Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

uyap'ın alt yapısı ve hukuki durumu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-02-2010, 10:46   #1
icra20

 
Varsayılan uyap'ın alt yapısı ve hukuki durumu

Aşağıda gönderdiğim karar karşısında UYAP'ın alt yapısındaki aksamalar nedeniyle Yargıtay mahkemenin kararını onayladığına göre emsal teşkil edip etmeyeceği ve mahkeme gerekçelerine göre UYAP üzerinden yapılan işlemlerin hukuken ne kadar geçerli olabileceği hususundaki görüşleriniz nedir. Saygılarımla

T.C.
DENİZLİ
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2009/604
KARAR NO : 2009/567
HAKİM : VELİ BEYDOĞAN 33364
KATİP : YÜCEL SÖNMEZ 58379
DAVACI : SÖNMEZ YÜCEIŞIK İNŞAAT VE SIHHI TES MAL SAN VE TİC A Ş -
VEKİLİ : Av. SERHAT OĞUZ DEMİRCİ - Mesutbey İşhanı Kat:4 No:35 Denizli
Merkez/ DENİZLİ
DAVA : Şikayet
DAVA TARİHİ : 09/06/2009
KARAR TARİHİ : 09/06/2009

Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet davasının evrak üzeri yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili şikayet dilekçesinde özetle borçlu Recep ÇETİN ve Özgökay İnşaat Malzemeleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2007/3744 Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibinde borçlular adına kayıtla araçların UYAP üzerinden kayden haczi için 28.05.2009 tarihinde icra takip dosyasında talep açtıklarını, taleplerinin icra müdürlüğünce “doğrudan haciz işleneceği hususunda kendilerine kanunla bir görev ve yetki verilmediği ancak İİK.nun 357, 359 ve 367. maddeleri gereğince ilgili kurumlara yazı yazılmak suretiyle haczin tatbik edilebileceğinden” bahisle UYAP üzerinden borçluların araçların tespiti ile trafik kayıtlarına haciz konulması yönündeki taleplerinin reddine karar verildiğini, anılan kararın Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında düzenlenen konuya ilişkin protokole aykırılık teşkil ettiğini belirterek icra müdürlüğünün 28.05.2009 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini şikayet yolu ile talep ve dava etmiştir.
Şikayetin niteliği gereği mahkememizce duruşma açılmasına lüzum görülmeyerek dosya üzerinden inceleme yapılmıştır.
Her ne kadar şikayetçi vekili borçlular adına trafikte kayıtlı araçların UYAP marifetiyle tespit edilerek yine UYAP üzerinden bu araçlar üzerine Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında düzenlenmiş protokol gerekçe gösterilerek haciz konulması talep olunmuş ise de, İİK.nun 357. maddesine göre “icra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmaya ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeye alakadarlar, mecburdur” yönündeki düzenlemesi, yine İİK.nun 359. maddesindeki “icra memurları yaptıkları muamemelerden dolayı her daire ve makam ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler” şeklindeki düzenlemesi ile yine aynı kanunun 367. maddesindeki “icra veya iflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur” yönündeki düzenlemeler karşısında müşteki vekilince Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında düzenlendiği belirtilen protokol gerekçe gösterilerek UYAP üzerinden haciz konulması isteği karşısında yukarıda belirtilen İİK.nun 357, 359 ve 367. maddeleri halen yürürlükte olup, sözkonusu protokolün anılan işbu maddelerde öngörülen yasal düzenlemeleri hükümden düşürdüğünün kabulü mümkün olmadığı gibi aksine düşüncenin protokol hükümlerine yasal düzenleme karşısında üstünlük tanımak anlamını teşkil edeceğinden, ayrıca UYAP sisteminin halen olması gereken düzeyde verimli bir şekilde çalışmayışı, zaman zaman günlerce UYAP sistemiyle bağlantı kurulamayışı, aynı isim ve soyisimde benzer şahısların adlarına kayıtlı araçların tespiti halinde gerçekte takip borçlusu olmayan şahısların haciz tehdidi altında kalma ihtimalleri ve icra dairelerindeki dosya sayısının yoğunluğu, personel yetersizliği dikkate alındığında, yoğun iş temposu içerisinde bulunan icra dairelerinin böyle bir uygulamayla daha fazla çalışamaz hale geleceği dikkate alınarak icra dairesindeki takip işlemlerinin süratle yerine getirilebilmesinde, icra müdürlüğü işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından mahkememizce yerinde görülmeyen şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Şikayetin REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Şikayetçi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen karar, yasa yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 09.06.2009

Katip Hakim 33364




T.C.
YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/18464
KARAR NO : 2009/26713 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli 1.İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2009
NUMARASI : 2009/604-2009/567
DAVACI : SÖNMEZ YÜCEIŞIK İNŞAAT VE SIHHI TES.MAL.SAN.VE TİC.
A.Ş.
DAVALI : ----
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366 ve HUMK.nun 438 maddeleri uyarınca (ONANMASINA) , 15.60 Tl. onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
F.Kadı H.Karakaş M.I.Tombaloğlu N.Şimşek N.Tanlık
Old 12-02-2010, 11:07   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Kararı veren hakimi ve onayan Yargıtay üyelerini kutlarım. Adalet sistemini felç eden bir uygulamayı, yetersiz donanım, kötü kodlanmış bir program ile ve hukuksal dayanaktan yoksun (UYAP, bir genelge ile yürütülmektedir) bir biçimde sürdürmeye çalışan Adalet Bakanlığı umarım bu karardan bir ders çıkarır.
Old 18-02-2010, 07:58   #3
eersoz

 
Varsayılan

Bence de çok doğru kararlar. Sistem ve adliyeler yeterli düzeyde olabilse belki iyi işleyebilecektir. Ancak mevcut durumda iyi işlemediği kesin. Bir de acaba bu kararların orijinal metinlerini de ( mesela tarayıcıdan geçirilerek ) burada görmemiz mümkün müdür?
Old 10-03-2010, 14:28   #4
Av.Yasemin

 
Varsayılan

Sayın İcra 20,güncel olarak İlinizdeki diğer İcra Müdürlükleri de uyap üzerinden araç sorgulaması yapılması ve çıktığı takdirde kaydına haciz konulması işlemine dair talepleri ve mal varlığı araştırma taleplerini red ediyor mu? yoksa yalnızca sizin Müdürlüğünüzle mi sınırlı kaldı bu uygulama? uygulamada birlik sağlayabildiniz mi ? sizin red ettiğiniz talepleri meslektaşlarımız trafik tescil şube müdürlüğüne götürdüklerinde o birimden nasıl cevaplar alıyorlar bu konuda bir bilginiz var mı? soruma yanıt verirseniz çok memnun olurum , şimdiden teşekkürler iyi çalışmalar...
Old 11-03-2010, 21:43   #5
icra20

 
Varsayılan

Evet redediyorum. ve Trafik şube müdürlüklerine yazı yazıyoruz, Trafik şubesi bildiğim kadarıyla gönderilen yazıları Emniyet Genel Müdürlüğüne göndermektedirler. ve Emniyet Genel Müdürlüğünce diğer adı altında haciz şerhini işlemektedirler. bunun örneğini de bir dosyada yaptığım kontrol sonucunda vasıtanın trafik kaydına şerh edildiğini tesbit ettim. Malesef gerek dairemde ve gerekse çalıştığım ilde sadece ben bu şekilde karar vermekteyim diğer meslektaşlarım ise yasal olmayan gerekçelerle Uyap üzerinden işlem yürütmektedirler. Tabiiki bu benim görüşüm Zira mahkeme kararı yargıtaydan geçtikten sonra bana göre artık yargı kararına dönüşmüştür. Oysa bazı meslektaşlarım benim gibi işlem yapmak isterler gerekçeleri ise yargıtayın görüş değiştirdiğini bu nedenle yeni bir yargıtay kararı çıkması halinde uygulayabileceklerini söylemektedirler. Ben bu görüşe katılmıyorum. Zira Yargıtaydan karar aldırmak için öncelikle İcra Müdürünün karar verip bunun şikayet edilip ve mahkemece red edilip yargıtaya ulaştırılması, böyle bir işlem yapılmadığı takdirde yeni yargıtay kararı nasıl elde edilecektir. Ben burada yargıtay kararına dayanarak işlem yapmaktayım. Zira yaptığımız işlemler nihayi olarak yargıtaydan geçip bozularak ve onanmak suretiyle beğensekte beğenmesekte uygulamak zorunda olduğumuza göre neden Yargıtayca verilmiş bu karara dayanarak işlem yapmayalım. Bu arada bugünlerde özellikle şirketlerin borçlarından dolayı isim benzerliğinden dolayı yanlış koyduğumuz hacizlerle karşılaşmaktayız. Birde bununla uğraşmaktayız. Bunların hak kaybını kim giderecek İş ve zaman kaybına sebebiyet verilmekte bunların muhatabı biziz bunlara anlatmakta zorlanıyoruz. Oysa sistem kimlik numarası veya vergi veya ticaret sicil numarası üzerinde işlem yapmaya müsait olsaydı UYAP bu konuda mükemmel olacak bizler içinde kolaylık olacaktı Kimlik numarası ve vergi ticaret sicil numarasından arama yapmamıza rağmen birden fazla aynı isim aldında gerek şahıs ve gerekse şirket isimleri çıkmakta ve malesef hiç ilgisi olmayan kişilerin vasıtaların üzerine haciz veya tapu kayıtlarının tespiti ile haciz konulmakta ve buda kişileri mağdur etmektedir. Bu nedenle sistemin tam sağlıklı işleyebilmesi için gerek meslektaşlarımın ve gerek baroların birlikte hareket edip sorunları ilgili mercilere iletip gerekli tedbirlerin aldırılmasının sağlanması lazım. Çoğu avukatlar ve meslektaşlarım bu sistemden müzdarip olmasına rağmen malesef yetkilelere ulaştırmak için bir iki satır yazmaktan acizler.Saygılarımla
Old 13-03-2010, 22:46   #6
icra20

 
Varsayılan

Sayın İcra 20, öncelikle sorularımı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim. Bana göre bir kararın tek başına emsal teşkil edebilmesi mümkün değildir üstelik te yukarıda tam metnini sunmuş olduğunuz Yargıtay Kararından anladığım kadarıyla ilgili hukuk dairesi işin hiçbir şekilde esasına girmemiş, HUMK 438. den bahisle yerel mahkeme kararını onamıştır. Buradan da emsal teşkil etmesi için Yargıtaya gönderilen dosyanın asıl alacak bakımından temyiz sınırının altında kaldığını anlıyoruz.Bu nedenle münferit olarak bu karar sağlıklı bir emsal olmaktan çok uzaktır.İyi çalışmalar, saygılar.
Yukarıdaki alındı sayın Av.Yasemin'e ait olup bu mesajı incelediğimde ise aşağıdaki kanun maddelerini yayınlamaya ihtiyaç duydum acaba benmi yanılıyorum Neden emsal teşkil etmesin yargıtay kararlardaki gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyizin reddiyle kararın onanmasına karar vermiştir. Burada miktar yönünden hiç bahsetmemiştir. Ayrıca kanun maddelerinde de anlaşılacağı üzere temyiz sınırından bahsedilmemiş kararın yazı işleri müdürlüğü tarafından tebliğ edileceği bahsedilmiştir. Temyiz sınırından bahisle onanmasına karar vermesi mümkün değil zira o zaman temyiz sınırkından bahisle doğrudan reddine der onamadan da bahsetmezdi. Bu yüzden Av.Yaseminin görüşüne katılamıyorum.
[FONT='Arial','sans-serif']BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ VE YARGITAY KARARLARI[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']MADDE 366 - (Değişik madde ve başlığı: 5311 - 2.3.2005 / m.27 - Yürürlük m.30) İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre yapılır ve onbeş gün içinde karara bağlanır.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']İlgili ister ve ücretini verir veya gönderirse karar özeti en seri vasıtalarla mahalline bildirilir.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Yargıtayın icra ve iflas işlerine bakan hukuk dairesinin kararlarına karşı genel hükümlere göre direnme kararı verilebilir. Direnme kararları, Hukuk Genel Kurulunda acele işlerden sayılır.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Yargıtayın bozma kararı veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma, düzelterek veya yeniden esas hakkında vereceği kararları üzerine icra ve iflas işlerinde 40 ıncı madde hükmü kıyas yoluyla uygulanır.

[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Yargıtay kararlarının tebliği[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']MADDE 438.- (Yeniden Düzenleme: 5236 - 26.9.2004 / m.16 - Yürürlük m.22) Yargıtayın bozma kararları ile onama kararları mahkeme yazı işleri müdürü tarafından derhal taraflara tebliğ edilir.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Tebliğ giderleri, temyiz dilekçesiyle birlikte, temyiz isteminde bulunandan peşin olarak alınır. Bu giderlerin ödenmemesi halinde 426/D maddesi hükmü uygulanır. (*)

[/font]
Old 30-03-2010, 12:14   #7
Av.Yasemin

 
Varsayılan

Çok kısa bir süre için maddeler arası bir karışıklık yaşadığım doğrudur. Fakata söz konusu cevabı yazmamdan 1 veya 2 dakika sonra durumu fark edip yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için iletimi silmiştim. Bu nedenle Sayın İcra 20 silinmiş bir iletiye atfen yapmış olduğunuz açıklamayı anlamlı bulmuyorum.
Yapmış olduğum araştırma doğrultusunda ulaştığım bilgiler ışığında şunu da meslektaşlarıma ve tüm hukukçulara açıklamayı bir borç bilirim; emsal teşkil etmesi gerektiği düşünülen karar bana göre tamamen yanlıştır, Uyap üzerinden gerçekleştirilen araç hacizlerinin ve sair sorgulamaların yasal bir düzenlemeye dayanmadığı da düşünülmeden ve araştırılmadan varılmış bir sonuçtur, şöyle ki; 5070 sayılı ELEKTRONİK İMZA KANUNU 23.01.2004 tarihinde Resmi Gazatede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasanın 5. md.si "Güvenli Elektronik imza elle atılan imza ile aynı sonuçları doğurur" şeklindedir. Bu güvenli imza Nitelikli Elektronik sertifikaya dayanarak oluşturulmaktadır (Madde 4).Aynı yasanın 2. Bölümü de NES sağlayıcısı ve yükümlülüklerini düzenlemektedir.
UYAP Uygulamalrı hakkında GENELGE de;
-Elektronik Devlet sisteminin bir parçası olarak oluşturulan Elektronik Adalet sistemi kurulduğu bu sistemin hayata geçirilmesi doğrultusunda UYAP sisteminin oluşturulduğu,
-Emek ve zaman tasarrufunun,
-Kağıt israfının önlenmesi,
-Bilgiye ulaşımı kolaylaştırma
vb. amaçların hedeflendiği belirtilmiştir.
İ.İ.K. açısından durumu ele aldığımızda UYAP sistemine kayıtlı tüm kurumlar BİLGİLERİNİ , GÖREVLİNİN HER AN ULAŞIMINA AÇIK TUTARAK 357, 359 VE 367. Maddelerin gereğini zaten yerine getirmekte,
*Müdürlükçe emir ve tebliğe gerek kalmaksızın BİLDİRMEKTE
*Doğrudan MUHABERE EDİLEBİLMEKTE,
*BORÇLUNUN MEVCUDUNA İLİŞKİN TÜM MALUMATI ( Nezdinde bunlunan) DERHAL VERMEKTEDİR.
İ.İ.K. Hükümleri, İ.İ.K. Yönetmeliği incelendiğinde Taleplerin ve yanıtlarının mutlak olarak kağıt üzerine yazılan yazı ile elle atılan imza ile olması gerektiğinden söz edilmemektedir.Bu tür bir yorum söz konusu olamaz.
Kaldı ki;
Benzer şekilde;
-Esas Defteri tutulması,
-Karar Defteri tutulması,
-Muhabere Defteri tutulması,
Vb. kayaıtlarda düzenlenmiştir.
Ancak Uyap sistemine geçilmesi ile BU DEFTERLERİN TÜMÜ ELEKTRONİK ORTAMDA tutulmaktadır. Asıl olan bilginin ne şekilde kayıt altında tutulduğu değil kayıt altında olmasıdır.
Bu aşamada Sayın İcra 20 görevli olduğunuz İcra Müdürlüğünde KAĞIDA YAZILI BİR ESAS DEFTERİNİZİN olup olmadığı hususu şu anda bunları yazarken eş zamanlı olarak bende ciddi bir merak uyandırdı...
Eski usulde bir müzekkerenin yazılması, muhatabın cevap vermesi ve gelen yazı cevabının dosyaya girmesinin toplam süresini göz önünde tutacak olursak devrim niteliğinde bir uygulamanın sudan sebeplerle uygulanmamaya çalışılmasının açıklamasını ben yapamıyorum kaldı ki; ADLİ SİCİL KAYITLARININ , NÜFUS KAYITLARININ DAHİ ELEKTRONİK OLARAK ALINIP DAVA DOSYALARINDA ESAS ALINDIĞI ORTAMDA,yasal dayanaktan yoksunluk iddiası hiçbir anlam taşımamaktadır.
Saygılarımı sunar herkese iyi çalışmalar dilerim.
Old 01-05-2010, 19:17   #8
Executive Director

 
Varsayılan

UYAP ile getirilen yeniliklere uyulamamasındaki asıl sorun İcra Müdürlüklerindeki fiziki imkansızlıklar, (iş yoğunluğu, personel yetersizliği gibi) sebeplerdir ve aslında bu sebeplerle meslektaşlarımın, kimi zaman UYAP a direnmek olarak addedilen bu kararları mevcut imkanlar dahilinde yerinde olsa da; İcra Müdürlüklerinin ilk başta personel ihtiyacı karşılanmalı sonra da Adalet Sistemimizde bir devrim niteliğinde olan ve sayısız faydası bulunan UYAP'ın uygulanması gerektiğine inanıyorum. Herkese saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3g alt yapısı - hukuki mevzuat barışkurşun Meslektaşların Soruları 1 23-08-2009 19:00
tüketici kredisinin hukuki yapısı atk Meslektaşların Soruları 7 19-06-2008 11:15
Konut Kredi Sözleşmesinin Hukuki Yapısı ad-hoc Meslektaşların Soruları 2 15-06-2007 21:20
1917 Hukuki Aile Kararnamesinden günümüz Türk Medeni Kanununa kadar Türk aile yapısı tulinunal Hukuk Soruları Arşivi 1 23-05-2006 19:16
Sınırlı Ehliyetsizin Hukuki Durumu İpek Duru Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06795192 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.