Nafaka Arttirimi Hakkinda

Sayin Meslekdaslarim,

100 YTL lik nafaka 4 yil aradan sonra davalinin acmis oldugu Nafaka Arttirimi davasinda 200 YTL olarak hüküm verilmistir.

Davaci, Maddi durumu, evindeki yangindan dogan hasar, Cocuklarinin okuma ve evlilik masraflarini odedigini gosteren belgelerini sundugu halde, bunlarin hic biri goz onunde tutulmayarak nafaka arttirimi yapilmistir.

Konuya iliskin yorumlarinizi diler bu konu hakkinda Yargitay Karari bulan arkadaslarin eklemelerini temenni ederim.

Saygilarimla

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1989/2-234
K. 1989/289
T. 19.4.1989

• NAFAKA ARTIRILMASININ DAVASI ( Nafaka Yükümlüsünün Ödeme Güçlüğü İçine Düşmesinin Nafaka Artırımı İsteminde Önem Taşımaması )

• ÖDEME GÜÇLÜĞÜ ( Nafaka Yükümlüsünün Ödeme Güçlüğü İçine Düşmesinin Nafaka Artırımı İsteminde Önem Taşımaması )
743/m.137

ÖZET : Nafaka yükümlüsünün ödeme güçlüğü içine düşmesi nafaka artırım isteminde önem taşımaz.

DAVA : Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ZİLE Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.12.1988 gün ve 10886 - 12087 sayılı ilamiyle; ( ... Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları karşısında davacı ana için aylık yirmi bin liradan fazla nafakaya hükmedilmesi halinde davalı ödeme güçlüğüne düşer. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı Vekili Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA 19.4.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Sayin Ergin,

Acaba Hukuk Genel Kurulunun kararlari yavsiye nitelikli degil mi ? Acaba konuya iliskin IBK var mi ?

Saygilarimla

Sn.Umutlaw; nafaka hakkındaki soru, usulünce sorulmamış. Davacı ve davalının mali ve sosyal durumlarınından; önem arz eden hususları belirtmeliydiniz. Yangın hasarının eve verdiği maddi zarar nafakanın miktarına etki etmeyecektir. Nafaka borcu tayin edilirken, nafaka alacaklısının temel gıda, sağlık ve eğitim ihtiyaçları göz önünde tutulur. Ayrıca, davalının mali durumu nafakanın tayininde göz önünde tutulur. "Mali güçle orantılı olma" ilkesi vardır. Sn.Ergin'in sunduğu yargıtay kararı, nafaka borçlusunun ödeme güçlüğüne düşmesi ile ilgilidir. Bir davamda, eş ve küçük çocuk için toplam 500.-YTLye aylık nafakaya hükmedilirken; 19 yaşında öğrenim gören diğer müşterek çocuk için aylık 250.-YTL. nafakaya hükmedildi. Bu iki dava aynı anda farklı iki mahkemede yürüdü ve sonuçlandı. Oysa, davalının aylık 580.-YTL. gelirinden başkaca bir geliri veya sermaye niteliğinde menkul ve gayrimenkulü de yoktu... Bu konuda yazılmış 2005 baskı bir kitap önereceğim. Kitabın adını ve yazarını daha sonra belirteceğim. İyi çalışmalar dilerim.

Medeni Yasa'daki değişiklikler ile aile reisliği kavramı artık tarihe karışmış olmasına rağmen,hala çalışabilecek sağlıkta olan kadınlara nafaka bağlanması anlaşılır gibi değil. Asgari ücret alan bir işçinin gündeliklere gidip günlük 30/40 YTL alan eşine aylık 150/200 YTL nafaka da bağlanabiliyor. Bence garip ama gerçek...

Alıntı: Yazan muhatap Sn.Umutlaw; nafaka hakkındaki soru, usulünce sorulmamış. Davacı ve davalının mali ve sosyal durumlarınından; önem arz eden hususları belirtmeliydiniz. Yangın hasarının eve verdiği maddi zarar nafakanın miktarına etki etmeyecektir. Nafaka borcu tayin edilirken, nafaka alacaklısının temel gıda, sağlık ve eğitim ihtiyaçları göz önünde tutulur. Ayrıca, davalının mali durumu nafakanın tayininde göz önünde tutulur. "Mali güçle orantılı olma" ilkesi vardır. Sn.Ergin'in sunduğu yargıtay kararı, nafaka borçlusunun ödeme güçlüğüne düşmesi ile ilgilidir. Bir davamda, eş ve küçük çocuk için toplam 500.-YTLye aylık nafakaya hükmedilirken; 19 yaşında öğrenim gören diğer müşterek çocuk için aylık 250.-YTL. nafakaya hükmedildi. Bu iki dava aynı anda farklı iki mahkemede yürüdü ve sonuçlandı. Oysa, davalının aylık 580.-YTL. gelirinden başkaca bir geliri veya sermaye niteliğinde menkul ve gayrimenkulü de yoktu... Bu konuda yazılmış 2005 baskı bir kitap önereceğim. Kitabın adını ve yazarını daha sonra belirteceğim. İyi çalışmalar dilerim.

Sayın muhatap'ın yazısını yeni okudum. Meğrse bana sataşma varmış.

Alıntısını yaptığım HGK' da;

Alıntı: Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları karşısında davacı ana için aylık yirmi bin liradan fazla nafakaya hükmedilmesi halinde davalı ödeme güçlüğüne düşer. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır...

denilmektedir.Yani Sayın muhatap'ın kendi davalarına da uygun düşmektedir.580 YTL maaş alan nafaka davalısı; toplam 750 YTL nafakaya hükmederseniz "ödeme güçlüğüne" düşerim diyemez.

Sayınn umutlaw,

Size de cevap verememiş oldum. Bir kaç gün THS ye girmeyince konuların hepsine ulaşmak zor olmaktadır. Kusura bakmayın.

Sorunuza gelince İBK kararı aramanıza gerek yok bence...Çünkü 4 yılda 100 YTL den 200 YTL ye arttırım normal.Hakim paranın alım gücüne bakarak otomatik olarak bu meblağ yükseltebilir. Makul bir rakam. Eğer, nafaka miktarı 1.000 YTL den 2.000 YTL ye yükseltilecek olsaydı, o zaman davalının değişen ekonomik durumu gözetilebilirdi.Uygulama genellikle böyle olmaktadır.

Saygılarımla