Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kentsel Dönüşümde Kiracinin Tahliyesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-02-2015, 18:14   #1
Canon Man

 
Varsayılan Kentsel Dönüşümde Kiracinin Tahliyesi

Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun kapsamında riskli yapıdaki kiracının malikler tarafından her hangi bir sıkıntı olmaksızın tahliye edilmesi ne kadar sürebilir?
Old 05-02-2015, 15:22   #2
av.ismail

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Canon Man
Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun kapsamında riskli yapıdaki kiracının malikler tarafından her hangi bir sıkıntı olmaksızın tahliye edilmesi ne kadar sürebilir?

Riskli yapıların yıktırılması
MADDE 8 – (Değişik:RG-2/7/2013-28695)
(2) İdarece;
a) (Değişik:RG-25/7/2014-29071) Altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması yapı maliklerinden istenilir. Maliklere yapılacak tebligatta, riskli yapıyı kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi kullananlara tahliye için malik tarafından bildirim yapılması gerektiği belirtilir.
b) Yıkım ruhsatı; yapı maliklerinden biri veya birkaçının veya bunların vekillerinin müracaatı üzerine, yıkılacak yapının tahliye edildiğine ve elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin kapatıldığına dair ilgili kurum ve kuruluşlardan alınmış belgelerin sunulmasına ve yıkım sorumlusu olarak statik fenni mesulün belirlenmesine istinaden, maliklerin muvafakati aranmaksızın altı iş günü içerisinde düzenlenir.
c) (a) bendinde verilen bu süre içerisinde riskli yapıların yıktırılıp yıktırılmadığı mahallinde kontrol edilir ve riskli yapılar, malikleri tarafından yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek otuz günden az olmak üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur.
ç) (a) ve (c) bentlerinde belirtilen şekilde verilen süreler içinde riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması hâlinde, riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmemesi ve verilen hizmetlerin durdurulması ilgili kurum ve kuruluşlardan istenilir ve maliklere verilen süreler içinde riskli yapıların yıktırılmadığı mülki amire bildirilir.
(3) İkinci fıkra uyarınca maliklerce yıktırılmayan riskli yapıların tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahalli idarelerin de iştiraki ile mülkî amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.
(4) Riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemlerini engelleyenler hakkında İdarece veya Müdürlükçe tutanak tutulur ve bunlar hakkında, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Riskli yapıların tespiti, bu yapıların tahliyesi ve yıktırılması iş ve işlemlerine dair görevlerinin gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında ise, tabi oldukları ceza ve disiplin hükümleri uygulanır.

Sayın Canon Man;

6306 sayılı kanunun uygulama yönetmeliği 25.07.2014 tarihinde 4. kez değiştirilmiştir. Buna göre yukarıda alıntıladığım 8. madde gereğince yıkım kararı kesinleşen apartmandaki kat malikine kiracısına tahliyeye yönelik bildirim yapması yükümlülüğü getirilmiştir. Buna göre kat maliki, kiracısına 6306 sayılı kanun kapsamında bina hakkında verilen yıkım kararının kesinleştiğini ve daireyi tahliye etmesi gerektiğini bildirecektir. Bu yazılı bildirime rağmen daireyi tahliye etmeyen kiracının tahliye işlemleri için mülki amirliğe başvuru yapılması gerekmektedir.

Binanın olduğu ilçedeki kaymakamlığa yapılacak başvuru sonucunda kaymakamlık tarafından görevlendirilen memur ve kolluk kuvveti tahliyeyi gerçekleştirecektir. Bu işlem için tam bir süre belirlemek mümkün olmamakla birlikte kaymakamlıkların yoğunluğuna göre süre değişecektir.

Ayrıca bu süreçte mülki amirlik tarafından yıkım kararı kesinleşen binaya elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin kesilmesi içinde ilgili kurumlara başvurular da yapılabilecektir.
Old 06-02-2015, 20:25   #3
sailor1981

 
Varsayılan

Kiracının kentsel dönüşüm işlemlerinin iptali davası açma hakkı tartışmalı olup , henüz açılan dava örneğine rastlamadım.
Old 12-02-2015, 11:27   #4
av.ismail

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sailor1981
Kiracının kentsel dönüşüm işlemlerinin iptali davası açma hakkı tartışmalı olup , henüz açılan dava örneğine rastlamadım.

Sayın sailor1981;

Kiracının kentsel dönüşüm işlemlerinin iptali davası açma hakkının olmadığını düşünüyorum. 6306 sayılı yasa kapsamında yapılacak işlemler de kanun koyucu sürekli yapı maliklerini ve kanuni temsilcilerini yetkilendirmiştir. Bu süreçle ilgili işlemleri yapmaya veya bu işlemlerin mevzuata aykırılığını ileri sürmeye de yapı maliklerinin hakkı olduğunu düşünmekteyim.

Bir binanın 6306 sayılı yasa kapsamına girmesi, herhangi bir kat malikinin riskli yapı tespiti için başvuruda bulunması ile sağlanmaktadır. Bu başvuru sonucunda artık bina bu yasa kapsamında sayılmakta, eğer riskli yapı tespitinin kesinleşmesi halinde de yıkım kararı verilmektedir. Bu süreç tamamen kamusal bir düzenleme içeren kanundan kaynaklandığından bu yapılan 'kentsel dönüşüm işlemlerinin iptali' için her ne kadar pratikte yapı maliklerinin dava açma hakkı olsa da - süreç içinde yapılan işlemlerin kanuna ve uygulama yönetmeliğine uygun yapılması halinde- kiracılar bir yana yapı maliklerinin de işlemlerin durdurulmasına veya iptaline yönelik bir karar alma imkanları yoktur.

Saygılarımla..
Old 12-02-2015, 12:16   #5
Canon Man

 
Varsayılan

Herkese teşekkür ederim. Kiracının kanuna göre itiraz edemeyeceği açık. Benim merakım kiracının cebren tahliyesinin riskli yapı tespitinden itibaren ortalama ne kadar olduğudur.
Old 13-02-2015, 18:59   #6
sailor1981

 
Varsayılan

Kiracılar uygulamada Karot örneği alınmasına rıza göstermeyip ,işi uzatma yoluna gidebiliyorlar.İdare mahkemesine dava açılması halinde YD kararı verilebilceğini düşünüyorum.Dava açılacak olan husus YIKIM işlemidir.
Old 29-12-2016, 18:28   #7
mskaya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sailor1981
Kiracının kentsel dönüşüm işlemlerinin iptali davası açma hakkı tartışmalı olup , henüz açılan dava örneğine rastlamadım.
Aynı konu üzerinde yaptığım uzun araştırmalar sonucunda kiracının dava açabileceği şeklinde aşağıdaki kararı buldum.
Hakkında yıkım kararı alınan yapıda kiracı olan kişilerin meşru, kişisel ve güncel menfaati olduğundan yıkım işlemine karşı iptal davası açabilir.
T.C.
DANIŞTAY
14. DAİRE
E. 2011/9654
K. 2012/2931
T. 18.4.2012
İstemin Özeti : İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 28.4.2010 günlü, E:2010/448, K:2010/785 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Fikri Bedir

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Elmas Mucukgil

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... Mahallesi, ... Ada, ... sayılı parselde bulunan yapının 3194 sayılı imar Kanunu'nun 32. maddesi ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin 18.11.2009 günlü, 2158-2113 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni kararının ve 3.2.2010 günlü, 887 sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış, idare Mahkemesince; davacının yıkımına karar verilen yapıda kiracı olduğu ve mülkiyete yönelik bir iddiasının ve hakkının bulunmadığı, yıkım işleminin iptali istemiyle mülk sahipleri tarafından dava açılması gerektiği, kiracı olan davacının yıkım işleminin iptaline istemede, aktüel ve meşru bir ilgisinin bulunmaması nedeniyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti'nin Hukuk Devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk Devletinin öğesi olan idarece tesis edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanır.

İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a )bendinde iptal davaları, "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar" olarak tanımlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin yıkımına karar verilen yapıda kiracı olduğu ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır.

Yıkım kararı doğrudan yapıya yönelik olarak tesis edilen bir işlem olduğundan, adına işlem tesis edilen ve yapının maliki olan kişiler dışında, bu işlemden etkilenecek kişiler tarafından da dava açılması olanaklıdır. Dava konusu işlemlerin icra edilmesi durumunda, bu yapıda kiracı olarak faaliyette bulunan davacı şirketin olumsuz etkileneceği açıktır.

Bu durumda, davacı şirketin dava konusu işlemlerin iptalini istemede meşru, kişisel ve güncel bir ilişkisinin ve dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu dikkate alındığında, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu idare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin 28.4.2010 günlü, E:2010/448, K:2010/785 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 30-12-2016, 16:12   #8
primavera

 
Varsayılan

Sayın Canon,

Bunun için net bir süre olduğunu sanmıyorum. Bu sizin kiracınız ve mülki idare amirliğinin sizin talebinizi yerine getirme hızına göre değişecektir.

İyi yıllar.
Old 06-01-2017, 19:57   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

"davacının (kiracı) malik veya malikin kanuni temsilcisi olmadığı anlaşıldığından, taşınmazın riskli yapı olarak tesbitine ilişkin idare işleminin iptali istemiyle açılan davada ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır."istanbul 2. İdare Mahkemesince verilen 11/06/2014 günlü, E:2014/1183, K:2014/1096 sayılı kararını Danıştay onamıştır.

Ancak, yapı malikleri tarafından riskli yapı tespitine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu yapının güçlendirilmesi istemiyle adli ve idari yargı mercilerinde dava açılmışsa; kiracının(''su, elektrik ve doğalgaz bağlantılarının kesilmesine'' yönelik işleme) dava açma ehliyetinin bulunduğu kabul edilmektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kentsel Dönüşümde Kiracının Hakkı lola_88 Meslektaşların Soruları 2 24-03-2016 12:02
kentsel dönüşümde 60 günlük yıkım süresi içinde çıkmayan kiracı Av. Burcu Gurkan Meslektaşların Soruları 8 11-02-2016 09:44
restorasyon, kentsel dönüşümde kiracının tahliye prosedürü nedir, tahliye, kiracının zararı, malike yükümlülüğü, sorumluluk av. necmi Meslektaşların Soruları 2 08-02-2014 18:25
Kentsel dönüşümde vatandaşın rızası DURU25 Meslektaşların Soruları 2 03-02-2013 08:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05663395 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.