Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Temyizi Kabil Olmayan Mahkûmiyet Kararları

Yanıt
Old 20-03-2008, 18:25   #1
Av. Abdulselam DURAN

 
Varsayılan Temyizi Kabil Olmayan Mahkûmiyet Kararları

Arkadaşlar,
Ceza Mahkemelerince verilen kesin kararları tartışmaya açmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi CMK'nin 272.maddesinin 2.fıkrasının (a) bendinde: "Sonuç olarak belirlenen ikibin lira dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerine, Karşı istinaf yoluna başvurulamaz" denilmektedir.
Bu durum, uygulamada gördüğüm kadarıyla farklı kararların çıkmasına neden olmaktadır. Zira, aynı adliyenin mahkemeleri arasında birbirine zıt kararlar çıkmaktadır. Bazı mahkemeler bu kararların "kesin" olduğu yönünde hüküm kurarken, bazıları da "Temyiz yolunun açık olduğu" yönünde karar vermektedirler.
Kendi dosyamla ilgili bir örnek verirsem konunun daha da somutlaşacağını düşünüyorum. Sulh Ceza Mahkemesi'nde müdafii olduğum sanık, 50 günlük hapis cezasına çarptırıldı.Hapis cezası da paraya çevrildi. Sonuç olarak Mahkeme 1.000 YTL para cezasının kesin olduğu yönünde hüküm kurdu. Ben de "her ne kadar Mahkeme kararın kesin olduğu yönünde karar vermiş ise de, hapis cezasından çevrilme para cezasının ödenmemesi durumunda, sanığın hapis cezası infaz edileceğinden temyizi kabil olduğu kanaatindeyim, bu nedenle de kararı temyiz ediyorum" şeklinde süretutum dilekçesi verdim.
Ardından gerekçeli karar yazıldı ancak bu kez karar da "Yargıtay yolu açık olmak üzere" ibraresi var. Karar henüz bana tebliğ edilmedi ancak şöyle bir çıkmazla karşı karşıya kaldığımı düşünüyorum:
a) Kısa kararı esas alacak olursam "temyizi kabil" değil...
b) Gerekçeli kararı esas alacaksam dosyanın Yargıtay'a gitmesi gerekir. Ancak bu kez kararın infaz edilmesi gündeme gelebilir. Çünkü CMK 296/2 gereği yapılan temyiz infaza engel değil.
Temyiz talebimle ilgili henüz bir karar verilmiş değil ancak dosyada "temyiz talebinin reddine dair karar yazılacak" şeklinde bir not var.

Arkadaşlar bu konu ile ilgili görüşlerini bildirirlerse faydalı bir tartışma olacağını düşünüyorum.
Herkese selamlar!
Old 22-03-2008, 13:21   #2
Seyda

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

TCK m.50/3 ve m.50/4'e göre,

(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz.

Sanırım müdaafi olduğunuz sanığın 50 günlük süreli hapis cezası adli para cezasına çevrildiğine göre büyük ihtimalle suç taksirli (Şu an sadece beyin jimnastiği yapıyorum, elbette konu ile alakası yok).

CMK m.272'de ''sonuç olarak belirlenen ceza..'' denilmiştir. TCK m.50/5'e göre; Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir. Bu maddeyi olayınıza uyguladığımızda 1000 YTL'lik para cezasının kesin olduğu düşünülse de, bana göre seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi ile ilgili TCK m.50/6 uygulandığında sonuç cezanız yeniden seçenek yaptırıma çevrilen hapis cesazına dönüşecektir:

Çünkü 6.fıkraya göre; ''Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz. ''

Verilen para cezasının hürriyeti bağlayıcı cezadan çevrilme olması halinde miktarına bakılmaksızın temyize tabi olacağına ilişkin eski düzenlemeye CMK'da yer verilmemiştir. Bu konuda CİK'da bir düzenleme yapılabilir (http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/164.doc) . Ne yazık ki bahsettiğiniz durum kanunun bir eksikliğidir ve bu konuda ortaya çıkacak duraksamalarda Ceza ve Güvenlik Tebirlerinin İnfazı Kanunu'nun 'Adli Para Cezalarının İnfazını' düzenleyen 106.maddesinde de bir düzenleme getirilmemiştir.

Ancak ben yukarıda açıkladığım sebeple yani TCK m.50/6 sebebiyle, gerekçeli kararda yer alan ''temyizin kabil olduğu'' şeklindeki görüşe katılıyorum. Aksi durumda, yani kısa kararın esas alınması durumunda göz göre göre sanık aleyhine bir durum yaratılmış olur.

Saygılarımla..
Old 22-03-2008, 18:49   #3
Av. Abdulselam DURAN

 
Varsayılan

Sayın Seyda,
Açıklamalarınız için teşekkürler.
Ayrıca konu ile ilgili yeni bir gelişmeyi de aktarmak istiyorum. Konu ile ilgili mahkûmiyet kararını veren yargıçla görüştüm ve uygulamanın(daha doğrusu kendi uygulamalarının) tüm araştırmalara rağmen yasal dayanağını bulamadığım ve dayanağının olmadığını da düşündüğüm bir şekilde yürütüldüğünü öğrendim. Şöyle ki;
Yargıç, kararın kesin olduğu konusundaki görüşünde ısrarlı olduğunu, başka bir deyişle bu konudaki yorumunun böyle olduğunu ve gerekçeli karardaki "yargıtay yolunun açık olduğu" yönündekiibarenin maddî hatadan kaynaklanmış olduğunu belirtti. İnfaz konusunda da kararın kesinleşmesinin ardından dosyanın infaz için Savcılığa gönderildiğini, Savcılıkça gönderilen ihtarnamede belirtilen 30 günlük süre içerisinde para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının "infaz edilip edilmeyeceği ya da nasıl infaz edileceği" konusunda karar vermek üzere dosyanın tekrar Mahkemeye gönderildiğini söyledi.
Ben de bu konudaki karmaşanın, yasal boşluktan kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü benzer konularda çok farklı kararlar çıktığını da yine meslektaşlarımızdan öğrendim.
Saygılarımla!
Old 04-04-2008, 16:21   #4
Kemal Yıldırım

 
Soru

CMK m. 272/3-a: "...Sonuç olarak belirlenen ikibin lira dahil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine...karşı istinaf yoluna başvurulamaz"

TCK m. 50/5: "(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir."

CMK 272/3-a' dabelirtilen "sonuç ceza"dan kasıt, yalnızca adli para cezasının öngörüldüğü durumlarda verilen para cezası veya hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü durumlarda verilen adli para cezası mıdır? Yoksa hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda da bu madde uygulanmalı mıdır?

Bu şekilde bir ayrımın kanunda yapılması, adli para cezasının hapis cezasının çevrilmesi yoluyla verilmesi durumunda temyiz yolunun açık olması gerektiğini belirtmek isterim.Ancak CMK' da bu şekilde bir ayrım yapılmamıştır. Dolayısıyla CMK' da belirtilen sonuç cezadan kastedilen hem yalnızca adli para cezasının öngörüldüğü durumlarda verilen para cezası veya hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü durumlarda verilen adli para cezasıdır ve hem de hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesidurumunda verilen adli para cezasıdır.

Bunun yanı sıra gerekçeli kararın esas alınması, gerekçeli kararda "Temyiz yolu açık olmak üzere..." denildiğine göre temyiz talebinin kabul edilmesi gerekir. Bu yolla açıklanan şekilde bir ayrımın yapılıp yapılmaması gerektiği konusunda belki bir çözüme ulaşılır. Kolaylıklar diliyorum.

Saygılarımla..
Old 04-04-2008, 17:58   #5
üye14540

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY YASA YARARINA BOZMA
4. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLAMI
Esas No : 2007/8601
Karar No : 2007/8929
Tebliğname No : YYB/2007143280
Hakaret suçundan sanık Türk Ceza Yasasının 125/1-1. cümle,
125/3-a, 31/3, 52. maddeleri uyarınca 600.00 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 09.04.2007 tarihli ve 2006/447 esas, 2007/214 sayılı karar aleyhine Adalet Bakanlığınca verilen 19.06.2007 gün ve 32262 sayılı Yasa Yararına Bozma isteğini içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2007 gün ve 143280 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi ve gereği görüşüldü:
Tebliğnamede "Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 125/1-1. cümle 125/3-a maddeleri uyarınca hükmolunan 1 yıl hapis cezasının anılan Yasanın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrilmesinde 365 gün yerine, 45 gün adli para cezasına hükmedilmek suretiyle sonuç para cezasının eksik tayin olunmasında isabet görülmemiştir" denilmektedir.
CYY'nın 260/1. maddesi uyarınca "Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır."
1412 sayılı CYY'nın 305/2-1 maddesi ise;
" 1. Ikimilyar liraya kadar (İkimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2. Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3. Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, temyiz olunamaz." hükmünü öngörmektedir.
5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyannca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYY'nın 305/1.maddesi hükmüne göre, mahkemece hakaret suçundan verilen 600 YTL adli para cezası miktarı itibarıyla kesin ise de, Ceza Genel Kurulunun 04.10.1993 tarihli 2-187/222 sayılı kararında da belirtildiği gibi, YARGITAYIN DURAKSAMASIZ UYGULAMALARINA GÖRE TÜR VE MİKTARI İTİBARIYLA KESİN OLAN KARARLARIN DAHİ SUÇ VASFINA YÖNELİK TEMYİZİ HALİNDE YARGITAY DENETİMİNE TABİ TUTULACAKLARI, BU DURUMUN MADDİ GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARILMASINI AMAÇLAYAN CEZA YARGILAMASININ DOĞAL SONUCU OLDUĞU BENİMSENMEKTEDİR. BUNA GÖRE SONUÇ ADLİ PARA CEZASI MİKTAR İTİBARİYLE TEMYİZ KESİNLİK SINIRININ ALTINDA KALMIŞ OLSA BİLE VASIF VE TÜRE YÖNELİK TEMYİZLER KESİNLİK SINIRININ AŞILMADIĞI GEREKÇESİYLE REDDOLUNAMAZ.
Açıklanan gerekçelerle yoklukta verilen kararın sanığa tebliği ve temyiz edilmemesi durumunda kesinleştiğinin kabulü gerekmektedir.
Sivas 1. Sulh Ceza mahkemenin 09.04.2007 gün ve 2006/447-2007/214 sayılı kararının
sanık tebliğ edilmediği ve dolayısıyla kesinleşmediği, anlaşıldığından
Tebliğnameye aykırı olarak Yasa Yararına Bozma isteminin REDDİNE, tebligat eksikliğinin mahallinde giderilmesine, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına İADESİNE, 06.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu karardan da anlaşılacağı üzere suçun vasfına yönelik temyizlerde miktara bakılmıyor.
Old 04-04-2008, 18:08   #6
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Bu karardan, miktara ilişkin temyiz taleplerinde, CMK 272' nin yukarıdaki mesajlarda açıkladığımız şekilde para cezası konusunda bir ayrım yapılmaksızın katı bir şekilde uygulandığını anlıyoruz.

Saygılarımla..
Old 19-12-2008, 23:48   #7
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Bir ceza dosyamız yargıtaydan döndü. 1.800,00-YTL adli para cezasına çevrilmiş hapis cezasına ilişkin kararın "miktar nedeniyle (2.000,00-YTL nin altında olduğundan) temyizi kabil olmadığına" hükmedildi.

Saygılarımla..
Old 20-12-2008, 13:12   #8
Av. Abdulselam DURAN

 
Varsayılan

Üstat, bahse konu karardan tamamını olmazsa da biraz daha ayrıntılı bir alıntı yazabilirseniz sevinirim. Benim de temyiz talebim "temyizi kabil olmadığı" gerekçesiyle reddedildi. Ret kararını temyiz ettim ancak hala Yargıtay'dan dönmedi. Sayılarımla...
Old 20-12-2008, 18:52   #9
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Yargıtay kararı da çoka yrıntılı değil zaten. yalnızca ilgili maddeler yazılarak temyizi kabil olmadığından temyiz isteminin reddine denilmiş. Ama isterseniz pazartesi günü kararı eklerim buraya.

Saygılarımla...
Old 22-12-2008, 09:18   #10
Av. Abdulselam DURAN

 
Varsayılan

Yok üstat, çok ayrıntılı değilse gerek yok. İlginize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Old 31-07-2016, 00:35   #11
mehtap

 
Önemli temzy raporunun bozulmamasi sonucu 10 yil hapis cezasi

kardesimin temzy raporu geri dondu 10 yil hapis cezasi ile aranmakta bir sucu yok 4 kisiler ve suclu olanlarin temzy raporu bozulurken hic sucu olmayan kardesim neden 10 til hapis cezasina carptiriliyor ve kardesimden sikayetci olanda yok
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatin Hakli Nedenle Azlİ İle İlglİ Yargitay Kararlari av.emel Meslektaşların Soruları 5 08-02-2012 14:11
Bm GÜvenlİk Konseyİ Kararlari Av. Seda Üstün Tuğ Uluslararası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk ve AB Hukuku Çalışma Grubu 0 11-02-2008 21:26
İcra Mahkemesİ Kararlari GÜLAY34 Meslektaşların Soruları 2 23-04-2007 20:30
Yargitay Kararlari Ceyhun Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08542991 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.