Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

davaların birleştirilmesi acil!!!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-06-2008, 16:00   #1
sumeyra

 
Varsayılan davaların birleştirilmesi acil!!!

Herkese iyi günler,
Müvekkilin yerleşim yerinde tedbir nafakası davası açtık. Müvekkiln eşi başka bir ilde ikamet etmektedir. Ayrıca evliliklerinde son 6 ay beraber oldukları il de müvekkilin eşinin ikamet ettiği ildir. Müvekkilin eşi de karşılık olarak bize boşanma davası açtı. Yaklaşık bizim davadan 1 ay sonra. Onların avukatı bizim davamızın boşanma davası ile boşanma davası dosyası içinde birleştirilmesini talep etti. Bizim dosyada hakim birleştirme talebini reddetti.
Sormak istediğim soru;
Biz boşanma davasını bizim dosya ile bizim olduğumuz ilde birleştirme talebinde bulunabilir miyiz,
İkincisi, Boşanma davasının görüldüğü mahkeme bizim nafaka davası dosyasının kendi boşanma dosyası ile birleştirip, bizim mahkemeden birleştirme kararının verilip dosyanın kendilerine gönderilmelerini isteyebilir mi
Yardımcı olursanız çok sevineceğim...
Old 09-06-2008, 16:06   #2
miss_lawyer

 
Varsayılan

dava ekonomisi yönüyle her iki davanın birleştirilmesi uygun olacaktır, hangi dava önce açılmışsa o dosya üzerinden birleştirilir yani sonraki tarihli dosya , önceki tarihlinin içerisine alınır ve devam eder.Siz bence kendi açtığınız davanın duruşmasında bu durumu dile getirin.
Old 10-06-2008, 08:30   #3
aydın5610

 
Varsayılan

benzer bir davam vardı.Tarafları aynı olan davanının biri sivas aile mahkemesinde nafaka davasıydı diğeri adıyaman aile mahkemesinde boşanma davasıydı.Ancak her iki hakimde birleştirme taleplerini reddetti hatta bende baya bir araştırmıştım fakat hukuki bir gerekçe bulamamıştım ancak hakim öyle takdir etti
Old 10-06-2008, 11:58   #4
TRINITY

 
Varsayılan

Alıntı:
Kanun No: 1086
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu

Kabul Tarihi: 18.06.1927
R.G. Tarihi: 02.07.1927
R.G. No: 622-623

İKİNCİ KISIM: Tarafların taaddüdü, davanın tefrik ve tevhidi

Madde 45 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 18.07.1981 RG NO: 17404 KANUN NO: 2494/9)
Aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir.

Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise, bağlantı nedeni ile birleştirme talebi ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, ilk itirazın kabulüne ve davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra bununla bağlıdır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantı var sayılır.

(MÜLGA FIKRA RGT: 07.10.2004 RG NO: 25606 KANUN NO: 5236/19) (YÜRÜRL. TARH.: 01.06.2005) (KOD 1)

Sayın Meslektaşım,
şayet ilk celsede birleştirme talebini ileri sürmediyseniz o yüzden reddedilmiştir.
Saygılar...
Old 10-06-2008, 15:23   #5
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın TRINITY 'ye katılmakla birlikte eklemek istediğim bir husus var. Davaların birleştirilmesi talebini ilk itiraz olarak ikinci davanın davalısı isteyebilir. Davacının davaların birleştirilmesini talep etme imkanı yoktur. Ancak uygulamada farklı kararlar da verilebilmektedir. Örneğin ikinci davanın davacısının birleştirme talep etmesi ve mahkemenin de birleştirme kararı vermesi gibi.
Old 10-06-2008, 16:00   #6
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın avferidun,
Davacı olduğum halde uygulamada birleştirme talep edip birleştirdiğim çok dosya oldu. Sanırım usul ekonomisini düşünen hakimler bu yönde karar veriyor. Aslında kanun metninden birleştirme talebinin ilk itiraz olması sebebiyle sadece davalının birleştirme talep hakkı olduğu anlaşılıyor.
Saygılar...
Old 10-06-2008, 19:09   #7
Avukat Semiha

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım.
Özellikle acil yanıt vermek isterim.
Ama öncelikle sizi doğrumu anlamışım onu birlikte bir bakalım.

1-İlk olarak sumeyra arkadaşım, siz tedbir nafakası bakımından dava açtınız.

2-Karşı taraf size karşı boşanma davası açtı. Sizin davadan bir ay sonra.

Her iki dava da: sizin açtığınız tedbir nafakası davasının görüldüğü yerde bakılsın, birleştirilsin istiyorsunuzdur muhakkak. Karşı tarafın açtığı boşanma davası sizin mahkemenize gelsin diye uğraşıyorsunuzdur.

Önemli bazı süreler var. Onlar kaçtı mı bakmalıyız?
*İkinci dava olan boşanma davasına cevap müddeti geçtimi. Siz boşanma davasında davalı vekilisiniz. Asliye Hukuk Mahkemesinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve bu usulde cevap müddeti 10 gündür. 10 gün içinde tüm cevaplar, itirazlar, yapılmalıdır. Özellikle HUMK 187/5 "itiraz-ı iptidaiye" hükmü bizi ilgilendirir ve davaların birleştirilebilmesi için bu süreyi kaçırmamalıyız.

İlk itirazı davalı vekili olarak siz yapacaksınız, ikinci dava olan boşanma davasına cevap dilekçesinde bunu yazılı dilekçe ile mahkemeye vereceksiniz. Bu dilekçe içeriği :

""""biz x şehrinde .... esas nosu ile tedbir nafakası için dava açtık. Mahkemenizde görülen boşanma davası sonradan açıldı. İki dava bağlantılıdır, birleştirilmeleri gerekir. Esasa cevap süresi olan 10 gün içinde, ayrı yerlerde açılan davalar bakımından sadece davalı tarafa kanunen verilen birleştirme talep hak ve yetkisini kullanıyoruz. Boşanma davası bakımından birleştirme kararı verilmeli ve dosya ilk mahkemeye, yani tedbir nafakasını bakan mahkemeye gönderilmelidir.""""""

Sevgili meslektaşım siz bu talebi 10 gün içinde yaparsanız, boşanmaya bakan mahkeme incelemek zorunda. Ve birleştirme vermek zorunda.

İkinci önemli konu: esasa cevap dilekçesini daha önce verdiyseniz mahkemeye ama 10 günlük süre halen bitmedi ise yine ilk itiraz dilekçesi veremezsiniz ayrıca. Çünkü kanun açık açık demiş ki "esasa cevap dilekçesi ile birlikte"

Bunu niye söyledim derseniz; esasa cevap verdikten sonra 10 günlük süre bitmedi ise ve davacıya bizim verdiğimiz ilk dilekçe tebliğ edlmedi ise ikinci bir dilekçe verebiliriz ve savunmayı genişletme yasağı olmaz buna rağmen.
Ama işte bu iki kere dilekçe verebilme şansı, ilk itirazların sunulması bakımından verilmemiş. İlk dilekçende birleştirme talebini sundun sundun değilse hakkın bitiyor.

Not: Esasa cevap süresini kaçırdınız ise, ama ilk duruşmaya girmedinizse bir yol daha var. Mesela usulsüz tebligat yapıldı gibi bir savunma ile boşanma davasını yeni öğrenmiş gibi yapabilirsiniz. Ve esasa cevap süresi sizin öğrendiğinizi söylediğiniz tarihte başlar. Davacı aksini ispatlayamaz, daha önce öğrendi diyemez usülsüz bir tebligat bakımından.

Veya esasa cevap müddetinin uzatılması yönünde talepte bulunmak mümkün.

Veya esaslı bir mazeretiniz vardır ve HUMK ta açıklanan eski hale getirme yolu ile durumu çözebilirsiniz.

Selamlar, umarım 10 gününüz bitmemiştir.
Old 12-06-2008, 10:24   #8
sumeyra

 
Varsayılan

Cevap veren tüm arkadaşlara teşekkürlerimi sunarım. Biz ikinci davanın davalısı olarak ilk 10 gün içerisinde hem cevaplarımızı hem de birleştirme talebimizi ilk itiraz olarak sunduk. Fakat hakim bu birleştirme talebimizi incelemedi, yani dikkate almadı..
Old 12-06-2008, 14:46   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Şu içtihata bir bakın:

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/14328
K. 2005/14563
T. 29.12.2005
• ARALARINDA BAĞLANTI BULUNAN DAVALAR ( Davaların Birleştirilmesi Talebi İlk İtiraz Olarak İleri Sürülebileceği )
• İLK İTİRAZ ( Aralarında Bağlantı Bulunan İki Davanın Başka Yer Mahkemelerinde Açılmış Olması Halinde Davaların Birleştirilmesi Talebi İlk İtiraz Olarak İleri Sürülebileceği )
• DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ ( Boşanma ve Nafaka Davası - Aralarında Bağlantı Bulunan İki Davanın Başka Yer Mahkemelerinde Açılmış Olması Halinde Davaların Birleştirilmesi Talebi İlk İtiraz Olarak İleri Sürülebileceği )
• BOŞANMA VE NAFAKA DAVASI ( Boşanma Davasının Nafaka Davasından Önce Açılmış Olması Nedeniyle Usulüne Uygun Birleştirme Talebi Bulunduğundan Bu Hususta Karar Verilmesi Gerektiği )
1086/m.45,187/5
ÖZET : Aralarında bağlantı bulunan iki davanın başka yer mahkemelerinde açılmış olması halinde, davaların birleştirilmesi talebi ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Yani ( ikinci davada ) davalı, kendisine karşı açılmış olan davanın, başka bir mahkemede görülmekte olan bir dava ile bağlantılı bulunduğunu ve bu nedenle iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, ikinci davanın açıldığı mahkemenin önünde ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir.

Boşanma davasının nafaka davasından önce açılmış olması nedeniyle, usulüne uygun birleştirme talebi bulunduğundan bu hususta karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, Konya Ereğli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 20.10.2004 tarihli davada müvekkilinin, davalı kocadan ayrı yaşamakta haklı olduğunu iddia ederek aylık 400.000.000 TL tedbir nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde davalının ikametgahının Silifke olması sebebi ile yetki itirazında bulunmuş, aynı dilekçe ile Silifke Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açtıklarını, bu dosyanın boşanma dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yetki itirazı ara kararla reddedilmiş, birleştirme ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermeden işin esası incelenip, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Aralarında bağlantı bulunan iki davanın başka yer mahkemelerinde açılmış olması halinde, davaların birleştirilmesi talebi ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Yani ( ikinci davada ) davalı, kendisine karşı açılmış olan davanın, başka bir mahkemede görülmekte olan bir dava ile bağlantılı bulunduğunu ve bu nedenle iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, ikinci davanın açıldığı mahkemenin önünde ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir ( HUMK md.187/5, md.45/ll ).

Somut olayda, boşanma davası 21.9.2004 tedbir nafakası dosyası ise 20.10.2004 tarihinde açılmış olup birleştirme, ikinci dava olan eldeki tedbir nafakası dosyasında davalı tarafından istenilmiştir.

O halde, mahkemece usulüne uygun birleştirme talebi olduğundan bu hususta karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.12.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 12-06-2008, 16:10   #10
Avukat Semiha

 
Varsayılan

Merhaba..
Siz ilk itiraz yolu ile ikinci mahkemeden birleştirme talep ettiğiniz taktirde, ikinci davanın açıldığı mahkeme itirazınızı hadiseler gibi inceler(HUMK m.222-225)

Davanın esasına girmeden evvel sizin bu itirazınız hakkında bir karar vermesi zorunludur, itiraz yapılmamış gibi yargılamaya devam olunması usule uygun değildir, olumlu olumsuz karar verilmelidir.

Ancak birleştirme konusunda olaya uygun düşmeyen bir karar verilmesi veya birleştirme talebinin dikkate alınmaması, yargıtayda tek başına bozma için gerekçe teşkil etmez. Yani sizin boşanma davası neticesinde verilen karar yargıtay incelemesinde, olaya uygun doğru bir karar olarak nitelenirse, sadece birleştirme bakımından mahkemenin hatalı taktiri ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına dayanak teşkil edemez. Yargıtaya bu konuda HUMK 48. madde açıkça yetki vermiştir.

Ayrıca şöyle bir durum da var: Birleştirme itirazı yapılınca ikinci mahkeme, birinci mahkemeye davanın seyri hakkında bilgi isteyen yazı gönderir. İlk mahkeme bu bilgiyi vermek zorundadır. İlk mahkemenin birleştirmeye muafakat etmemesi, uygun bulmaması tarzında açıklamaları kanunen bir önem teşkil etmez. Onun tek görevi davanın seyrini açıklamaktır.

İkinci mahkeme, ilk davanın görüldüğü mahkemenin verdiği cevap yazısı içeriğinden, ilk mahkemedeki davanın tahkikat safhasının bitmiş ve davanın sonuçlanmak üzere olduğu yönünde kanaat getirirse zaten birleştirme talebini reddetmek zorundadır. Çünkü diyelimki boşanmanın görüldüğü ikinci mahkeme birleştirme talebini kabul etse "gerekçeli kararın yazılması, tebliği, kesinleşmesi" gibi kanuni süreç tamamlanırken, ilk dava muhtemelen neticelenecektir. Yani artık birleştirme ile davaya bakacak ilk mahkeme zaten kendinde mevcut dava bakımından dahi dosyadan elini çekmiş olacaktır.

Sizin birleştirme isteğini yaptığınız ikinci mahkeme, ilk davanın görüldüğü yer mahkemesine bilgi isteyen bir yazıda göndermemiş ama. Siz talebiniz hakkında hiç karar verilmediği için yeniden bu hususu hatırlatabilirsiniz. Ancak bu sırada sizin tedbirle ilgili dava bitebileceğinden, gönderilecek bir ilk dava bile kalmayabilir.



Tebessümle okumanız dileğiyle, selamlar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Davaların Birleştirilmesi Av. Başak SANCAR İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 4 18-03-2010 00:47
taraf teşkili sağlanmadan davaların birleştirilmesi eylul83 Meslektaşların Soruları 4 12-06-2008 21:12
davaların birleştirilmesi avhalit Meslektaşların Soruları 5 15-04-2007 10:15
davaların birleştirilmesi ve İBK Av.Bektaş Salim Topbaş Meslektaşların Soruları 1 30-03-2007 13:17
İdari Davaların Temyizi ! Sibel Hukuk Soruları Arşivi 4 02-05-2003 17:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05400205 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.