bence tamamen adliyenin Konya Adliyesi olmasından kaynaklıdır bu düşünceniz.Konya'da üniversite okumuş biri olarak söylüyorum.
Old 10-04-2009, 11:23   #15
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_fguz
Sayın Nur Deniz bence tamamen adliyenin Konya Adliyesi olmasından kaynaklıdır bu düşünceniz.Konya'da üniversite okumuş biri olarak söylüyorum.

Adliye Konya Adliyesi olabilir ama Adliye çalışanlarının tamamı da Konya lı değil ki..

Sadece Konya için demiyorum hem ben.. Her yerde her zaman özenli ve dikkatli olmak gerekir diyorum.

Okul bitmiş anlaşılan, geçmiş olsun. ( Konya da 15 yıl yaşayan biri.)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hukuk mezunu olmayanların hukuk yüksek lisansı yapması haseski Yüksek Hukuk Eğitimi 35 23-09-2016 13:36
Türk Hukuk Sitesi Hukuk Çalışma Grupları Hakkında Bilgiler Admin Hukuk Çalışma Grupları Hakkında 4 14-11-2009 11:41
Hukuk Bürosunda Çalışmak İstiyorum (Hukuk Öğrencisi - İzmir) Av. Handan Duygu Türemez Adliye Duvarı 2 19-10-2007 00:01
Hukuk Nostalji : Eski günlerde hukuk ve hukukçular Admin Hukuk Sohbetleri 23 20-03-2007 12:55
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi Av. Ramazan Çakmakcı Ceza Hukuku Çalışma Grubu 0 09-02-2007 21:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05304694 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.