Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

taşınmaz satışının iptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-01-2019, 14:38   #1
avukat Beyhan

 
Varsayılan taşınmaz satışının iptali

Sayın meslektaşlarım,sorum şu; ortaklığın giderilmesi davasında bir kısım ortakların nerede oldukları tesbit edilemiyor ve hazineye dava açılıyor.Hazine tesbit edilemeyen ortaklar için mahkemeye başvurarak kayyım atanmasını sağlıyor.Dava sonucu satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar veriliyor.Taşınmaz satılıyor 2017 yılında. Bugün tesbit edilemeyen ortaklardan 2 sinin torunları geldi.Tapuda hissedarların baba adları ve soyadları var.Bu satışın bozulması mümkün olurmu? Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Old 24-01-2019, 15:08   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat Beyhan
Sayın meslektaşlarım,sorum şu; ortaklığın giderilmesi davasında bir kısım ortakların nerede oldukları tesbit edilemiyor ve hazineye dava açılıyor.Hazine tesbit edilemeyen ortaklar için mahkemeye başvurarak kayyım atanmasını sağlıyor.Dava sonucu satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar veriliyor.Taşınmaz satılıyor 2017 yılında. Bugün tesbit edilemeyen ortaklardan 2 sinin torunları geldi.Tapuda hissedarların baba adları ve soyadları var.Bu satışın bozulması mümkün olurmu? Görüşleriniz için teşekkür ederim.


Üstada yargılamanın yenilenmesini talep edin. Benzer bir konuda yargıtay kararı okuduğumu hatırlıyorum. Bulursam eklerim
Old 24-01-2019, 15:25   #4
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Tesbit edilemeyen ortaklar için kayyum atanmış ise, satışın bozulması mümkün değildir. Şİmdi ise, ortaklar arası iç münasebete göre hareket edilecektir.
Old 25-01-2019, 16:21   #5
ertan_arslan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat Beyhan
Sayın meslektaşlarım,sorum şu; ortaklığın giderilmesi davasında bir kısım ortakların nerede oldukları tesbit edilemiyor ve hazineye dava açılıyor.Hazine tesbit edilemeyen ortaklar için mahkemeye başvurarak kayyım atanmasını sağlıyor.Dava sonucu satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar veriliyor.Taşınmaz satılıyor 2017 yılında. Bugün tesbit edilemeyen ortaklardan 2 sinin torunları geldi.Tapuda hissedarların baba adları ve soyadları var.Bu satışın bozulması mümkün olurmu? Görüşleriniz için teşekkür ederim.
T.C. YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI



Esas No :2010/5029

Karar No :2010/5612

Tarih :12.05.2010



İHALENİN FESHİ TAPU İPTAL DAVASI

ÖZET: İcra mahkemesinde açılan ihalenin feshi davasında, taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık irdelenmeyip, İcra Hukuku ile sınırlı olarak yapılan işlemlerin uygunluğu ve ihalenin yöntemine uygun icra edilip edilmediği araştırılır. Bu nedenle, yapılan ihaleyle ilgili olarak genel mahkemede tapu iptal davası da açılabilir.



Taraflar arasında görülen davada:

Davacılar, alınan kredi borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle davalı Banka tarafından yapılan icra takibi sonucu, davacı Bekir'e ait 34 parsel sayı taşınmazın cebri icra yoluyla alacağına mahsuben davalı Bankaya ihale edildiğini, icra takip dosyasında usulsüz işlemler yapıldığını, ihalenin geçersiz olduğunu, bu nedenle davalı adına tescilin yolsuz tescil niteliğinde bulunduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve tescil istemişlerdir.

Davalı Banka, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.01.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat R.Kemal Çelik ile temyiz edilen vekili Avukat Erkan Yenilmez geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Davacıların,davacı Tezcan ile davalı Banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde davacı Bekir'in kefil olduğunu, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davalı Bankanın Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2008/609 esasında kayıtlı icra takibi başlattığını, yapılan icra takibi sonucu davacı Bekir'e ait 2688 ada Parsel sayılı taşınmazın cebri ihale sonucu alacağına mahsuben davalı banka tarafından ihalede satın alındığını; icra takip dosyasında yapılması gereken tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle 34 parsel sayılı taşınmazın ihale ile davalı bankaya satışına ilişkin işlemin yasal olmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulundukları; öte yandan, davacılar tarafından davalı banka aleyhine açılan ihalenin feshi davasının Bursa 5. İcra Hukuk mahkemesinin 30.12.2008 günlü, 2008/822-889 esas-karar sayılı ilamıyla reddedilip kesinleştiği anlaşılmaktadır

Hemen belirtmek gerekir ki; önceden İcra Tetkik Merciindeki ihalenin feshi davası ile taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık irdelenmeyip, İcra Hukuku ile sınırlı olarak yapılan işlemlerin uygunluğu ve ihalenin yöntemine uygun icra edilip edilmediği değerlendirilmiştir.

Bilindiği gibi, İİK.' nun 18. maddesi uyarınca icra yargılaması basit yargılama usulüne tabidir.Öte yandan 134. Maddenin ikinci fıkrasında öngörüldüğü üzere ihalenin feshi BK.' nun 226.maddesinde yazılı sebeplerde dahil olmak üzere yalnız İcra Mahkemesinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde istenebilir, ilgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir şeklindeki düzenlemeler icra hukuk ile sınırlı ve basit yargılamayı ve ihalenin hazırlanış ve ifası ile sonuçlandırması sırasında vuku bulan İcra Mahkemesinden şikayet yoluyla istenebilen fesihleri tanımlamaktadır.Bu çerçevede kalan bir soruşturma ve değerlendirmenin mülkiyet hakkının illetini teşkil eden nedenin varlığına yada yokluğuna delalet edemeyeceği kabul edilmelidir. Türk hukuk sisteminde, tapu kayıtlarının oluşumunda illilik prensibi esastır.İhalenin feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyeti temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmaz .

Eldeki davada yukarıda açıklanan iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, davanın, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açıktır. Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur.

Diğer yandan, davalı ihaleye katılan sıfatını taşıyor ise, olayı bilen, hatta daha ötesi olayı yaratan ve yürüten kişidir. Bu kişinin iktisapta 3. kişi sayılmasına olanak yoktur.

O halde, kaydın illetini teşkil eden ihalenin geçersiz işlemlere dayanması durumunda yolsuz tescilin oluşmasına neden olacağı açıktır.

Hal böyle olunca; yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, toplanan ve toplanacak olan taraf delillerinin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK-'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. .duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-01-2019, 16:24   #6
ertan_arslan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat Beyhan
Sayın meslektaşlarım,sorum şu; ortaklığın giderilmesi davasında bir kısım ortakların nerede oldukları tesbit edilemiyor ve hazineye dava açılıyor.Hazine tesbit edilemeyen ortaklar için mahkemeye başvurarak kayyım atanmasını sağlıyor.Dava sonucu satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar veriliyor.Taşınmaz satılıyor 2017 yılında. Bugün tesbit edilemeyen ortaklardan 2 sinin torunları geldi.Tapuda hissedarların baba adları ve soyadları var.Bu satışın bozulması mümkün olurmu? Görüşleriniz için teşekkür ederim.

Bence tapu iptali davası ile çözebilirsiiz, kayyum atanmış olması kararına itiraz edilerek usulsüz bir işlem dolayısıyla da mülkiyet hakkının zedelendiği açık. ama tabi taşınmaz halen alıcı adına kayıtlı ise benzer bir karar paylaştım.
Old 25-01-2019, 16:56   #7
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Abi, diyom ki,kayyum atanmış,vermişler kayyuma parasını.; neyini çözecen. Usûlüne göre yapılmış, bir muhakeme (Yargılama). İmdii; Yüksek Mahkeme, ya da mahalli mahkeme, mahkemesince, bunca emek ve zaman sonucu verilmiş ve kesinleşmiş bir kararla niye uğraşsın ki.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vergi Borcu nedeniyle taşınmaz satışının iptali Av.Ömer U.L Meslektaşların Soruları 0 13-09-2018 15:58
vekaleten yapılan taşınmaz satışının muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescili brn-34 Meslektaşların Soruları 1 15-11-2014 11:51
Anlaşmalı boşanma ilamı uyarınca taşınmaz satışının yapılması av.alpersah Meslektaşların Soruları 7 04-07-2013 13:29
Şufa hakkı nedeniyle taşınmaz satışının iptali GECE Meslektaşların Soruları 8 08-11-2012 12:46
taşınmaz satışının iptali av. halise Meslektaşların Soruları 6 13-09-2011 12:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05543208 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.